> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mucemüs Sağir  > Kimler Allah yolundadır?
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kimler Allah yolundadır?  (Okunma Sayısı 3683 defa)
10 Ocak 2011, 12:32:34
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Ocak 2011, 12:32:34 »



Kimler Allah Yolundadır?


650. Ka'b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:

Bir adam Resûlullaha (s.a.v.) uğradı. Resûlullahın As­habı bu adamın kuvvet ve kaabiliyetlerini görünce, "Ya Resûlallah, bu adam Allah yolunda cihad etseydi ne güzel olurdu" dediler. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Bu adam küçük çocuklarının geçimini temin etmek için çıktı ise Allah yolundadır. Yaşlı anne ve babasına hizmet için evinden çıkmışsa, Allah yolundadır. Çalışıp nefsini di­lencilikten korumak için çıkmışsa, Allah yolundadır. Ailesi­nin geçimini temin, etmek için çıkmışsa, Allah yolundadır. Gurur ve çokluğuyla övünmek için çıkmışsa, tağutun [şey­tanın] yolundadır."

Hadisin bir başka rivayetinde Sahabîlerin temennisi üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) sözüne,

"Allah yolunda olmak sadece öl­mekle mi olur sanıyorsunuz?" buyurarak başlamıştır.[719]

 

Mal Ve Makam Hırsının Dine Verdiği Zarar
 


651. Üsâme bin Zeyd (r.a.) rivayet ediyor:

"İçinde sürü bulunan bir çiftlikte geceleyen, onları parça­layıp yiyen iki kurt, mü'minin mal ve makama olan hırsının dinine verdiği zarardan daha hızlı zarar vermez."[720]

 

İzah

 

Zikrettiğimiz kaynaklarda hadis şöyledir:

"Bir koyun sürüsüne salıverilen iki aç kurt, kişinin mal ve makama olan hırsının dinine verdiği zarardan daha çok zarar vermez."

Hadiste mal ve makam hırsının dine verdiği zararın dehşeti bir misalle nazara sunulmaktadır. Gerçekten de mal, makam veya her ikisinin hırsıyla hareket eden insanlar bu yolda faiz, kumar, hile, aldatma, yalan, riyakarlık, dalkavukluk, zulüm zillet gibi her ah­laksızlığa teşebbüs ederler. Oysa bütün bunlar dinin haram kıldığı şeylerdir. Böyle olunca, dinlerine hadisin ifadesiyle iki aç kurdun koyun sürüsüne salıverilmesinden daha çok zarar verirler.

Bediüzzaman, hırsın sebep olduğu üç mühim zarar üzerinde durur. Bunlardan birincisi, kanaatsizliği netice verdiği, çalışma şevkini kırdığı, şükür yerine şikâyete ve tembelliğe attığıdır. Böyle olunca da, "Meşru, helal az malı terk edip gayr-ı meşru, kül­fetsiz bir malı arar ve o yolda izzetini, belki haysiyetini feda eder."

Hırs ikinci olarak kayıp ve zararlara sebep olur. Hırslı adam kavuşmak istediği şeyi kaçırmak, soğuk muameleye maruz kal­mak, kolaylık ve yardımlardan mahrum kalmak gibi zararlara uğ­rar.

Hırsın üçüncü zararı ihlası kırmasıdır. Çünkü hırslı insan in­sanların teveccühünü ister, onlara yaranmak ister. Hırs hem insa­nın izzetini kırar, dilencilik yolunu gösterir.[721]

Öyle ise yapılacak şey mala ve makama duyulan arzunun yö­nünü çevirmek, hırs duygusunu müsbete yönlenmektir. Bediüz­zaman bununla ilgili olarak da meâlen şöyle der:

İnsan mala ve makama karşı şiddetli bir hırs gösterir. Bakar ki mal da, makam da geçici olarak kendisinin nezaretine verilmiş. O fâni mal, âfetli şöhret ve tehlikeli riyaya sebep olan makam sevgi­si hırsa değmiyor. Ondan hakikî makam olan manevî makamlara, Allah'a manen yaklaşmaya, âhiret azığına, hakikî mal olan sâlih amellere yönelir. Böylece fena bir haslet olan mecazî hırs, yüce bir haslet olan hakikî hırsa dönüşür.[722]

 

Baba Çocuğunun Malını Alabilir Mi?
 

652. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:

Bir adam Resûlullaha gelerek "Yâ Resûlallah, babam malımı aldı" dedi.

Resûlullah,

"Git, babanı getir" buyurdu.

O sırada Cebra­il (a.s.) indi ve şöyle dedi:

"Allah sana selâm söylüyor ve şöyle diyor: 'Yaşlı adam sana geldiğinde içinden geçirip de dili ile ifâde etmediği şeyi sor.'

Yaşlı adam Resûlullaha (s.a.v.) geldiğinde ona,

"Oğlun senden niçin şikâyet ediyor, onun malını mı almak istiyor­sun?" diye sordu.

Adam, "Ona sor ey Allah'ın Resulü, ben onun malını ha­lalarından, teyzelerinden veya kendimden başkaları için mi harcadım" dedi.

Resûlullah (s.a.v.),

"Tamam, bu neyse de sen içinden geçirip de dile getiremediğin şeyi söyle" buyurdu.

Adam şöyle dedi:

"Allah'a yemin ederim ki ey Allah'ın Resulü, Allah se­ninle dâima imanımızı artırıyor. Gerçekten de içimden dile getirmediğim birşey geçirdim."

Resûlullah (s.a.v.),

"Söyle, dinliyorum" buyurdu.

Yaşlı zât şöyle dedi:

"Sen küçükken ben seni besledim,

"Buluğdan önce delikanlılığında sana iyilikte bulundum.

"Bir gece sen hastalanınca ben o geceyi uykusuz geçir­dim.

"Hastalığından dolayı sabaha kadar yatağın içinde dönüp durdum.

"Sanki hastalık sana değil bana isabet etmiş gibi, ağlayıp durdum.

"Ruhum, ölüm vaktinin değişmediğini bildiğim halde ba­şına kötü bir şey gelmesinden korktu.

"Sen artık beslediğim ümit ve emellerimin gerçekleşeceği yaş ve döneme gelince bana mükâfat olarak kabalık ve katı­lığı uygun gördün.

"Sanki bana o güne kadar iyilik ve ihsanda bulunan senmişsin gibi.

"Haydi babalık hakkını gözetmiyorsun, keşke komşunun komşuya yaptığını yapsan."

Adam bunları söyledikten sonra Resûlullah (s.a.v.) ihti­yarın oğlunun yakasından tuttu ve,

"Sen de, malın da baba­nınsınız" buyurdu.[723]

 

İzah

 

Hadis İbni Mâce ve Müsned'de şöyle gelmiştir:

Sahabîlerden birisi Peygamberimize gelerek, "Ey Allah'ın Re­sulü, babam malımın hepsini yiyip bitirdi" diye şikâyette bulun­du. Peygamberimiz ona,

"Sen babanın kazancısın, senin malın da ona helaldir" buyurdu.

Sonra da sözlerine şöyle devam etti:

"Şüphe yok ki, evlâdınız sizin en helal kazancınızdır. Bunun için onların kazancından yiyiniz."[724]

Şevkâni'ye göre bu hadis, babanın çocuğun malına ortak ol­duğuna işaret eder. Böyle olunca bir baba evladının malını ondan izin almadan da yiyebilir. Kendi malından tasarruf ettiği gibi, on­dan da tasarruf edebilir. Fakat israf edemez ve gayr-i meşru yol­lara harcayamaz.

Alimlerin ekseriyetine göre, zengin olan çocuğun fakir olan anne ve babasına bakması farzdır.

İmam Şâfii'ye göre ise, baba fakir ve çalışamaz durumda olur­sa, geçimi oğlu üzerine farz olur. Şayet babanın malı varsa veya çalışabilecek kadar sihhatliyse, geçimi oğlunun üzerine farz de­ğildir.

İbnü'l-Hümam da, "Evladınız sizin kazancınızdır" ifâdesini izah ederken bunun "Çocuğun malı babasının malıdır" şeklinde anlaşılmaması gerektiğine dikkat çeker. Delil olarak da, kişi öldü­ğünde eğer çocukları varsa, malının altıda birisinin babasına mi­ras olarak geçtiğini, eğer çocuğun malının mülkiyet hakkı baba­nın olsaydı, kişi vefat ettiğinde malının tamanının babasına veril­mesinin gerekeceğine dikkat çekmiştir.

Bu hadisle ilgili olarak Hattâbi'nin görüşleri ise şöyledir:

"Adamın maksadı şu olabilir: 'Benim malım az, çocuğum da var. Böyle iken babam benden nafaka istiyor. Eğer babamın iste­diği nafakayı verirsem, malım tükenir.'

"Resûlullah onun mazeretini kabul etmeyerek,

'Sen babanın kazancısın, malın da ona helâldir' buyurmuştur.

Resûlullahın bu sözünün mânâsı şudur: 'Baban kendi malı gibi senin malından da ihtiyacı nispetinde alır. Senin malın olmadığında çalışarak mal kazanabilirsen, çalışıp babanın nafakasını ödemen vaciptir.

"Bu hadiste babanın bir ihtiyacı yok iken ve nafakadan ayrı olarak evladının malını elinden alıp, dilediği gibi, kullanma mânâsı kast edilmemiştir. Bu hadisten, evlâdının malını nafakadan başka şeylere harcayıp tüketme ve yok etme mânâsını çıkarıp, bu şe­kilde hüküm vermiş bir ilim adamını da bilmiyorum."

Buna göre evlâdın işi ve evi her ne kadar ayrı olsa da, ihtiyaç durumunda annesinin ve babasının geçimini temin etmekle vazi­felidir. Anne ve baba, zengin olan evladının malından geçimini temin edecek kadar alabilir. Fakat evladın malının mülkiyeti ken­disine aittir. Babası onu israf edemez, sefahette de kullanamaz.

Burada şu hususu da belirtelim: Eğer baba ile oğul aynı işte çalışıyorsa, aralarında bir ortaklık da yoksa, kazanılan servet ba­banındır. Çünkü örfe göre oğul, babasının yardımcısı durumun­dadır. Evladın küçük veya büyük olması hükmü değiştirmez. Şayet evli veya çoluk çocuk sahibi ise, baba onun ve çocuklarının geçimini temin edebilecek miktarda bir ücret vermelidir.

Baba ile oğul şayet bir ortaklık akdi çerçevesinde çalıyorlarsa, kazancı bu akde göre aralarında paylaşırlar.[725]

 

Peygamberimizin Tebliğdeki Hassasiyeti

 

653. Ömer bin Hattab (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah Ashabıyla bir toplantı halindeydi. Benî Süleym kabilesinden bir bedevi geldi. Bir keler [kertenkele] avlamıştı. Onu pişirip yemek için eşyalarının yanına gidi­yordu. Topluluğu görünce,

"Bu kalabalık kimin başına toplanmış?" diye sordu.

Oradakiler, "Peygamber olduğunu söyleyen zâtın etrafın­da" dediler. O bedevi adamları yardı, Resûlullahın karşısına geçti ve ona şöyle dedi:

"Ya Muhammed, Lat ve Uzza'ya yemin olsun ki, senden daha yalancısını ve senden daha çok kendisinden nefret ettiğim birisini anneler karınlarında t...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kimler Allah yolundadır?
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:59:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kimler Allah yolundadır? rüya tabiri,Kimler Allah yolundadır? mekke canlı, Kimler Allah yolundadır? kabe canlı yayın, Kimler Allah yolundadır? Üç boyutlu kuran oku Kimler Allah yolundadır? kuran ı kerim, Kimler Allah yolundadır? peygamber kıssaları,Kimler Allah yolundadır? ilitam ders soruları, Kimler Allah yolundadır?önlisans arapça,
Logged
31 Mart 2016, 21:49:22
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 31 Mart 2016, 21:49:22 »

Selamun aleykum..helal rizik  kazanmak için, anne babaya hizmet etmek için yola çıkan kimse Allah yolundadır.. Rabbim doğru yolundan ayirmasin bizleri
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
31 Mart 2016, 21:54:51
Melike 8
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 284


« Yanıtla #2 : 31 Mart 2016, 21:54:51 »

İsrailoğulları benzer bir suali Musa aleyhisselama sual etmişlerdir. Allahü teâlâ, (Onlar benden razı olurlarsa, ben de onlardan razı olurum) buyurdu. Yani başına gelen belalara katlanmak, ona buna şikâyet etmemek, Allah’tan gelen her şeye razı olmaktır.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
31 Mart 2016, 22:00:20
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #3 : 31 Mart 2016, 22:00:20 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizleri de Allah yolunda eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

31 Mart 2016, 22:58:38
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 31 Mart 2016, 22:58:38 »

Aleykumselam.Allahin emir ve yasaklarina uyan onun yolunda olup onun rizasi icin yasayan kullar Allahin yolunda olan ve onun rizasini kazanan kullardan olur.Rabbim bizleri onun yolunda ve onun rizasini kazanan kullardan eylesin insallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes