๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Mizah => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 16 Ağustos 2011, 15:19:51



Konu Başlığı: Erkek evlat tutkusu
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Ağustos 2011, 15:19:51
ERKEK EVLAT TUTKUSU

Aralık 2010 63.SAYI

Nesil devamı yahut daha modern bir ifadeyle soyadı devamı tutkusu neredeyse ilkçağlardan bugüne kadar sürdüğü gibi, Ay’da hayat kurulsa Jüpiter’e minibüs kalksa bile tüm insanlığın tutkusu olarak kalacaktır. Dünyadaki hemen her insan neslinin devamını, soyadının sonraki nesillere aktarılmasını ister. Ülkemizde de tabii ki bu durum açıkça görülür. İster kentsel yerleşim yerleri, büyük büyük metropoller olsun, isterse ücra mezralarda olsun insanımız soyadı sürsün ister; bu yolda emek sarf eder.

Hepimiz biliriz ki soyadı erkek evlatla aktarılır, kız evlat ise yarın bir gün evlenip kocasının soyadını alır.
Bu yüzden bu ayki konumuz soyadının varisi olan erkek evlatların toplumumuzdaki yeri, önemi ve aile içinde yapılan pozitif ayrımcılık.

Osmanlı döneminde erkek çocuk kadına rütbe kazandırırdı. Saraydaki birçok cariye arasından erkek çocuk dünyaya getiren kadın sınıf atlar, “haseki” ünvanı alır, çeşitli ayrıcalıklara sahip olurdu. Bir zamanlar kendisi de bir cariye olmasına rağmen haseki olduktan sonra diğer cariyelere kök söktürse de valide sultan tarafından gagalanmak kaderiydi.

Erkek çocuk çoğunlukla doğuda olmak üzere yine de birçok yerde kadına güç kazandırır, yerini sağlamlaştırır, bir nevi sigorta sağlar. Aileye oğul kazandırmayan kadın ise suçlanır, kuma ile tehdit edilir. Yedinci kızını dünyaya getiren annenin gözyaşlarıyla eve gitmeye korkması ülkemizde görülmemiş iş değildir. Oysaki bebeğin cinsiyetini bilimsel olarak baba belirler; hepsini bir tarafa bırakın Allah’ın takdiridir.

“YE EKŞİYİ DOĞUR AYŞE’Yİ, YE TATLIYI DOĞUR HAKKI’YI”

Erkek bebek isteğinin had safhaya ulaştığı Türk toplumunda annenin hamileliği sırasında hurafeler kendini gösterir. “Ye ekşiyi doğur Ayşe’yi, ye tatlıyı doğur Hakkı’yı” sözünden hareketle ultrason öncesi cinsiyet tahminleri başlar. Mesela canı tatlı isteyen hamileler potansiyel oğul anasıdır. Ultrasonla bebeğin erkek olduğu kesinleştirilen anne adayımızın nazlanma miktarında milimetrik bile olsa artış görülür. Bir de teknolojinin teklediği durumlar vardır bu da muayenehanedeki cihazda erkek bebek olarak görünen bebeğin bir sonraki muayenede aslında kız olduğunun anlaşılmasıdır. Böyle zamanlarda özellikle babanın oğlu olacağını sandığı kısa zamanlık mutluluğu yerini elem dolu bir şaşkınlığa bırakır ki bunu Fenerbahçe taraftarlarının aslında şampiyon olmadıklarını öğrendikleri hissiyatla birebir benzeştirebiliriz. Fakat daha sonra kızlarıyla muhteşem bir bağ kuran babalar sonra oğulları da olsa kızlarının üzerine daha fazla titrerler.

ERKEK ÇOCUK BİRDEN FAZLA İSE…

Tek bir erkek evlat bile kadının sülale içindeki makamını yüceltse de iki ya da daha fazla erkek çocuk şeddeli mutluluk anlamına gelir. Ancak birden fazla erkek çocuk olan aileler için bahçeli ev önerilir. Çünkü o ev evlikten çıkar, mobilya ve parkeler sürekli çizilir hatta kazınır, kırlentler savaştan ötürü patlak ya da pörsüktür, sehpalar oyunlarda cephe olduğundan yamuk yumuktur, halılar çeşitli meyve suyu lekelerinden dolayı harita gibidir, çiçekler yoluk ya da soluktur, akvaryum varsa balık sayısı ve evdeki biblo sayısı her geçen gün azalır. Anne ise bu görüntüye bakıp çıldırması gerekirken sadece gülümser, çünkü erkek evlat sahibidir…

Anneler oğullarını çok küçük yaşlardan itibaren “sen erkek adamsın” , aslansın, kaplansın, paşasın, imparatorsun gibi bir şuurla yetiştirebileceği gibi; yanından hiç ayırmadan mantı büktürerek, altın günlerine götürerek de büyütebilir.

ANA VE OĞUL DOĞAL MÜTTEFİKTİR

Ana-oğul ilişkisi derindir tüpsüz dalınmaması gerekir. Anneler oğullarını sever,  çok sever, hatta oğullarına bayılırlar, kendi gözlerinden kıskanırlar. Oğulları asla hata yapmaz yapsa da insanlık halidir ve çevresinde bilmem kimin oğlu çok daha beterini yapmıştır, o yüzden kendi oğlunu öpüp başına koyar. Ana ve oğul doğal müttefiktir. Annenin oğlu ve kızı varsa çocukları arasında çıkan tartışmalarda otomatikman oğlunu tutar. Kızının “Anne yaa şu oğluna bir şey söyle” diye feryat figan etmesine “Sen kendi işine bak” diye cevap verir. Neyse ki babalar da kızları tarafındadır da durum dengelenir. İki oğul tartışması ortasında kalan annenin tuttuğu taraf ise genellikle küçük oğlu olacaktır.

Tüm ailenin bir arada olduğu akşam yemeklerinde yemekleri tabaklara taksim eden anne etli yemeklerde yemeğin bol etli kısmını oğluna ya da oğullarına, tavuk paylaşımında ise butları oğlunun tabağına koyacaktır. İkiden fazla oğlu olan annelerin en büyük üzüntüsü ise tavuğun neden sadece iki bacağı olduğudur.

Oğul cephesinden bakılacak olursa da annesi her yönden dünyanın en muhteşem kadınıdır ya da evlenene kadar en muhteşem kadınıdır. Evlendikten sonra ise en muhteşem iki kadınından biridir. Tabii ikinci durum gelin kaynana çekişmesinin başlangıç noktasıdır çünkü her iki kadın da liste başı olmak için uğraşır.

Annemin de bir oğlu var.
Yazdıklarımın çoğunu O da yapar.
Bu yazıyı okuyunca eminim,
Beni uzun süre tefe koyar.

Ayşenur USLU




Konu Başlığı: Ynt: Erkek evlat tutkusu
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 16 Ağustos 2011, 15:27:31
Maalesef bugün bir çok insanın yaptığı hata. Efendimizin kız evladını öven binlerce sözü var. Ayrıca Efendimizin soyu kızı Hz. Fatıma'nın soyundan devam etmiştri bunu da unutmamak gerekir. Aileler erkek çocuklarına olan bu düşkünlüklerinin kız çocuklarını ne şekilde etkilediğinin farkında bile değiller maalesef.
Rabbim hayırlı evlat versin diye dua etmek gerekir aslında.Çevremizde görüyoruz bir sürü erkek çocuğu olup faydasından çok zararı olan aileleri.
ALLAH razı olsun paylaşım için.