Konu Başlığı: Vekâlet Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Haziran 2012, 14:45:35 3- Vekâlet (Hilâfet) Anayasa'mn üçüncü temel prensibi İslâm Devleti 'nin statüsü ile ilgilidir ve şu ayetle açıklanmıştır; "Allah içinizden iman edenlere ve salih amelde bulunanlara vaadetmiştir; hiç şüphesiz, onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacaktır." (24: 55). Ayet anayasanın üç temel ilkesini birlikte aydınlatmaktadır, a) İslâm Devleti müstakil hükmetme statüsüne değil, vekâlet statüsüne sahiptir, b) Vekâlet (hilâfet) herhangi bir şahsa, gruba ya da aileye verilmiş olmayıp, bütün müslüman topluluğuna aittir. Bu iki mefhum vekâletle ilgili bölümde (Kısım 6)' açıklanacaktır. Bu iki ilke İslâm Devleti'nden hükümranlık statüsünü uzaklaştırmakta ve onu bizzat hükümran olan Allah'ın vekili yapmaktadır, c) Vekâlet (hilâfet) İlkesi sadece ve sadece Allah'a inanıp, salih amel işleyenlere, diğer bir deyişle söz ve amelde gerçek mümin olanlara (salihûn) mahsustur. Onlar diğer mabudlara itaatten bütünüyle uzaktırlar, kendilerini tüm samimiyetleri ile tek ilâh (Allah)'a ibadet ve itaat etmeye adamışlardır, sadece O'nun Hükümranlığını, Melikliğini ve Rabliğini tanırlar. Yeryüzünde hilâfet gerçekte bu insanlara vadedil-miştir; sadece 'dudak servisiyle yetinen' ve yaptıklarıyla sözlerini yalanlayanlara değil. Bu sonuncular ne bu mevkiîye lâyıktırlar, ne de bu vaat onları kapsar. Gereksiz yanlış anlamalardan ve yorumlardan kaçınmak İçin yazıda sıklıkla kullanılan hilâfet kelimesinin anlamını açıklamak tevcihe şayandır. Hilâfet kelimesi üç anlam taşır. Birincisi, Allah tarafından bağışlanan güç ve otoritenin taşıyıcısını ya da sahibini gös- terir. Bu mânada Adem'in tüm nesli yeryüzünde vekildir. İkincisi, Allah'ın hükümranlığını tanıyan ve Allah tarafından Rasulü aracılığıyla ulaştırılan şeriat kanunu ışığında hilafet güç ve otoritesini kullananları gösterir. Bu manasıyla da yeryüzünde Allah'ın hükümranlığını kabul ettiği için bunu hakkeden gerçek müminler halife olarak isimlendirilebilirler. Diğer yönden, kâfirler ve zalimler O'nun mülkünde O'nun verdiği salâhiyeti O'na isyan etmekte kullanmaktadırlar. Üçüncüsü, iktidar sahibi bir otorite ya da ulusu diğeri ile değiştirmek anlamım taşır. Bu anlamlardan üçüncüsü birinden miras alma ya da teslim alma manasında kullanılırken İlk ikisi temsil etme vurgusuna sahiptir. Anlaşılacağı üzere, yukarda alıntılanan ayetlerde zikredilen vekillik, Allah'ın hükümranlığına samimiyetle inanan ve ülkenin meselelerini O'nun hukukuna uygun olarak çözümleyen yönetim ve otoriteyi göstermektedir. Bu ayetlerde zikredilen hilâfet kavramını yalnızca otorite ve güç olarak alan kişilerin, hilâfet kurumu hakkında yanlış sonuçlara ulaşmaları, şüphe ve karanlık vadilerinin çıkmazlarına saplanıp, Allah'ın dosdoğru dininden sapmaları muhtemeldir. (Ebu'l-AlâMevdudî,'The Islamic Lawand Constitution'). |