๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 12 Ocak 2011, 19:11:15



Konu Başlığı: Mükemmel oruç
Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Ocak 2011, 19:11:15
Mükemmel Oruç


329. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:

"Kim yalan söylemeyi bırakmazsa, Allah'ın onun yeme ve içmeyi terketmesine ihtiyacı yoktur."[1058]

 

İzah

 

Hadisin zikrettiğimiz kaynaklardan bâzılarında yer alan riva­yeti şöyledir:

"Oruç tutan kimse yalan söylemeyi, câhilce davranmayı ve bu­nunla amel etmeyi bırakmazsa yeme ve içmeyi terk etmesine Allah bir değer vermez."

Oruç, dar mânâda imsaktan iftar vaktine kadar, Allah rızâsı için yiyip içmeyi bırakmak, cinsî münâsebetten uzak durmak ola­rak tarif edilir. Bunu yapan bir Müslüman oruç mükellefiyetini yerine getirmiş olur.

Geniş mânâda ise, oruç bütün azâ ve duygulara kendilerine mahsus ibâdet ettirmek, bunlan da Ramazan'dan nasiplendirmektir. Ramazan'da mide ile birlikte göz, kulak, dil, kalp, hayal ve diğer azalar da oruç tutmalıdır. Meselâ dilin orucu gıybetten ve çirkin sözlerden uzak durmak, duâ, zikir ve salavatla meşgul ol­maktır. Gözün orucu harama bakmamak, kâinatı ibret nazarıyla seyretmektir. Kulağın orucu lüzumsuz şeyleri işitmemek, bunun yerine hak sözleri işitmek, Kur'ân dinlemektir. Hayal ve fikir gi­bi duyguların orucu ise, çirkin şeylerle meşgul olmayıp güzel şeyleri düşünmektir. Bediüzzaman, bununla ilgili olarak meâlen şöyle der:

Orucun en mükemmeli, mide gibi bütün duygulara; göz, ku­lak, kalp, hayal, fikir gibi azâ ve duygulara dahi bir nevi oruç tut­turmaktır. Yani haram olan şeylerden, boş ve lüzumsuz olan şeylerden çekmek ve her birisine mahsus kulluğa sevk etmektir. Meselâ dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak ve o lisanı Kur'ân okumak, zikir, tesbih, salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek gibi, diğer azalara da bir nevi oruç tutturmaktır.[1059]

İşte bu ölçülere dikkat edildiği zaman orucun gerçek lezzeti anlaşılır, dünyada iken Cennet havası tadılır. Ancak böyle yapıl­dığı zaman oruçtan tam manasıyla istifade edilir ve Peygamberim­izin şu müjdesine dâhil olunur:

"Kim Ramazan ayında oruç tutar, Allah'ın emirlerine uyup ya­saklarından sakınarak orucun hakkına riâyet eder, korunması ge­rekenlerden de korunursa, önceki günahlarından arınmış olur."[1060]

Diğer azalara oruç tutturulmadığı zaman sadece oruç borcun­dan kurtulunmuş, fakat bu rahmet ve kurtuluş ayından lâyıkıyla feyiz alınmamış olur. İşte izahını yaptığımız hadislerinde Pey­gamberimiz bu gerçeği ifâde eder. Konuyla ilgili olarak bir başka hadiste ise şöyle buyurur:

"Öyle oruç tutanlar vardır ki, tuttukları oruçla görecekleri fay­da, aç ve susuz kalmaktır."[1061]

Oruçlu biri kendisi diğer azalarına da oruç tutturmaya gayret gösterdiği halde, başkası kendisine sataşırsa ne yapacaktır? Bu suâlin cevabını da yine Peygamberimizden öğrenelim:

"Biriniz oruçlu bulunduğu gün çirkin sözler söylemesin, câ­hilce davranışlarda bulunmasın. Şayet bir başkası kendisine sata­şır veya döğüşmeye kalkarsa, 'Ben oruçluyum, ben oruçluyum' diyerek ondan uzak dursun."[1062]

 

Peygamberimizin Bir Mucizesi
 

330. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) Sahabîleriyle beraber çıktığı bir se­ferde namaz vakti geldiğinde Sahabîler abdest alacak su bu­lamadılar. "Yâ Resûlallah, abdest almak için su bulamadık" dediler. Topluluktan bir adam gitti ve bir bardak su ile geri geldi. Resûlullah (s.a.v.) o su ile abdest aldı parmaklarını bardağın içerisine soktu. Onların hepsi o su ile abdest aldılar ve ondan içtiler. O sırada yaklaşık olarak yetmiş kişi idik.[1063]

 

İzah

 

Peygamberlerin ortak hususiyetlerinden birisi de dâvalarını is­pat için mucize göstermeleridir. Her peygamber az çok mucize göstermiştir. Peygamberimiz ise en çok mucize gösteren peygam­berdir. Onun gösterdiği mucizeler diğer peygamberler gibi bir kaç çeşit değil, birçok çeşittir. Onun en büyük mucizesi Kur'ân'dır. Bundan başka sayısı binleri bulan mucize göstermiştir. Bir par­mağının işaretiyle ayın ikiye bölünmesi, miraca çıkması, Allah'ın bildirmesiyle istikbalde olacak bâzı şeyleri haber vermesi ve bun­ların aynen gerçekleşmesi, yemeğin bereketlenmesi, suyun bere­ketlenmesi, hayvanların konuşması, ağaçların emrini dinlemesi, duası ile çeşitli hastalıkları iyi etmesi bu mucizelerden bir kaçıdır.

İşte yukarıdaki hadiste de Peygamberimizin bir başka mucize­si haber verilmektedir. O da parmaklarından su akmasıdır. Hadis­te de ifâde edildiği gibi, Resûlullahın parmaklarından on musluk­lu çeşme gibi su akmıştır. Hem bu bir defaya mahsus da değil­dir. Aynı durum çeşitli defalar tekrarlanmıştır.[1064]

 

Emânete Riâyet
 

331. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:

"Sana bir şey emânet edene emânetini ver. Sana hıyanet edene hıyanet etme."[1065]

 

İzah

 

Hadisin birinci kısmı, emânete ihanet edilmeyeceğini kesin bir üslupla ortaya koyar.

İkinci kısımda ise Peygamberimiz hıyanet edene dahi hıyanetle karşılık verilmemesini ister. Çünkü hıyanete hıyanetle karşılık ve­ren kimsenin kendisi de hâin olmuş olur. Hıyanete hıyanetle kar­şılık vermeyen kimse ise onu hiyânetiyle baş başa bırakarak sevap kazanacağı gibi, Cenâb-ı Hakkın şu buyruğuna uygun hare­ket etmiş olacağından da sevap kazanır:

"İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğe iyiliğin en güzeliyle kar­şılık ver; bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kimse can­dan bir dost oluvermiştir."[1066]

İmam Şafiî'nin de içinde bulunduğu bâzı âlimlere göre ise, ki­şi kendisinin emânetine hıyanet eden birisinden gasbedilen malı kadarını almasının hıyanet olmadığını, fazlasını almanın hıyanet olduğunu savunurlar.[1067]

 

Hz. Aişe'nin Resûlullahı Kıskanması
 

332. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:

Bir gece Resûlullahı (s.a.v.) yatağında bulamadım. Ken­di kendime, "Muhakkak cariyesi Mâriye'nin yanına gitmiş­tir" dedim. Kalktım, odayı yokladım, onu namaz kılarken buldum. Gusledip etmediğini anlamak için elimi saçında gezdirdim. Namazını bitirdiğinde,

"Şeytanın mı yakaladı ey Âişe?" dedi.

"Benim şeytanım mı var?" dedim.

"Evet. bü­tün Ademoğullarının şeytanı vardır" buyurdu.

"Senin de şeytanın var mı?" dedim.

"Evet, ancak ona karşı Allah bana yardım etti de onun şerrinden ve fitnesinden selamette kaldım" buyurdu.[1068]                                                                 

 

İzah                     

 

Hadisin birinci kısmı, Hz. Aişe'nin Resûlullahı kumalarından kıskandığını ifâde ediyor. Nitekim zikrettiğimiz kaynaklarda Resûlullahın, "Kıskandın mı?" yoksa diye sorduğu, Aişe'nin de (r.a.), "Evet, benim gibi biri senin gibi birini kıskanmaz da ne yapar?" dediği kayıtlıdır.

Hadiste geçen "selime" kelimesini iki şekilde okumak müm­kündür. Kelime "esleme" şeklinde okunduğunda "O Müslüman oldu" dîye tercüme edilir. "Eslemü" şeklinde okunduğunda ise "Allah bana ona karşı yardım etti, onun şerrinden ve fitnesinden selâmette kaldım" şeklinde mânâ verilir. Her iki okuyuş şeklini de savunan âlimler vardır. Meselâ Kadı İyaz birinci şeklî tercih eder ve "Ümmet Resûlullahın (a.s.m.) günahlardan korunma­sında icma etmiştir. O, cisminde ve konuşmasında şeytanın şer­rinden korunmaya mazhar olmuştur" der. Hattâbî ise ikinci şekli tercih edenlerdendir. Biz de tercümemizde ikinci şekli tercih ettik. Zaten birinci şekli tercih eden Kadı İyaz'ın açıklaması, hadisi ikinci şekliyle anlamaya da kuvvet vermektedir.[1069]

 

İki Vakit Namaz Arasında Boş Söz Söylememek
 

333. Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor:

"Aralarında boş söz söylemeksizin bir vakit namazının ardından diğer vaktin namazını kılmanın sevabı İlliyyûnde yazılır."[1070]

 

İzah

 

Hadisin Ebû Dâvud'daki rivayeti şöyledir:

"Abdest alarak farz bir namazı kılmak için evinden çıkan kim­senin sevabı, ihrama girip hacc eden kimsenin sevabı gibidir. Bir kimse kuşluk namazı kılmak için bulunduğu yerden çıkar da bu çıkışındaki yorulmanın sebebi sadece kuşluk namazı olursa, o ki­şinin sevabı umre yapan kimsenin sevabı gibidir. Aralarında boş söz söylemeksizin bir vakit namazının ardından diğer vaktin na­mazını kılmanın sevabı illiyyînde yazılır."

Farz bir namazı kılmak için evinden çıkan kimse hac yapmış gibi sevap kazandığı gibi, iş yerinden, bağ veya bahçesinden çı­kan kimse de aynı sevabı kazanır.

Ancak hadisi "böyle yapan herkes bu sevabı kazanır" şeklinde değil, "İhlasla böyle davranan bâzı kimseler böyle sevap kaza­nabilir" şeklinde anlamak gerekir.

Ayrıca hâcc yapmış gibi sevap kazanmak, kendisine hac farz olan kimseden bu farziyetin düşmesine sebep olmaz.

Hadiste geçen "illiyyûn," iyi kulların isimlerinin yazıldığı di­vanın ismidir. Bu divanla ilgili olarak Kur'ân'da şöyle buyuralur:

"İhlas ile kulluk edenler İlliyyûn'da kayıtlıdır.

"İlliyyûn'un ne olduğunu bilir misin?

"O ap açık yazılmış bir kitaptır.

"Ona yüksek derecedeki melekler şahittir.[1071]

Günahkarlar ise Siccîn'de kayıtlıdır."[1072]       

 
Namazları Başlarından Yukarıya Geçmeyecek Olan İki Kişi
 


334. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor:

"İki kimsenin kıldığı namaz başlarından yukarı geçmez. Bunlardan biri, geri dönünceye kadar efendisinden kaçan köledir. Diğeri de isyanından vaz geçip tövbe edinceye ka­dar kocasına isyan eden kadındır."[1073]

 

Cuma Namazının Ehemmiyeti
 

335. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

"Andolsun bir adama insanlara Cuma namazını kıldırması için emir vermeyi, sonra da cemaata gelmeyenlerin evlerini yakmayı arzu ettim."[1074]

 

İzah

 

Hadis, zikrettiğimiz kaynaklarda, "cemaatle namaza iştirak et­meyenlerin" şeklinde gelmiştir. Taberânî'nin rivayet ettiği hadiste ise "Cuma namazına gelmeyenlerin" şeklindedir.

Taberânî, Mu'cemü'l-Evsat'ta hadisi bu şekilde rivayet etmiştir.[1075]


 

[1058] Buhari, Savm: 8; Ebû Dâvud, Savm: 25; İbni Mâce, Siyam: 21. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/442.

[1059] Mektûbat, s. 39.

[1060] Beyhakî, Sünen, 4:304.

[1061] İbni Mâce, Siyam; 21.

[1062] İbni Mâce, Siyam: 21. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/442-444.

[1063] Buhari, Vudu: 32. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/444.

[1064] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/444-445.

[1065] Ebû Dâvud, Büyü: 81; Tirmizi Büyü: 38. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/445.

[1066] Fussîlet: 41/34.

[1067] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/445-446.

[1068] Müslim, Münâfırûn: 70; Nesâî, İşretü'n-Nisâ: 4. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/446-447.

[1069] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/447.

[1070] Ebû Dâvud, Salât: 48, Tatavvu: 12; Müsned, 5:331 (22269.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/447-448.

[1071] Mutaffîfin: 83/18-21.

[1072] Mutaffifîn: 83/7. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/448.

[1073] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/449.

[1074] Müslim, Mesâcid: 251, 252; İbni Mâce, Mesâcid: 17; Ebû Dâvud, Salat: 46; Tirmizî, Salat: 48; Müsned, 2:321 (7321.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/449.

[1075] Mucemaü'l-Evsat, 1: 272 (438.), 3:366 (2784.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/449-450.



Konu Başlığı: Ynt: Mükemmel oruç
Gönderen: Ramazan. üzerinde 27 Aralık 2014, 19:40:16
Bir kimse oruçlu iken gözünü bedenini ağızını tutmuyorsa bu orucun Yüce Rabbime ihtiyacı yoktur.Gerçek oruç insanın gözünü kulağını bedenini ağzını ve hayallerini kötü şeylerden uzak tutmasıyla ve yemek yemeden tutulur.Bu şekilde oruç tuttuğumuzda günahlarımızdan arınmış oluruz ve oruç tutmaktan ayrı bir zevk alırız.Peygamberimiz bir yolculukta 70 kişi ile birlikteydi.Abdest alıp namaz kılacaklardı.Fakat su yoktu.Prygamberimizin birsürü binlerce mucizesi vardır her peygamberin bir mucizesi vardır.Su bulamayınca Peygamberimizin Parmaklarından su aktı ve 70 kişi o suyu içtiler abdest aldılar. Kısaca konumuzun özeti bu kadardır.


Konu Başlığı: Ynt: Mükemmel oruç
Gönderen: Ceren üzerinde 27 Aralık 2014, 20:05:40
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Rabbim bizleri hakkıyla oruç tutan ve oruç tuttuğunda kendini haramdan alı koyan kullarından eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Mükemmel oruç
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Haziran 2019, 08:39:47
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Mükemmel oruç
Gönderen: Züleyha üzerinde 19 Haziran 2019, 11:26:27
Rabbim razı olsun selam ve dua ile....


Konu Başlığı: Ynt: Mükemmel oruç
Gönderen: Sevgi. üzerinde 21 Haziran 2019, 07:12:19
Rabbim bizleri orucunu hakkıyla tutanlardan eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Mükemmel oruç
Gönderen: Ceren üzerinde 21 Haziran 2019, 18:18:04
Esselamu aleyküm. Rabbım bizleri hakkıyla orucunu tutan feyzine rahmetine erişen kullardan olalım insallah...