๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mucemüs Sağir => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Ocak 2011, 12:39:51



Konu Başlığı: Cehennemliklerin yiyeceği zakkum
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Ocak 2011, 12:39:51
Cehennemliklerin Yiyeceği: Zakkum

 

628. İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.),

"Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun. Ve son nefesinize ka­dar hakda sebat edin de, Müslümanlar olarak ölün" âyetini okudu ve şöyle buyurdu:

"Şayet zakkumdan bir damla dünyanın denizlerine damlatılsa, canlıların yaşantısını bozardı. Böyle olunca yiyecek­leri zakkum olan Cehennem ehlinin hali nasıl olur, düşü­nün?"[674]

 

İzah

 

Peygamberimiz bu hadisleri ile ümmetini Cehenneme karşı ikaz etmiş, son nefeslerine kadar imanlarını korumaya ve Müs­lüman olarak ölmeye teşvik etmiştir.

Hadiste geçen zakkum, tadı ve kokusu fena, acı bir ağaç olan Cehennem ehlinin yiyeceğidir. Cennet ehli Cennette birbirinden güzel ve lezzetli Cennet yiyecekleri ile lezzetlenirken, Cehennem güzel ve lezzetli Cennet yiyecekleri ile lezzetlenirken, Cehennem ehli ise zakkum ve benzeri yiyeceklerle azap çekeceklerdir. Kur'ân'da Cehennemliklerin bu azabına şöyle dikkat çekilir:

"Ey Allah'ın âyetlerini yalanlayan sapıklar! O zakkum ağacın­dan muhakkak yiyeceksiniz. Karınlarınızı onunla dolduracaksı­nız. Üstüne de kaynar su içeceksiniz. Susamış devenin içişi gibi içeceksiniz. İşte hesap gününde onların ziyafeti budur."[675]

Başka âyetlerde de zakkum hakkında şu tafsilat verilir:

"Bu mu daha hayırlı bir ziyafettir, yoksa zakkum ağacı mı? Muhakkak ki Biz onu zâlimler için bir belâ kıldık. O bir ağaçtır ki, Cehennemin dibinde biter. Meyvesi şeytanların başına benzer. Ondan, muhakkak yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracak­lardır."[676]

Peygamberimiz hadisin son cümlesine bir mukayese yapıyor ve yiyecekleri zakkum olan Cehennem ehlinin çekeceği azabı hayallerimize havale ediyor.[677]

 

İftar Duası
 

629. Enes (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah (s.a.v.) orucunu açarken şöyle duâ ederdi:

"Allah'ın adıyla. Senin rızan için oruç tuttum, Senin rızkınla iftar ediyorum."[678]

 

İzah

 

Dinimizde faziletli olan bâzı aylar, günler ve vakitler vardır. İşte oruçlu için iftar vakti de böyle vakitlerdendir. Peygamberimiz bir hadislerinde,

"Oruçlunun iftar vaktinde geri çevrilmeyen bir duâ hakkı vardır"[679] buyurarak buna dikkat çekmiştir.

Yukarıdaki hadislerinde de oruç açarken yapılacak duayı naza­ra vermiştir. Başka rivayetlerde Resûlullahın iftar vaktinde şöyle duâ ettiği bildirilir:

"Allah'ım, Senin için oruç tuttum. Sana inandım, Sana tevek­kül ettim. Senin verdiğin rızık ile orucumu açtım. Yarının orucu­na da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla. Beni, annemi, babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde af­fet."[680]

 

Her Aydan Üç Gün Oruç Tutmak
 

630. Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a.) rivayet ediyor:

"Her aydan üç gün oruç tutmak bütün seneyi oruçlu ge­çirmek gibidir. Eyyâmü'1-bîd, ayın on üçüncü, on dördün­cü ve on beşinci günleridir."[681]

 

İzah

 

Pazartesi ve Perşembe günleri gibi oruç tutulması sünnet olan bâzı günler vardır. İşte oruç tutmanın sünnet olduğu bu günlerden bâzıları da her aydan üç gün oruç tutmaktır. Bu üç gün, ayın on üç, on dört ve on beşinci günleridir. Her ayın bu günlerini oruçlu geçirmek bütün seneyi oruçlu geçirmek gibidir. Böyle ol­ması, amellerin en az on katı ile mükafatlandırılması sebebiyledir.[682]

 

Küs Durmak
 

631. Abdullah bin Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:

"Bir Müslümanın bir Müslümanla üç günden fazla küs durması helâl değildir."[683]

 

İzah

 

Yüce Yaratıcımız bizi yokluktan varlık âlemine çıkarmış, ha­yatiyetimizi devam ettirebilmemiz için sayılamayacak kadar çok nimeti önümüze sermiş, Cennet gibi bir mükâfatı sevgili kulları için hazırlamış; bütün bunlara bir şükür olarak da biz kullarından Kendisine itaat etmemizi, emirlerini tutup, yasaklarından da ka­çınmamızı istemiştir.

İşte dinimizde Allah'ın yasakladığı haramlardan birisi de mü'minlerin birbirleriyle küs durmaları, birbirleriyle selâmlaşmamaları, konuşmayı terketmeleridir. Yüce Rabbimiz bir âyet-i keri­mede mü'minlerin vazifelerinden birisinin de dargınların arasını bulmak olduğunu bildirir ve şöyle buyurur:

"Mü'minler kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, rahmete erişesiniz."[684]

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz de pekçok hadislerinde dargın durmanın helâl olmadığını bildirmiş­tir. İşte izahını yaptığımız hadis bunlardan birisidir.

Evet, bir kimsenin mü'min kardeşiyle küs durması, ona düş­manlık beslemesi, kin tutması çok büyük bir haksızlıktır, zulüm­dür. Bediüzzaman mü'mine kin duymanın, ona düşmanlık besle­menin, onunla konuşmamanın ne derece büyük bir zulüm oldu­ğunu Uhuvvet Risalesi isimli eserinde meâlen şöyle ifâde eder:

"Mü'min kardeşine kin ve düşmanlık beslemek ne kadar zu­lümdür. Çünkü, nasıl ki, sen âdi, küçük taşları Kabe'den daha ehemmiyetli ve Uhud Dağı'ından daha büyük desen, çirkin bir akılsızlık edersin. Aynen öyle de, Kabe hürmetinde olan iman ve Uhud Dağı büyüklüğünde olan İslâmiyet gibi çok İslâmî sıfatlar, sevgiyi ve ittifakı istediği halde, mü'mine karşı düşmanlığa sebe­biyet veren ve âdi taşlar hükmünde olan bâzı kusurları, iman ve İslâmiyete tercih etmek, o derece insafsızlık ve akılsızlık ve pek büyük bir zulüm olduğunu aklın varsa anlarsın."[685]

Denilebilir ki, "Küs durduğum, kin duyduğum kimse bana hakaret etti, bana ağır laflar konuştu."

Aslında kaba ve çirkin konuşmak da mü'mine yakışmayan sıfatlardandır. İnsan bir şey söylerken neticesini düşünmeli; bir gün barışıldığında mahcup olmamak için açık kapı bırakmalıdır. Fakat diyelim ki, karşı taraf hiç bir açık kapı bırakmadı. Bu tak­dirde onunla ebedî olarak küs mü kalınacaktır?

Elbette ki hayır. Çünkü dinimiz kaba ve çirkin konuşmayı, mü'minlerin birbirleriyle küs durmalarını yasaklarken; isteyerek veya istenmeyerek bir kusur işlendiğinde de affı emretmektedir. Yüce Rabbimizin binbir isminden birisi de Afüvdür. Afüv olan Rabbimiz, insanlık icabı günah ve kusur işleyen kullarını affet­meyi sever ve kullarından da afla muamele etmelerini ister. Yüce Allah bir âyet-i kerimede affetmeyi takva sahiplerinin vasıf­larından sayar ve şöyle buyurur:

"O takva sahipleri, bollukta ve darlıkta bağışta bulunanlar, öf­kelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlerdir."[686]

Dargınlar ilk adımı illa da karşı tarafın atmasını beklememeli­dirler. Çünkü barışmada ilk adımı atmak çok sevaplıdır. Karşı ta­raf cevap vermezse, konuşmaya ilk başlayan sevap kazanırken; diğeri günahkâr olur. Peygamberimiz izahını yaptığımız hadisin Ebû Dâvud'daki rivayetinde bununla ilgili olarak şöyle buyurur:

"Bir mü'minin diğer mü'minle üç günden fazla küskün dur­ması helâl değildir. Üç günden sonra dargın olduğu kimseye rast­larsa selâm versin. Eğer selâm verilen kimse, selâma karşılık ve­rirse, sevaba ortak olur. Yoksa o günah işlemiş olur. Selâm ve­ren de dargınlıktan çıkmış olur."

Peygamberimizin konu ile ilgili bir hadisi de şu mealdedir:

"Bir Müslümanın diğer bir Müslüman kardeşine dargın kalma­sı helâl değildir. Onlar birbirleri ile karşılaştıkları zaman, biri yü­zünü bir tarafa, diğeri de öbür tarafa çevirir. Bunlardan en hayır­lısı, ilk önce selâm verip barışandır."[687]

 

Namaz Günahlara Keffârettir
 

632. Ali (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullah ile beraber mescidde namaz vaktinin girmesi­ni bekliyorduk: Adamın biri kalktı ve "Ben bir günah işle­dim" dedi. Resûlullah ondan yüz çevirdi. Cemaatla beraber namazını kıldı. Namazdan sonra aynı adam kalktı ve "Ben bir günah işledim" diyerek sözünü tekrarladı. Resûlullah,

"Sen temizliğini güzelce yaparak bizimle şu namazı kıldın değil mi?" diye sordu.

Adam, "Evet, kıldım" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Kıldığın bu namaz senin işlediğin günahın keffâretidir." [688]

 

Allah Kulları İle Konuşacak
 

633. Adiy bin Hatem et-Tâî rivayet ediyor:

"Allah hepinizle aranızda bir tercüman olmadan konuşur. O kimse sağına bakar, [varsa] dünyada iken gönderdiği ha­yırları görür, soluna bakar işlediği günahları görür. Önüne bakar Cehennemi görür. Binâenaleyh yarım hurma sadaka vermekle de olsa kendinizi Cehennemden koruyunuz."[689]

 

Müslümanların İşini Üstlenmenin Mes'uliyeti
 

634. Abdullah bin Abbas (r.a.) rivayet ediyor:

"Ümmetimden bir kimse Müslümanların işlerinden birini üzerine alır da kendisini ve ailesini gözetip koruduğu gibi onları gözetip korumazsa, Cennetin kokusunu duyamaz."

İzah

 

Hadis, Müslümanların işini üstlenmenin mes'uliyetini ifâde et­mekte, üzerine aldığı işin hakkını vermeyenlerin Cennetin koku­sunu işitemeyeceklerini bildirmektedir. Oysa hadislerde bildirildi­ğine göre Cennetin kokusu 500 ve 1000 yıllık mesafelerden duyulacaktır. Bir kimse buna rağmen bu kokuyu duymayacaksa, onun ne büyük bir ziyan içerisinde olduğu daha iyi anlaşılır.[690]

 

Baş Örtüsü

 

635. Ebû Katâde (r.a.) Resûlullahın (s.a.v.) şöyle bu­yurduğunu rivayet ediyor:

"Bir kadın zînetini kapatıncaya kadar Allah onun namazını kabul etmez. Buluğ çağına eren bir kız da başını kapatma­dıkça, Allah onun namazını kabul etmez."[691]

 

İzah

 

Hadiste dinimizin farz emirlerinden birisi olan tesettürün ehemmiyetine dikkat çekilmekte, kadınların Allah'ın avret yerleri­ni; buluğ çağına eren kızların da başını kapatıncaya kadar namazı­nın kabul etmeyeceği bildirilerek, kadınlar ve kızlar ikaz edilmek­tedir. Bu hadise namaz kıldığı halde açık saçık gezen kadınlar için bir tehdit nazarı ile bakılmalıdır. Yoksa bir kadın namaz kılarken başını kapatıyor da, diğer zamanlarda açıyorsa, bunun namazına bir zarar vereceği söylenemez. Çünkü namaz ayrıdır, namazın dı­şındaki örtünme ayrıdır, namaz esnasında başını örten bir kadın, namaz borcunu yerine getirmiş, ama Allah'ın örtünme emrine uy­mamış olur. Kıldığı namazdan dolayı sevap kazanırken, açık sa­çık gezdiği için de günaha girmiş olur. Hülasatü 'l-Ecvibe isimli eserde konu ile ilgili olarak şöyle bir fetvaya yer verilir:

"Günah işleyen kimselerin namaz ve ibadetleri sahih olup se­vabına nail olur."[692]

"Namazı dosdoğru kıl, şüphesiz ki namaz insanı fuhuş ve kö­tü şeylerden ahkoyar"[693]

âyeti gereğince, böyle bir kadının namazın bir kerameti olarak diğer zamanlarda da başını örtmesi mümkündür.[694]



[674] İbni Mâce Zühd: 38; Tirmizî, Cehennem: 4. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/326.

[675] Vakıa: 56/51-56.

[676] Saffat: 37/62-66.

[677] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/326-327.

[678] Ebâ Dâvud, Siyam: 22. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/327.

[679] İbni Mâce, Siyam: 48.

[680] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/328.

[681] Ebû Dâvud, Siyam: 68; Nesâî, Sayd: 25; İbni Mâce, Siyam: 29.

[682] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/328-329.

[683] Ebû Dâvud, Edeb: 47; Müslim, Birr ve's-Sıla: 25. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/329.

[684] Hucurât: 49/10.

[685] Mektûbat, s. 243.

[686] Âl-i İmran: 3/134.

[687] Buhârî, Edeb: 57; Müslim, Birr: 25; Tirmizi Birr; 21. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/329-331.

[688] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/331-332.

[689] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/332.

[690] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/333-334.

[691] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/333.

[692] Hülâsatü'l-Ecvibe, s.

[693] Ankebut: 29/45.

[694] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/334.



Konu Başlığı: Ynt: Cehennemliklerin yiyeceği zakkum
Gönderen: Ceren üzerinde 08 Haziran 2017, 13:53:01
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri onun emrine uyan onun yolunda giden ve cehennem ehli olmakdan kurtulan kullardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Cehennemliklerin yiyeceği zakkum
Gönderen: Mehmed. üzerinde 08 Haziran 2017, 21:25:53
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri cehennemden uzak eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Cehennemliklerin yiyeceği zakkum
Gönderen: Sevgi. üzerinde 08 Haziran 2017, 21:55:08
Ve Aleyküm Selam. Mevlam bizleri herdaim kendi Rızasına uygun yaşıyanlardan eylesin ve Cehennem azabından korusun inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Cehennemliklerin yiyeceği zakkum
Gönderen: Ramazan. üzerinde 08 Haziran 2017, 23:57:07
Ve Aleykum Selam . Cehennemliklrre yemek olaral öğün öğün verilecek . Rabb'im bizleri cehennem azabindan korusun .

Allah cc razi olsun