Konu Başlığı: İçki sebebiyle on kişiye lanet edilmiştir Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Ocak 2011, 15:11:49 İçki Sebebiyle On Kişiye Lanet Edilmiştir 518. Abdullah bin Ömer (r.a.) rivayet ediyor: "Allah içkiye, onu dağıtana, içene, üzümünü sıkana, kendisi için sıktırana, taşıyana, kendisi için taşınana, satana, satın alana ve parasını yiyene lanet etsin."[400] 96 numaralı hadise bakınız.[401] Peygamberimizin Kefil Olacağı Kimseler 519. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: "Kim iki çenesi ve iki bacağı arasındaki hususunda bana garanti verirse, ben onun için Cennete kefil olurum."[402] İzah Tirmizî'de yer alan bir başka hadis şu mealdedir: "Allah her kimi iki çenesi arasındakinin ve iki bacağı arasındakinin şerrinden korursa, şüphesiz o kimse Cennete girer." Bir başka hadiste ise bu ikisine "midenin şerri" de eklenmiştir.[403] Hadislerde geçen "iki çenesi arasındakinden maksat "dil," "iki bacak arasındaki "inden maksad da tenasül uzvudur. Peygamberimiz pekçok hadislerinde dili ve iffeti korumayı tavsiye etmiştir. Bu hadislerinde de bu ikisini koruyanların Cennete girmelerine kefil olacağını bildirmiştir. Çünkü bu ikisini korumak gerçekten zordur. Bir kimse farzları yerine getirmek, yasaklardan da kaçınmak şartıyla bu iki uzvunu koruyabiliyorsa, önünde Cennete girmesi için hiçbir engel bulunmamaktadır. Zaten Peygamberimiz de böylelerine kefildir. Bu hadis, dilini ve tenasül uzvunu haramdan koruyanların Cennete gidebileceğini haber verirken, bir başka hadiste de dil ve tenasül uzvunun korunamamasının insanı Cehenneme götüreceği bildirilmiştir.[404] Yatsı Ve Sabah Namazlarını Cemaatla Kılmak 520. Osman bin Affan (r.a.) rivayet ediyor: "Yatsı namazını cemaatla kılmak, geceyi ibâdetle geçirmeye denktir. Sabah namazını cemaatla kılmak da, geceyi ibâdetle geçirmeye denktir."[405] İzah Bilhassa yatsı ve sabah namazlarını cemaatla kılmak nefse ağır gelir. Bunun içindir ki, namazları cemaatla kılmaya teşvik eden Peygamberimiz (s.a.v.) bilhassa bu iki namaza hasseten teşvik etmiştir. Bu hadis de teşviklerden sadece bir tanesidir. Bilindiği gibi, geceyi namaz, Kur'ân okuma ve zikirle ihya etmek, çok büyük sevaptır. Resûlullah (s.a.v.) bu hadislerinde yatsı ve sabah namazlarını cemaatla kılanların geceyi ihya etmiş olacaklarına, o sevabı alacaklarına dikkat çekerek, ümmetini bu iki namazı cemaatla kılmaya teşvik etmiştir.[406] Peygamberimizin Ebû Zer'e Tavsiyesi 521. Ebû Zerr (r.a.) rivayet ediyor: Dostum Resûlullah (s.a.v.) bana Allah'a bağlılık hususunda hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmememi, mevki ve servet bakımından benden aşağıda olanlara bakıp halime şükretmemi, mevki ve servet bakımından benden üstün olanlara bakmamamı tasiye etti. Yine fakirleri sevmemi, onlarla yakınlık kurmamı, onları gözetmemi tavsiye etti. Acı da olsa gerçeği söylememi nasihat etti. Onlar yüz çevirseler de akraba ve yakınlarımla ilişkimi sürdürmemi tavsiye etti. Hiç kimseden birşey istemememi tavsiye etti. Ayrıca, "Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi'1-aliyyi'l-azîm" Güç ve kuvvet ancak yüce ve büyük olan Allah'tandır" cümlesini çok söylememi, çünkü bunun Cennet hazinelerinden bir hazine olduğunu da ekledi.[407] Kıyamet Günü Sorulacak Beş Şey 522. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor: "Ademoğlu kıyamet günü şu beş şeyden sorulmadıkça yerinden ayrılamaz: 1. Ömrünü nerede geçirdiğinden, 2. Gençliğini nerede tükettiğinden, 3. Malını nereden kazandığından, 4. Malını nereye harcadığından, 5. İlmi ile ne derece amel işlediğinden.[408] İzah Kıyamet günü insanlarlar diriltilip mahşer yerinde toplandıktan sonra uzun bir müddet sıkıntılı bir şekilde beklerler. Sonra Peygamberimizin şefaatiyle bekleme biter gök yarılır, melekler haşir meydanına inerler, Cehennem göz önüne serilir, melekler Arşı haşir meydanına taşırlar, bu arada herkes taptığı şeyin peşine takılır. Nihayet Allah buluttan gölgeler içinde tecellî eder ve kullar Allah'a arzedilirler. Bu arada amel defterleri de dağıtılır. Kimin amel defterî sağından, kiminin solundan, kiminin de arkasından verilir. Allah bazı istisnalar dışında kullarıyla konuşur. Ardından Cebrail, peygamberler, melekler, ortak koşulan şeyler hesaba çekilirler. Sonra da bütün insanlar hesaba çekilir. Bu esnada pek çok şeyin hesabı sorulur. İşte şeylerden beşi de yukarıdaki hadiste sayılan hususlardır. Kul, bunlardan sorgulanmadıkça yerinden ayrılamaz. Sorgu ile ilgili tafsilat için Ölümden Sonra Diriliş isimli eserimize bakılabilir.[409] Ziyaret İçin Gelenlere İkramda Bulunmak 523. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor: Ömer bin Hattab Selmân-ı Fârisî'nin ziyaretine gitti. Selman ona bir yastık uzattı. Ömer ona, "Bu nedir ey Ebû Abdullah?" diye sordu. Selman şu cevabı verdi: Resûlullahın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: "Bir Müslüman her hangi bir Müslüman kardeşini ziyaret ettiğinde, eğer o kimse ziyaret edene ikram ve hürmet olsun diye altına bir yastık [veya üzerine oturacağı birşey] verirse, Cenâb-ı Hak onun günahlarını bağışlar."[410] İzah Konu ile ilgili bir başka hadis de "Biri size ziyarete geldiğinde ona ikram edin"[411] şeklindedir. İnsanî özelliklerden biri de misafirle, ziyaretçi ile ilgilenmektir. İster tanıdık olsun, ister yabancı birisi olsun, ziyaret etme lütfunda bulunup gelen kişiye gereken değeri göstermek, onunla ilgilenmek, imkan ölçüsünde ikramda bulunmak bir görgü kaidesidir. Bunu Resûlullahın bir tavsiyesi olarak yapmak ise, aynı zamanda sünnete uyma olduğundan, o hareketi ibâdete dönüştürür, sevaplı hale getirir. Kendisine değer verilen, hali hatırı sorulan, ilgilenilen, ikramda bulunulan, güler yüz gösterilen ziyaretçinin ziyaret ettiği kişiye karşı sevgisi artar, ona daha sıkı bağlanır. Kendisine değer verilmediği düşüncesine kapılan kimse ise o şahsa karşı lakayd kalır, kırılır. Evet, Müslümanlar arasındaki sevgiyi kuvvetlendirmesi bakımından, Peygamberimizin bu tavsiyesi çok ehemmiyetlidir.[412] Cuma Günü Temizliğe Dikkat Etmeli 524. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah bir Cuma gününde şöyle buyurdu: "Muhakkak Allah bu günü bayram kıldı. Kim Cuma namazına gelirse gusletsin. Yanında güzel koku varsa, ondan sürünsün. Dişlerinizi misvaklaymız."[413] İzah Hadiste Cuma gününün Müslümanlar için bayram kılındığı ifâde ediliyor ve Cuma namazı için camiye gelenlerin gusletmek, güzel koku sürünmek, dişleri temizlemek gibi temizlik hususunda dikkat etmeleri gereken hususlar nazara veriliyor. Çünkü Cuma gününde camide pekçok Müslüman bir araya gelmektedir. Bir insan saçı başı dağınık, kirli, üstü başı pis ve ağzında koku olduğu halde camiye gelirse, oradaki Müslümanlara eziyet etmiş olur. Oysa dinimizde başkalarına eziyet etmek haram kılınmıştır.[414] Resûlullahın Hz. Ali'ye Öğrettiği Duâ 525. Ali (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v.) bana şöyle buyurdu: "Ey Ali, her ne kadar bağışlanmış isen de, onunla duâ ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana öğreteyim mi?" "Öğret" dedim. Şöyle buyurdu: "Yüce ve büyük olan Allah'tan başka ilah yoktur. Kerim ve yüce olan Allah'tan başka ilâh yoktur. Büyük arşın Rabbi olan Allah'tan başka ilâh yoktur."[415] Hz. Enes'e Zor Gelen Gün 526. Enes (r.a.) rivayet ediyor: Ben insanlardan, örtünme âyetinin inmesinden ilk haberdar olan kişiyim. Örtünme âyeti indiğinde Resûlullah (s.a.v.) bana "Hanımların yanına girme" dedi. O günden daha zor bir gün başımdan geçmiş değil.[416] İzah Emir ve yasaklarında tedriciliğini esas alan Allah, Medine devrine kadar kadınların giyimleri ile ilgili her hangi bir hüküm göndermedi. Bu dönemde kadınlar arzu ettikleri gibi giyindiler. Tesettürle ilgili ilk hüküm, Peygamberimizin Hz. Zeyneb binti Cahş ile evlilik gününde indi. Düğün ziyafetine davet edilen misafirler gruplar halinde gelip yemeklerini yediler, bir müddet sohbet ettikten sonra da kalkıp gittiler. Fakat üç kişi bir türlü kalkmadı, sohbetlerine devam ettiler. Sohbetin uzamasından sıkılan Peygamberimiz (s.a.v.), kalkmaya hazırlanan tavırlar takınarak onlara artık ayrılma vaktinin geldiğini hatırlatmaya çalıştı. Ancak onlar bunu anlamadılar ve sohbetlerine devam ettiler. Nihayet Resûlullah (s.a.v.) odayı terk etti. Biraz sonra da Sahabîler kalkıp gittiler. Enes (r.a.) durumu haber vermek için Peygamberimizin odasına girecekti ki, Resûlullah kapının perdesini indiriverdi. Çünkü ilk tesettür âyeti inmişti. Ve âyette, "Peygamberin hanımlarından birşey isteyeceğinizde perde arkasından isteyin" buyuruluyordu. Ayrıca kalkmakta geciken Sahabîlerin tutumlarının da yanlış olduğu bildiriliyordu. İşte izahını yaptığımız hadiste Enes (r.a.) ilk tesettür âyetinin ne zaman indiğini bildiğini, Peygamberimizin perdeyi indirmesinin ve kendisini hanımlarının yanına girmekten men etmesinin çok ağır geldiğini ifâde etmektedir. Çünkü Enes (r.a.) o ana kadar her hangi bir yasaklama olmadığından rahatlıkla mü'minlerin annelerinin yanına girip çıkıyordu. O gün birden bireye yasakla muhatap olunca âyet nazil olduğunu bilmediğinden "Acaba bir hata mı yaptım ki, Resûlullah beni kadınların yanına girmekten men ediyor" diye düşündü. Mahcup oldu. Tesettür âyetlerinin inişi hususunda tafsilatlı bilgi için Hanımlara Fetvalar isimli eserimizin 213-217. sayfalarına bakılabilir.[417] [400] Ebû Dâvud, Eşribe: 2; Tirmizi, Büyü; 58. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/202. [401] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/202. [402] Tirmizî, Zühd: 61; Buhârî, Rikak: 23. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/202. [403] Kenzü'l-Ummal, 3:553 (7872); Câmiü's-Sagîr, 6:237. [404] Fethü'r-Rabbânî, 19:75 (3) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/203. [405] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/203-204. [406] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/204. [407] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/204-205. [408] Tirmizî, Kıyâme: 1. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/205-206. [409] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/206. [410] Mu'cemü'l-Evsat, 2:346 (1599.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/206-207. [411] Suyutî, Câmiü'l-Kebîr, 1:144(862); Câmiü's-Sagîr, 1:243 (346.) [412] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/207. [413] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/208. [414] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/208. [415] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/208-209. [416] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/209. [417] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/209-210 Konu Başlığı: Ynt: İçki sebebiyle on kişiye lanet edilmiştir Gönderen: Ceren üzerinde 07 Haziran 2018, 02:52:26 Esseelamu aleykum. Rabbim bizleri sarhoşluk veren tüm ickilerden korusun.Bizleri bu denli büyük günah işlemekten ve bu günahın doğuracağı gunahlardan da korusun inşallah.
Konu Başlığı: Ynt: İçki sebebiyle on kişiye lanet edilmiştir Gönderen: Mehmed. üzerinde 07 Haziran 2018, 16:40:03 Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri ickiden ve içki gibi günahlardan muhafaza eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: İçki sebebiyle on kişiye lanet edilmiştir Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Haziran 2018, 05:15:18 Aleyküm Selam. Rabbim bizleri günaha götürücek her türlü kötü hallerden uzak durmamızı nasip etsin inşaAllah
|