> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mucemüs Sağir  > İyilik ehli
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İyilik ehli  (Okunma Sayısı 3952 defa)
14 Ocak 2011, 16:45:11
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Ocak 2011, 16:45:11 »



İyilik Ehli


135. Ebû Musa el-Eş'afî (r.a.) rivayet ediyor:

"Dünyada iyilik ehli âhirette de iyilik ehlidir. Dünyada kö­tülük ehli âhirette de kötülük ehlidir."[501]

 

Kulun Anne Karnında Kaderinin Yazılması
 

136. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) ki o doğru söyleyen ve yalan çıkarılmayandır, bize şöyle buyurdu:

"Biriniz anne karnında kırk gün bekledikten sonra alaka olur, kırk gün sonra mudga olur. Kırk gün sonra melek gelir itaatli bir kul mu, isyankar bir kul mu, erkek mi kız mı olacağını yazar."[502]

 

İzah

 

Zikrettiğimiz kaynaklarda bu hadis şöyledir:

"Şüphesiz Yüce Allah anne rahminde bir meleği vekil tayin et­miştir. O melek şöyle der: 'Ya Rabbi nutfe oldu. Ya Rabbi alaka oldu. Ya Rabbi, mudga oldu. Allah Teâlâ yaratılışını gerçekleş­tirmek istediğinde melek, 'Ya Rabbi, itaatkâr mı, âsi midir? Er­kek midir, kız mıdır? Rızkı ne olacak? Ömrü ne kadardır?' bunlar böylece anne rahminde iken yazılır."

Müslim'deki bir başka rivayet de şöyledir:

"Nutfenin rahme düşmesinden sonra kırk iki gün geçti mi, Al­lah ona bir melek gönderir, o melek vasıtasıyla nutfeyi şekillen­dirir; işitmesini, görmesini, derisini, etini, kemiğini yaratır. Son­ra melek sorar:

"Ey Rabbim! Bu erkek mi, dişi mi?" Rabbin dilediğine hük­meder, melek de yazar. Sonra sorar:

"Ey Rabbim! Eceli nedir?" Rabbin dilediğine hükmeder, me­lek de yazar. Tekrar sorar:

"Ey Rabbim! Rızkı nedir?" Rabbin dilediğine hükmeder, me­lek de yazar. Sonra melek elinde yazdığı sayfa olduğu halde çı­kar. Artık buna ne birşey ilâve eder, ne de eksiltir."

Meleğin rahme gelmesi kırk, kırk iki, kırk üç ve kırk beş gibi değişik rivayetlerle de gelmiştir.

Hadiste kırk güne kadar olan dönem nutfe safhası olarak va­sıflandırılır, sonra alaka, sonra da mudga olacağına dikkat çeki­lir. İnsanın bu safhalardan geçerek yaratıldığı Kur'ân'da da zikre­dilir. Meselâ bu âyetlerden birisi şu mealdedir:

"Biz insanı sağlam ve korunmuş olan anne rahmine bir damla su olarak yerleştirdik.

"Sonra o su damlasını alaka olarak yarattık. O alakayı mudga olarak yarattık. Kemiklere de et giydirdik."[503]

Günümüz tıb ilmi de âyet ve hadislerde geçen bu yaratılış saf­halarını tasdik etmektedir. Meselâ Prof. Dr. Alpaslan özyazıcı, Hücreden İnsana isimli eserinde kırk günlük nutfe safhasını re­simlerle ve ilmî ifâdelerle anlattıktan sonra şöyle der:

"Buraya kadar anlattığımız ilk 40 gün, hadiste nutfe safhası olarak ifâde edilmiştir. Bu zamana kadar ekser organların ilk emareleri belirdiğinden, Peygamberimizin (s.a.v.) buyurduğu "derlenip toparlanır" tâbiri gerçekle tam bir uyum arz etmekte­dir."[504]

İzahını yaptığımız hadiste nutfenin kırk gün sonra alaka ola­cağı ifâde ediliyor. Hadiste ve zikrettiğimiz âyette geçen "alaka"ya genel olarak "kan pıhtısı" mânâsı verilmiştir. Oysa bu mâ­nâ yeterli değildir. Çünkü alaka kelimesi lügat itibarıyla asmak, asılmak, takılmak gibi mânâlara gelir. Böyle olunca bu kelimeyi "rahmin cidarına asılması" şeklinde anlamamız mümkündür. Bu, tıpkı toprağa atılan tohumun uygun şartlarda çimlenip kök atarak toprağa tutunmasına benzer. Meni de kırk gün sonra Allah'ın iz­niyle kök atıp asılması, yerleşmesi halidir. Bu tarif günümüz tıb ilmine de uygundur.

Günümüzde tıbbî yönden insan yaratılışını anlatan kitaplarda bu safha özetle şöyledir:

Nutfe safhasından alaka safhasına geçen cenin 42, 43 günlük iken 1,5 santimetre boyunda, yani işaret parmağımızın ucu kadar bir büyüklüktedir. Uzuvları yavaş yavaş gelişmeye başlar. 45-50 günlük iken 2 santim, 55 günlük iken 2,5 santim, 60 günlük iken 3 santim boyuna ulaşır. Bu safhada cenin artık insanı andırır bir hale gelir. 60-75 günlük iken cinsiyet belirir, 8 haftalık iken boyu dört santim, ağırlığı ise 4,6 gramdır.[505]

Hadiste nutfenin alaka devresinden kırk gün sonra, "mudga" devresine geçtiği ifâde edilir. Ki âyette de nutfeye önce alaka, sonra mudga denilmiştir. Mudga, "bir çiğnemlik et" mânâsına ge­lir. Hadiste bildirildiğine göre mudga safhası da kırk gün sürer. Günümüz tıb ilmi de bu safhanın 14 haftanın sonuna kadar sür­düğünü ifâde eder.[506] Bu da hadiste belirtilen zamana yakındır.

Günümüz tıb ilminde çocuğun anne rahminde geçirdiği safha­lar ilk üç haftalık iken "zigot," bundan dördüncü ayın başına ka­dar olan periyodda "embriyon," dördüncü aydan sonraki yavru ise "fötus" olarak isimlendirilir.[507]

Meleğin doğacak olan çocuğun "itaatli bir kul mu, isyankar bir kul mu, erkek mi kız mı, rızkı ne kadar, ömrü ne kadar" diye so­rup yazması meselesine gelince:

Hadislerde meleğin sorduğu hususlardan bâzıları tamamen Cenâb-ı Hakkın irâdesine bağlıdır. Doğacak çocuğun erkek veya kız olması, kaç yıl yaşayacağı böyledir. Bunları Allah takdir eder. Ve takdirinden dolayı kulunu mes'ul tutmaz. Yani erkek yarattığı bir kuluna, "Sen niçin erkek doğdun?" diye sormayacağı gibi, altmış yıl ömür takdir ettiği birisine de "Sen niçin altmış yıl yaşa­dın?" diye sormaz. Bunun için de meleğin "Erkek midir, kız mı­dır? Ömrü ne kadardır?" şeklindeki sorusunu tamamen Kendi ira­desiyle takdir eder. "Erkek olsun, ömrü altmış yıl olsun" gibi emir olarak söyler.

İkinci gruptakiler ise ihtiyarîdir. Allah kulunun cüz'i irâdesini Kendi küllî irâdesi için basit bir şart yapmıştır. Buradaki yazısı ise, İmam-ı A'zam'ın da ifâde ettiği gibi emir, hüküm değil, vasf şeklindedir.[508] Yani Cenâb-ı Hak iradî fiilleri "Şöyle şöyle olacak" şeklinde yazmıştır. Yoksa, "Şöyle şöyle olsun" şeklinde yazma­mıştır. Meselâ meleğin "Yâ Rabbi, itaatkâr mı, âsi midir?" soru­suna Allah "itaatkâr veya isyankar olsun" diye emir şeklinde değil de "İtaatkar olacak, isyankâr olacak" gibi vasıf, yani bilgi verme şeklinde cevap verir. Çünkü Allah'ın bu soruya emir şeklinde ce­vap vermesi, kulun ihtiyarını kaldırır. Onun "itaatkâr olsun" de­diği insanlar ister istemez itaatkâr, "isyankâr olsun" diye emrettiği kullar da ister istemez isyankâr olur. Bu durumda da iyilere mükâfaat, kötülere ceza vermek düşünülemez.

Rızkın önceden yazılmasını ise şöyle izah edebiliriz:

Rızık iki kısımdır. Birisi yaşamak için gerekli olan zarurî rızıktır ve Cenâb-ı Hakkın taahhüdü altındadır.

İkinci kısım ise mecazî rızıktır. Çalışmaya ve kazanmaya bağ­lıdır. Çalışkan bir insan gayreti neticesinde rızkının daha fazla takdir edilmesine sebep olabilir.

Ancak bu her zaman çok çalışan insan kesin olarak çok ka­zanır demek değildir. Yüce Allah ekseriyetle çalışana fazla mal vermekle beraber; yine de verip vermemek Onun irâdesine bağ­lıdır. İsterse verir, isterse vermez. Bazan da verir, bir musibetle tekrar alır.

Hadiste rızkın takdir edilmesini bu esaslar içerisinde anlamak gerekir. Yüce Allah yarattığı kulunun daha anne rahminde iken ne derece çalışıp çalışmayacağını bildiği için, onun rızkını bu bilgisi­ne göre takdir etmiştir. Dolayısıyla "Madem rızık anne rahminde takdir edildiğine göre çalışmanın ne mânâsı var" denilemez. Rabbîmîz kâinata koyduğu kanun gereği, çalışana ekseriyetle fazla verir. Hattâ bunun için onun itaatkar veya isyankar olmasına bak­maz. Gayretine, çalışmasına bakar. Nitekim bir âyet-i kerimede,

"İnsan için çalıştığından başkası yoktur"[509] buyurarak bu gerçeğe dikkat çekmiştir.

Kader hakkında geniş bilgi için Bediüzzaman'ın Görüşleri Işığında Kadere İman isimli eserimize bakabilirsiniz.[510]

 

Selâm Allah'ın İsimlerindendir

 

137. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

"Muhakkak ki Selâm, Allah'ın isimlerinden biridir. Allah onu, bizim dinimizde olanlara bir selam; zimmetimizde olanlar için de eman ve güvence işareti olarak yeryüzüne in­dirdi."[511]

 

İzah

 

Taberânî, Mu'cemü'l-Evsat'tu buna benzer şöyle bir hadis rivayet eder:

"Selâm Allah'ın isimlerindendir. Onu aranızda yayınız."[512]

Bir âyet-i kerimede,

"En güzel isimler Allah'ındır. Allah'tan bu isimlerle isteyiniz"[513] buyurulur.

Bu âyet, Cenâb-ı Hakkın bir çok isimlerinin bulunduğuna işaret eder. Her birisi güzel ve yüce mâ­nâlar ifâde eden bu isimlere, "En güzel isimler" mânâsına "Esmâü'l-Hüsnâ" denir.

Yukarıdaki hadiste Selâm'ın Allah'ın bir ismi olduğu nazara verilmektedir. Selâm, her türlü kusur, acizlik, noksanlık ve baş­kalarının kendisine kusur, noksan ve zarar vermesinden sonsuz derecede uzak ve emin bulunan, yaratıklarına huzur ve emniyet bahşeden mânâsına gelir.

Hadiste selâmın mü'minler arasında "Selâmü'n aleyküm (Al­lah'ın selâmı üzerine olsun)" "Ve aleyküm selâm (Sizin de üze­rinize olsun)" şeklinde selamlaşma ifâdesi; zimmîler için de bir emniyet olarak indirildiği nazara verilmektedir.

Peygamberimiz "zimmetimizde olanlar" ifadesiyle, zimmîleri kast etmiştir. Zimmî, İslâm ülkesinde yaşayan, kendilerine gü­vence verilen gayr-i müslimlerdir. Böylelerini öldürmek büyük günahlardandır.[514]




[501] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/214.

[502] Buhârî, Hayız: 17; Kader: 1; Müslim, Kader...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İyilik ehli
« Posted on: 18 Nisan 2024, 11:47:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İyilik ehli rüya tabiri,İyilik ehli mekke canlı, İyilik ehli kabe canlı yayın, İyilik ehli Üç boyutlu kuran oku İyilik ehli kuran ı kerim, İyilik ehli peygamber kıssaları,İyilik ehli ilitam ders soruları, İyilik ehliönlisans arapça,
Logged
02 Eylül 2016, 21:35:27
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 02 Eylül 2016, 21:35:27 »

Esselamu aleykum.Allah rizasi icin yasayan ve her zaman iyilik edip iyilik bulan ve cennet ehli olacak kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

02 Eylül 2016, 23:57:57
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #2 : 02 Eylül 2016, 23:57:57 »

Ve aleykum selam
İylik ve kotuluk doye ayrildi dunya...Kimisi iyiyi secti Allah yolinda oldu kimisi de kotubyolu aecti seytanin yoluna gitti yandi...Rabbim seytanin yolundan gidenlerden rtmesin insallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Eylül 2016, 11:05:23
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #3 : 03 Eylül 2016, 11:05:23 »

Rabbim bizleri bu dünyada da ahirette de iyilk  ehli olmamaizi nasip eyle ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
17 Eylül 2016, 22:02:07
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #4 : 17 Eylül 2016, 22:02:07 »

Rabbim bizleri iyilik ehli kullarindan eyle ..Ve iyi hayirli kullarinla  hasreyle ..Amin ..


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes