> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mişkatul Mesabih > Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl  (Okunma Sayısı 1120 defa)
23 Haziran 2011, 14:09:49
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Haziran 2011, 14:09:49 »



Abdestin Sünnetleri Île İlgîlî Üçüncü Fasıl


 

Tercümesi:

422- (32) Sabit bin Ebî Safiyye (R.A) den mervîdir, dedi :

Ebû Câfere (câferi Sadıka) ben dedim (o Muhammed Balardır)

Câbir (R.A) sana Haber verdi:

«Nebİyyi muhterem (5.A.V) Abdestini alırken azalarını birer defa yıkadı, ve bir abdest daha aldı, ikişer defa yıkadı.

Ve yine bir abdest daha aldı üçer defa yıkadı, değilmi?

Ebi Caferde* evet, dedi.» (Haberi, Tirmizî ve ibni Mâce rivayet etmişlerdir.) [205]

 

İzahat

 

Râvî Sabit bin Ebî Safiyye (R-A), yemenlidir. Bu zat.Muhammed bin Ali el Bakırdan işitmiştir. Ondan vekî merhum ile ibni uyeyne mer­hum rivayet etmişlerdir. Tîbî merhum böyle demiştir.

Mîrek merhumda bu zatı, kûfeli, rivayeti zâif ve Rafızî (Şîî) dir, de­miştir.

Musannif Hatibi tebrizî merhum dediki; künyesi, Ebû Hamzadır. Tabiînden olduğu zikredilmiştir.

Vefatı, hicretin yüz kırk sekiz (148) senesinde vuku bulffljiışrur.

Haberde beyan edilen hükmün, abdestin fara ile amel edib ab­dest azalarını birer defa yıkamakla abdestin sahih ve cevazını beyan etmek olub, ikişer ve üçer defa yücamasındaki hîkmetde abdest almayı tâlim ve beyan etmektir.

Bu hususun daha geniş îzahı, yukarda geçmiştir.

Dikkat : Yukarda kısa tercüme-i hâlini yazdığımız râvî zâtın, Rafızî (Şîî) olduğunu da beyan eden olmuştur.

Bir dela bu râvMn mes'eleyi naklettiği Caferi Sadık merhuma, Şü-lerin« bağlıyız» deyib bir çok yalan ve iftiralar uydurdukları muhakkak-dır. O mübarek fâzılın demediğini ve onun işlemediğini, ona isnad edib kendi ihtiras ve nefislerinin arzularına âlet etmişlerdir.

Bugün Şiilerin bulundukları bir diyarda, bir idare değişikliği olmuş ve islam kelimesi bayrak edinilmiştir. Keşke kitab ve sünnete uygun peygamber ve sahâbe-i kiram efendilerimizin ve onlara adım adım uyan ehli sünnet velcemaat yoluna tabî olunan bir esas ve hakîkata tabî olarak, islam dâvasında bulunulsa! Bütün islam âleminin ve müs-. lümanların arzu ve emelleridir.

Ve fakat hakikat öyle değildir, Şiilerin, tarih boyunca, akîde görüş­leri, amel ve ibâdetleri, kitab ve sünnete muhalif olmuştur ve hâlada aynıdır.

Şiîler, Firakı dâlleden olub, 22 guruba ayrılmışlardır. Bunların îtikat ve ibâdetlerinde bâzı değişiklikler olub, bir kısmının zındık ve sa­pıklık içinde küfre varmayan akîde görüşleri olmakla beraber, bâzıları­nın akîde ve inanç görüşleri küfürdür.

Hal böyle iken, bâzı din kardeşlerimizin, bizzat geldb sual soran­ları olmuştur.

Efendim falan hoca veya falan imam diyorki : «Şü mezhebide, îmamı Azam-m mezhebi gibi hak mezhebdir. îmam-ı Azam-m mezhebi geniş şekilde gelişmiş. Şîî mezhebide, belli bir muhitte gelişmiştir, gibi sözler...»

Bu sözleri söyleyib hükümler beyan edenler, Şiîliğin Hz. Osmanı kur'am kerimi okurken şehit etmelerinden bugüne kadar gelişen fasit ve belkide bâzılarının küfür olan akidelerini bilemeyib, câhil oldukla­rından, cehline kurban olnib dîni Tnübîni îslâmı î'ahrîb eden muhteris­lerdi]'.

Makama, mansıb ve maddeye, hatta şöhret ve şakşaka düşgün gözlerini gönüllerini dünya hırsı bürümüş, riyakar, dalkavuk, Bid'atcı, zındık ve sapık tipinden olan veya böylelerinden menfeatlanan zaval­lıların hal ve hareketlerine acınır. Zira Cehillerine kurban oluyorlar. Eskiden beri devam ede gelen Şiîlik akîde ve görüşlerinin ittifak ettik­leri, bütün ashab, halifeliği ilk defa Hz. Âliye vermediklerinden, günah kardırlar. Aynı görüş yeni çıkan Şîî kitabı «İslam Fıkhında devlet ida­resi» adlı kitabın kırkıncı sahîf esinde mezkûrdur.

İmam-ı Azam Ebû Hanife (R.A), bütün sahabeyi hayr ile anmamız gerektiğini ve onların hiç birinân ateyih.itn.de konuşulmamasının lüzu­munu beyan etmiştir. Halta yutarlarda ve «mfilteka tercümesi» adlı eserimizin todiünci cildinin «Mestler üzerine mesti babı» başlığının altın­da geçtiği üzere, Hz. İmam; Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömeri, bu ümmetin en efdal kişileri saymak ve Hz. Osman ile Hz. Aliyi sevmek, ehli sün­net velcemaat alâmeti olduğunu beyan etmiştir.

Şîüer ise, Hz. Ali ve o mubârek4n soyundan gelenlerin rivayet ettik­leri hadîsi şerifleri kabul edib diğer sahabelerin rivayet ettikleri hadîsi şerifleri red ederler veya uydurma hadis olarak kabul ederler.

Râfizî (Şîî) lerin akîde görüşlerinden bâzılarını 1967 senesinde yazıb okuyuculara arzettiğimiz «İslama Sokulan Bİd'at ve Hurafeler.» adlı eserimizin birinci cildinde zikrettiğimizi hatırlatırız.

Binâenaleyh hak yolcusu müslüman kardeşlerimizi, ana cadde olan sıratı müştekimde devam etmeleri için, kitab ve sünnetin yolu, olan, ehil sünnet velcemaat topluluğuna tabî olub, her çeşit fırka ve zümrecilik yollarından kaçınmalarım tavsiye ederiz.

Kurtuluş kur'ana, sünnete ve ehli sünnet velcemaat toplumu olan efendimizin ashabının yoluna tabî olmazdadır. Tek kelime ile kurtuluş,' islamdadır.

Evet kurtuluş, islamı bilib, islamm dediği gibi inanıb amni atmek-tedir. îslamı ve bilhassa kur'anın dilini ve islam hukukunu biliö, bildiği ile amel etmek suretiyle kurtuluşa ve Allanın lutfuna mazhar olunaca­ğı muhakkakdır. Yoksa Allâhü îeâla câhillerden dost edinmez ve yar­dımı ile lutfu inayetini serd ermez.

Dünyalıkdan bâzı şeylere kavuşmak, direk lütuf sayılamaz. Fir'avn, nemrut ve. kârun gibilere, dünyalık verilmesi elbette lutfu ilâhîden de­ğildi. Bütün bu cümlelerin bağım, meylâmız müslümanları sapıklıklar­dan korusun duası ile bitirelim.

Tercümesi:

423.- (33) Abdullah Bin Zeyd (R.A) den mervîdir, dedi:

«Nebİyy muhterem (SA.V)  abdest aldı, azalarını, ikişer, İkişer yıkadı ve «Nur üzerine Nur» Buyurdu.»

Tercümesi:

424 - (34) Osman (R A) den mervîdir, dedi: Muhakkak Rasûlüllah (S.A.V) Abdest aldığında azalarını üçer defa yıkadı ve buyurdu :           '

«Bu şekildeki abdest» Benim ve benden Önceki bütün Peygamber­lerin abdestidir. Ve îbrahinî Peyğamberhı abdestidlr.» (Bu her iki Hadisi, Rezin rivayet ermiştir. Nevevi, Müslimin şer­hinde ikinciyi zail gördü.)

Tercümesi:

425 - (35) Enes (RA) den mervîdir, dedi : «Resûlüllah (SA.V) her namaz için abdest alır idi.

Ve bizim her hangi birimizde, abdesti bozulmadıkca bir abdesUe iktifa ederdi.» (Haiberi, Darimî rivayet etmiştir.)

(Not : Bu haberin hükmü, hanefl fıkhında geniş şekilde yazılmış­tır. Bir abdest ile bir kaç vakit namaz kılındığı gibi, efendimizin kıldığı üzere, bir aibdest ile beş vakit de, kılınaibilir.)

Tercümesi:

426 - (36) Muhammeö bin Yahya hm Hmbân (RJV) den mervî-dirfdedl:

«Ubey dullah bin Abdullah bin Ömer (RA) a dedim ki ı «Abdullah hin Ömer (RA) ı, tâbir (abdestli) olsun veya tâbir oı-masın her namaz için nasıl abdest aldığım gördünmü?

—  Bunun üzerine ubeydullah (R.A) dedi:

«Onun abdest alışını, Hattab oğlu Zeydin kızı Esma (R.A) haber verdi, Ebû Âmiri (Fâsık) in oğlu, uhud muharebesinde şehid, olub meleklerin yıkadığı Hanzalenin oğlu Abdullah (R.A) e, Esma (R.A) de-mİştirkl;

—  Elbette Resûlüllah (S.A.V), tâhir olsun veya tâhlı1 olmasın mut­laka her namaz için abdest ile emrolunmuştu.

—  Vaktaki Rasûlüllah (S.A.V) e, bu iş ağır geldi, bunun üzerine her namaz zamanında misvak kullanmakla emrolundu. Abdestin hük­mü ondan nesholunub kaldırıldı, ancak abdeststz olduğunda   abdest ile emrolunma hükmü kaldı.

—  Ubeydullah (R.A) dedi:

«Abdullah bin Ömer (R.A), Rasûlüllah sallallâhü! aleyhi vesellem-in, neshedihnezden evvel işlemesini, bir kuvvet ve delil görerek, Ölün­ceye kadar her namaz için abdest alma işini yapmıştır.» (Haberi, Ahmed rivayet etmiştir.) [206]

 

İzahat
 

Râvî Muhammed hin Yahya bin Hıbban (R.A), tabiînin ve medîne-i münevvere fakihlerinin îtimad edilen âlimlerinden öir zatdır. künyesi, Ebû Abdillahdır.

Vâkıdî merhum diyorki:

«Muhammed bin yahya bin hıbban (R.A), Medîne-i münevvere-nin mescidinde (mescidi nebevide), kendisi için bir halaka olurdu, dâ­ima bu cemaata fetva verirdi. Fetvasına îtimad edilirdi ve çok hadis MMrdi.» [207]                                                     

Medine mescidinde tedrisat halafcasmda Mâlik bin enes (imam-ı mâlik) hazretleride bulunmuş, fcu zatdan ilmi fıkıh ve ilmi hadîs tâlim etmiştir. îmam-ı Mâlik hazretleri, bu zata sonsuz bir îâzim ve hürmet ederdi.

Vefatı, hicretin yüz yirmi bir (321) talihinde, yetmiş dört (74) yaşında mednîne-i münevverede vuku bulmuştur. Allalı ondan razı ol­sun.

Haber arasında geçen «Ubeydullah (R.A).» Hz. Ömerin torunu ve Hz. Abdullah bin Örmerin oğlududur. Esma (R.A) isimli kadın efen­di ise, Hz. Ömeün oğlan kardeşi Zeyd (R.A) m kızıdır. Abdullah bin Hanzala (RA) İse zifafa girib cünüb oldukdıan sonra uhud muharebe­sine iştirak eden ve orada şehid olan Hz. Hanzelerrin oğludur.

Hz. Abdullah bin Hanzale, yedi yaşında iken Rasûlü ekrem sallal­lâhü aleyhi vesellem vefat etmişlerdir. Bu yaşlarına gelinceye kadar efendimizi gördüğü, dolayslyle sahâbe-i kiramdan olduğu beyan edil­miştir. Medîne-i Münevverede yezidin hal-ı (hilâfetden düşürülmesi) için bîat edenlerdendir. Bu sebebden «yevmtilharre» denilen savaşda öldürülmüştür. Allah ondan râzî olsun.

Babası Hanzala (RA) İse; Ubud muharebesine cürtüb olarak iş­tirak etmek zorunda kalıyor ve muharebeye Öyle iştirak ediyor. Harb meydanında şehid oluyor. Mübarek cenazesini, meleklerin yîkadığım gören Rasûlü ekrem sallallâhü aleyhi vesellem efendimiz, Hanımına; «Hanzalanm hâli nedir?» dikerek sual ediyor.

Hanım efendisi diyorki:
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:13:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl rüya tabiri,Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl mekke canlı, Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl kabe canlı yayın, Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl Üç boyutlu kuran oku Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl kuran ı kerim, Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl peygamber kıssaları,Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasıl ilitam ders soruları, Abdestin sünnetleri ile ilgîlî üçüncü fasılönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes