> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mişkatul Mesabih > İzahat 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İzahat 2  (Okunma Sayısı 1525 defa)
10 Eylül 2011, 15:24:21
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Eylül 2011, 15:24:21 »



İzahat 2




Ravİ Hz. Ebû hüreyre kimdir?

Hureyre, hirrenin ismi tasgiridir. Hirre kedi'manasınadır. Ebî hüreyre-kedicik babası demektir.

İsmi ve nesebi hakkında insanlar ihtilaf etmişlerdir. Söylenenlerin en meşhuru, cahiliyet devrinde ismi Abduşşems veya Abdu Amr idi. Müslü­man olduktan sonraki ismi ise, Abdultah veya Abdurrahmandır. Ve kendisi devs kabilesine mensubtur.

Hakim Ebû Ahmet demiştirki, bizim nazarımızda Ebû Hüreyrenin ismi hakkında en sahih olanı Abdurrahman bin sahrdir. Bu ismine Ebû Hureyre künyesi galip gelmiştir. Sanki bu künye söylenerek bir nevi başka ismi yok gibi olmuştur.

Ebû Hüreyre Hayber kalesinin fethedildiği sene müslüman oldu ve bun­dan sonraki bütün muharebe ve sefeirerde Resûlüllahla beraber bulunmuş tu.                                                                                                                                            

Müslüman olduktan sonra karın tokluğuna razı olarak ilim tahsil et­mek ve hadisi şerif ezberlemek hayatına devam etmişti.

Buhari şerif sahibinin beyanına göre, Ebû hureyre (R.A) den sekseni (80) mütecaviz sahabe ve tabiin hadîs rivayet etmişlerdir.

Hadisi şerif rivayet edenlerden, ibni Abbas, İbni Ömer, Câbir ve Enes (R.A) de vardır.

Ebû Hüreyre lakabının konmasına sebeb, Ebî hüreyre diyorki :

«Günlerden bir gün benim koltuğum altında (yenimin içinde) bir kedi var idi. Resûltüllah (S.A.V) beni gördü ve buyurdu :

«Bu nedir?»

—  Hemen bende kedidir, dedim.

—  Bunun üzerine Resulüllah  (S.A.V.) :

«Sende kedi babası ol» Manasına gelen «ya Ebû Hureyre» buyurdu. Ebî hüreyre hazretleride bu isimle çağırılıp söylenmesini bu sebebden çok severdi.

Bu lakabla lakablanmasının başka sebeblerinide rivayet edenler ol­muştur. Fakat en isabetli rivayet yukardakidir.

Rivayet ettiği hadisi şerif adedi, beşbin üçyüz atmışdört (5364) öür.

Sahih olan rivayete göre, yetmiş sekiz yaşında hicretin elli dokuzun (59) cu senesinde medine-i münevverede vefat etmiştir. Ve cennetül bekı-a defnolunmuştur. ALLAH ondan razı olsun.

Hadisi şerifin baş tarafında sayılan kıyamet alametleri hakkında gerek M malumat yukarda iki (2) numaraiı hadisi şerifin izah kısmında arz edilmiş­tir.

Biz kısaca beş gaib hükümlerini açıklayalım. Her şeyden evvel her müslümanın inanması ve bilmesi lazımdırki, gaybı Allahdan başka kimse bilmez.

Kaybın keyfiyetini bazıları bilmediğinden bazı kimseler ve varlıklar için malum olubda diğer bazıları için malum olmayan şeylerden huddamlar, cin ve şeytan vasıtası ile bâzı olmuş hadiseleri haber verenlere «gaybı bildi veya biliyor» diye biliyorlar. Mazide olmuş şeyler gaybden sayılmaz. An­cak o hadise ve meseleye şahit olmayan ve hazır olmayanlar için gayb ola­bilir. Cinnîler ise orada olub olanlardan haberdar olabilirler. Ve dolaysiyle onları istihdam edenlere söyleyebilirler.

Şer ve haramda olsa, sihir, nuddamlık, falcılık ve kahinlik, müneccim­lik ve emsali şeylerle iştigal edenler, ekseriya böyle hareketlerle cahil kim­selerin akidesini bozuyorlar.

Gayb : His ve ilimde veya vücudda hazır olmayan şey demektir.

Ayeti kerime meali :

«(Habibim]deki; göklerde ve yerde olan gaybı allahdan başka kimse bilmez.» «Nemi sûresi, 65[55]

                                                                                      

Tercümesi :

 

4 - (3) ibni Ömer (R.A.) dan mervidir, demiştir,

Resûlütlah (S.A.V) buyurduki :

«İslam beş temel üzerine bina kılınmıştır. (Ve şunlardır) :

a)  Allahdan başka ilah olmadığına ve Muhammed (S.A.V) in Allanın kulu ve Resulü olduğuna şehadet etmek,

b)  Namaz kılmak,

c)  Zekat vermek,

d)  Haccetmek,

e)  Ramazan orucunu tutmaktır.» [56]                                      

(Bu hadîsi şerifi, Ahmed bin hanbel, Ebû Dâvud, Tirmizî ve Nesaî de zikretmişlerdir.) [57]

 

İzahat
 

Râvî ibni Ömer (R.A) kimdir?

Peygamberimizin kayın biraderi, Hz. Hafza (R.A) validemizin kardeşi, Hz. Ömerin oğlu Abdullah (R.A), dir. Kendisi küçük yaşta iken babası ile beraber mekke-i mükerremede müstüman olmuştur.

Sahih olan rivayete göre, harbe ilk iştiraki, handek muharebesidir.

Hz. Abdullah ehli'ilim, ehli verâ ve ehli zühdden idi.

Hz. Câbir demiştirki, «Ömer (R.A) ile oğlu Abdullah (R.A) den başka her fert dünyaya meyletmiştir.»

