๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 11 Ocak 2011, 14:45:36



Konu Başlığı: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Sümeyye üzerinde 11 Ocak 2011, 14:45:36
Namazda Tâdil-i Erkan


492. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) mescidde namazın rükû ve secdeleri­ni tamamlamayan bir adam gördü. Ona,

"Allah rükû ve sec­delerini tamamlamayan birinin namazını kabul etmez" bu­yurdu.[328]

 

İzah


 

Namazın rükû ve secdelerine dikkat etmeye tâdil-i erkan deni­lir. Tâdil-i erkan, kıyamda iken dim dik, rükûda iken belin dümdüz durması, rükûdan kalktıktan sonra secdeye gitmeden önce beli iyice doğrultmak ve "sübhanallah" deyecek kadar öylece bek­lemek, iki secde arasında da "sübhanallah" deyecek kadar otur­maktır. Kısaca, namazı aceleye getirmeden hakkını vererek kıl­maktır. Zaten ilâhî bir hediye olan namazın zevkine varmak, bü­tün rükünlerini eksiksiz yapmak, aceleye getirmemekle mümkün­dür.

Tâdil-i erkân, İmam Ebû Yusuf ve İmam Şafiî'ye göre farzdır. Bu imamlara göre, tâdil-i erkâna riâyet edilmeden kılınan namaz­ları yeniden kılmak gerekir. Delilleri, "Rükû ve secdede belini düz tutmayan kimsenin namazı sahih değildir" hadisidir.[329] Bu imamların bir başka delilleri de Ebû Hüreyre'nin (r.a.) rivayet et­tiği şu hadistir:

"Resûlullah (a.s.m.) mescidin bir tarafında otururken içeri bir zât girdi, namaz kıldı, sonra selâm verdi, oturdu. Peygamberimiz selâmını aldıktan sonra,

"Dön ve tekrar namaz kıl. Sen namaz kıl­mış sayılmadın" buyurdu.

Bu durum üç defa tekrarlandı. O zât Peygamberimizden tarif etmesini isteyince, Resûlullah şöyle buyurdu:

"Namaz kılmak istediğinde tam bir abdest al, sonra kıbleye dön, tekbir al. Sonra vücud azaların yatışıncaya kadar rükûda dur. Sonra başını kaldırıp ayakta düzgün duruncaya kadar kıyam­da kal. Sonra sükûnet buluncaya kadar secde yap, sonra kalk vücudun sakinleşinceye kadar otur. Bundan sonra bütün namaz­larını böyle kıl."[330]

İmam-ı Âzam ve diğer talebesi İmam Muhammed'e göre ise tâdil-i erkân farz değil vaciptir. Terki durumunda ise sehiv (yanıl­ma) secdesi gerekir, namaz yeniden kılınmaz. Ezan Cami Namaz ve Büyük İslâm ilmihali isimli eserlerimize bakınız.[331]

 

Seccade Üzerinde Namaz Kılmak

 

493. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) bir hasır üzerinde namaz kıldı. [332]

 

İzah


 

Asr-ı Saadette namazlar toprak üzerinde kılınıyordu. Camiler­de şimdi olduğu gibi halı serili değildi. Zemin topraktı. Yukarı­daki hadiste Peygamberimizin (s.a.v.) bazan namazını hasır üze­rinde kıldığı bildirilir. Bu bir nevi seccade sayılabilir.

Ancak namaz kılmak için seccade kullanmak şart değildir. Te­miz olmak şartıyla toprak üzerinde namaz kılınabileceği gibi, halı üzerinde de namaz kılınabilir. Halının temiz olduğu biliniyorsa, üzerine ayrıca bir seccade sermeye gerek yoktur.[333]

 

Kışın Oruç Tutmak
 


494. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

"Kişin oruç tutmak, meşakkatsiz elde edilen bir ganimet­tir."[334]

 

İzah

 

Oruç ibâdetini zorlaştıran günlerin uzun olması ve hararetin fazlalığıdır. Gerek günlerin uzunluğu, gerekse hararetin fazlalığı yaz günleri için geçerlidir. Dolayısıyla yaz günleri oruç tutmak zordur. Kış ise böyle değildir. Çünkü hem kış günleri kısadır, hem de insan kış günlerinde suya fazla ihtiyaç duymaz. Bunun içindir ki, Peygamberimiz (s.a.v.) yukarıdaki hadislerinde kış or­ucunu, meşakkatsiz, savaşsız elde edilen ganimete benzetmiştir.[335]

 

Arefe Günü Orucu
 

495. Ebû Katâde (r.a.) rivayet ediyor:

"Arefe günü oruç tutmak, birisi geçmiş, birisi de gelecek sene olmak üzere iki senenin küçük günahlarına keffârettir."[336]

 

Cennet Ehlinde Artış Olmaz
 

496. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.),

"Şüphesiz Allah Cenneti yarattı ve ona girmesi için aşiretlerden, kabilelerden kimseler yarattı. Onların sayısı ne artar, ne de eksilir" buyurdu.

Birisi, "Öyle ise niçin amel işleyelim?" diye sordu.

Resûlullah (s.a.v.),

"Amel işleyin, herkes yaratıldığı şe­ye erecektir" buyurdu.[337]

 

İzah

 

Cennet ehlinin yaratılmış olması, Allah'ın kendi iradesiyle bir kısım insanları Cennet ehli olarak, bir kısım insanları da Cehen­nem ehli olarak yarattığı mânâsına gelmez. Çünkü böyle olması imtihan sırrını ortadan kaldırır. Bu ve benzeri hadisler, Allah'ın Cennet için cüz'i irâdesini hayır yolunda kullanacak, Cehennem için de cüz'i irâdesini şer yolunda kullanacak kimseler yarattığı şeklinde anlaşılmalıdır. Yani kişinin Cennetlik ve Cehennemlik amel işlemesinde Allah'ın hiçbir zorlaması söz konusu değildir. Zaten Sahabînin Resûlullahın sözünü sanki Cennetlikleri Allah'ın tamamen kendi iradesiyle yarattığı şeklinde anlayıp "Öyle ise ni­çin amel işleyelim?" şeklindeki sorusuna Peygamberimizin ver­diği cevap, Allah'ın Cennetlikleri kendi iradesiyle seçmediğini, buna layık olan kullarını oraya koyacağını gösterir.

Sayının değişmemesi ise, Allah Cenneti de, Cehennemi de sayısını kendisinin bildiği kimselerle dolduracağı mânâsına gelir. Allah, daha Cenneti yaratır yaratmaz kıyamete kadar yaratacağı kullarından kaç kişiyi Cennete koyacağını ve bunların kimler ol­duğunu biliyordu. Dolayısıyla Allah'ın bildiği bu sayıda artma ve eksilme olmayacaktır. Hadis bunu ifâde eder.[338]

 

Hz. Ali İle Kur'ân Birbirinden Ayrılmaz
 

497. Ümmü Seleme (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittiğini rivayet ediyor:

"Ali Kur'ân ile, Kur'ân Ali ile beraberdir. Bu ikisi Kevser Havzının başına yanıma gelinceye kadar birbirinden ayrıl­maz."[339]

 

İzah

 

Peygamberimiz Allah'ın bildirmesiyle, Hz. Ali'nin elini hadi­selere ve dahilî fitnelere maruz kalacağını görmüştü. Hz. Ali'yi ümitsizlikten, Müslümanları da onun hakkında yanlış düşünceler­den kurtarmak için, "Ben kimin efendisi isem, Ali de onun efen­disidir, gibi hadislerle Hz. Ali'yi tesellî, ümmetini de irşad et­miştir.

İşte yukarıdaki hadis de bu tesellî ve irşadlardan birisidir. Peygamberimiz bu hadisleriyle hem Hz. Ali'yi sonraki yıllarda maruz kalacağı suçlamalara karşı tesellî etmiş, hem de ümmetini bu suçlamalara inanmamaları konusunda irşad etmiş, Hz. Ali'nin Kur'ân'la beraber olacağını, ondan asla ayrılmayacağını bildir­miştir. Nitekim 670, 691, 720, 754 numaralı hadislerde gelecek olan Haricîler, Hz. Ali gibi fazîlet ehli ve ilimle dopdolu birini Kur'ân'a karşı gelmekle itham etmişlerdir. Siffîn Savaşından sonra hakemleri kabul ettiği için Onu Kur'ân'ın hükmünü bırakıp insanların hükmüne tâbi olmakla suçlamışlardır. Hz. Ali de onla­ra verdiği cevabında Kur'ân'a olan bağlılığını şu sözlerle ifâde etmiştir:

"Ben iki hakemin Kur'ân'ın hükümlerine itaat etmeleri, yasak­larından kaçınmaları şartıyla verecekleri hükme razı olurum. Kur'ân'ın hükümlerine uygun hüküm verirlerse, kesinlikle bize bu hükme karşı hareket etmek düşmez. Şayet Kur'ân'm hüküm­lerine muhalefet ederlerse, biz zâten onların verecekleri hükme uymayız.

"Biz bu konuda insanların hüküm vermelerini kabul etmiş değiliz. Kur'ân'ın hükmünü talep ediyoruz. İşte bu Kur'ân, iki kapak arasında, satırlarla yazılmış, dili olmayan bir kitaptır. O an­cak insanlar okuduğunda konuşur ve hükmü açıklar."

Hz. Ali bu sözleriyle Peygamberimizin mucizâne verdiği ha­beri de tasdik ediyordu.[340]


[328] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/171.

[329] Tirmizî, Mevakit: 81; Ebû Dâvud, Salat: 143.

[330] Buharı, İman: 15, İsti'zân: 18; Müslim, Salât: 45; Ebû Dâvud, Satat: 143; İbni Mâce, İkâme: 72.

[331] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/171-172.

[332] Buhari, Hayız: 30; Müslim, Mesâcid: 270; Ebû Dâvud, Salat; 90. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/173.

[333] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/173.

[334] Tirmizi, Savm: 73; Müsned, 4:451 (18912.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/173.

[335] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/173-174.

[336] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/174.

[337] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/174.

[338] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/175.

[339] el-Mu'cemü'l-evsat, 5:455 (4877.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/175.

[340] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/176.




Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Ramazan. üzerinde 24 Mart 2016, 00:38:47
Es Selamün Aleyküm . Namazı aceleye getirmeden , huşu içinde tam bir teslimiyetle  namazımızı kılmalıyız . Tadil-i Erkan a da dikkat etmeliyiz . Namaz kurtuluştur . Rabb'im  5 vakti de eda etmeyi nasip etsin .
ALLAH cc razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Sevgi. üzerinde 24 Mart 2016, 02:42:51
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Namazı acele kılmak Namaz dan çalmaktır ve günahtır. Oyüzden Namaza başlamadan önce güzelce abdest alıp niyet ederek Namazımızı hakkıyla kılmalıyız. Mevlam bizleri Namazsız bırakmasın inşaAllah. Amin
  Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim.


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Büşra 8 üzerinde 24 Mart 2016, 07:47:04

"Kişin oruç tutmak, meşakkatsiz elde edilen bir ganimet­tir."[334]


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Rüveyha üzerinde 24 Mart 2016, 13:02:44
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah..Konular izahlarıyla daha anlamamıza vesile oldu İnşaAllah.Rabbim razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Mehmed. üzerinde 26 Ağustos 2016, 14:28:52
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizleri namazı doğru ve samimi bir şekilde kılanlardan eylesin . Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Ceren üzerinde 26 Ağustos 2016, 17:57:36
Aleykümselam.Namazını hakkıyla ve vaktinde kılan Allahın rahmetine kavuşan kullardan olalım inşallah.Rabbim razı olsun paylaşımdan....


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Ruhane üzerinde 26 Ağustos 2016, 18:07:39
Namaz kilarken seccade kullanmak sunnettir..kılınan yerın temizliğinden şüphe ediliyorsa kesinlikle seccadeyi kullanmalıyız..zemin temiz ise seccadesizde kullanabilir  .Ancak efdalnlani olanı seccade ile kılmaktır..


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Ruhane üzerinde 17 Eylül 2016, 22:16:00
Selamun aleykum. ..Rabbim rukuumuzu secdemizi kiyamimizi tam olarak yapıp namazları kabul olan kullari dan eyle ..


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Ceren üzerinde 12 Temmuz 2019, 17:55:10
Esselamu aleykum. Namazimizi hakkiyla farza uygun şekilde kılan kullardan olalim inşallah. .


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Melek Nur Çelik koü üzerinde 12 Temmuz 2019, 20:47:01
Paylaşım için Allah razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Namazda tâdili erkan
Gönderen: Züleyha üzerinde 13 Temmuz 2019, 11:53:05
Rabbim razı olsun inşallah selam ve dua ile...