> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mucemüs Sağir  > Azabı en şiddetli olacak kimse
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Azabı en şiddetli olacak kimse  (Okunma Sayısı 2769 defa)
11 Ocak 2011, 18:13:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 11 Ocak 2011, 18:13:28 »



Azabı En Şiddetli Olacak Kimse


463. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:

"Kıyamet gününde azabı en şiddetli olacak kimse zâlim idarecidir."[254]

 

İzah

 

Peygamberimiz pekçok hadislerinde mü'minleri zulümden sakındırmıştır. Meselâ bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

"Zulümden sakınınız. Çünkü zulüm kıyamet gününde karan­lıklardır."[255]

Peygambemiz (s.a.v.) yukarıdaki hadislerinde de kıyamet gü­nünde zâlim idarecinin azabının en şiddetli olacağını bildirmiştir. Konu ile ilgili bir başka hadis ise şu mealdedir:

"Kıyamet günü, insanlar içerisinde Allah'ın en çok kızdığı ve Ondan en uzak olan kişi, zâlim idarecidir."[256]

 

Şevval Ayında Oruç Tutmak
 

464. Ebû Eyyub el-Ensârî (r.a.) rivayet ediyor:

"Kim Ramazan ayında oruç tutar, Şevval ayından da altı gün daha tutarsa, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur."[257]

 

İzah

 

Şevval ayı, Ramazan'dan sonraki aydır. Recep ayında bir miktar, Şaban ayında daha fazla oruç tutmak teşvik edildiği, Ra­mazan ayında farz kılındığı gibi, Şevval ayında da oruç tutmak teşvik edilmiştir.Yukarıdaki hadis bu teşviklerden biridir.

Şevvalda tutulan altı gün oruçla bütün senenin ibâdet olarak aeçirilmesine sebeb olarak, amellere bire on sevap verilmesi gös­terilir. Buna göre Ramazan ayı on ayın orucuna, Şevval ayında tutulan altı gün de iki ayın orucuna denk gelmekte, böylece on iki ay oruçlu olarak geçirilmiş olmaktadır.

Nitekim bütün seneyi oruçlu geçirmek isteyen bir Sahabîye Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz senin üzerinde ailenin hakkı vardır. Ramazanı ve peşinden geleni [Şevval] bir de Çarşamba ve Perşembe günlerini oruçlu geçir. O zaman sen bütün sene oruç tutmuş gibi olur­sun."[258]

Ramazan ayından sonra Şevval ayında da oruç tutulmasının tavsiye edilmesinin hikmeti şu olsa gerektir:

Nasıl farz namazlardan sonra kılınan sünnet namazlar farzlar­da işlenilen ufak tefek kusurları affettiriyorsa; farz olan Ramazan orucundan sonra sünnet olarak tutulan Şevval ayı orucu da, farz oruçta işlenilen kusurları, hatâları affettirir.

Bu ayda oruç tutulmasının tavsiye edilmesinin bir hikmetini de şu hadisten öğreniyoruz:

"Ramazandan sonra oruç tutan kişi, savaşta geri çekilip yeni­den hücum eden kimseye benzer."[259]

Ramazan'da oruç sayesinde insan şeytanla olan mücâdelesin­de büyük ölçüde galip gelir. Ramazan'dan sonra ise şeytan yine var gücü ile hücuma geçer, insanı mağlup eder. İşte Peygamberi­miz yukarıdaki hadisleriyle, Ramazan'dan sonra tutulan orucu, güzel bir teşbih ile savaşta bir taktik gereği geri çekilip sonradan hücuma geçerek düşmanı mağlup eden kimseye benzetmektedir.

Şevval ayı orucunun nasıl tutulacağı hususunda âlimler ara­sında farklı görüşler vardır. İmam Şafiî'ye göre efdal olan Rama­zan Bayramı'nın hemen ardından hiç ara vermeden tutmaktır.

Fakat bâzı âlimler hadiste böyle bir kayıt olmadığını, Şevval ayının ister başında, ister ortasında, ister sonunda bu orucun tu­tulabileceğini söylerler. Ayrıca bu orucun peş peşe tutulmasının da şart olmadığını ifâde ederler. Bu görüşte olan âlimlerden birisi de Hanbelî mezhebi İmamı Ahmed bin Hanbel'dir.

Bu arada İmam Ebû Hanîfe, İmam Mâlik ve İmam Ebû Yu­suf'un Şevval ayında oruç tutmanın mekruh olduğunu söyledik­lerini de ifâde edelim. Bununla beraber, Nuru'l-İzah, Şerh-i Me-rakı'l-Felah gibi Hanefî ve Mâliki mezhebine âit bâzı kitaplarda Şevval ayında oruç tutmanın sünnet olduğu kaydı da vardır. Bun­dan İmam-ı A'zam'dan sonraki Hanefî âlimlerinin Şevval orucu tutmanın sünnet olduğu kanaatında oldukları anlaşılıyor. El Menhel'de bu iki farklı görüşün arasını bulmak için şöyle denilir:

"Hanefî ve Malikî mezhebinde sonradan gelen âlimler, Ebû Hanife'nin ve İmam Mâlik'in görüşlerini Ramazan'dan sonra hiç ara vermeden oruç tutmaya hamletmişlerdir. Veya onların bu ha­disten haberleri yoktu. Ya da hadis kendilerine ulaşmış olsa da, bu hadisi sahih saymamışlardır."

Bilindiği gibi, İmam-ı Azam'ın, İmam Mâlik'in yaşadıkları dönemlerde hadisler günümüzde olduğu gibi kitaplar halinde tas­nif edilmemişti. Bu sebeple, mezhep imamlarının bâzı hadisler­den habersiz olmaları mümkündü. Mesela İmam-ı Azam talebele­rine verdiği hükümün aleyhinde bir hadis biliyorlarsa, bunu ken­disine söylemelerini istemişti. İmam Mâlik de Muvatta isimle ese­rinde Şevval ayı orucu hakkında "Bu konuda hiçbir hadis yoktur" dememekte, "Ashabın hiçbirisinden bu konuda bana bir rivayet gelmedi" demektedir.[260]

Netice: Şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnettir. Şevval orucunun ayın başında, ortasında veya sonunda tutulması şart de­ğildir. İsteyen istediği zaman tutabilir. Ancak bayramın ilk günü oruç tutmak mekruh olduğundan, bu oruca bayramdan sonra baş­lanılmalıdır. Bayramın ikinci ve üçüncü gününde oruç tutmak mekruh olmamakla beraber, bayram devam ettiğinden, o günler­de de oruç tutulmamasını tavsiye ederiz. Çünkü ziyaret için gidil­diğinde çeşitli ikramlar yapılmaktadır. Ramazan'dan yeni çıkıldığı halde "Ben oruçluyum" demek şaşkınlığa sebep olabilmektedir. Daha bir aylık zaman vardır. Bu noktada bayramı oruçlu geçire­cek derecede acele etmeye gerek yoktur.[261]

 

A'raf Ehli Kimlerdir?

 

465. Ebû Said el-Hudrî (r.a.) rivayet ediyor:

Resûlullaha (s.a.v.) A'raf ehlinin kimler olduğu soruldu. Resûlullah şöyle buyurdu:

"Onlar, anne ve babalarına isyan edenlerdir, Allah yolun­da savaşmış ve şehid düşmüşlerdir. Şehid edilmiş olmaları Cehenneme girmelerine engel olur. Anne ve babalarına isyan etmeleri de Cennete girmelerine mânidir. Onlar Cennet ve Cehennem üzerindeki duvarın üzerindedirler. Et ve yağ­ları eriyinceye kadar bekletilirler. Mahlukatın hesabını biti­rince ve onlardan başka kimse kalmayınca, Allah onları rahmetiyle kuşatır ve rahmetiyle Cennete koyar."[262]

 

İzah

 

Hadiste de ifâde edildiği gibi, Cennet ile Cehennem arasında bir sur, bir engel vardır. Buraya A'raf denir. Haşirden sonra bu­rada bir müddet bekletilecek kimselere de A'raf ehli denir. Kimle­rin A'raf'ta bekletileceği ile ilgili çeşitli rivayetler vardır. İzahını yaptığımız hadis de bunlardan birisidir. Fakat bize göre bu riva­yetlerden en kuvvetlisi ve en uygunu A'raf'ta günah ve sevapları eşit gelen kimselerin bekletileceğidir. Cenâb-ı Hak haşirden, yani ölüleri dirilttikten sonra imtihan için yaratıp dünyaya gönderdiği insanların sevaplarını ve günahlarını hem sayı, hem de keyfiyet itibarıyla karşılaştıracaktır. Sevapları günahlarına sayı itibarıyla veya kıymet itibarıyla üstün gelenleri Cennete; eksik gelenleri de Cehenneme sevkedecektir. Sevap ve günahları birbirine eşit gelen kimseler de A'raf'a sevkedileceklerdir. Nitekim sevaplarıyla gü­nahları eşit gelenlerin durumu sorulduğunda Peygamberimiz,

"Onlar A'raf'ta bulunacaklardır. Onlar oraya isteyerek girmemiş­lerdir" buyurmuşlardır.[263]

Bu kimselerin günahları Cennete girme­lerine, sevapları da Cehenneme sevkedilmelerine mânidir. İzahını yaptığımız hadis, anne babaya karşı gelmenin ne derece büyük bir mes'uliyete sebep olacağını, kişi şehid olsa dahi hemen Cen­nete girmeyeceğini, A'raf'ta bekletileceğini ifâde eder.

A'raf ehli, cennetlikleri ve cehennemlikleri tanırlar, Cennete sevkedilenlere selâm verirler ve onlarla beraber olmayı arzu eder­ler. Cehennemlikleri gördüklerinde de onlarla beraber olmamak için Allah'a duâ ederler.

A'raf, Kur'ân-ı Kerim'in en uzun sûrelerinden birisinin isim olmuştur. Bu sûrede Cennet ve Cehennem ehlinin durumu anla­tıldıktan sonra A'raf ehlinin durumu da şöyle anlatılır:

"Cennet ile Cehennem arasında bir sur vardır. Orada bulunan A'raf ehli kimseler, Cennet ve Cehennem ehlinin hepsini yüzle­rinden tanırlar. Onlar Cennet ehline, 'Size selâm olsun' diye ses­lenirler. Kendileri Cennete girememiş, fakat girme iştiyakı içinde­dirler.

"Gözleri Cehennem ehline çevrildiğinde ise Ey Rabbimiz, derler. 'Bizi zâlimler topluluğu ile beraber bulundurma.'

"A'raf ehli, yüzlerinden tanıdıkla Cehennemliklere seslenir­ler ve derler ki: 'Ne dünyadaki taraftarlarınızın çokluğu, ne serve­tiniz, ne de büyüklük taslamanız size bir fayda vermedi.

"Allah onları rahmetine eriştirmez diye yemin ederek küçümsediğiniz kimseler şu Cennet ehli olan zayıf ve fakir mü'minler miydi? Siz de ey mü'minler, girin Cennete, size ne bir korku var­dır, ne de mahzun olursunuz.'"[264]

A'raf ehli, Allah'ın dilediği bir müddet orada kaldıktan sonra Allah'ın rahmetiyle Cennete girerler.[265]



[254] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/137-138.

[255] Müsned, 2:208 (6442.)

[256] Tirmizî, Ahkâm: 40; Câmiü's-Sagîr, 2:411. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/138.

[257] Müslim, Siyam:204; Ebû Dâvud, Siyam:58; İbni Mâce, Sıyam:33. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/138.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Azabı en şiddetli olacak kimse
« Posted on: 29 Mart 2024, 04:50:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Azabı en şiddetli olacak kimse rüya tabiri,Azabı en şiddetli olacak kimse mekke canlı, Azabı en şiddetli olacak kimse kabe canlı yayın, Azabı en şiddetli olacak kimse Üç boyutlu kuran oku Azabı en şiddetli olacak kimse kuran ı kerim, Azabı en şiddetli olacak kimse peygamber kıssaları,Azabı en şiddetli olacak kimse ilitam ders soruları, Azabı en şiddetli olacak kimseönlisans arapça,
Logged
24 Mart 2016, 00:55:50
Ramazan.
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 6.353



« Yanıtla #1 : 24 Mart 2016, 00:55:50 »

Es Selamün Aleyküm . Zalim İdareci birçok soruna yol açabilir . Suriyenin zalim idarecisi halka zulmetti vatanına ihanet etti . Şuan Suriye dağılmış ve birçok şer grubuna merkez olmuştur .Günümüzde denizden küçücük masum bir bebek çıkıyorsa bunun sorumlusu o zalim idarecidir . Rabb'im zulme uğramışlara yardım eylesin .

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
24 Mart 2016, 01:51:29
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #2 : 24 Mart 2016, 01:51:29 »

  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam zulme uğrayanların herdaim yâr ve yardımcısı olsun inşaAllah. Amin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Haziran 2019, 14:18:27
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #3 : 13 Haziran 2019, 14:18:27 »

Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Haziran 2019, 14:35:01
Melek Nur Çelik koü

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 298


« Yanıtla #4 : 13 Haziran 2019, 14:35:01 »

Paylaşım için Allah razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes