Kız evladın kıymetlisi

KIZ EVLADIN KIYMETLİSİ

Ocak 2011 64.SAYI

Aralık ayı itibariyle işlemiş olduğumuz “Erkek evladı sahibi olmanın Türk insanı ve dünya üzerindeki yeri ve önemi” ana fikirli yazımın akabinde tabii ki benim de bir ayrım yapıp kız evlatları es geçeceğim düşünülemezdi. Bu ay konu olarak Türk ailesinde kız çocuk olmayı çeşitli yönleriyle ele almaya çalışacağız.

Hatırlamamız gerekirse erkek çocuklar sülalenin soyadının ve dolayısıyla neslin devamı için ailelerin umut kaynağıdır demiştik. Bunun yanında annelerinin ise biricik buldumcukları, onlara sülalede “erkek doğurdu” onuru yaşatan varlıkları; ileriki yıllarda ise yalnız kalma ya da hastalanma durumunda evine sığınacağı bir nevi hayat sigortalarıydı. Bu yüzdendir ki analar oğullarını günü gelip pazen kundaklarından çıkarsa da gönüllerinin kundaklarından asla çıkarmazlar.

Peki, kız evlat nedir? Masumdur, narindir, nazenindir, vefalıdır; kalbi incecik camdan bir kuştur, pır pır çırpınır. Elbette ki evlatlar Rabbimiz’in kullarına emanetidir, ama kız çocuk çok daha bir emanetidir. İlk başta annesine babasına emanet olarak gelir dünyaya; sonra evlendiğinde eşine hem Allah’ın hem de ailesinin şeddeli emanetidir… Genelde özellikle de Anadolu’da pek kıymeti bilinmese de bazı durumlar vardır ki kız çocuklar erkek çocuklardan daha muteberdir. Şimdi kız çocuklarının erkek çocuklarından üstün görüldüğü durumlar inceleyeceğiz.

BİRKAÇ ERKEĞİN ARDINDAN GELEN KIZ

Bir kız çocuğunun ayrıcalıklı olduğu en genel durum ailenin önceki çocuklarda erkek evlada doymuş olmasıdır. İlk birkaç çocuğu erkek doğmuş ailelerde soy sop endişesi kalmadığından kız çocuk özlemle ve keyifle istenir; doğduğunda ise prenses gibi bakılır. Yatağı, perdesi, elbiseleri, biberonu akla gelebilecek her şeyi pespembe hazırlanır. Bu pespembelik takriben on sekiz sene kadar sürer. Yaramazlıkta annelerini canından bezdirmiş ejderha gibi erkek çocuklardan sonra kız çocuk ailenin gözbebeğidir. Bu gruptaki kız evlatların çocukluk yılları masallardaki gibi geçse de biraz büyüdüğünde ağabeyleri tarafından epey bir bunaltılır.

Yine kız çocuğun küçük çaplı saltanat sürdüğü bir başka durum ise son zamanlarda artış gösteren “Bakabildiğim kadar çocuk yaparım, onu da elimden geldiğince mükemmel yetiştirim” konseptli ailelerde görülür. Bu tür aileler gelir durumlarını ölçer biçer ki bu aile içi kalkınma planlama yapılırken eğitim için mutlaka kolej öngörülür ortalama olarak bir çocuk için harcanması gereken miktarı, bütçelerine denkleştirir ve genelde de tek çocuk yapılmaya karar verilir. Bu yüzden çocuğun cinsiyeti fark etmez, nasıl olsa doğan bebek cinsiyetine göre prens ya da prenses ilan edilecektir. Böyle bir aileye kız çocuk olarak doğmak da başına devlet kuşu konmasıdır.

UZUN BEKLEYİŞİN ARDINDAN GELEN KIZ

Son gruptaki şanslı kız çocuğu kitlesi ise sağlık sorunları yüzünden uzun yıllar çocuk sahibi olamamış ailelere doğanlardır. Mutlu süren evliliklerin bebek sevinciyle taçlanmaması üzüntü verici bir durumdur, ama bazı zamanlarda güzel mucizeler de olmaktadır. Yıllar yıllar sonra doğan bebeğin getirdiği şaşkınlıkla karışık mutluluk, cinsiyetinin çoktan önüne geçer. Yıllarca doktorların gözlerinin içine bakan, bunun yanı sıra Anadolu’nun hemen her türbesinde dua eden çiftler evlat aşkıyla yandıklarından bebeğin kız ya da erkek olması konusunu yüzbininci sırada bile düşünmezler. Böyle durumlarda doğan kız çocukları bırakın aileyi sülalenin göz bebeği olurlar, gak deyince su guk deyince ekmek önlerine gelir, han dedikleri yerde han kurulur. Bu kız çocukları ailesi için adeta mucizedir…

DAMADA VALİZİNİ ALIP GELMEK DÜŞER

Anlatmaya çalıştığımız bu üç grup şanlı kerimelerin ortak özellikleri; anne ve babaları tarafından şımartılmış olmalarıdır, babaları para ile satın alınabilecek şeyleri kendini sıkıntıya sokmak pahasına da olsa karşılamaya çalışır, anneleri ise kızcığını yemek ve iş konularıyla asla üzmez canının çektiği ya da çekebileceği her şeyi yirmi dört saat hazırlayıp ayaklarına getirirler. Bu kızlarımız iyi eğitim alırlar, saray terbiyesi görürler. Aslında ailesi kızının evlenmesini hiç istemese de kız bir gün evlenmeye kalkarsa çeyizleri öyle çok olur ki damada sadece valizini alıp gelmek düşer.

Analarla oğullar birbirini tutar, bu gerçek.
Erkek kardeşin varsa aklını kullanman gerek.
Mağduriye olmak istemiyorsan,
Sen de babanı kendi tarafına çek.

Ayşenur USLU
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın