> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mişkatul Mesabih > Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl  (Okunma Sayısı 938 defa)
23 Haziran 2011, 14:41:27
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Haziran 2011, 14:41:27 »



Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl

 

Tercümesi:

326 - (27) Resûlüllah (S.A.V) in kölesi EM Râfî (R.A) den mer-vîdir, dedi:

«Allâha şehâdet ederim (yemin ederim) muhakkak ben Resûlüllah sallallâhü aleyhi veselleme koyunun [63]karnından (ciğer ve talak) pişiril­miş eti yemek üzere getirdim (o da yedi), sonra abdest almadan namaz kıldı.» [64]

 

İzahat

 

Râvi Ebû Râfî (R.A) - Resulü Ekrem sallaliahü aleyhi veselîem efen elimizin kölesidir. Sonra âzad etmiştir. Aslı mısırın kibdilerinden idi. Hz. Abbas (R.A.) Resulü Ekrem efendimize kendi kölesi iken bağışla­mıştır. Peygamber efendimizin amcası Hz. Abbas {R.A.} m islâmım iz­har ettiğini Peygamber efendimize Ebû Râfî müjdelemiştir. Bunun üze­rine Resulü Ekrem (S.A.V) de onu kölelikden âzad buyurmuştur.

îsmi, Eşlem, yahud ibrahim veya sâlih olmak üzere ihtilaflıdır. Kendisi dülger idi. Bu sebeble Resulü Ekrem sallaliahü aleyhi veselîem efendimize minberi şerifi bu zat yapmış idi. Siyer ve hadis kitablarmın yazdığına göre, minberi saadet acı ılğm ağacından yapılmış ve üc ba-samakdan ibaretti.

Resulü Ekrem sallaliahü aleyhi veselîem hazretleri, bu Ebû Râfi (R.A) ile diğer âzadlıları zeyd bin harise (R.A) yi beraber mekke-i mü-kerremeye gönderib oraya kerime-j mükerremleri hazreti Fatıma (R.A) s vb diğer kerîme-i muhteremimi hazreli Ümmü Gülsüm' (R.A) ve zev­celeri hazreti şevde |R.A| ıgötürtmüşierdi.

Ebû Râfi (R.A), Resûlüllah (S.A.V) den altmış sekiz hadisi şerif ri­vayet etmiştir. Hz. Ali (R.A) in hilâfeti zamanında vefat etmiştir. Allah ondan razî olsun.

Tercümesi:

327- (28) yine ondan (Ebî Râfi R.A den) mervidir, dedi:

— Ona (Ebi Râfi R.A. a) bir koyun hediye edildi. O koyunu bir top-rakdan tencerenin içine (bişirmek için) koydu, hemen o anda Resûlül-Ialı (S.A.V) içeriye girdi ve dedi:

«Ey Ebâ Râfi! bu nedir?»

— Ebî Râfi (R.A) dedi: Bize hediye olunan bir koyundur, ya Resul-üllah! İşte o koyunu tavada bişirdim.

Resûlüllah (S.A.V) buyurdu:

«Ey EM Râfî! koyunun inciğini (ön ayağının dirseğine kadar kıs­mını) bana ver.»

— Hemen koyunun inciğini Resûlullâha verdim. < — Sonra Resûlüllah (S.A.V) buyurdu :

«Diğer inciğide bana, ver.»

— Diğer inciğide derhal ona verdim.

— Sonra Resûlüllah (S.A.V) dedi: «Diğer inciği de bana ver.»

— îşte o anda Ebî Râfî: Ya Resûlüllah! koyunun ancak iki inciği o-lur, dedi.

—  Bunun üzerine Resûlüilah (S.A.V) ona şöyle buyurdu: «Dikkat et, elbetteki eğer sen susaydm, bana bir incik daha verir­din ve susduğun müddet bir incik hasıl olurdu.»

— Sonra Resûlüllah Sallallâhü aleyhi vesellem su istedi, ağzını çalkadı ve parmaklarının etrafını yıkadı. Sonra kalkdi, namaz kıldı, sonra onları (Ebî Râfî ve ehlinin) yanlarına avdet etti. Onların yanında sovumuş et buldu, hemen o etten yedi. Sonra mescide girdi, hiç bir ta­rafını suya dokundurmadan (elini ağzını yıkamadan) namaz kıldı.»[65]

328 - (29) Bu hadîsi, Dâiimi Ebâ ubeyd (R.A) den rivayet etmiştir. Ancak Dârimî; «sonra su istedi.» cümlesinden sonuna kadar devam e-den kısmını zikretmemistir.

Tercümesi:

329- (30) Enes bin mâlik (R.A) den mervidir, dedi:

«Ben, übey ve ebû Talha oturduk, et ve ekmek yedik, sonra ahdest almaya (onları) davet ettim, hemen (Ubey ile Ebû Talha) dediler : Ni­çin abdest alacaksın?

— Hemen bende dedim: Şu yediğimiz taamdan İçin.

— Bunun üzerine onlar dediler: Temiz şeylerden dolayıdamı abdest alacaksın?!, senden daha hayırlı olan o kimse (Netuyyi muhterem) bun­dan dolayı abdest almamıştır.»[66]

 (NOT : Râvî Hz. Enes ile Hz. Ubey bin kâb hakkında gerekli malu­mat, birinci cild de geçmiştir.

Ebû Talha (R.A) ise, Ensarı kiramın Neccârî soyundan Zeyd bin Seni (R.A) dir. Bu salıâbs,kiinyosiy]emeşhurd,urki, Ebû Talha (R.A) dır. Enes bin mâlik (R.A) in annesinin efendisidir.

Resûlüllah (S.A.V) : «Ebû Talhanın asker içinde sesi, bin adamdan hayırlıdır.» buyurmuştur. Resûlüllah (S.A.V) den yirmi hadis rivayet etmiştir.

Vefatı, geminin içinde hicretin otuz birinci senesinde yetmiş yedi (77) yaşında vuku bulmuştur ve cezîretül araba defnedilmiştir. Allah ondan râzî olsun.

Tercümesi:

330- (31) îfcniömer (R.A) den mervîdir, diyordu:[67]

«Adamın, karısını öpmesi ve eli ile dokunması, melâmese (Kur'an-daki lemsedib dokunma) hükmündendir. Binâenaleyh bir kimse, yaban­cı bir adamın karısını öper veya eli ile dokunursa, o kimseye abdest almak lâzımdır.» [68]

 

İzahat

 

Haberde şu mealdaki ayeti kerîmeye işaret vardır :

«Veya kadınlara lems edib dokunmuşsamz (cima etmişseniz) boy abdesti alınız...» (Mâide sûresi, 6)                                                       

Bu âyeti kerimedeki «lems» kelimesine «mes» kelimesini katarak kadına lems = mes = dokunulunca abdest bozulur, manası beyan edilmiştir.

Halbuki yukarda rivayetinde ihtilaf edilen 323 haberde, Hz. Aişe (R.A) in beyanında, Resûlüllah (S.A.V) hanımlarından bâzını öpdük-ten sonra abdestini tazelemeden namazını kıldığını açıklamıştı.

Haber ve nakillerin muhtelif oluşundan, kadına dokunmakla ab-destin bozulup bozulmayacağı hususunda müçtehidler, Şu görüş ve beyanlarda bulunmuşlar:

a)   Şafî-î merhum, ve müntesibleri dedilerki:

«Yabancı kadına lems etmekki, ona mes (dokunma) da deniyor, mutlak ve muhakkak abdesti bozar. Velevki lezzetsiz olsun ve kadın ile erkek ihtiyar olsun, yine yabancı kadın ve erkek ihtiyar iken do­kunulduğunda, dokunan erkeğin abdesti bozulur...»

b)   İmam-ı Ahmet bin hanbel (R.A) ve müntesibleri âlimler dedi­lerki :

«Kadına bir elbise gibi perde olmadan çıolak bedenine şehvetle do­kunmak, abdesti bozar. Bu şehvetle dokunulan kadının yabancı veya mahremi, ölü veya diri, genç veya ihtiyar, büyük veya küçük olmasında hiç bir fark yoktur...»

c)   İmam-ı Mâlik (R.A) ve müntesibleri âlimler dedilerki : «Abdestli bir kimse, başka bir kişiye (im kişi yabancı kadın, veya kendi karısı veya şâbbı emred = henüz tüyü bitmemiş sakalsız genç veya yeni sakalı bitmeye başlamış bir gene erkek-e) eliyle veya bede­ninin bir cıız'ü (Bir parçası ve bir azası) ila dokunursa, bu dokunan kişinin abdesti bozulur. Bu dokunan abdestli kişinin, bâJığ olması ve dokunmakla lezzet ve zevklenme kasdetmesi veya kasıd olmadığı hal­de dokununca lezzet ve zevki duyub neşelenmesi gibi hallerin bulun­ması şarttır...»

—  Ayrıca maliklerce, Abdestlinin dokunduğu, kendi kız kardeşi ve­ya kızı veya halası veya teyzesi gibi yakınları olursa, dokunmakla ab-destinin bozulmayacağı beyan edilmiştir.

—  Mâlikîlerde, dokunulan kişi bâliğa olur ve dokunulmadan zevk ve lezzet duyarsa, onunda abdesti bozulur..»

d)  EbûHanîfe (R.A) ve müntesibleri âlimler dedilerki: «Muhakkak ki, bedenin cüzlerinden her hanki bir cüz'üne dokun­makla abdest bozulmaz, velevki dokunan ve dokunulanlar çıblak ol­sunlar....»  [69]                                     

Şimdi bu ihtilaf ve görüşlere binâen, hanefî mezhebinde, her neka-dar kadına dokunmakla abdest bozulmaz isede, yabancı kadına doku­nunca abdest almak mendübdür.

Şu yukarda mealini naklettiğimiz âyeti kerîmedeki «lems = do­kunmak» cima manasına olan dokunmakdır. Ebû Hanîfe merhumun beyan ve içtihadı böyledir.

Tercümesi:

331 - (32) îbniMes'ud (R.A) den mervîdir,diyordu :

«Bir adamın karısını öpmesinden, abdest alması lâzımdır.» [70]


 
[64] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 2/ 280.

[65] (Hadisi, Ahmed rivayet etmiştir.)

[66] (Haberi, Ahmed rivayet etmiştir.)

[67] (Haberi, Mâlik ve Şâîiî rivayet etmiştir.)         

[68] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 2/ 280-283.

[69] (keza mezâhibi Erbea, C. 1, 81-83)

[70] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 2/ 283-284.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl
« Posted on: 27 Nisan 2024, 03:21:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl rüya tabiri,Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl mekke canlı, Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl kabe canlı yayın, Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl Üç boyutlu kuran oku Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl kuran ı kerim, Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl peygamber kıssaları,Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasıl ilitam ders soruları, Abdest Îcab Edenlerle İlgili Üçüncü Fasılönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes