๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 12 Ocak 2011, 14:49:34



Konu Başlığı: İstihare duası
Gönderen: Sümeyye üzerinde 12 Ocak 2011, 14:49:34
İstihare Duası


369. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) Kur'ân'dan bir sûre öğretir gibi bize istihareyi öğretirdi. Ve şöyle buyururdu:

"Biriniz birşey yap­mak istediğinde şöyle desin:

"Allah'ım, hakkımda hayırlı olanı Sen bildiğin için hayır­lı olanı Senden istiyorum. Kudretinden yardım dileyerek hayırlısına gücümün yetmesini Senden diliyorum. Senin büyük ihsanını niyaz ediyorum. Hiç şüphesiz herşeye gü­cün yeter; ben ise güçsüzüm. Sen herşeyi bilirsin; ben bil­mem. Sen sizli olanları bile çok iyi bilirsin.

"Allah'ım, istediğim bu şey, Senin ilminde benim dinim, dünyam ve geleceğim hakkında hayırlı ise bunu bana takdir et. Eğer ondan başkası hayırlı ise hayırlı olan her nerede ise benim için kolaylaştır. Şer nerede ise benden uzaklaştır. Ve beni ihsanınla razı eyle."[1181]

 

İzah

 

Zikrettiğimiz kaynaklarda bu duayı yapmadan önce "iki rekât namaz kılsın" ilâvesi vardır.

Hadiste, "Kur'ân'dan bir sûre öğretir gibi bize istihareyi öğ­retti" denilmesi, istiharenin ehemmiyetine gösterir.

İstihare, lügat mânâsı itibarıyla Allah'tan hayır dilemektir. Ya­ni yapılacak bir işin iyi mi, kötü mü olduğunu, yahut o işi hemen mi, yoksa bir müddet sonra mı yapmanın daha iyi netice verece­ğini anlamaya çalışmak ve kalbin o meseleye yatışmasını Al­lah'tan dilemek ve istemektir.

İstihare, zor durumlarda mü'minler için ruhî bir kuvvettir. Bir işte tereddütte kalan bir mü'min, Cenâb-ı Hakka yönelir. Teşeb­büs edeceği iş, seçeceği hayat arkadaşı dini, dünyası ve âhireti için hayırlı ise gönlünde bu işe karşı bir ferahlık uyandırmasını, bu işi yapabilmesi için kuvvet ve kudret vermesini; şayet dini, dünyası ve âhireti hakkında şer ise kendisinden çevirmesini Cenâb-ı Haktan niyaz eder. İşini Allah'a bırakıp tevekkül ettiğin­den, gönlünde bir hafiflik duyar. Neticesine de rıza gösterir.

İzahını yaptığımız hadisin diğer kaynaklarındaki rivayetinde, duadan önce iki rekât namaz kılmak tavsiye edilmiştir. Bu na­mazın birinci rekâtında Fâtiha'dan sonra Kâfirûn Sûresi, ikinci rekâtta ise Fâtiha'dan sonra İhlas Sûresinin okunması istenmiştir. Namaz kılmadan sadece duâ ile yetinmek de mümkündür.

Kişi istihare yaptıktan sonra gönlü hangi tarafa meylederse onu yapmalı, önceki peşin hüküm ve kanaatleri bırakmalıdır.

İstihareye rağmen bir temayül ve gönül yatışması görülmediği takdirde, istihareyi tekrarlamak uygun olur. Peygamberimiz bu­nunla ilgili olarak Hz. Enes'e şu tavsiyede bulunmuştur:

"Ey Enes, bir işi yapmak istediğinde o iş hakkında yedi defa­ya kadar yeniden istihare et. Sonra kalbinden geçen duyguya bak. Çünkü hayır kalbine doğan o duygudadır."[1182]

 

Peygamberimizin Ümmetine Şefkati
 

370. Câbirbin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah bize Ramazan ayının gecesinde sekiz rekat namaz kıldırdı. Vitir namazı da kıldı. Ertesi akşam Resûlullahın (s.a.v.) çıkıp bize yine namaz kıldırması ümidiyle mescitte toplandık. Fakat sabah oluncaya kadar orada bekle­dik ve çıktık. Yeniden girdiğimizde, "Ya Resûlallah, biz bu gece mescidde toplandık ve senin bize namaz kıldırmanı ümit ettik" dedik. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Bu namazın üzerinize farz kılınmasından korktum."[1183]

 

İzah

 

Çeşitli kaynaklarda Hz. Âişe'den (r.a.) buna benzer şöyle bir hadis rivayet edilir:

Resûlullah (s.a.v.) bir gece mescidde namaz kılmış, cemaat da ona uymuş. Ertesi gece yine mescidde namaz kılınca cemaat ço­ğalmış, üçüncü gece cemaat yine toplanmış, Resûlullah onların yanına çıkmamış. Sabah olunca da şöyle buyurmuştur:

"Yaptığınızı gördüm. Aslında beni sizin yanınıza çıkmaktan alıkoyan herhangi bir engel yoktu. Yalnız bu namazın size farz kılınmasından korktum."[1184]

Bu hadisin başka rivayetlerinde Resûlullahın mescide çıkıp kendilerine namaz kıldırması için Sahabîlerin seslerini yükselt­tikleri, kapıya taş attıkları bildirilir.[1185]

Bu hadis, Peygamberimizin ümmetine olan şefkatini göster­mektedir.

Hadiste Peygamberimizin kıldığı bildirilen namaz, teravih na­mazıdır. Teravih namazı, Ramazan ayında, yatsı namazından sonra kılınır. Kadın erkek herkese sünnet-i müekkededir. Orucun değil, Ramazan'ın sünnetidir. Bunun için bir mazeret sebebiyle oruç tutamayanlar için de teravih namazı kılmak sünnettir. Resû­lullah (s.a.v.) bir hadislerinde teravih namazının fazîleti ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

"Kim hak olduğunu kabul ve tasdik ederek ve ihlasla Rama­zan gecelerini ihya ederse, [teravih namazını kılarsa], geçmiş [kü­çük] günahları bağışlanır."[1186]

Açıklanması gereken bir husus da, izahını yaptığımız hadiste Peygamberimizin teravih namazını sekiz rekat olarak kıldığının bildirilmesidir. Abdullah bin Abbas'ın (r.a.) bildirdiği bir hadiste ise Resûlullahın teravih namazını yirmi rekat olarak kıldığı bildiri­lir.

Birçok Sahabînin rivayetine göre Hz. Ömer devrinde teravih namazı yirmi rekât olarak kılınmıştır. Yine Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde de teravih namazı yirmi rekat olarak kılınmıştır.

Bununla beraber bâzı kimseler teravih namazının sekiz rekat olarak kılınması gerektiğini söylerler. Aslında teravih namazını sekiz rekat olarak kılanların yanlış yaptığı söylenemez. Fakat mü­barek Ramazan'ın şerefli gecelerinde şevk ve heyecanla edâ edi­len teravih namazı, yirmi rekat olarak ümmetin kabulüne mazhar olmuştur. Diğer taraftan Resûlullahın şu hadisini de nazardan uzak tutmayalım:

"Ey Ashabım, benim sünnetime; benden sonra da Hülefâ-i Râşidînin sünnetine tâbi olunuz."[1187]

Teravih namazını bugün niçin cemaatla kılıyoruz?

Peygamberimiz ümmete farz olur endişesiyle teravih namazını cemaatla kılmayı bırakmıştı. Resûlullah hayatta bulunduğu müd­detçe bu namaz ferdî olarak kılındı. Hz. Ebû Bekir'in halifeliği müddetince ve Hz. Ömer'in halifeliğinin ilk yıllarında da böyle devam etti.

Bir Ramazan geceseydi. Hz. Ömer teravih namazı kılmak için mescide geldiğinde herkesin ferdî olarak namaz kıldığını gördü, üzüldü. Resûlullah (s.a.v.) "Farz olur da güç yetiremezler" endi­şesiyle ümmete olan şefkati sebebiyle öyle davranmıştı. Artık Peygamberimiz vefat ettiğine göre, bu namazın farz kılınması dü­şünülemezdi. "Öyle zannediyorum ki, bunları bir imam arkasında toplarsam daha güzel olacak" dedi. Ertesi gün Übeyy bin Ka'b'ı (r.a.) imam tayin etti ve teravih namazının cemaatla kılınmasını emretti. Bundan sonra Müslümanlar teravih namazını artık büyük bir vecd ve huşu içinde kılmaya başladılar. Hz. Ömer bundan do­layı sevincini şöyle ifâde etti:

"Şu teravih namazının cemaatla kılınması her bakımdan ne güzel bid'ad oldu."

Hz. Ömer bu sözüyle, "Dinin aslında bulunmadığı halde son­radan konulmuş bir ibâdet şeklini kast etmemiştir. O, "bid'at"ı "âdet" mânâsında kullanmıştır.

Hz. Ali de bundan dolayı hissiyatını şu sözlerle ifâde etti:

"Ömer nasıl mescidlerimizi teravih namazıyla nurlandırıp şe­reflendirdi ise, Allah da Ömer'in kabrini nurlandırsın."

Peygamberimiz bir hadislerinde,

"Ey Ashabım, benim sünne­time; benden sonra da Hülefâ-i Râşidînin sünnetine tâbi olunuz"3 buyurmuştu. İşte bizler bugün Peygamberimizin bu emrine uya­rak teravih namazını cemaatla kılıyoruz.[1188]




[1181] Ebu Dâvud, Vitr: 31; Buhân, Daavât: 48, Teheccüt: 25, Tevhid: 10; İbni Mâce, İkâme: 188; Müsned, 3:437 (14689.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/494-495.

[1182] Suyutî, Câmiü'l-Kebîr, (27572.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/495-496.

[1183] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/496.

[1184] Buhari, Teheccüt: 5; Müslim, Müsâfirîn: 177; Nesâî, Kıyâmü'1-Leyl: 4; Muvatta, Ramazan: 1.

[1185] Müslim, Müsâfirîn: 214.

[1186] Buhari, Teravih: 1; Müslim, Müsâfirîn: 173; Tirmizî, Savm: I; Ebû Dâvud, Ramazan: 1; Nesâî, Kıyâmü'1-Leyl:  3; İbni Mâce, İkame:  173, Siyam: 2, 39; Dârimî, Savm: 54.

[1187] Ebû Dâvud, Sünnet: 4.

[1188] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/497-499.



Konu Başlığı: Ynt: İstihare duası
Gönderen: Ceren üzerinde 10 Haziran 2017, 13:18:10
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri onun izni dairesinde yaşayan ve bir şey yaparken ona danışan onun rızasını gözeten kullardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: İstihare duası
Gönderen: Ramazan. üzerinde 10 Haziran 2017, 22:03:51
Ve Aleykum Selam . Rabb'im her daim bizlere en dogru cikis kapisini gostersin insAllah .

Allah cc razi olsun


Konu Başlığı: Ynt: İstihare duası
Gönderen: Mehmed. üzerinde 10 Haziran 2017, 22:30:58
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: İstihare duası
Gönderen: Sevgi. üzerinde 11 Haziran 2017, 15:18:51
Ve aleykümselam bazı zamanlar istihareye yatmak gerekir hakkınca dua edelim kabul olur inşaAllah