Öğrenci ve kopya ikilisi

ÖĞRENCİ VE KOPYA İKİLİSİ

Mart 2010 54.SAYI

Öğrencilik bambaşka bir dünyadır. Normal hayatta geçerli olan kurallar, sıralar arasında pek kale alınmayabilir, hatta tam tersine dönebilir. Mesela öğrenciliğin şanı çoğu zaman alınan notların yüksekliğinden ziyade kopya çekebilme çeşit ve yeteneğinin üstünlüğündedir. Zira çalışkan olmak ve bu sayede yüksek notlar almak gibi niteliklere sahip kişilerin adının önüne “süt veren canlı” anlamında tek kelimelik bir sıfat getirilir.
Ne kadar doğrudur tartışılır ama kahramanlık türküleri kopya çeken haylazlar tarafından söylenir. Kullanılan kopya çekme yöntemleri ne kadar zorsa saygınlık da o derece artar ve hatta efsaneleşilir. Kendileri mezun olsalar dahi gerek öğrenciler gerekse öğretmenler tarafından bir sonraki nesillere namları yürür kopyacıların.

Kopya iki şekilde çekilir: bireysel ve kitlesel kopyalar. Bireysel kopyada öğrenci kullanacağı tekniği belirleyip gerekli dokümanları hazırlar. “Her koyun kendi bacağından asılır” düsturuyla yakalanma durumundaki cezalandırılma riskini de tek başına almıştır.

KOPYANIN EN YAYGINLARI

İlk başlayanlarda kopyanın en yaygını sıranın altından “kitap açmak”tır. İlköğretim yıllarında en az bir kez denenmiş ya da teşebbüs edilmiş ya da niyet aşamasında kalmıştır. Sorulan soruya göre sayfayı bulmak, gerekli yerin özetini sınav kağıdına yazmak zaman açısından dezavantajdır. Zaten sonrasında alınan düşük notlarla gelen hezimet yüzünden tekrar deneme gereği duyulmaz.

“Sıraya yazma” yöntemi ile ahşap sıraları olan bir okulda hayatınızı yaşarsınız. Kurşun kalemle minik şekillerde ve kısaltmalarla yazdığınız kopyanın üstü kağıt ve kalem kutu gibi nesnelerle kamufle edilerek gizlenir. Öğretmen yukardan baktığında fark edilme olasılığı düşüktür. Öğrencinin tek dikkat etmesi gereken şey, yazıyı okuyabilmek için doğru açıyı saptamaktır. Aksi takdirde önünüzde duran kopyanın size hiçbir faydası olmaz. Yakalanma olasılığında öğretmen yaklaşırken avuç içine yapılacak hafif bir dil darbesiyle nemlenen elinizi yazının üstünden şöyle bir geçirerek tüm delilleri ortadan kaldırıp, melaike görüntüsüne bürünebilirsiniz.

Sonraki teknik “avuç içine yazmak”tır. Çokça tezahür eden bu yöntem, hem heyecan hem de acemilikle yakanın en kolay ele verildiği tekniktir. Adrenalinden avuç içinin terlemesi sonucu yazıların bozulması ise son dakika sürprizidir. Tecrübeli bir öğretmenin bu öğrenciyi bir bıldırcın ila keklikmişçesine yakalaması an meselesidir.
“Silgiyi ortadan bölmek” suretiyle içine minik bir defter şeklinde kopyayı yerleştirmek biraz daha kompleks bir yöntem olup kopyacılıkta da ciddi bir aşamadır. Kopya çeken öğrencinin çaylaklıktan çıkıp biraz daha palazlandığını söyleyebiliriz. Başarıyla kopya çekme girişimi tamamlanırsa silgi paylaşıma açılarak bir iki hayat daha kurtarabilir.

YAKALANMAMAK BİR SANAT

Bireysel kopyanın en önemli sıkıntısı, başarıyla tamamlanan kopya girişiminden sonra öğrencinin bu zafer sarhoşluğu ile “Nasıl da tilkiyim” gülümsemesidir. Bu gülümsemeye “Kanarya yutmuş kedi” gülümsemesi de diyebiliriz. En az kopya çekerken suçüstü yakalanmak gibi kendini ele veren bir durumdur. Alındaki birkaç stres teri ile bu gülümsemenin birleşimi öğretmen tarafından algılandığında çok vahim sonuçlar doğabilir. Kopyayı başarıyla çeken öğrencilerin heyecanını teneffüs ziline kadar içinde yaşaması, duygu kontrolünü sağlaması şarttır.

ÖN SIRALARA DİKKAT!

Kopya çekmek çoğu zaman arka sıralara mal edilip arka sıradakilere şüpheyle bakılan bir eylem olsa da en zehir kopyacılar ön saflarda yer alarak melaike görüntüleriyle suç potansiyelini bir nebze de olsa üzerlerinden atarlar. Havayı koklamak, ışık-gölge açılarını iyi ayarlamak, öğretmenin sınavdaki genel tavrını iyi kestirmek, kopya tekniğini derse göre iyi belirlemek gibi en ince detayları dikkate almak keskin bir kopyacı olabilmek için ustalaşılması gereken konulardır.

Görüldüğü üzere kitlesel kopya ve diğer konulara giremeden yazımızın sonuna geldik, gelecek ay devam etmek üzere Allah’a emanet olunuz ve dualarda unutmayınız…

Çalışıp hak ederek not almak varken,
Madem ki kopya çekmeyi kafaya koydun.
Yakalanırsan din dersinde kopya çekerken,
Dersin “Hocam şeytana uydum.”

Ayşenur USLU
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın