๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑ => Mübarek Aylar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 07 Kasım 2010, 15:22:22



Konu Başlığı: Zilhicce nin ilk on gününde yapılması gereken ibadetler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 07 Kasım 2010, 15:22:22
Zilhicce’Nin İlk On Günü Ve Bu Günlerde Yapılması Gereken İbadetler


Zilhicce Hicri takvimin on ikinci ayıdır. İslam dininin temel gereklerinden olan Hac İbadetinin yapıldığı aydır. Ayrıca haccın bir parçası ve tamamlayıcısı olan ve Müslümanlarca hac dışında da vacip olarak yapılan kurban kesme ibadeti de bu ayda yapılır.

Allah-ü Teâlâ’nın, kullarına yılın belirli günlerini çokça sevap kazanmaları için vesileler sunması, şüphesiz ki O’nun kullarına olan lütuf ve ihsanındandır. İşte bu vesilelerden birisi de Zilhicce ayının ilk on günüdür. Allah (c.c) Fecr Suresinde bu günler üzerine yemin etmektedir. “On geceye andolsun”[1] Bu on günün dokuzuncu günü Kurban bayramından önceki Arefe günü ve onuncu günü de Kurban bayramının birinci günüdür. Bu sebeple Zilhicce ayının ilk on günü son derece önemli olup, mutlaka değerlendirilmesi gereken bir zaman dilimidir.

ZİLHİCCE’NİN İLK ON GÜNÜ NEDEN FAZİLETLİDİR?

1.Yüce Allah Zilhicce ayının ilk on gününe büyük değer vermiş ve üzerine yemin etmiştir.

Ayet-i Kerime’de “Fecre ve O on geceye, yemin olsun ki”[2] buyrularak müminler için manevî bir fırsat dönemi olan bu mübarek zamana dikkat çekilmiştir. Allah(c.c) Kur’an-ı Kerim de ancak çok önemli şeyler üzerine yemin etmiştir. Bu surede de fecre ve on geceye yemin ederek bu zaman diliminin ne kadar değerli olduğunu bize bildirmiştir.

2. Zilhiccenin ilk on gününde yapılan salih ameller diğer günlerde yapılanlardan daha faziletlidir.

Peygamberimiz (s.av): “Şu günlerde (zilhiccenin ilk on günü) işlenecek Salih amel kadar başka günlerin hiçbirinde Allah katında daha sevimli bir amel yoktur.”buyurmuş. Bunun üzerine sahabe-i kiram, “Allah yolunda yapılacak cihad da mı daha üstün değildir ya Rasûlullah?” diye sormuşlar. Efendimiz de “Evet, Allah yolunda yapılacak cihad da daha üstün değildir. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin ameli başkadır. Bu kimsenin ameli, bu günlerde yapılacak amellerden üstündür.”[3]buyurmuştur.

Bugünlerde yapılacak ibadet ve iyiliklerin cihad ile kıyaslanması ve şehit olduğu için geri dönmeyen kimsenin cihadı hariç, diğer cihadlardan da faziletli olduğunun bildirilmesi bugünlerin önemini göstermektedir.

Nitekim İbn Abbas’tan rivayet olunan bir hadise göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir.”[4] “Allah indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!”[5]. Ayet ve hadislerle övgülere mazhar olan bu ikram günlerini, günahların boğucu ikliminden fecre uyanmak, gönül dünyamızı çepeçevre saran karanlık bulutları fecir ışıklarıyla aydınlatmak için bir fırsat bilip değerlendirmeliyiz.

3. Zilhicce’nin ilk on günü içerisinde Arefe günü bulunur ve Arefe günü kıymetli bir gündür.

Arefe, Kurban Bayramından bir önceki gün, hicrî takvime göre Zilhicce ayinin 9. günüdür. Arefe günü çok faziletli bir gündür.

Rasulullah (sav) “Allah’ın Arefe gününden daha çok kullarını ateşten azat ettiği bir gün yoktur” [6] buyurmuştur.

Resulullah (sav) Zilhicce’den dokuz günle Aşura Günü oruç tutardı. Bir de her aydan üç gün, ayın ilk pazartesi ile perşembe günü oruç tutardı.”[7]

Ebu Katâde (ra) anlatıyor: “Resulüllah (sav) buyurdular ki: “Arefe günü tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek yılın günahlarına kefaret olacağına Allah’ın rahmetinden ümidim var.”[8]

Amr İbnu Şuayb babasından oda dedesinden anlatıyor: “Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: “Duaların en faziletlisi àrefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en faziletli söz, lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerike leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir. (Allah’tan başka ilah yoktur, O tektir, O’nun ortağı yoktur, mülk O’nundur, hamd O’na aittir. O, her şeye kadirdir) sözüdür.”[9]

4. Zilhiccenin ilk on günü içerisinde Kurban bayramının ilk günü bulunur.

Kurban Bayramı Müslümanlarca Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayramdır. Zilhicce ayının onuncu, onbirinci ve onikinci günlerine ‘Eyyâm-ı nahr ‘ (Kesme günleri) denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri vakittir. Müslümanlar bu günlerde kurban keserler, kurbanlarından yerler ve ikramda bulunurlar. Ukbe İbn Amir (ra) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri, biz müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme-içme günleridir.”[10]

Allah-ü Teâlâ şöyle buyurur: “Böylece kendi yararlarını açık açık görsünler ve Allah’ın onlara rızık olarak verdiği, belirlenen günlerde kesecekleri kurbanlık hayvanlar üzerine O’nun adını ansınlar. Artık onlardan hem kendiniz yiyin, hem sıkıntı içindeki yoksulları doyurun.”[11] Âyette geçen “belirli günler” ifadesinden maksadın İbn Kesir tefsirinde İbn Abbas’dan ne diğer bazı mufessirlerden nakille “Zilhicce’nin ilk on günü” olduğu, yine aynı tefsirde İbn Ömer, İbrahim en-Nahaî gibi bazı âlimler tarafından da kurban bayramının ilk üç günü olduğu yönünde beyanlar vardır. Fakat Kurban bayramının ilk gününün Zilhicce’nin onuncu günü olduğu düşünülürse her iki izahatın da bu günlerin önemini pekiştirdiği görülür. Ayrıca Rasûlullah (sav) “Allah katında en önemli günler Kurban bayramının ilk günü ve onu takip eden gündür”[12] buyurmuştur.

5. Zilhicce’nin ilk on gününde bütün müminler, İslam’ın beş temel şartını aynı anda yaşama fırsatı bulurlar.

Sadece Allah’a yönelerek tevhidi yaşar, namaz kılar, nafile oruç tutar, hacceder ve sadaka verirler.

İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî adlı eserinde, “Görüldüğü gibi Zilhicce’nin ilk on günü diğer günlerden ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü bu günlerde namaz, oruç, sadaka ve hac gibi ibadetleri aynı anda edâ etmek mümkün olmaktadır. Bu durum, diğer zamanlarda mümkün olan bir durum değildir” demiştir.

6. Günler içinde en faziletli günler zilhicce ayının ilk on günüdür.

Cabir İbn Abdullah’dan rivayet edilen bir hadis de Rasulullah şöyle buyurmuştur: “Günler içinde en faziletli günler zilhicce ayının ilk on günüdür.”

ZİLHİCCE AYININ İLK ON GÜNÜNDE

YAPILMASI FAZİLETLİ AMELLER



1. Nâfile oruç tutmak.

Kur’an-ı Kerim ve Sünnette gerek ramazan orucunun gerekse nafile oruçların önemini beyan eden pek çok delil mevcuttur. Onlardan bazıları şunlardır:

1) Ayeti Kerimede şöyle buyurulur: “Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.”[13]

2) Ebu Hureyre’den (r.a) rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah (c.c) oruç benim içindir, onun mükafatını da ben veririm. Çünkü oruçlu şehvetini, yemesini ve içmesini benim için bırakmıştır. Oruçlu için iki sevinç anı vardır. Birincisi: İftarını açtığında sevinir. İkincisi: Kıyamet günü Rabbinin huzurunda orucunun sevabını bulduğunda sevinir. Yemin olsun ki oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.[14]

3) Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Cennette adına Reyyan denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruç tutanlar geçeceklerdir. Onlardan başkası oraya giremez.”[15]

4) Rasulullah (sav) “Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah’tan umulur” buyurmuştur.[16] Nitekim Efendimizin bazı hanımlarından rivayet edildiğine göre Peygamberimiz Zilhicce ayının ilk dokuz günü, aşure günü (Muharrem ayının 10. günü) ile her aydan ilki gün, birisi Pazartesi, diğeri Perşembe günü olmak üzere üç gün oruç tutardı.[17] Fakat Arafat’ta bulunan yani hacceden kimsenin, Arefe günü oruç tutması müstehap değildir. Çünkü Peygamber (sav) Arafat’ta oruçlu olarak vakfeye durmamış, aksine insanlar kendisinin oruçlu olmadığını görsünler diye bir kâse süt içmiştir.

2.Allah’ı çokça zikretmek ve Tesbih, Tekbir, Tehlîl ve Tahmîd getirmek.

Müslümanın her dakikasını Allah’ı anarak geçirme gayretinde olması beklenir. Nitekim Rasûlullah (sav) Allah Teala’nın şöyle buyurduğunu bildirmektedir: “Ben kulumun zannı üzereyim, beni nasıl sanırsa ben öyleyim. Kulum beni andığı zaman muhakkak onunla beraberim. O beni gönlünde gizlice anarsa ben de onu öyle anarım. Eğer o beni bir topluluk içinde anarsa ben de onu, beni içinde andığı topluluktan daha hayırlı bir topluluk içinde anarım. Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım.”[18]

Kalplerin ancak Allah’ı anmakla huzur bulacağını Cenabı Allah Kur’an-ı Kerim de şu ayet-i kerimede bildirmektedir. “Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” [19] Ancak Zilhicce’nin ilk on gününde Allah’ı anma mevzuu üzerinde hususiyetle Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ katında içerisinde sâlih amel işlenen bu on günden ecri daha büyük ve O’nun daha çok hoşuna giden başka bir gün yoktur.”[20]

Hadisin gereğince bu günlerde bol bol tesbih (sübhanellah), tekbir (Allahu Ekber), tehlil (La ilâhe illallah), ve tahmid (Elhamdülillah) getirmek gerekir. Bununla birlikte Arefe günü sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar bütün farz namazların arkasından teşrik tekbirlerini getirmenin her Müslümana vacip olduğunu unutmamak gerekir. Teşrik tekbirleri şöyledir:

“Allahu Ekber Allahu Ekber,

Lâ İlahe İllallahu Vallahu Ekber,

Allahu Ekber ve lillahi’l-Hamd”

3. Hac ve umre yapmak.

Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: “…Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır.)”[21] Zilhicce günlerinin 9. günü Arafat’ta vakfe günüdür, 10. günü de Kurban bayramının ilk günüdür. Dolayısıyla bu günlerde yapılan amellerin en fazîletlisi hac ve umre ibadetidir, çünkü hac ömürlük bir ibadettir ve yıl içerisinde belli bir zamanı vardır. Peygamberimiz “Kabul olunan haccın karşılığı ancak cennettir” [22] buyurmuştur.

4. Bayram namazı kılmak.

Allah-ü Teâla şöyle buyuruyor: “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”[23] İslam âlimleri[24] (Mufessir: İkrime, Ata ve Katade vb.) bu ayetle bayram namazının kılınmasının gerekliliğini söylemişlerdir. Bazı tefsirlerde ayette önce namazın zikredilmesi, önce bayram namazının kılınması daha sonra Kurban kesme ibadetine geçilmesi gerektiğini ifade eder demişlerdir. Peygamberimiz (sav) “Bu günümüzde (kurban bayramının ilk günü) yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır.”[25]buyurmuştur. Bu sebeple bayramın namazla başladığını söylemek mümkündür. Daha sonra kurban kesme ameline geçilir. Kurbanı ilk gün kesmek faziletli ise de bazı sebeplerden dolayı bu mümkün olmazsa bayramın üçüncü gününün güneş batımına kadar kurban kesilebilir.

Bayram günlerinde temiz ve güzel elbiselerin giyilmesi, gusledilmesi, dişlerin fırçalanması, güzel kokular sürülmesi, güler yüzlü olunması, mümkünse namaza yürüyerek gidilmesi menduptur. Bayram namazını musallada (namazgâh) kılmak, bayram hutbesini dinlemek sünnettir. Ayrıca Kurban bayramında ilk olarak kurban etinden yiyerek güne başlamak da menduptur. Nitekim Rasulullah (sav) “Namazdan dönene dek bir şey yemeyin. İlk olarak kurbanınızdan yiyin” buyurmuştur.

5. Kurban kesmek.

Kurban; kendilerini Allah’a yaklaştıracak, kurtuluşa vesile olabilecek fırsatları kovalayan ve Hakk’ın rızasını talep edenler için, Allahu Teâlâ’ya götüren bir yakınlaşma vesilesidir.

Kurban; Rabbimizin bize verdiği emanetleri O’nun her şeyin sahibi olduğunu bilerek, gönül hoşnutluğuyla sadece rızasını, umarak hakiki sahibine teslim edebilmektir.

Hac Suresinde Allah-ü Tealâ şöyle buyuruyor: “Biz o büyükbaş hayvanları da Allah’ın size nişanelerinden kıldık; sizin için onlarda nice yararlar vardır. Onlar (kesim için) sıraya dizildiklerinde üzerlerine Allah’ın adını anın, cansız halde yere serildiklerinde ise onlardan hem kendiniz yiyin, hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen kimselere verin. İşte onları şükredesiniz diye istifadenize verdik.”[26] Kurbanın fazileti hakkında Hz. Aişe Hz. Peygamberin (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Hiçbir kul, kurban günü, Allah indinde, kurban kanı ak‎ıtmaktan daha sevimli bir i‏ş yapamaz. Zira kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlar‎ıyla, kı‎lları‎yla tırnakları‎yla gelecektir. Kesilen kurbanın kanı‎ yere düş‏meden önce Allah nezdinde yüce bir mevkiye ulaşı‏‎r. O halde, gönül hoşluğu ile kurbanlarınızı kesin.” [27]

İmran bin Husayn’ın anlattığına göre Hz. Peygamber Efendimiz (sav) kurbanı kesilecek olan Hz. Fatıma’ya “Kalk kurbanının yanına git ve onu izle. Onun akıtılacak ilk damlası ile senin geçmiş günahların affedilecek”[28] buyurmuştur.

6. Çokça Kur’an-ı Kerim tilâveti yapmak.

Peygamber (sav) Kur’an okumanın faziletini pek çok hadislerinde dile getirmiştir. “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı Kerim’i öğrenen ve öğretendir.”[29] “Kur’ân-ı Kerim’den tek harf okuyana bile bir sevap vardır. Her hasene on misliyle kayda geçer. Elif-Lâm-Mim bir harftir demiyorum. Aksine elif bir harf, lâm bir harf ve mim de bir harftir.”[30] “Allah, geceleyin Kur’ân okuyan bir kula kulak verdiği kadar hiçbir şeye kulak verip dinlemez. Allah’ın rahmeti, kul namazda olduğu müddetçe kulun başı üstüne saçılır.”[31]

7. Namazların sünnetlerini kılmada daha hassas davranmak.

8. Zilhicce’nin ilk on gecesinde ve gündüzünde nafile namazlara daha dikkatli olarak devam etmeye çalışmak.

9. Sadaka vermek.

Sadaka vermenin fazileti ayet-i kerimede şöyle ifade edilmiştir: “Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.”[32] Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sadaka günahları suyun ateşi söndürdüğü gibi söndürür.”[33] “Sadaka malı noksanlaştırmaz.”[34]

10. Sıla-ı rahim yapmak ve gücümüz yettiğince akraba bağlarını özellikle bu günlerde gözetmek.

Peygamberimiz (sav) akrabalık bağlarının gözetilmesinde hassas olunmasını istemiştir.”Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse akrabasını görüp gözetsin”[35] “Akrabalık, Arş’ta asılıdır. Der ki: “-Beni gözeteni Allah gözetsin; beni terk edeni Allah terk etsin”[36] Peygamberimiz konunun hassasiyetine işaret ederek bir hadisiyle akrabalık bağlarını koparanın cennetten bile mahrum olacağını şöyle ifade etmiştir: “Akrabalık bağlarını kesip koparan kimse Cennete giremez”[37]

10. İslâmı bilmeyenlere öğretmeye ve halk arasında yaymaya çalışmak.

İslâm’ın getirdiği esasların tüm beşeriyete intikal ettirilmesi her müslümanın görevi olmalıdır. Özellikle önemli günlerde bu görevin icra edilmesi ayrı bir önem ifade etmektedir. Bu görevin fazileti de pek büyüktür. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur; “Kim, bir hidayete vesilede bulunursa, o hidayete uyanların nail olduğu ecrin tamamına, vesile olan da erişir. “[38]

11. Zilhicce günlerinin fazileti konusunda insanları bilgilendirmek.

12. Tevbe hususunda acele davranmak ve istiğfarı çoğaltmak.

Allah cc tövbeleri kabul edendir. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur; “Ey iman edenler! Hepiniz toptan Allah’a tevbe ediniz, umulur ki kurtuluşa erersiniz.”[39]
Diğer bir ayet-i kerimede de şöyle buyrulmuştur ; “O (Allah) kullarının tövbesini kabul eden, kötü hareketlerini bağışlayandır.”[40] Ayrıca, “Hiç şüphesiz Allah hem çok tövbe edenleri, hem de çok temizlenenleri sever”[41] âyeti de tövbenin lüzum ve gereğine işaret etmektedir.

13. Gözü, dili ve kulağı Müslüman’ı yaralayacak durumlardan korumak.

14. Hem kendimiz, hem de hayatta ve hayatta olmayan diğer tüm Müslüman kardeşlerimiz için hayır duada bulunmak.

15. Başkalarına maddi ve manevi zarar vermekten sakınmak vb.

Zilhicce’nin ilk sekiz gününün ardından ulaşılan Arefe günü, daha sonra Kurban Bayramı günleri, Müslümanlar için pek bereketli zaman dilimleridir. Bu manevi havayı iyice solumak, bu süreci iyi değerlendirmek, Müslümanların son derece lehine olur. Nitekim Peygamberimiz (sav): “Allah indinde günlerin en büyüğü Kurban bayramı günüdür, bunu, fazilet yönüyle Nefr günü (teşrik günlerinin ikinci günü) takip eder.”[42] buyurmaktadır.

Bu yönüyle yılın en değerli günü kabul edilen Kurban bayramının ilk gününe hazırlık açısından da Zilhicce’nin ilk dokuz gününün dolu dolu geçirilmesi uygun olur. Zira böylece kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutarak, sosyal adaletin gerçekleşmesini sağlayan Kurban Bayramının manevi hazzına daha fazla vakıf olabilir, daha iyi hazırlık süreci geçirilmiş olur.



Muhammet SUİÇMEZ

Sakarya İl Müftü Yardımcısı





Dipnotlar:

[1] Fecr, 89/2

[2] Fecr, 89/1-2

[3] Riyazu’s-Salihîn, V, 528

[4] Tirmizi, Savm, 52

[5] Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257

[6] Müslim, Kitâbu’l-Hac, 436

[7] Ebu Dâvud, Savm 61, (2437); Nesâi, Savm 83, (4, 220)

[8] Müslim, Sıyâm 196, (1162)

[9] Tirmizi, Da’avât 133, (3579).

[10] Ebu Dâvud, Savm 49, (2419); Tirmizi; Savm 59, (773)

[11] Hacc Sûresi, 22/28

[12] Ebu Davud, Hac Menâsikleri, 19

[13] Ahzab, 33/35

[14] Müslim, Sıyam(Oruç) 165

[15] Buhari, Kitabu’s-Savm, 4

[16] Müslim, Sıyam (Oruç), 196

[17] Ebu Davud, Kitabu’s-Savm, 61

[18] Buhari, Zühd, 15

[19] Ra’d, 13/28

[20] Ahmet İbn Hanbel, Müsned, 1, 334

[21] Al-i İmran 3/97

[22] Tirmizi, Hacc, 22/2

[23] el-Kevser, 108/3

[24] Bkz. Bağavi ve Taberi tefsirleri, Kevser Suresi.

[25] Buhari, İdeyn, 3

[26] el-Hac, 22/36

[27] Tirmizi; Edahi, 1

[28] Hakim; el-Müstedrek, IV, 247

[29] Buhârî, “Fedailu’l-Kur’ân,” 21

[30] Tirmizi, “Sevâbu’l-Kur’ân,” 16, HN: 2912

[31] Tirmizî, “Sevâbu’l- Kur’ân”, 17, HN: 2913.

[32] Bakara, 2/274

[33] Tirmizi, 425, 2616

[34] Müslim, 1042/2588

[35] Buharî, İlim, 37; Müslim, İmam, 74-77

[36] Müslim, Birr ve Sıla, 17

[37] Buhari, Edeb, 11

[38] Müslim, İlm 16; Tirmizî, İlm, 15

[39] Nur Sûresi 31

[40] Şûra Sûresi 25

[41] el-Bakara, 222

[42] Ebu Davud, Menasik 19, (1765).


Konu Başlığı: Ynt: Zilhicce nin ilk on gününde yapılması gereken ibadetler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Eylül 2014, 01:44:42
s.a.. , Zilhicce Ay'inin ilk on gününe girmis bulunuyoruz..Rabbim c.c bu günlerde affettigi kullarindan eylesin insaallah..Konuyu güncellemekte fayda var zira tekrarlanan bilgiler her zaman taze kalir.Dua ile..


Konu Başlığı: Ynt: Zilhicce nin ilk on gününde yapılması gereken ibadetler
Gönderen: Zehibe üzerinde 26 Eylül 2014, 10:37:45
a.s.., amin inşaallah kardeşim gerçekten bu konu hakkında çok doyurucu bir yazı olmuş Allah razı olsun. Selam ve dua ile. ..


Konu Başlığı: Ynt: Zilhicce nin ilk on gününde yapılması gereken ibadetler
Gönderen: Rüveyha üzerinde 26 Eylül 2014, 13:24:20
Ve aleykümüsselam..Amin ecmain inşaAllah. Mevlam razı olsun paylaşım için.Rabbim zilhicce ayını hayırla ihya edenlerden kılsın..Mevlam rızasına kazanabileceğimiz ibadetler yapmayı cümlemize nasip eylesin inşaAllah..


Konu Başlığı: Ynt: Zilhicce nin ilk on gününde yapılması gereken ibadetler
Gönderen: Ceren üzerinde 26 Eylül 2014, 16:44:04
Aleykümselam.Rabbim Müslümanlar için bu kadar önemli olan ayı ibadetle ve iman dolu geçirmeyi nasip etsin.


Konu Başlığı: Ynt: Zilhicce nin ilk on gününde yapılması gereken ibadetler
Gönderen: Pelinay üzerinde 26 Eylül 2014, 20:07:11
Ve aleykumusselam..Allah  razı oolsun.oldukça faydalı bilgiler..
çok faziletli ve bereketli günlerdeyiz elhamdülillah..Rabbim bilinçli kılsın.. hakkıyla ihyasını da nasip eylesin inşallah..