Nâfi (R.A.) diyorki, «İbni Ömer, vefat ettiği zaman bin köle âzâd et­mişti.»

Hutta bazı rivayetlerde şöyledir : «âzad olunmak İsteyen her köle na­maza devam eder abidler gibi ibâdete koyuiurmuş. Ve ibni ömerde hemen âzad eder ve hürriyetine kavuşsun rahat kuiluk etsin dermiş.

— Bu duruma muttali olanlardan bâzı kimseler, bunlar seni aldatıp âzad olmak gayesi ile ibâdete koyuluyor, derler.

Bunun üzerine ibni Ömerde cevaben «biz hak ile aldanırız.» buyuruyor.

Hz. Peygambere vahy gelmezden bir sene evvel dünyaya geliyor. Ve Abdullah bin züheyrin öldürülmesinden üç ay sonra hicretin yetmiş üçüncü (73) senesinde rahmeti rahmana kavuşmuştur.

Ibni Ömer vefat ettiğinde «Hıl» denilen mevkie defnoiunmasını vasiyet etmişti. Fakat Abdullah bin zübeyr gibi pek çok fazılların canına kıyan haccacı zalimin mâni olması ile muhacirlerin kabrine defnolunmuştur.

Ibni Ömer Hz. leri Abdülmelikin nazarında çok hürmete layık olduğun­dan haccac (Zâlim namıyla anılır.) onu açıktan idam edememiştir. Haccac Abdui Meliki-in maiyetinde hac ettiği sırada Abdülmelik haccaca ibni Ömer hazretler:rıe iktida ve mutabaatı emretmiş idi. Böylece her yerde ibni ömer hazret'?*"! imam olarak öne geçerdi ve bu hal haccacın çok gücüne giderdi.

Bir Kerede haccac arafatda hutbeyi uzatmış olduğundan ibni Ömer ha? -jueri «namazın vakti gecikiyor» mealindeki «güneş seni beklemez» demişlerdi.

Bunun üzerine haccac hiddetlenip : «Şimdi senin boynunu vurasım geldi» demişti. Ibni Ömer de «Sen sefih (aklı az ve kısa) zâlim bir kimsesin, yapabilirsin» buyurmuştu.

İşte bu haller ve bu gibi açıkça söylenen hakikat sözler, haccacı zâ­limin Ibni Ömer Hazretleri hakkında kin ve düşmanlığını mûcib sebebler-den dolayı haccacı zalim, birisine mızrakın alt demirine zehirli su verdire­rek haccin izdihamlı zamanında Hz. Ibni Ömerin ayağının üstüne saplat­mış ve bu suretle vefat ve şahadetine sebeb olmuştur,

Islamın şartı olan beş esas hakkında yukarda ikinci hadis olan cibril hadisinde bazı izahat verilmiş isede, ehemmiyetine binâen zikredilen hü­kümlerin bazılarını tekrar ile birlikte bir kaç mühim mesele daha kısa kısa arz edelim.

Hadisi şerifde «İslam beş temel üzerine bina kılınmıştır. «Cümlesi ile islamın, imanın tezahürü olan amel hükümleri beş esas ve hakikat üzerine kurulmuştur, demektir.

Bir kimsenin kalbindeki imanın varlığı bu beş esası yapması ve işle­mesiyle bilinir. Binâenaleyh her hangi bir kimse, dili keiime-i şahadeti söy­ler, beş vakit namazını kılar, zengin olan bir kişide maiının kırkda birini ze­kat olarak ehillerine verir, Ramazan ayında mükellef olup, meşru mazereti olmayan kişi orucunu tutar ve üzerine hac farz olan kişinin ömründe bir sefer hacc farizasını ifa etmesi, o kişinin îmanına delil ve şahittir.

Hatta cenaze namazını dahi kılan kişi, İmanlı ve mümindir. Ancak bu vazifeleri İfadan sonra küfrü icab eden kelime ve iddialarda bulunan kim­seler, elbet mürted ve dinsiz olur.

Nitekim zamanımızda bazı zaif ve şımarık cahillerde görülmektedirki, adam müslüman olduğunu söyler, cenazeye hatta cumaya ve bayram na­mazına gelir. Ondan sonrada «biz şeriatçı değiliz, şeriatın karşısındayız, şarab haram değildir, Puta saygı göstermek lazımdır, faiz helaldir, hacca gitmek günahdır gibi..» küfürleri söyleyenler oluyor. Bu îtikad ve sözler, müminin küfrüne sebeb olur ve kâfir olur. Onun için mü'minin böyle fena­lıklardan uzak olması lâzımdır. [58]

 

Tercümesi :
 

5 - (4) Ebû Hüreyre (R.A) den rivayet olunmuştur, Resûlüllah (S.A.V.) buyurduki :

«İman yetmiş (ve bir rivayette altmış) bu kadar şubedir. Bu şubelerin en efdalı, lâüâhe illallah, - Allahdan başka ilâh yoktur. Sözüdür. En aşağı derecesi ise, yoldan ezayı gidermektir. Hayada (utanmakda), İmandan bir şubedir.»  [59]                                                                                      

(Bu hadisi şerifi, değişik mâna ve lafızlarla Tirmizî de zikretmiştir.) [60]


 

[55] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/79-80.

[56] Buhari, Müslim

[57] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/81.

[58] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/81-82.

[59] Buhâri, Müslim

[60] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/83.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İzahat 2
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:55:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İzahat 2 rüya tabiri,İzahat 2 mekke canlı, İzahat 2 kabe canlı yayın, İzahat 2 Üç boyutlu kuran oku İzahat 2 kuran ı kerim, İzahat 2 peygamber kıssaları,İzahat 2 ilitam ders soruları, İzahat 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes