> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mucemüs Sağir  > İmanın tadını aldıran üç şey
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İmanın tadını aldıran üç şey  (Okunma Sayısı 4821 defa)
11 Ocak 2011, 18:57:59
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Ocak 2011, 18:57:59 »



İmanın Tadını Aldıran Üç Şey


391. Abdullah bin Muâviye (r.a.) rivayet ediyor:

"Üç şey vardır ki, kim onları yaparsa imanın tadını, lezze­tini almış olur. Bunlar:

1. Sadece Allah'a kulluk etmek, Allah'tan başka ilâh ol­madığını bilmek.

2. Her yıl gönül hoşluğu ile zekât vermek. Zekâtı, yaşlı, uyuzlu, hasta, değersiz hayvanlardan değil, mallarının orta hallisinden vermek. Çünkü Cenâb-ı Allah zekâtınızı ne mal­larınızın iyisinden vermenizi emretmiştir, ne de kötüsürden vermenize razı olmuştur.

3. Nefsini tertemiz kılmak."

Bir Sahabî, "Nefsi tezkiye etmek nasıldır?" diye sordu.

Resûlullah (s.a.v.),

"Kişinin nerede olursa olsun, Al­lah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir" buyurdu.[64]

 

İzah                                                                                                          

 

Ebû Dâvud'da, hadisin bir kısmı geçmektedir. Hadiste geçen, "İmanın tadını almaktan" maksat, yaptığı ibâdetlerden lezzet al­mak, Allah ve Resulünün sevgisini kazanabilmek için sıkıntılara tahammül göstermek ve bunları dünya menfaatlarmdan üstün görmektir.                   

Kişiye imanın tadını, lezzetini aldıracak olan üç şeyden birin­cisi, sadece Allah'a kulluk etmektir. Sadece Allah'a kulluk eden birisinin de imanın tadını alacağı açıktır.

İmanın tadını aldıran ikinci husus, zekâtı gönül hoşluğu ile vermektir. Çünkü bir insanın kazandığı malı başkasına vermesi nefse ağır gelir. Bir kimsenin, emek vererek, ter dökerek elde ettiği bir malı başkasına vermesi zordur. Kişi eğer bunu Allah'ın bir emri olduğu için gönül hoşluğu ile verebiliyorsa, bu onun imanın tadını aldığının bir alametidir.

Hadiste zekâtın yaşlı, uyuzlu, hasta, değersiz hayvanlardan değil, malların orta hallisinden verilmesi gerektiğine de dikkat çe­kilmektedir.

Başka bir hadislerinde zekât memurlarına ısrarla Müslüman­ların mallarının iyisini almamalarını emretmiştir.[65] Peygamberimiz bir defasında da Übey bin Ka'b'ı (r.a.) zekât alması için birisine göndermişti. Übey bin Ka'b (r.a.) o zâta gitti, hayvanlarını topla­masını istedi. O kimse develerini toplayınca zekât olarak iki yaşı­na basmış bir deve vermesi gerektiğini söyledi. O kimse, "Onun ne sütü var ne de taşımaya elverişli. Ama şu deve hem genç, hem de besili dişi bir devedir. Bunu al" dedi.

Übey bin Ka'b (r.a.), "Emrolmadığım şeyi almam. Resûlullah yakınımızda. Bana takdim ettiğin şeyi ona takdim etmeyi arzu ediyorsan bunu yap. O kabul ederse ben de ederim. Kabul etmez­se ben de etmem."

O Sahabî vermek islediği deveyi de yanına aldı, beraberce Resûlullaha gittiler. Sahabî durumu ona izah etti. Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Vermen gereken deve, memurun istediğidir. Ama ondan da­ha iyisini vermek istiyorsan, Allah bunun sevabını sana verir. Biz de onu senden kabul ederiz."

O kimse, "İşte o budur yâ Resûlallah. Onu sana getirdim. Bu­yur al" dedi. Peygamberimiz onun alınmasını emretti ve o Sahabîye malının bereketlenmesi için duâ etti.[66]

Hayvanların iyisini zekât olarak vermek faziletli olduğu gibi, meyvenin de iyisini zekât olarak vermek gerekir. Bir hadislerinde âdi ve küçük hurmanın zekât olarak alınmasını yasaklayan Pey­gamberimiz, âdi hurmayı zekât olarak veren birisi için de,

"Bu kimse isteseydi, bundan daha iyisini zekât olarak verebilirdi. Bu zekâtın sahibi kıyamet günü âdi kuru hurma yiyecektir" buyur­muştur.[67]

Yüce Allah'ın bir âyet-i kerimede,

"Kendinizin ancak göz yu­marak alabileceğiniz kötü ve haram şeylerle bağışta bulunmaya kalkışmayın"[68]

buyurarak mü'minlere zekâtlarını çürük, bozuk ve­ya hastalıklı mallardan vermemeleri noktasında ikaz etmiştir.

İzahını yaptığımız hadiste imanın tadını aldıran üçüncü şeyin nefsi tezkiye etmek olduğu ifade edilmektedir. Nefsini tezkiye et­menin de kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesi olduğu haber verilmiştir. Devamlı Allah'ın hu­zurunda olduğunu bilen biri Allah'ın emirlerini karşı gelmekten sakınır. Allah'ın yapılmasını istediği şeyleri de gönül huzuru ile yapar.

Peygamberimiz (s.a.v.) imanın tadını aldıracak başka şeyler de saymıştır. Meselâ bir hadis şöyledir:

1. Allah ve Resulünün kişiye herşeyden daha sevimli olması,

2. Sevdiğini sırf Allah rızâsı için sevmesi.

3. Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra, tekrar küfre dönmekten ateşe atılacakmışcasına nefret etmesi.[69]

Bir başka hadiste ise,

"Allah'ı Rab, İslâmı din, Muhammed'i Resul olarak kabul eden, İmanın tadını almıştır" buyurulmuştur.[70]

 

Bâzı Sahabîlerin Fazileti
 

392. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:

"Ümmetim içerisinde ümmetime karşı en merhametlisi Ebû Bekir, Ümmetim içerisinde ümmetime karşı en şefkatlisi Ömer bin Hattab, ümmetimin en hayâlısı Osman, ümmeti­min en güzel hüküm vereni Ali bin Ebî Talip, helal ve hara­mı en iyi bilen Muaz bin Cebel, o kıyamet gününde âlim­lerin bir adım önünde gelir. Ümmetimin en güzel Kur'ân okuyanı Übeyy bin Ka'b, miras hukukunu en iyi bileni Zeyd bin Sâbit'tir. Uveymir'e, yanı Ebu'd-Derdâ'ya bunların hepsi verildi."[71]

 

Borçlunun Okuyacağı Dua

 

393. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor;

Resûlullah (a.s.v.) Muâz bin Cebel'e (r.a.) şöyle dedi:

"Üzerinde dağ kadar borç olsa dahi okuduğun zaman Allah'ın seni ondan kurtaracağı bir duayı sana öğretiyim mi? Ey Muâz! Şöyle de:

"Ey mülkün hakikî sahibi olan, âlemlerde dilediği gibi ta­sarruf eden Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğin­den de mülkü çeker alırsın. Sen dilediğini aziz eder, yüksel­tir, dilediğini zelil kılar, alçaltırsın. Bütün hayır ve iyilik yalnız Senin kudretindedir. Senin herşeye gücün yeter.

"Dünyanın ve âhiretin Rahmanı! Dünyayı ve âhireti dile­diğine verir, onları dilediğine de vermezsin. Bana merhamet et. Rahmetinle beni Senden başkasının rahmetine muhtaç etme."[72]

 

Dinde Güçlük, Tedavi Olmak Ve İnsana Verilen En Hayırlı Şey

 

394. Üsâme bin Şerîk (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullahın (s.a.v.) yanında idim. Bedevîler geldiler, sağından ve solundan sorular sormaya başladılar. "Yâ Resûlullah, şunu yapmamızda bize bir günah var mı? Şunu yapmamızda bize bir günah var mı?" dediler.

Resûlullah (s.a.v.),

"Allah dinde güçlüğü kaldırmıştır. Ancak Müslüman bir kimseye zulüm ve haksızlık eden kişi güçlüğe maruz kalır ve helak olur" buyurdu.

Onlar, "Şu hastalıktan tedavi olabilir miyiz?" diye sordu­lar.

Resûlullah (s.a.v.),

"Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz. Çünkü Allah ölüm dışında her hastalığın devasını da indirmiştir" buyurdu.

Onlar, "Ya Resûlullah, insana verilen en hayırlı şey ne­dir?" dediler.

Resûlullah (s.a.v.),

"Güzel ahlâk" cevabını verdi.[73]

 

İzah

 

Kur'an'da da,

"Allah dinde üzerinize büyük bir güçlük yüklemedi"

buyurularak dinin kolay olduğu ifâde edilmiştir.[74] Resûlul­lah (s.a.v.) bedevilerin birinci suallerine verdiği cevapta, Allah'ın dinde zorluğu kaldırdığını bildirerek bu gerçeği ifâde etmiştir. Peygamberimizin bu cevabından bedevilerin kendilerini sıkıntıya sokacak şeyler sorduklarını anlıyoruz. Peygamberimiz bir hadis­lerinde de "Din kolaylıktır" buyurarak ümmetini önemli bir nokta­da ikaz etmiş, onlardan dini kendi yanlış bilgileriyle zorlaştırmamalarını istemiştir.

Dinin kolaylık olduğunu ifade eden Sevgili Peygamberimiz, buna bir istisna getiriyor.

"Müslüman bir kimseye zulüm ve hak­sızlık eden kişi güçlüğe maruz kalır ve helak olur" buyuruyor. Müslümana zulüm ve haksızlık etmek ona hakaret etmek, dil uzat­mak, gıybet etmek akrabalık ilişkilerini koparmak gibi husus­lardır. Böyle yapanlar kıyamet gününde güçlüğe maruz kalacak­lar, yaptıkları zulüm ve haksızlığın cezasını çekeceklerdir.

Bedevilerin, "Tedâvî olabilir miyiz?" sualleri üzerine de Resû­lullah onları tedâvî olmaya teşvik etmiştir. Konu ile ilgili daha başka hadisler de vardır. Meselâ bu hadislerden birisi şu meal­dedir:

"Her derdin bir devası vardır. Eğer o derdin ilacı bulunursa, Allah'ın izniyle o hastalık iyileşir."[75]

Bir Sahabî Peygamberimize sordu: "Yâ Resûlallah, yapageldiğimiz tedavi ve tehlikelerden sakınmamız, Allah'ın kaderinden herhangi bir şeyi geri çevirir mi?"

Peygamberimiz,

"Tedavi de Allah'ın kaderindendir"[76] buyurdu.

Resûlullah bu hadisiyle, kişinin hasta olması takdir edildiği gi­bi, tedavi olan birisinin tedavi olacağı da her şeyi aynı anda bilen ve gören Allah tarafından takdir edildiğine, tedavi sonunda iyi olan birisinin kaderin dışına çıkmadığına dikkat çekmektedir.

Evet, Yüce Allah'ın binlerce ismi vardır. Bunlardan birisi de "şifâ verici" mânâsına gelen "Şâfi'dir. Allah'ın "rızık verici" mânâsındaki "Rezzak" ismi acıkmayı gerektirdiği gibi, Şâfi ismi de hasta olmayı icab ettirir. Rabbimiz Rezzak ismiyle hayvan olsun, ins...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İmanın tadını aldıran üç şey
« Posted on: 24 Nisan 2024, 20:07:30 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İmanın tadını aldıran üç şey rüya tabiri,İmanın tadını aldıran üç şey mekke canlı, İmanın tadını aldıran üç şey kabe canlı yayın, İmanın tadını aldıran üç şey Üç boyutlu kuran oku İmanın tadını aldıran üç şey kuran ı kerim, İmanın tadını aldıran üç şey peygamber kıssaları,İmanın tadını aldıran üç şey ilitam ders soruları, İmanın tadını aldıran üç şeyönlisans arapça,
Logged
23 Kasım 2014, 01:26:45
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #1 : 23 Kasım 2014, 01:26:45 »

Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah..Mevlam razı olsun kardeşim. Sadece Allah! kulluk etmek, gönül hoşnutluğuyla zekat vermek, ve nerde olursak olalım Mevlamızn bizimle olduğunu unutmamak imamnın tadına vardırıyor inşaAllah..Mevlam cümle ümmet-i Muhammedi iman tadına vardırsın inşaAllah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Haziran 2019, 08:39:31
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 19 Haziran 2019, 08:39:31 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri İslam yolundan bir nefes ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Haziran 2019, 11:28:10
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #3 : 19 Haziran 2019, 11:28:10 »

Allah razı olsun selam ve dua ile...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
20 Haziran 2019, 15:44:27
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #4 : 20 Haziran 2019, 15:44:27 »

Rabbim bizleri herzaman rızasına göre doğru yolda ilerlemeyi nasip etsin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes