๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Ocak 2011, 17:45:38



Konu Başlığı: Gece çok uyku kıyamet gününde insanı fakir bırakır
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Ocak 2011, 17:45:38
Gece Çok Uyku Kıyamet Gününde İnsanı Fakir Bırakır   
                                           
 

232. Câbir bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor:

Süleyman'ın (a.s.) annesi ona şöyle dedi: "Gece çok uyuma. Çünkü çok uyku [gece ibâdet etmemek] insanı kıya­met günü fakir bırakır."[791]




Bir Malı Haksız Olarak Ele Geçirmek İçin Yemin  Etmek
   

 

233. Abdullah bin Me'sud (r.a.) rivayet ediyor:

"Kim haksız yere bir malı elde etmek için bile bile kuvvet­li bir şekilde yemin ederse, Allah'ın huzuruna Allah kendi­sine gazap etmiş olarak çıkar."[792]

 

İzah

 

Müslim'deki rivayet şöyledir:

Eş'as bin Kays (r.a.) rivayet ediyor:

Bir adamla aramızda Yemen'de münakaşalı bir yer vardı. Onu Resûlullaha (s.a.v.) dâva ettim.

"Delilin var mı?" diye sordu.

"Hayır" dedim.

"O halde hasmının yemin etmesi gerekir" buyurdu.

"Yemin istenildiğinde, o yemin etmekten çekinmez" dedim.

Şöyle buyurdu:

"Her kim yalancı olduğu halde yemin ederek bir Müslümanın malını elinden alırsa, Allah'ın gazabına uğra­yarak İlâhî huzura çıkar."

Müslim deki bir başka rivayet ise şöyledir:

Resûlullah,

"Her kim yemini ile bir Müslümanın hakkını elin­den alırsa, o kimseye Allah Cehennemi vacip kılmış, Cenneti de haram etmiş demektir" buyurdu.

Bir zât, "Pek az bir şey olsada mı yâ Resûlullah?" dedi. Resûlullah,

"Misvak ağacından bir çubuk dahi olsa" buyurdu.[793]

Hadiste geçen "Bir Müslümanın hakkını elinden alırsa" ifâ­desi, "Gayr-i müslimin hakkını elinden alanın" tehditin dışında kaldığı mânâsında anlaşılmamalıdır.[794]



Kızıl Denizi Geçerken Mûsâ  (a.s.) Nasıl Duâ Etti?   
                                       
 

234. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.),

"Musa'nın (a.s.) İsrâiloğullarını de­nizden [Kızıl Denizinden] geçerirken okuduğu duayı size öğreteyim mi?" buyurdu.

"Evet, yâ Resûlallah" dedik.

"Allah'ım, her türlü övgü Sana mahsustur, sıkıntılar Sa­na arzedilir. Yardım Senden istenir. Güç ve kuvvet ancak yüce ve büyük olan Allah'tandır' deyiniz."

Abdullah bin Mes'ud (r.a.), "Bu duayı Resûlullahtan işittiğim andan beri terk etmedim" der.[795]       

 

İzah

 

Yüce Allah Hz. Musa'yı (a.s.) ve kardeşi Harun'u (a.s.) ilâhlık dâvasında bulunan Firavun'u ve ona imân eden halkını kendi­sine imâna davet için peygamber olarak görevlendirmişti. Hz. Mûsâ Firavun'u ve kavmini Allah'a imana çağırdı ise de onlardan çok az kimse iman etti. Bunun üzerine Mûsâ (a.s.) Allah'ın emri ile kendisine iman eden İsrâiloğullarını yanına alarak geceleyin Mısır'ı terk etti.

Sabahleyin durumun farkına varan Firavun büyük bir ordu hazırlayarak onların peşine düştü. Çok geçmeden de yetiştiler. O arada Mûsâ (a.s.) ve beraberindekiler Kızıl Deniz önlerine gel­mişlerdi. Durum çok kritikti. Önlerinde deniz, arkalarında ise canlarına kast eden Firavun ve ordusu vardı.

Mûsâ (a.s.) hiç telaşlanmadan Allah'ın emri üzerine elindeki asasını denize vurdu. Bir mucize olarak denizden İsrâiloğullarının kabileleri sayısınca on iki adet yol açıldı. İsrâiloğulları o yol­lardan karşıya geçtiler. Bunun gören Firavun ve ordusu da atları­nı denize sürdüler, ancak onlar geçerken Allah denizin açılan ka­natlarını birleştirdi ve onları denizde boğdu.

İşte Peygamberimiz yukarıdaki hadislerinde Hz. Musa'nın Kızıl Denizi geçerken okuduğu duayı ümmetine haber vermekte­dir. Konunun tafsilatı için Tarih Aynasında Yahudiler isimli eseri­mize bakılabilir.[796]

 

Resûlullahın Ordu Kumandanlarına Tavsiyeleri

 

234. Büreyde bin Husayb (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) savaş için bir ordu gönderdiğinde or­du kumandanına şu emri verirdi:

"Allah'ın yolunda, Allah'ın ismiyle sefere çıkınız. Al­lah'ı inkar edenlerle çarpışınız.

Ganimet mallarına ihanet etmeyiniz.

Verdiğiniz söze vefasızlık etmeyiniz.       

Küçük çocukları, kadınları ve ihtiyarları öldürmeyiniz.

Bir köy veya kale halkını kuşattığınız zaman onlara Allah ve Resulü adına eman vermeyiniz. Onlara kendiniz ve ba­banız adına eman veriniz. Çünkü sizin kendi ahdinizi ve ba­banızın ahdini bozmanız, Allah ve Resulünün ahdini boz­manızdan sizin için daha ehvendir."[797]

 

Allah'tan Nasıl İstekte Bulunulmalı?
 

236. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

"Bir istekte bulunduğunda o isteğinin verilmesi seni se­vindirirse şöyle de:

Yüce ve büyük olan, tek olan, ortağı olmayan Allah'tan başka ilâh yoktur. Hakîm ve Kerîm olan, tek olan, ortağı olmayan Allah'tan başka ilâh yoktur. Kendisinden başka ilah olmayan, hayat ve hilim sahibi olan Allah'ın ismiyle başlarım. Büyük Arşın sahibi olan Allah'ın sânı ne yüce­dir. Alemlerin Rabbine hamd olsun."

"Onlar kendilerine vaad edilen azabı gördükleri gün, dünyada günün bir kısmından fazla kalmadıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Yoldan çıkmış bir topluluktan başkası he­lak edilir mi hiç?"[798] "O günü gördüklerinde sanırlar ki, dü­nyada ancak bir akşam yahut kuşluk vakti kalmışlardır."[799]

"Allah'ım, Senden Cennetine girmeme sebep olacak ba­ğışlaman için gerekli olan amelleri yapmâyı, bütün iyi amele­leri başarmayı istiyorum.                     

Allah'ım, benim için bağışlamadığın günah bırakma. Kurtuluş vermediğin sıkıntı bırakma. Ödenmeyen borç bı­rakma. Dünya ve âhiret için istediğim şeylerden yerine ge­tirmediğin bir şey bırakma. Bunu rahmetinle yap ey merha­metlilerin en merhametlisi!"

Başka bir rivayette abdest alıp, iki rekât namaz kıldıktan, hamd ve salavâttan sonra bu duanın yapılması tavsiye edilir.[800]

 

Allah'ın Bir Va'di   
                                 
 

237. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.),

"Allah bana ümmetimden dört bin kişiyi Cennete koyacağını vaad etti" buyurdu.

Ebû Bekir, "Bizim için artır yâ Resûlallah" dedi. Ömer, "Bu sana yeter ey Ebû Bekir" dedi.

Ebû Bekir, "Bırak beni ey Ömer. Hepimizi Cennete koy­masının sana ne zararı var" dedi.

Ömer, "Eğer Allah dilese idi toptan da Cennete koyardı" dedi.

Resûlullah,

"Ömer doğru söyledi" buyurdu. [801]

 

Resûlullah Kendiliğinden Gaybı Bilmez
 

238. Âişe (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) bir düğünlerinde Ensar kadınlarına uğradı. Onlar şarkı söylüyorlardı. Hz. Âişe'ye hitaben, "Senin eşin meclislerde bulunur ve yarın ne olacağını bilir" dediler. Resûlullah şöyle buyurdu:

"Yarın ne olacağını ancak Allah bilir." [802]

 

İzah

 

Zikrettiğimiz kaynaklarda yer alan rivayet "İçimizde yarın ne olacağını bilen bir peygamber var" dediler şeklindedir.

Peygamberimizin de ifâde ettiği gibi, Allah'tan başka hiç kim­se yarın ne olacağını bilemez. Peygamberler, hattâ Peygamberi­miz de buna dâhildir. Bu husus Kur'ân'da da açıkça bildirilmiş­tir. Meselâ yüce Allah önceki peygamberlerin haberlerini Resûlullaha vahyettikten sonra şöyle buyurur:

"Bunlar gaybdan haberlerdir ki, sana vahyederiz. Daha önce bunu ne sen biliyordun, ne de kavmin."[803]




[791] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/321.

[792] Müslim, İman: 220-224; Tirmizi, Büyü: 42. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/322.

[793] Müslim, İman:   18

[794] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/322-323.

[795] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/323.

[796] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/324.

[797] İbni Mâce, Cihad: 38; Müslim, Cihad: 3. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/324-325.

[798] Ahkaf: 46/35.

[799] Naziat: 79/46.

[800] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/325-327.

[801] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/327-328.

[802] İbni Mâce, Nikâh: 21; Buhari, Nikâh: 48, Megâzî: 12. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/328.

[803] Hud: 11/49. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/328.




Konu Başlığı: Ynt: Gece çok uyku kıyamet gününde insanı fakir bırakır
Gönderen: Ceren üzerinde 08 Haziran 2017, 13:23:35
Esselamu aleyküm.Çok uykudan kaçınan ve gecesini bile ibadet ederek geçiren kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Gece çok uyku kıyamet gününde insanı fakir bırakır
Gönderen: Mehmed. üzerinde 08 Haziran 2017, 13:40:12
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri geceleri çokça ibadet edenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Gece çok uyku kıyamet gününde insanı fakir bırakır
Gönderen: Rüveyha üzerinde 08 Haziran 2017, 15:34:03
Ve aleykümselam. Mevlam uyku gafletinden bizleri muhafaza eylesin inşallah


Konu Başlığı: Ynt: Gece çok uyku kıyamet gününde insanı fakir bırakır
Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Haziran 2017, 21:15:01
Ve aleykümselam gece fazla uyumayalım mümkün olduğu kadar ibadet ile meşgul olalım şimdiki zaman uyuma değil ibadet  zamanıdır inşaAllah