> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mişkatul Mesabih > İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III  (Okunma Sayısı 1238 defa)
23 Haziran 2011, 14:54:57
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Haziran 2011, 14:54:57 »



İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III


Îzahat
 
Hadîsi şerifde, kıyametin yaklaşdığı veya her hama bir zamanda, islâmm ismi, kııır'anm resmi, cami ve mescidlerin maddî yapısının mâmur ve fakat içlerinin cemaat ve her çeşit manevî varlıkdan mah­rum olacağı ve bu zamanda semanın kubbesi altında en şerli kimse­lerin, bilginler olacağı sebebiyle beraber beyan buyurulmuştur. Şimdi bu dört hükmü, maddeler hâlinde kısa yoldan açıklamaya çalışalım.

a) Fesatlığın ve ahlaksızlığın zuhur ettiği zaman, «islâmm ancak isminin kalacağı» buyurulmuştur.

Yani, islam lafzını taşıyan isimler ve hükümlerin adı söylenib, inanç ve yaşantısı kalmıyacağı hayat şekli buyurulmaktadırki; İsim­leri, Ahmed, Muhammed, Mustafa, AH ve Hasan-Hüseyin ve Aişe, Fâtı-ma Hatice, Zeyneb ve Rukiyye gibi müslüman isimlerine sahib olan­lardan pek çokları, Dinlerinin islâm, kitaplarının kur'an, nebiylerinin Muhammed Mustafa salîallâhü aleyhi vesellem olduğunu bilib söyle­mezler veya bilmezler ve söyleyemezler.

Veya müslüman olduklarını söylerler, fakat îmanın şartlarını bilib inanamazlar, islâmm şartlarını bilmezler ve amel etmezler veya bun­ları bilirler ve fakat işlemzler.

Mesela : Abdest, gusul, namaz, zekat, oruç, hac, ve doğruluk gibi farz ve işlenmesi lâzım ve sevab olan amelleri, ya bilmezler veya bi­lirler, amel etmezler. Keza helal ve haram olan şeyleride ya hiç bilmez­ler veya bilirler ve fakat riâyet edib amel etmezler. Böyl olmakla be­raber, laf ve söz arasında bu kelimeleri söylerler.

«Babam camiye gitti, ezan okundu, cami açıldı, nikahım kıyıldı, ka­rısını boşadı, zekatmı verdi, hayru hasenatda bulundu., gibi..» İslâmm kelimelerini konuşurlar. Ve lâkin kendileri amel etmezler. Daha evvel işleyenlerle iftihar ederler veya işlerine gelenleri işlerler,, işlerine gel­meyenleri işlemezler. Dilleriyle söylerler, yinede bümezlikden gelirler.

Hadîsi şerifin bu cümlesi, günümüzde ayan beyan bir şekilde gö­rülmektedir. Adam, «Müslümanım» diyor. Fakat islâmm şartlarını işle­miyor. Helal ve haramlara riâyet etmiyor.

Bu hallerin görülüşü, Peygamber efendimizin, bir mucizesi müşa­hede edilmiş oluyor.

b) «Kur'anm resmi kalır.» buyurulmaklada, fesatlığın ve ahlaksız­lığın hüküm sürdüğü zaman, kur'anm kıraat bakımından okunuşu ile kitabet bakımından yazılışı kalır. Kur'anm ilmini tahsil edil) mucibi ile amel etmek gayesi olmadan sâde, sesli sedalı, makamlı edalı, tecvitli ve mehârici hurufa riâyetli bir şekilde dikkat ve heyecanla ve yüksek sesle okuyub, mânalarını düşünmek olmaz. Kur'amn emirlerine sarı-lıb, nehiylerinden kaçmmakda bulunmaz.

Birde kur'anm yazı hattı usul ve üslûbu ile yazılmasına, basılma­sına, kağat, kalitesine, baskı güzelliği ile cild güzelliğine, yazılış ve okunuşda hareke, sükun, hazf ve isbat gibi kıraat ve hal usullarına önem gösterib, mucibi ila amel edilmez veya süslü süslü yazılıb, bası-lıb, cildlenib bir kılıfa ve kab içine konarak hiç açılıb okunma ve hük­mü ile amel etme olmayan hâlin görüleceği beyan buyurulmuştur.

Günümüzde hafızı kur'an olub, teğanni ile erkekli kadınlı veya tesettüre riâyet etmeyen kadınların içinde mevlid ve kur'an okuyanlar, düğünlerde kur'an kabına, bir kur'an alıb koyub hiç okumayan, evlerde ki kütubhânelerde veya raflarda kur'an bulunub ve fakat bir ayda, iki ayda, altı ayda veya senede bir sefer açıp okuyub hatim etmeyen ve ölümle uğraşanın başında kur'an okuyub, başka zaman okumayıb ölü kitabı gibi mütealaa eden ve seneyi devriye, kırkıncı, elli ikinci gece diyerek işlenen uydurma Bid'at gece ve gündüzlerinde işleyenlerin, amel, davranış ve hareketleri, kur'anın resminin bulunub, mâna ve hükmünün bulunmadığı, yerler, şahıslar ve amellerdendirler.

c) Hadîsi şerifde, «Mescİdleri mâmur olur ve fakat o mescidler veya mescîdlerin cemaatları, hidâyetten harabdırlar.» Cümlelerindede pek mühim hususlara işaret vardır. Bu işaretleri, pek çok sarihler be­yan etmişler. Bazılarımda biz nakledelim. «Mescİdleri mâmur olur.» Cümlesinde şu hususlara işaret vardır :

Yani, insanlar, fesatlaşıb ahlaksızlaştıklan zaman, yüksek bina­larla, nakışlı duvarlarla, ışıklandırıcı lamba ve elektrik ve avizelerle, son derece ve son moda halı, kilim ve emsali sergilerle haram mallar­dan ücretlerini alan vazifeli câhil imam ve müezzinler ve daha başka saymakla bitmeyen kötü şeylerle cami ve mescidler, îmar edilib yapı­lır ve açılışa hazırlanarak hizmete konur.

«Ve fakat o mescidler veya mescidlerin cemaatları, hidâyetten ha-rabdirlar.»

Bu cümledede şu hususlara işaret vardır :

Cami ve mescidler, maddî yapı ve îmâr bakımından çok mâmur ve iyi olacak ve lakin içinin cemaatı olmayacaktır. Bu cemaatın ol­mayışı ise, ya namaz kıldıracak ehil imam bulunmayacak, yahut imam 'olub v.e lâkın pemaatı camiye celbedecek kabiliyyetde olmadığından camiye cemaat gelmeyecektir. Yahut cami ve mescidleri yapacaklar, imam ve müezzini tutmayacklar ve camide namazı kılmayacaklar, ya-, hut imam, taraf tutup fırkacılık hastalığına müptela olacak, bu sebeb-lede cemaatı camiden soğutacak veya cemaat, imam ve müezzinin vazifelerine müdahele edecekler, veya imam ve müezzin bulunacak ve fakat vazifeye tam devam etmeyecekler, bu sebeblede cami ve ce­maat harab olacaktır. Veyahut cami ve mescidlerin içindeki, imam-ha-tip, vaiz ve müezzinler veya bunlardan bir kaçı veya birisi, sapık ve kötü akide sahibi olacaklar, cami ve mescidlere gelenlere; kötü akîde, Bid'at ve dalâletleri telkin edecekler, böyle oluncada cami ve mescid­lerin içindeki imam ve cemaatlar, hidayetden mahrum olub dalâlet ve sapıklıkda olurlar. Bu takdirde de cami ve mescidler, manen harab olurlar.. Veya Peygamber makamı olan, imam-hatip ve vaizlik vazife­lerini ihmal edib başkalarının dünyalığına gidib cami ve mescidlerin içleri harab olacakdır.

c) Camilerin maddi bakımdan mâmur olub, içinin cemaatı ve ilim adamları bakımından harab olacaklarını beyan eden cümlelerden son­ra şu cümleleri buyurması çok manalıdır :

«Onların âlimleri: Gök kubbenin (semânın) altındakilerin (varlık­ların) en şerlileridirler. Zira fitne onlardan çıkar ve yine tekrar onlara avdet eder.»                   

Târih boyunca; islâmm ismi, kur'anın resmi ve camilerin bina ve diğer maddi tezyinleri mâmur olub, namaz, niyaz, cemaat, imam - mü­ezzin, ezon ve ikamet gibi manevî varhkdan mahrum veya harab ol­dukları zaman ve mekanın din ve fen âlimleri, îman,- amel ve ahlak ba­kımından o cemiyet ve cemaatın en şerlileri olmuşlardır. Çünkü bütün Kötülüklerin kaynaklandığı yer ve şahıslar, onlar olmuşlardır.

Günümüzdede manevî ve ilmî yönün önderleri sıfatını tanıyan pek çok din, fen ve teknik ilim adamları, ya verimsiz, ya kötülklerle meş-kul olmakla kötü örnek ve telkinler de bulunmaktadırlar, yahut kendi cinslerinden olan ilim adamlarına hased ederek çeşitli fitne ve fasat-lıklarm tezkahlayıcısı oluyorlar. «Her şeyin âfeti, kendi cinsindendir.» denildiği üzere, âlimin âfeti, âlimdendir ve âlimin fesadıda, âlemin fe­sadını tevlid eder.

îşte gayet açık bir şekilde müşâhade ettiğimiz, cami cemaatlarının üniversite, yüksek okul ve orta dereceli okullardaki fitnelerin zuhuru, ilmi ile âmil liderlerin yokluğu ve fâsik bilginlerin çokluğudur. Bu fasık bilginler, dâima kötülük öğretip yaydıklarından, bütün cemiyet ve ce­maatı fitne ve fesada sevk ederler. Böyle oluncada, yeryüzünün en şer­lileri ve serlerinin zararları, kendilerine ve içinde bulundukları cemiyet ve millete olur.

Müşahede edilen fitnelerin en şerlisi, bir bilginin diğer bilgini kö-tüleyip çekememe hastalığının fenalıklarıdır.

Fahruddîni Râzî merhum «Tefsiri kebir» adlı eserinde bir çok hü­kümler sıralamıştır. Birkaçı şöyledir:

«Hased (çekememe hastalığının) taksimi, on (10) dur. Dokuzu bil­ginlerde, birisi dünyadadır. Musibetin taksimi ondur. Dokuzu Salihler de, birisi dünyadadır...»[277]

Aynı eserde «câmiussağir» adlı hadis kitabından naklen şu meal-daki hadisi şerif yazılmaktadır:

«İlim adamlarının, bazılarının diğer bazısının aleyhine şahitlikleri caiz değildir. Zira onlar, bir birlerine karşı çok hasutturlar.»[278]

Yani, dünyayı gaye edinen ilim adamları, bir birlerini çekemezler, bir birlerine karşı çok hasud olurlar. Böyle oluncada, bir birlerinin hay­rını ve iyiliğini istemezler. Çok zaman aleyhlerinde bulunurlar. İnsan­ların yanında yakışmayan kelime ve davramşda bulunarak, kötü örnek olurlar.

Her hangi bir camide görevli bulunan, İmam-Hatip ve Müezzin ve­ya vaiz ve diğer din görevlileri arasında bir birlerinin aleyhinde söz hareket ve davranışda bulunanlar olursa, hadîsi şerifde beyan edilen şerlilerden olurlar. Böylelerini görenler, Resulü Ekrem efendimizin mu­cizesini müşâhade etmiş oluyorlar.

Keza müfti, müfti muavinleri, vaizler, hatibler, imamlar, müezzin­ler ve kur'an kursu hocaları, bir birlerini yakışmayan kelime ve dav­ranışlarla kötülerlerse, yine islamin ismini, kur'anın resmini, camilerin maddi bakımdan mâmur ve fakat mâneviyyat bakımından içinin harab olmasını sağlayan veya sebep olan şerlî âlimlerden olurlar. Çünkü ûir-likden ve yardımlaşmadan bahsedenler, ayrılık yaparlar ve bir birleri­ni itham ederlerse, çok kötü örnek olurlar. Öyle oluncada, yer yüzünün en şerli kimseleri oldukları ortaya çıkar.

Din ilmine sâhib olanların, fitne ve fasatlıkları, cemiyeti rûhan ve manen harab edip yıkacağından, pek çok fâzılı muhteremlerin ve âhi-ret gayesine gerçekden bağlı olan din liderlerinin, bir birlerini takdir ve tebcil ettikleri gibi, bütün dm hizmetinde bulunan ve Peygamber postu­na ve makamına oturanların, bir birlerini sevmeleri, saymaları ve se­vişmeleri çok ve çok lazımdır. Bâzı örnekleri, yukarda geçmiştir.
...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III
« Posted on: 24 Nisan 2024, 02:12:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III rüya tabiri,İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III mekke canlı, İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III kabe canlı yayın, İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III Üç boyutlu kuran oku İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III kuran ı kerim, İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III peygamber kıssaları,İlimle İlgili Üçüncü Fasıl III ilitam ders soruları, İlimle İlgili Üçüncü Fasıl IIIönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes