๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Ocak 2011, 19:13:09



Konu Başlığı: Peygamberimizin vefası
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Ocak 2011, 19:13:09
Peygamberimizin Vefası

 

377. Temim bin Zeyd, babası Zeyd bin Hâle'den (r.a.) rivayet ediyor:

Zeyd bin Hâle (r.a.), Resûlullahın (s.a.v.) yanına girdi. Resûlullah (s.a.v.) uyuyordu. Hemen uyandı. Zeyd bin Hâle'yi bağrına bastı ve "Hâle imiş! Hâle! Hâle!" dedi.[30]

 

İzah


 

Zeyd bin Hâle (r.a.) Peygamberimizin hanımlarından Hz. Ha­tice'nin yakını oluyordu. Ebu'l-Kâsım, "Resûlullah Zeyd bin Hâle'nin (r.a.) Hz. Hatice'ye yakınlığı sebebiyle sevinmiş olmalıy­dı" diyerek Peygamberimizin Resûlullahın Hz. Zeyd bin Hâle'ye gösterdiği yakınlığın sebebini açıklar.

Gerçekten de Peygamberimiz çok sevdiği eşi Hatice Valide­mize olan sevgisini onun vefatından sonra da sürdürmüştür. Bunu, onun yakınlarına gösterdiği ilgi ve sevgiyle dışa da vurur­du.[31]

 

"Harap Olup Gitti Hayber"

 

378. Abdullah bin Ebî Evfâ (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah Haybere sefer düzenlediğinde hayber halkı onu ve ordusunu görünce "Muhammed ve ordusu" diyerek kaçışmaya bağladılar. Bu arada Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Allâhu ekber, harap oldu gitti Hayber!

"Biz bir kavmin yurduna baskın yapıp girdik mi, uyarıl­mış olan o kâfirlerin hali yaman olur!"[32]

134 Numaralı hadisin izahına bakınız.[33]

 

İbrahim (a.s.) Peygamberimizin Ümmetine Selâm Gönderdi
 

379. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

"Mîrac gecesinde Allah'ın dostu İbrahim'i (a.s.) gördüm. Bana şöyle dedi:

"Ey Muhammed! Ümmetine selâm söyle ve onlara bildir ki, Cennet, toprağı hoş ve temiz, suyu tatlı ve kendisi düz bir yerdir. Oraya bir şeyin ekimi ise, 'Sübhanallah, elham­dülillah, lâilâhe illallahü vallahü ekber ve Lâ havle velâ kuv­vete illâ billah' söylemektir."[34]

 

İzah

 

Hadiste zikredilen mîraç, bir yükseliştir. Peygamberimizin ruh ve bedeniyle Rabbinin huzuruna yükseldiği büyük, mucizelerin­den birisidir. Yüce Allah Miraçla, Sevgili Peygamberimizin üstünlüğünü, onun yanındaki makamını meleklere ve gök ehline göstermek istemiştir.

Resûlullah (s.a.v.) Miraçta Rabbini görmüş, Cenneti gezmiş, Cehennemi müşahade etmiştir.

Mîraç, peygamberliğin on ikinci yılında, hicretten on sekiz ay önce, Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v.) Mîraç esnasında kendisinden önceki peygamberlerle görüşmüş, onlarla sohbet etmiştir. Miracın anla­tıldığı uzun bir hadiste birinci semâda Hz. Âdem, ikinci semâda Hz. İsâ ve Hz. Zekeriyya, üçüncü semâda Hz. Yusuf, dördüncü semâda Hz. İdris, beşinci semâda Hz. Harun, altıncı semâda Hz. Mûsâ, yedinci semâda ise Hz. İbrahim ile görüşmüştür.[35] İşte bu görüşmesinde Hz. İbrahim onunla ümmetine selâm göndermiş, onlara Cennete girmelerine vesile olacak şeyler tavsiye etmiştir.

Mîraç hakkında tafsilatlı bilgi için Üç Aylar ve Mübarek Günler isimli eserimizin 39-51. sayfalarına bakılabilir.[36]

 

Hicret Eden Kadınların İmtihan Edilmesi

 

380. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:

"Ey Peygamber! Mü'min kadınlar sana geldiğinde..."[37]

âyeti nazil olunca bu âyetin emri gereği Resûlullah Mek­ke'den Medine'ye hicret eden kadınları imtihan ediyordu.[38]

 

İzah

 

Peygamberimiz Hudeybiye'de müşriklerle bir anlaşma yap­mıştı. Bu anlaşmanın bir maddesi de Müslüman olarak Medine'­ye gelenlerin tekrar müşriklere iade edilmelerini gerektiriyordu.

Peygamberimiz (s.a.v.) anlaşmanın bu maddesine uyarak Müslü­man olup Medine'ye gelenleri müşriklere geri iade etmişti.

Medine'ye gelenlerden birisi de Peygamberimizin halasının kızı Ümmü Gülsüm idi (r.a.). Ümmü Gülsüm (r.a.) aslında çok önceleri Müslüman olmuştu. Fakat babası izin vermediği için Me­dine'ye hicret edememişti. Tam yedi sene sonra bir fırsatını bula­rak Medine'ye hicret etti. Peygamberimizin hanımı Ümmü Seleme'nin (r.a.) evine misafir oldu. O sırada Resûlullah evde yok­tu. Ümmü Seleme'ye (r.a.) geri iade edilmekten endişe duyduğu söyledi. "Kadınların hali erkekler gibi değildir" diye de ekledi.

Derken Resûlullah (s.a.v.) eve geldi, kendisine hoş geldin de­di. Ümmü Gülsüm (r.a.) heyecanla durumunu Resûlullaha (s.a.v.) arzetti. Şöyle dedi: "Ya Resûlallah, ben dinim uğrunda hicret ederek sizin yanınıza geldim. Beni koruyun, müşriklere ge­ri çevirmeyin. Beni onlara verirseniz, işkence ederler. Dinimden döndürmeye çalışırlar. Ben nihayet bir kadınım. İşkenceye da­yanamam. Bilirsin ki, kadınların hali zayıfların haline benzer."

Peygamber Efendimiz onu dinledikten sonra,

"Yüce Allah mu­hakkak kadınlar hakkında ahdi bozar, hükümsüz bırakır" buyur­du.

Nihayet izahını yaptığımız hadiste baş tarafına yer verdiğimiz âyeti kerime nazil olarak Peygamberimizden böyle kadınları imti­han etmesi istendi. Ayetin tamamı şöyle idi:

"Ey Peygamber! Mü'min kadınlar sana geldiğinde, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, doğurmadığı çocuğa yalan yere sahiplik iddiasında bulunmamak ve itaat etmeyi gerektiren bir hususta sana karşı gelmemek üzere bîat etmek isterlerse, onların bîatlanın kabul et ve onlar için Allah'tan af dile. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir."

Vahiy tamam olunca Peygamberimiz onu Ümmü Gülsüm'e (r.a.) müjdeledi. Hz. Ümmü Gülsüm için bundan daha sevindiri­ci bir haber olamazdı. Sevinçten ağladı.

Bu arada babası onun Medine'de olduğunu öğrenmişti. Oğul­ları Velid ile Ümâre'yi hemen Medine'ye yolladı. Bunlar Resûlul­laha (s.a.v.) gelerek, "Aramızdaki anlaşmaya göre Müslüman olanları bize iade edecektin. Bunu yerine getir. Kız kardeşimizi bi­ze teslim et" dediler. Peygamberimiz (s.a.v.),

"Cenâb-ı Hak o şartın hükmünü kadınlar hakkında bozdu" buyurdu.

Onlar bir şey diyemediler, elleri boş olarak Mekke'ye döndüler.[39]

 

Abdullah Bin Abbas'ın (r.a.) Fazileti
 

381. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:

Ben Meymûne'nin evinde bulunuyordum. Resûlullah için bir abdest suyu bırakmıştım. Resûlullah "Bunu kim bıraktı?" diye sordu.

"Abdullah bin Abbas" denildi. Bunun üzerine omuzuma vurdu ve,

"Allah'ım, onu dinde ince anla­yış sahibi kıl. Ona (Kur'ân'ın) te'vilini öğret" diye duâ etti.[40]

 

İzah

 

Meymune (r.a.) Peygamberimizin hanımı idi. Aynı zamanda hadisin râvisi Abdullah bin Abbas'ın (r.a.) teyzesi idi. Bu sebep­le Hz. Abdullah sık sık onu ziyarete giderdi. Abdullah (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) bu duâ sayesinde ilimde çok yüksek bir mertebeye ulaştı. "Kur'ân tercümanı" "Hadis denizi" diye anıldı. Resûlullahın vefatından sonra Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'in ilmî danışmanlığını yaptı. Hz. Ömer, kendisine gelen ilmî mese­leleri ona havale ederek "Bunu ancak sen halledersin" derdi.

Hicretin 68. senesinde vefat eden Hz. Abdullah, 1668 hadis rivayet etti.[41]




[30] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/34.

[31] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/35.

[32] Buhâri, Cihad: 56; Müslim, Cihad: 120, 121; Muvatta, Cihad: 48. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/35.

[33] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/35.

[34] Mu'cemü'l-Evsai, 6:98 (4182.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/36.

[35] Müslim, İman: 259.

[36] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/36-37.

[37] Mümtehine: 60/12.

[38] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/37.

[39] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/37-39.

[40] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/39.

[41] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/39.




Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin vefası
Gönderen: Ramazan. üzerinde 26 Mart 2016, 22:44:57
Es Selamün Aleyküm . Bu paylaşımları okumayanlar çok büyük şeyler kaçırdı . Hadisleri açııklamaları ile öğrenmek ne güzel ... Rabb'im herzaman ilim peşinde koşmayı nasip etsin .


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin vefası
Gönderen: Sevgi. üzerinde 27 Mart 2016, 03:54:25
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Bu güzel bilgiler için Rabbim Razı olsun kardeşim. Vesileniz ile hadisleri detaylı şekilde öğrenmiş oldum elhamdülilah. Mevlam ilimsiz bırakmasın bizleri inşaAllah. Amin


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin vefası
Gönderen: Ceren üzerinde 05 Ekim 2016, 23:23:35
Aleykumselam.Rabbim bizleri peygamber efendimizin yolunda giden ve onun sunnetine tabi kalan kullardan olalim inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin vefası
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Haziran 2019, 04:53:48
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in nur izlerinden ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun