๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 15 Ocak 2011, 16:57:05



Konu Başlığı: Resûlullahın en çok korktuğu üç şey
Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Ocak 2011, 16:57:05
Resûlullahın  En Çok Korktuğu Üç Şey


75. Câbir bin Semüre (r.a.) rivayet ediyor:

"Ümmetim hakkında en çok yıldızlardan yağmur istemele­rinden, idarecilerin zulme sapmalarından ve kaderi yalan­lamalarından korkuyorum."[329]

 

İzah

 

Ebû Mihcen es-Sekâfî'den gelen rivayette hadis, "Yıldızların tesirine inanmaları" şeklindedir.[330]

Hadiste geçen yıldızlardan yağmur istemek, yıldızların hare­ketlerine bakarak "Yağmur var" demektir. Ayrıca yağmur husu­sunda yıldızların tesirine inanmaktır. Câhiliyye devrinde böyle bir inanış vardı. Buhârî'de bu inaçla ilgili olarak Zeyd bin Hâlid el-Cühenîden (r.a.) rivayet edilen şöyle bir hadis vardır:

Resûlullah (s.a.v.) Hudeybiye'de[331] geceleyin yağan yağmur­dan sonra bize sabah namazını kıldırdı. Namazdan sonra yüzünü cemaate döndürüp,

"Biliyor musunuz, Rabbiniz ne buyurdu?" di­ye sordu.

Dinleyenler, "Allah ve Resulü bilir" cevabını verdiler. Resûlullah (s.a.v.) şöyle dedi:

"Allah şöyle buyuruyor: 'Kullarımdan bâzıları mü'min ola­rak, bâzıları da kâfir olarak sabahladı. Onlardan her kim "Allah'ın fazlı ile üzerimize yağmur yağdı" dedi ise o yıldıza değil, Bana iman etmiştir. Kim de, "Falan ve filan yıldızın batıp doğması ile üzerimize yağmur yağdı" dedi ise işte o Bana değil, yıldıza iman etmiştir.'[332]

Hadiste geçen "kâfir" tâbiri iki mânâdadır. Yağmurun gerçek­ten yıldızın tesiriyle yağdığına inanan kimse Allah'a gerçek mânâ­da şirk koşmuş olur. Hakikî tesiri Allah'a vermek şartıyla yağ­murun yağması için yıldızların bir sebep olduğuna inanmak ve Allah'ın kanununu böyle koyduğuna inanmak, kişiyi kâfir etmez.

İkinci mânâda da yağmuru verenin Allah olduğuna inandık­ları halde, bundan gaflet edip şirk ehlini takliden "yağmuru yıldız yağdırdı" demektir ki, bu, gerçek mânâda küfür değildir, küfrânı nimettir. Şirk ehlini taklitten, hele hele böyle tehlikeli sözler söy­lemekten sakınmak gerekir.

Tirmizîde de konu ile ilgili şöyle bir hadis vardır:

Resûlullah (s.a.v.),

"Bu nimetten bütün nasibiniz, onu yalan­lamaktan ibaret mi kalacak?"[333] âyeti hakkında şöyle buyurdu:

"Yâni şükrünüzü. Çünkü 'Falan ve falan yıldızın düşmesiyle veya falan yıldızla bize yağmur yağdı' diyorsunuz."[334]

Câhiliyye devrindeki halk inanışlarıyla ilgili bir başka hadis de şu mealdedir:

"Eğer Allah on yıl yağmur göndermese, sonra yağdırsa insan­lardan bir kısmı kâfir olarak 'Mücdah yıldızının doğup batması ile yağmur yağdı' derler."[335]

Günümüzde de yağmur için olmasa da yıldızların tesirine inanılmaktadır. Pekçok insan astrologlara giderek onlardan gayba  dâir bilgi istemektedirler. Zaten bu hadis aynı zamanda Peygam­berimizin bir mûcizesidir. İstikbale âit verdiği bir haberdir.

Hadiste Peygamberimizin korktuğu bir diğer husus, "kaderin inkar edilmesidir." Peygamberimizin Allah'ın bildirmesiyle haber verdiği bu gaybî haber de kendisinden çok kısa bir zaman sonra gerçekleşti. Ortaya çıkan bir grup insan, "Kul fiilinin yaratıcısı­dır. Kaderin bunda hiçbir tesiri yoktur" görüşünü ortaya attılar.[336] Bu, kaderin inkar edilmesi demekti. Kaderi inkar etmeyi Müslü­manlar arasında ilk başlatanlar Ma'bed el-Cühenî (ö. 80/699) ve  Gaylan ed-Dımeşekî idi. Peygamberimiz bir hadislerinde Kaderiyyeyi ümmetin mecûsîleri olarak vasıflandırmıştır. Bu hadis ile­ride gelecektir.

Kaderiyye hakkında geniş bilgi için Bediüzzaman'ın Görüş­leri Işığında Kadere îman isimli eserimize bakılabilir.[337]

 

İki Kat Sevap Kazanacak Olanlar
 

76. Ebû Mûsâ (r.a.) rivayet ediyor:

"Üç kişinin sevabı iki kat verilir. Bunlar:

1. Ehl-i kitaptan hem kendi peygamberine, hem de Muhammed'in tebliğine ulaşıp ona iman eden kimseye.

2. Bir cariyesi bulunup önce onu azad eden, sonra da onunla evlenen kimseye.

3. Allah'a karşı takvâlı, efendilerine karşı da itaatkâr davranan köleye."[338]

 

İzah


 

Zikrettiğimiz kaynaklarda ikinci madde için "Cariyesini güzelce terbiye edip yetiştiren, eğitip öğreten" ilâvesi vardır.

Hadiste üç kişiye iki kez sevap verilmesinin sebebi şöyle açık­lanmıştır:

Ehl-i kitap biri kendi peygamberine iman ettiği için bir sevap kazanır. Sonra Resûlullaha da iman ederse bir sevap da bunun için kazanır.

Kişi cariyesini hiyetine kavuşturursa bir sevap kazanır. Sonra ona iyilik olması için kendisiyle evlenirse, bir sevap da bu sebep­le kazanır.

Köle de Allah'ın emir ve yasaklarına itaat ettiği için bir sevap kazanır. Efendisinin emirlerini yerine getirdiğinde bir sevap da bunun için kazanır.[339]

 

Resûlullah Ordu Yollarken Ne Derdi?   
 
 

77. Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bir yere bir birlik gönderdiğinde şöy­le buyururdu:

"Allah'ın adıyla, Allah'ın yardımını dileye­rek ve Resûlullahın dini uğruna savaşa gidin. Hıyanet etmeyin. Düşmana verdiğiniz sözü bozmayın. Düşman tarafından öldürdüğünüz kimselerin burun ve kulaklarını kesme­yin. Ve çocukları öldürmeyin."[340]

Taberânî aynı hadisi, ileriki sayfalarda Ebû Mûsâ el-Eş'arî (r.a.) kanalıyla "yaşlıları öldürmeyiniz" ilâvesiyle de rivayet eder.

Ebû Dâvud'da hadisin son kısmında şöyle bir değişiklik var­dır:

"Ganimetlerinizi toplayın. Herşeyi düzgün yapın. Allah herşeyi iyi ve güzel yapanları sever."

236 numaralı hadise de bakınız.[341]




[329] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/138.

[330] Suyutî, Câmiü's-Sagîr, 1:203.

[331] Hudeybiye, Mekke'ye yakın bir köydür. Peygamberimiz müşriklerle Hudeyebiye Sulhunu burada imzalamış, Kur'ân'da katılanların methedildiği "Rıdvan Biati" burada gerçekleşmiştir.

[332] Buhari, Ezan: 152; Müslim, İman: 125.

[333] Vakıa: 56/82.

[334] Tirmizî, Tefsir (Vakıa Sûresinin tefsiri)

[335] Suyutî, Câmiü'l-Kebîr,   (17574); Müslim, İman: 126

[336] et-Tabsîr, s. 13, 38.

[337] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/138-140.

[338] Buhârî, Bedü’l Vahy: 31; İbni Mâce, Nikâh: 42; Müslim, Eymân: 43, 44. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/140-141.

[339] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/141.

[340] Ebû Dâvud, Cihad: 82; Müslim, Cihad: 3, 24, 25. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/141-142.

[341] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/142.



Konu Başlığı: Ynt: Resûlullahın en çok korktuğu üç şey
Gönderen: Ramazan. üzerinde 20 Mart 2016, 00:08:59
"Ümmetim hakkında en çok yıldızlardan yağmur istemele­rinden, idarecilerin zulme sapmalarından ve kaderi yalan­lamalarından korkuyorum."

Efendimizin (s.a.v.) buyurduğu bu 3 şeyden sakınalım . Gerçekten bu üç şey cahilliktir .
ALLAH cc razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Resûlullahın en çok korktuğu üç şey
Gönderen: Sevgi. üzerinde 20 Mart 2016, 01:13:38
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm ecmain.
   Evet çok doğru kardeşim sakınmak gerek. Mevlam bizleri Peygamberimiz'in yolundan hakkıyla gidenlerden eylesin inşaAllah.
Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim.

  


Konu Başlığı: Ynt: Resûlullahın en çok korktuğu üç şey
Gönderen: Ruhane üzerinde 17 Eylül 2016, 22:53:47
Selamun aleykum ..
"Ümmetim hakkında en çok yıldızlardan yağmur istemele­rinden, idarecilerin zulme sapmalarından ve kaderi yalan­lamalarından korkuyorum."[329]
Sen soru bizleriz Rabbim ..


Konu Başlığı: Ynt: Resûlullahın en çok korktuğu üç şey
Gönderen: Mehmed. üzerinde 16 Haziran 2019, 15:08:21
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun