Konu Başlığı: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Sümeyye üzerinde 09 Ocak 2011, 17:59:12 Kur'ân'a Abdesetli Olarak Dokunmak 798. Ömer (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Kur'ân'a temiz olandan başkası dokunamaz."[1063] İzah Bir âyette, "Kur'ân'a temizlenmiş olanlardan başkası el süremez" buyurulmuştur.[1064] Dört mezhebe göre de "Abdestsiz kimsenin Kur'ân'a dokunması caiz değildir." Ancak Kur'ân'a dokunmadan onu okumakda bir mahzur bulunmamaktadır. Kur'ân öğrenen çocuklar abdestsiz olarak onu ellerine alabilirlerse de, onların da abdestli olmaya teşvik edilmeleri güzeldir. Kur'ân miktarı meal ve tefsirden az ise tefsir kitapları abdestsiz olarak ele alınabilir. Miktar itibarıyla Kur'an'a fazla veya eşitse abdestsiz olarak ele alınmaz. Buna göre bir ciltlik meallerin abdestsiz olarak ele alınması caiz değildir. Tefsirler ise ele alınabilir. Ayette geçen "el süremez" ifâdesinin emir değil de haber verme olduğu, bundan Levh-i Mahfuz'un kast edildiği de söylenmiştir.[1065] Borçluya Kolaylık Göstermek "Kıyamet gününde bir adam getirilir ve Allah'ın huzurunda durdurulur. Allah onu, "Arkanda ne bıraktın? (Ne ile geldin?)" diye sorar. O kul, "Ben insanlarla alışveriş yapıyordum. Sattığım zaman eli dar olanlara indirim yapar, eli geniş olanlara zaman tanırdım" der.. Allah, "Ben kulumu affetmeye daha layıkım" buyurur ve o kulunu bağışlar."[1066] Rükû Ve Secdeye Eğilirken Ellerin Durumu 800. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) namaza başlarken ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Rükûya eğilirken ve rükûdan doğrulurken de böyle yapıyordu. İki secde arasında ise kaldırmazdı.[1067] İzah Yukarıdaki hadisin aynısına yer verilen İbni Mâce, Ebû Dâvud, Tirmizî gibi hadis kitaplarında, Ebû Hüreyre (r.a.), Enes, (r.a.), Abdullah bin Ömer (r.a.), İmran bin Husayn (r.a.) ve Abdullah bin Abbas'dan (r.a.) Mâlik bin Hüveyris'ten ve Ebû Mâlik el-Eş'arî'den bu konudı başka hadisler de rivayet edilmiştir. Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre, gerek rükûya giderken, gerekse rükûdan doğrulurken elleri omuz hizasına kaldırmak sünnettir. Bu mezhep âlimleri, izahını yaptığımız hadisi delil gösterirler. Hanefî mezhebine göre ise eller sadece iftitah tekbirinde kaldırılır. Onun dışında ne rükûya giderken, ne de rükûdan doğralurken elleri kaldırmak doğru değildir. Bu mezhep âlimleri Abdullah bin Mes'ud'un (r.a.) rivayet ettiği bir hadisi görüşlerine delil olarak zikrederler. Bu hadis şöyledir: Abdullah bin Mes'ud (r.a.) bir defasında "Size Peygamberin kıldırdığı namaz gibi namaz kıldırayım mı?" demiş; sonra da namaz kılmış ve ellerini sadece iftitah tekbirinde yukarı kaldırmıştır. [1068] Bu mânâda Berâ bin Âzib de (r.a.) bir hadis rivayet eder.[1069] Hanefîlerin delillerinden birisi de namaz içerisinde hareketsiz durmanın farziyetini ifâde eden hadistir. Bu hadis şu mealdedir: "Acaba sizleri niçin ellerinizi hırçın atların kuyruktan gibi kaldırmış görüyorum? Namazda sakin olun."[1070] Bu hadise göre iftitah tekbirinin dışında el kaldırmak asla caiz değildir. Çünkü iftitah tekbirinde el kaldırmak namazın dışında olan bir harekettir, bunun dışında el kaldırmak ise namazın içindedir ve huşûuna zarar verir. Hanefîlere göre Peygamberimizin rükûya giderken ve rükûdan doğrulurken ellerini kaldırması, İslâmiyetin ilk yıllarıyla ilgiliydi. Peygamberimiz bunu sonradan terk etmiştir. Hanefîler buna delil olarak da, Abdullah bin Zübeyr'in (r.a.) rükûya giderken ve rükûdan doğrulurken ellerini kaldıran bir adam gördüğünü ve ona, "Böyle yapma. Çünkü bu, Resûlullahın başlangıçta yaptığı, fakat sonradan terk ettiği bir davranıştır" dediğini bildirirler. Yine Mücâhid'in, "Abdullah bin Ömer'in arkasında namaz kıldım, iftitah tekbirinden başka namazın hiçbir yerinde ellerini kaldırmadı" sözünü de delil gösterirler. Tahavî bu hadisi rivayet ettikten sonra şöyle der: "İşte İbni Ömer, Peygamberin (a.s.m.) vaktiyle ellerini kaldırdığını görmüş, sonra bundan vazgeçmiştir. O bunu ancak kendisince bunun nesh edildiği (hükmünün kaldırıldığı) sabit olunca yapmıştır."[1071] Ezanda Parmakları Kulakların İçine Sokmak 801. Sa'd el-Karaz (r.a.) rivayet edilmiştir: Resûlullah (s.a.v.) Bilal'e, ezan okuduğunda ellerini kulağına dayamasını emretti. Ve, "Muhakkak bu senin sesini daha da gür çıkarır" buyurdu.[1072] Bayram Namazı Dönüşünde Başka Yoldan Gelmek 802. Sa'd el-Karaz (r.a.) rivayet edilmiştir: Resûlullah (s.a.v.) iki bayram namazına giderken de bir yoldan gider, geri dönüşte başka bir yoldan dönerdi.[1073] İzah Hadiste de ifâde edildiği gibi, bayram namazına farklı yollardan gidip gelmek sünnettir. Bunun hikmeti, değişik yollardaki insanlar ve cinlerin, yolun kişi lehinde şahitlik etmesi, İslâm şeâirinin ilân edilmesidir.[1074] Bayram Namazı Nasıl Kılınır? 803. Sa'd el-Karaz (r.a.) rivayet edilmiştir: Resûlullah (s.a.v.) bayram namazını hutbeden önce kılardı. Birinci rekâtta, namaz için Kur'ân okumadan önce yedi tekbir alırdı. İkinci rekâtta kıraattan önce beş tekbir alırdı. Bayram namazına yürüyerek gelirdi. Namazdan sonra da yürüyerek dönerdi. Hutbe arasında tekbir getirirdi. Bayramlarda çok tekbir getirirdi.[1075] İzah Cuma namazında hutbe namazdan önce okunurken, bayram namazlarında namazdan sonra okunur. Bununla ilgili daha başka hadisler de vardır.[1076] Ayrıca bayram namazında imam hutbeye çıkarken ezan okunmaz, hutbeden inerken de kaamet getirilmez. Çünkü namaz zaten kılınmış olmaktadır. Hadiste Peygamberimizin namaz kılış şekli anlatılmaktadır. Birinci rekatta kıraattan önce yedi; ikinci rekâtta kıraattan önce beş ziyade tekbiri aldığı bildirilmektedir. Bununla ilgili başka rivayetler de vardır.[1077] Bayram namazında alınan tekbirlerin sayısı ile ilgili olarak mezhepler arasında farklı görüşler vardır. Şâfiîlere göre birinci rekatta namaza başlama tekbirinden başka yedi, ikinci rekatta da kıyam tekbirinden başka beş tekbir alınır. Hanefîlere göre ise birinci rekatta beş, ikinci rekatta dört tekbir alınır. İzahını yaptığımız hadisten Peygamberimizin bayram namazı için yürüyerek gelip, yürüyerek döndüğünü de öğreniyoruz.[1078] Peygamberimizin Bir Çocuğa Duası 804. Enes (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bir gün Ensardan bir çocuğa, "Ayakkabımı verir misin?" buyurdu. Çocuk, "Annem babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü. Müsaade et, onu ayağına ben giydireyim" dedi. Resûlullah da şöyle dua etti: "Allah'ım, bu kulun Senin rızanı istiyor. Ondan razı ol." [1079] [1063] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/499-500. [1064] Vakıa:56/ 79., ayet. [1065] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/500. [1066] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/500-501. [1067] Buhârî, Ezan: 83; Ebâ Dâvud, Salât: 114; İbni Mâce, İkâme: 15; Müslim, Salât: 21, 25, 26; Tirmizi Salât: 76, 110; Nesâî, İftitah: 113; Muvatta, Salat: 16; Dârimî, Salat: 41; Müsned, 2:25 (4675). İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/501. [1068] Ebû Dâvud, Salât: 116; Tirmizi, Salat. 190. [1069] Ebû Dâvud, Salât: 116. [1070] Müslim, Salât, 119; Müsned, 5:93. 101. [1071] Sünen-i Ebû Dâvud Terceme ve Şerhi, 3:106. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/501-503. [1072] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/503. [1073] Ebû Dâvud, Salat: 254; İbni Mâce, İkâmeti's-Salat: 162. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/503-504. [1074] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/504. [1075] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/504. [1076] Buhârî, lydeyn: 7, 8; Müslim, Ideyn: 8; Tirmizî, Salat: 383; Nesât, İydeyn: 9. [1077] Ebû Dâvud, salat: 252; Tirmizî, Salat: 386. [1078] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/504-505. [1079] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/505-506. Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Ceren üzerinde 26 Ağustos 2016, 18:12:05 Esselamu aleyküm.Kur anı kerime temiz olanın dokunmasına izin verilmiştir.Ve kur anı kerime abdest dokunmanında caiz olmadığı bildirilmiştir.Abdestsiz olan kişi kur ana dokunmadan okuyabilir bu caizdir.Rabbim razı olun bilgilerden..
Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Melda üzerinde 26 Ağustos 2016, 18:22:47 Selamün aleyküm . Abdestsiz Kuran 'a dokunmamalıyız . Her dokunduğumuz harf için abdestsiz günah yazılır diye biliyorum . Bayramda farklı yollardan camiye gidip gelmek sünnettir. Kurban bayramı yaklaşıyor uygularız inşallah .
Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Ramazan. üzerinde 26 Ağustos 2016, 18:35:55 Es Selamün Aleyküm . Kur'an evrenseldir bütün insanlığa ve bütün dönemlere hitap eder , Kutsaldır . Kur'an'a abdestsiz dokunulmaz , okumak da çok doğru değildir .
Diğer konulardaki hadis-i şeriflerle de bilgilendik . ALLAH cc razı olsun Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Ruhane üzerinde 17 Eylül 2016, 22:09:51 Rabbim bizleri ibadetler ile yasma bilinci nSip eylesin ..Rabbim ibadetlerimizi kabul eylesin ..Amin..
Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Mehmed. üzerinde 17 Eylül 2016, 22:11:41 Ve Aleykümüsselam. Rabbim bizleri temiz olanlardan eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Sevgi. üzerinde 21 Haziran 2019, 06:53:11 Bizlere rahmet olarak gönderilmiş olan Kur'anı Kerime abdestli olarak dokunmalıyız.. Rabb'im bizleri Kur'ânı okuyup anlıyan ve hakkıyla yaşamaya gayret eden kullardan olabilmeyi nasip etsin inşaAllah.
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim Konu Başlığı: Ynt: Kurân a abdesetli olarak dokunmak Gönderen: Ceren üzerinde 21 Haziran 2019, 18:40:07 Esselamu aleyküm. Rabbım razı olsun bilgilerden kardeşim...
|