๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 15 Ocak 2011, 17:08:36



Konu Başlığı: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Ocak 2011, 17:08:36
Kurtuluş  Reçetesi:  Tevbe
 

55. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

"Günahtan pişmanlık duymak tevbedir."[272]

 

İzah

 

Tevbenin üç temel rüknü vardır. Bunlar:

1. Günahı kesinlikle bırakmak.

2. Günahtan pişmanlık duymak.

3. Bir daha işlememeye karar vermek.

Pişmanlık duymak tevbenin en önemli bir parçası olması sebe­biyle, hadiste,

"Günahtan pişmanlık duymak bir tevbedir" buyurulmuştur.

Peygamberlerden başka hiçbir insan günahsız değildir. Nefis taşıdığı için, insanın bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya iste­meyerek günah işlemesi mümkündür. Zaten insanı meleklerden ayıran ve önüne sonsuz bir yükselme merdiveni açan sır da nefis taşıması, günah işlemeye kaabiliyetli olmasıdır. Eğer insan günah işlemeyecek fıtratta yaratılmış olsaydı, melekten farkı kalmazdı.

Evet, insan yaratılışı gereği günah işlemeye meyillidir. Şeyta­nın ve nefsinin de telkiniyle bir an kendini kaybedip günah işle­yerek şeytanı sevindirebilir. Fakat günah işleyen bir mü'minin dikkat etmesi gereken mühim bir husus, şeytanı ikinci defa sevin­dirmemek, hattâ onu kahretmek olmalıdır. Şöyle ki:

Her ne kadar insan günah işleyecek fıtratta yaratılmışsa da asıl olan insanın kendisini günahtan çekmesi, Allah'ın emirleri istika­metinde hayatiyetini devam ettirmesidir. Nitekim Yüce Allah bir âyet-i kerimede,

"Muhakkak ki, Allah hıyanete düşkün ve gü­nahtan çekinmeyen kimseyi sevmez"[273]

buyurarak günahtan çekin­meyen kimseleri sevmediğini belirtmektedir. Evet, bir Müslüman günahlardan çekinmeli, şeytanın vesvesesine kapılmamalıdır. Fa­kat insan olması sebebiyle bir günah işlediğinde de şeytanın ikinci bir oyununa düşmemeli, hemen tevbe etmelidir. "Şeytanın ikinci bir oyununa düşmemeli" diyoruz. Çünkü şeytanın en mühim hi­lelerinden birisi de, günah işlettiği insanlara Allah'ın rahmetinden ümidini kestirmektir. Şeytanın vesveseleriyle günah bataklığına dalan bir insan, yine şeytanın "Sen artık adam olmazsın; Allah se­nin tevbeni kabul etmez" şeklindeki vesveseleriyle daha affedil­meyeceğini düşünerek günah bataklığına iyice daldırır. Yüce Allah bir ayet-i kerimede kullarından şeytanın bu hilesine düş­memelerini ister ve şöyle buyurur:

"De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş kul­larım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki o çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.

"Öyleyse azap gelmeden önce Rabbinize dönün ve Ona teslim olun; sonra kimseden yardım göremezsiniz."[274]

Kulların ümitsizliğe düşmemelerine, günahın ardından hemen tevbe kapısına sığınmalarına dikkat çeken başka âyetler de vardır.[275]

Pekçok âyetin sonu, "Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir" şeklinde biter.[276] Bu da Yüce Allah'ın kullarını tevbeye ne derece teşvik ettiğini gösterir.

Ayetlerde günah işleyenler kusurunu itiraf edip Allah'tan ba­ğışlama dilemeye teşvik edildiği gibi, hadislerde de tevbe üzerin­de ehemmiyetle durulmuş, günah işleyen kullardan hemen tevbe etmeleri istenmiş ve günahkâr kullar tevbeye teşvik edilmiştir. Bu hadislerden bâzılarının meali şöyledir:

"Bütün insanlar günah işlerler. Fakat günah işleyenlerin en hayırlısı, tevbe edenlerdir."[277]

"Şüphesiz, can boğaza gelmedikçe Allah kulun tevbesini ka­bul eder."[278]

"Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbelerini kabul etmek için gece rahmet elini açar; geceleyin günah işleyenlerin tevbesini ka­bul etmek için gündüzün elini açar. Bu durum güneşin batıdan doğmasına [Kıyametten önce tevbe kapısının kapanmasına] kadar devam eder."[279]

"Günahından tevbe eden, hiç günahı olmayan kimse gibi­dir."[280]

123 numaralı hadise ve izahına da bakınız.[281]

 

56. Ka'b bin Mâlik babasından rivayet ediyor:

"Cennete ancak mü'min olanlar girer. Mina günleri yiyip içme günleridir."[282]

 

İzah

 

İbni Mâce'de Resûlullahın halka hitaben yaptığı konuşmada böyle buyurduğu bildirilir.

Hadisin birinci kısmında Cennete ancak kalben inanan kimse­lerin gireceği bildirilmiştir. Kalben inanmadığı halde ibâdet eden münafıkların ve kâfirlerin Cennete giremeyeceklerine dikkat çe­kilmiştir.

Hadisin ikinci kısmında geçen "minâ günleri" hacıların minâda kaldıkları günleri olan teşrik günleridir. Yani Kurban Bayramının 2. 3. ve 4. günleridir. Hadiste "Bu günler yeme içme günleridir" buyurulması, bu günlerde oruç tutulmasını yasaklamak içindir.

Kurban bayramının birinci gününde oruç tutmak bütün âlim­lere göre ittifakla caiz değildir. Kurban bayramının 2-4. günle­rinde oruç tutma hususunda ise âlimler farklı düşünürler. Hanefî ve Şâfiîlere göre bu günlerde de oruç tutmak caiz değildir.[283]

 

Cennetin Çoğunu Müslümanlar Teşkil Edecek

 

57. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

"Cennet ehli yüz yirmi saf olacak. Bunun seksen saffı ümmetimdir."[284]

 

İsâ  (a.s.) İnecektir
 

58. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

"Sizden yaşayanların Hz. İsa'nın adaletli bir hâkim olarak indiğini görmesi yakındır. O, Hıristiyanlardan cizyeyi kaldı­rır, Haç'ı kırar, domuzu öldürür ve savaş sona erer."[285]

 

İzah


 

Zikrettiğimiz kaynaklarda,

"O zaman mal öylesine artar ki, kimse onu kabul etmez. Tek bir secde dünya ve içindekilerin ta­mamından daha hayırlı olur." "Bütün düşmanlıklar, küsüşmeler, hasetlik muhakkak kalkacak" "Dava bir olur" gibi ilâveler vardır.

Yüce Allah, insanın ecelini ömründe gizlediği gibi, kıyametin vaktini de kâinatın ömründe gizlemiştir. Bununla beraber, kıya­mete yakın onu haber veren bâzı alâmetler çıkacaktır. İşte bu alâ­metlerden birisi de Hz. İsa'nın yeryüzüne inmesidir. Yüce Allah bir âyette,

"İsâ kıyamet için bir alâmettir" buyurmuştur.[286]

Hz. İsa'nın yeryüzüne inmesinin kıyamet alâmetlerinden oldu­ğunu ifâde eden birçok da hadis vardır. Meselâ bu hadislerden bi­risi şöyledir:

"Sizler on alâmeti görmedikçe hiçbir zaman kıyamet kop­maz....İsa'nın inmesi."[287]

İşte yukarıdaki hadiste de Hz. İsâ'nın âdil bir hükümdar ola­rak ineceği, haçı kıracağı, domuzu öldüreceği, cizyeyi kaldıra­cağı ifâde edilmektedir. Domuzun öldürülmesi, haçın kırılması, cizyenin kaldırılması, Müslümanların yayılmasından, Hıristiyan­lığın zayıflamasından, hattâ yok olmasından kinayedir.

İsâ (a.s.) indiğinde hadislerde de ifâde edildiği gibi, Hristiyanlarla Müslümanlar arasındaki asırlık düşmanlık, hasetleşme ve kin ortadan kalkacaktır

Burada Hz. İsa'nın bir peygamber olarak değil, Peygamberi­mize tâbi birisi olarak ineceğini de hatırlatalım. Çünkü Resûlullah ile peygamberlik kapası kapatılmıştır. Artık daha başka bir peygamber gelmeyecektir. Zaten.... numara ile tercüme ettiğimiz hadiste bu gerçek ifâde edilmiştir. İsa'nın (a.s.) inmesi ile ilgili tafsilatlı bilgi için Kıyamet Alâmetleri isimli eserimize bakınız.[288]


 

[272] Müsned, 1:470, (3567); İbni Mâce, Zühd: 30. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/114.

[273] Nisa: 4/106.

[274] Zümer: 39/53.

[275] Âl-i İmran: 15/16, Nahl: 16/47, Tevbe: 9/70, Nisa: 4/110.

[276] Nisa: 4/23- 306, Ahzab: 33/50- 59; Mümtehine: 60/12.

[277] Tirmizî, Kıyâme: 49; İbni Mâce, Zühd: 30.

[278] Tirmizî, Daavât: 99; İbni Mâce, Zühd: 30.

[279] Müslim, Tevbe: 31.

[280] İbni Mâce, Zühd: 30.

[281] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/114-116.

[282] İbni Mâce, Siyam: 35; Ebû Dâvud, Siyam: 50; Tirmizî, Savm: 59; Müslim, Siyam: 144. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/117.

[283] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/117.

[284] Tirmizî, Cennet: 13; İbni Mâce, Zühd; 34. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/117-118.

[285] Müslim, İman: 242, 243; Buhârî, Büyü: 102; Mezâlim: 131, En­biyâ: 49; Ebû Dâvud, Melâhim: 14; Tirmizî, Fiten: 54; Müsned, 2:315, 541, (7264; 9296) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/118.

[286] Zuhruf: 43/61.

[287] Müslim, Fiten: 39.

[288] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/118-119.




Konu Başlığı: Ynt: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Ceren üzerinde 08 Ocak 2016, 12:40:45
Esselamu aleykum.Bir insanin kurtulusu, gunahlarindan arinmasi tovbe etmesi ile,allahdam magfiret dilemesi ile olur.Rabbim gunahlarimizi af edip merhamet etsin bizlere insallah...


Konu Başlığı: Ynt: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Mehmed. üzerinde 21 Haziran 2019, 18:57:10
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri tevbe eden ve affedilen kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Haziran 2019, 02:12:53
Aleyküm selâm tövbe etmek demek günahlardan pişman olmak demektir tövbe eden kişi bir daha günah işlememelidir yaşadığımız sürece her zaman tövbe edebiliriz


Konu Başlığı: Ynt: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Ceren üzerinde 22 Haziran 2019, 19:03:50
Esselamu aleyküm. Isledigimiz büyük küçük tüm gunahlardan pişman olan tevbe eden ve allahın rahmetine magfiretine kavusan kullardan olalim inşallah. ..


Konu Başlığı: Ynt: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Züleyha üzerinde 23 Haziran 2019, 04:16:44
Rabbim razı olsun insallah...Selam ve dua ile...


Konu Başlığı: Ynt: Kurtuluş reçetesi tevbe
Gönderen: Melek Nur Çelik koü üzerinde 23 Haziran 2019, 12:39:05
Paylaşım için Allah razı olsun..