> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Minhacut Talibin  > Yemin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yemin  (Okunma Sayısı 2580 defa)
12 Kasım 2010, 15:05:50
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 12 Kasım 2010, 15:05:50 »



YİRMİNCİ  BOLUM
YEMİN


A.GENEL BİLGİLER

ALLAH zatı veya bir sıfatı ile yapılan yemin, kesin yemin sayılır. "Vallahi, Rabb'il- Alemin, Kendisi için ölüm olmayan diri, Nefsim kudret elinde olan" gibi. Yüce ALLAH'a mahsus her hangi bir isim ile yapılan yemin de kesinleşir. Bir kimse yemin lafzını söyler de : "Bu sözümle yemin etmeyi kast etmedim." derse, sözü kabul edilmez.

ALLAH adına kullanılan Rahim, Halik, Razık, Rab gibi lafızlar mutlak şekilde sarf edildiğinde bunlarla yemin kesinleşir. Ancak Al­lah'tan başkası için sarf edilirlerse, yemin kesinleşmiş olmaz. Hem ALLAH hem de başkaları için kullanılan lafızlar aynı hükmü ifade ederler. Meselâ ; şey, mevcut, alim ve hayy gibi lafızlar ancak niyete göre yemin olurlar. ALLAH'ın zatı için kullanılan ALLAH'ın azameti, Al­lah'ın izzeti, Kibriyası, Kelamı, İlmi, Kudreti ve Meşieti gibi sıfatlar­la yapılan yemin kesinleşir. Ancak ilim ile malum, kudret ile mak-dur kast edilirse yemin sayılmaz.

Bir kimse: "ALLAH'ın hakkma/Kur'an'ına yemin ederim." derse, bu yemin olur. Ancak bununla ALLAH'a ibadet etmeyi kast ederse ye­min sayılmaz.

Yemin (kasem) harfleri şunlardır: "Ba, vav, ta.", "Vallahi, Bil­lahi, Tallahi" gibi. Ta harfi ALLAH'a mahsus kasem harfidir.

Bir kimse, "ALLAH" der ve bu lafzı ref (Allahu) nasp (Allaha) ve­ya cer (Allahi) şeklinde söylerse yemin olmaz. Ancak yemine niyet ederse yemin olur.

Bir kimse, "Aksemtu Billahi/ALLAH adına kasem ederim ki....", "Üksimu Billah/AIlah adına kasem ederim ki...", "Haleftu Billa­hi/ALLAH adına yemin ederim ki...", "Ehlifu Billahi/ALLAH adına ye­min ettim ki...." şunu yaparım der ve bununla yemin etmeyi kast ederse veya mutlak şekilde söylerse yemin olur. Şayet bu sözü ile geçmişte yapmış olduğum veya gelecekte yapacağım bir işi haber vermeyi kast ettim derse, sözü batini (dini) olarak kabul edilir. Ke­za mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, zahiri olarak da kabul edilir.

Bir kimse, kendi şahsı için yemini kast ederek başkasına: "Senin üzerine ALLAH'a kasem ederim ki..." veya "ALLAH adına senden bu işi yapmanı diliyorum." der ve bununla yemini kast ederse, bu sözü ye­min olarak kesinleşir. Yemini kast etmezse yemin olarak kesinleşmez.

Bir kimse: "Şu işi yaparsam Yahudi olayım ve İslâm'dan beri olayım." derse, sözü yemin olarak kesinleşmez. Bir kimse yemini kast etmeksizin dili yemin cümlesine kayarsa yemin olarak kesinleşmez.

Bir kimse geçmişte yapmadığı bir iş üzerine yemin ederse, (Val­lahi şu işi yapmadım gibi) veya gelecekte yapmayacağı bir iş üzerine yemin ederse, (Vallahi Kureyşlilerle savaşacağım derse) sahihtir.

Yemin etmek mekruhtur. Ancak ALLAH'a itaat etmek üzere yapılan yemin mubahtır.

Bir kimse bir vacibi terk etmek veya haram olanı işlemek üze­re yemin ederse günah işlemiş olur. Yeminini bozması ve kefaret ödemesi gerekir. Mendup olan bir şeyi terk etmek veya mekruh olan bir işi işlemek üzere yemin ederse, yeminini bozması sünnettir ve kefaret ödemesi lazımdır. Mubah olanı terk etmeyi veya mubah olan bir işi yapmamak üzere yemin ederse, yeminini bozmaması daha fa­ziletlidir. Zayıf kavle göre yeminini bozup kefaret vermesi daha fazi­letlidir.

Bir kimse yemin edip yeminini bozması caiz ise daha yeminini bozmadan kefaret verebilir. Fakat kefaret oruç tutma şeklinde olma­malıdır. Zayıf kavle göre, yeminini bozması haram da olsa kefareti önceden verebilir. (Sabah namazını kılmamak üzere yemin eden kimsenin yeminini bozmadan Önce kefaret vermesi gibi.) Ben diyo­rum ki, sonuncu kavil en sahih kavildir. ALLAH daha iyi bilir.

Zihar kefareti oruç tutmak şeklinde değilse, kişi zihardan dönüş yapmadan ve mağdur daha katil ölmeden kefareti verebilir.

 

1, Yemin Kefareti
 

Zihar kefaretinde olduğu gibi yemin kefaretinde de kişi, bir köleyi hürriyetine kavuşturmak veya on miskini doyurmaktan biri­ni yapmakta serbesttir.

On miskinin her birine kendi belde halkının çoğunlukla tüket­tiği yiyecek maddesinden tane olarak bir müd yiyecek verir. Giysinin gömlek, sarık veya izar gibi giysi olarak isimlendirilen şeyler olması şarttır. Mest, eldiven ve kuşağın verilmesi yeterli olmaz.

Verilen giysinin miskine yararlı olması şart değildir. Küçük olan şalvarı kendisi için uygun olmayan iri vücutlu olana vermek ca­izdir. Pamuklu, keten ve ipekli olan elbiseyi hem kadına hem de er­keğe vermek caizdir. Giyilmiş elbise yıpranmamış ise verilmesi caiz­dir. Yeminini bozan kişi, bu üçünden (yemek vermek, giydirmek, köle azad etmekten) birini vermekten aciz kalırsa, kefaret olarak üç gün oruç tutması lazımdır. En zahir kavle göre, üç günü art arda tutması vacib değildir. Eğer malı olur da hazır değilse, hazır olunca­ya kadar bekler ve bu arada oruç tutmaz.

Köle, yemin kefareti için mal veremez. Ancak efendisi veya başkası bir yiyecek veya bir elbiseyi onun mülkiyetine geçirir ve köle mülk edinebilir görüşünü kabul etmemiz halinde, mülkiyetine ge­çirdiği malı kefaret olarak verebilir. Mülkiyetinde malı yoksa kefaret için oruç tutar. Oruç tutmak her ne kadar kendisine zarar verse de efendisinden izin alarak yemin etmiş ve onun izni ile yeminini boz-muşsa ondan izin almadan kefaret için oruç tutabilir. Şayet efendi­sinden izin almadan yemin etmiş ve yeminini bozmuşsa, ondan izin almadan oruç tutamaz. Eğer efendisi ikisinden birisi için (yemin et­mek veya yeminini bozmak için) izin vermişse en sahih kavle göre izin yemin için dikkate alınır. Bir kısmı hür olan köle malı varsa, kefaret için yiyecek veya giyecek verebilir. Fakat köle azad edemez.

 

2. Girmek Çıkmak ve Oturmak Gibi Şeyler Üzerine Yemin Etmek
 

Bir kimse: "Şu evde oturmayacağım veya şu evde ikamet etme­yeceğim." diye yemin ederse, o evden hemen çıkmalıdır. Özrü ol­maksızın oradan bekler çıkmazsa yeminini bozmuş olur. Eşyasını oradan çıkarıp göndermişse de hüküm böyledir. Şayet eşyasını top­lamak, ailesini çıkarmak ve elbisesini giymek gibi çıkış hazırlıkları sebebiyle evde beklerse; "Falan kişi ile şu evde oturmayacağım." di­ye yemin eder ve ikisinden biri hemen çıkarsa, keza araya bir duvar çekilir ve her birinin girişi ayrı ise, en sahih kavle göre yeminini boz­muş olmaz.

Bir kimse içinde bulunduğu halde: "Şu eve girmeyeceğim." ve­ya dışında bulunduğu halde: "Şu evden çıkmayacağım." diye yemin ederse, yeminini bozmuş olmaz. Evli olduğu halde: "Evlenmeyece­ğim.", temiz olduğu halde: "Temizlenmeyeceğim.", giyinmiş olduğu halde: "Giyinmeyeceğim.", binek üzerinde olduğu halde : "Binmeye­ceğim.", ayakta olduğu halde "Ayağa kalkmayacağım." oturduğu halde: "Oturmayacağım." diye yemin eder ve üzerinde bulunduğu hal devam ederse yeminini bozmuş olur.

Ben diyorum ki; evlenmeme ve temizlenmeme üzerine yapılan yemin zühul eseri bir hatadır. Bu halde devam etmekle yeminini bozmuş olmaz. Ama koku sürünme gibi zamanla birlikte uzamayan şey, en sahih kavle göre koku sürünme anlamına gelmez. (Bununla yeminini bozmuş olmaz.) Keza cinsel ilişkide bulunmamak, oruçlu olduğu halde oruç tutmamaya ve namazda iken namaz kılmamaya yemin eden kimsenin de hükmü böyledir. (Bunlara devam etmekle yeminini bozmuş olmaz. Bunlar zamana bağlı olarak uzamayan şey­lerdir.) ALLAH daha iyi bilir.

Bir kimse bir eve girmeyeceğine yemin eder de kapının iç kısmındaki dehlizine girerse veya iki kapının arasına girerse, yemi­nini bozmuş olur. Fakat kapının ön tarafında bulunan taka (duvara açılan oyuğa) girerse veya ihata edilmemiş evin damına çıkarsa, yeminini bozmuş olmaz. Keza en sahih kavle göre, ev ihata edilmiş ol­sa da yemininin bozmuş olmaz. Şayet ellerini, kafasını veya ayağını içeriye sokarsa yeminini bozmuş olmaz. Ayağını içeriye koyar ve ayaklarına dayanır veya ev harab olur ve duvarlarının temeli bulun­duğu halde o alana girer veya bu evin yeri saha, mescid, hamam ve­ya bostan olur ve oraya girerse, yeminini bozmuş olmaz.

Bir kimse Zeyd'in evine girmeyeceğine yemin eder de, Zeyd'in mülk edinip mesken edindiği eve girerse, yeminini bozmuş olur. Zeyd'in emanet, kira veya gasp yoluyla mülk edindiği eve girerse, yeminini bozmuş olmaz. Ancak Zeyd'in oturduğu eve girmeyeceğini kast eder de eve girerse, yeminini bozmuş olur. Zeyd'in mülkiyetin­de bulunan eve girmeyeceğim kast eder ve onun evine girerse, yemi­nini bozmuş olur. Zeyd'in mesken edindiği eve değil de mülk edindi­ği eve girmeyeceğini kast eder de Zeyd'in mesken edindiği eve girer­se, yeminini bozmuş olmaz.

Bir kimse "Zeyd'in evine girmeyeceğim veya Zeyd'in kölesi ile konuşmayacağım veya Zeyd'in eşi ile konuşmayacağım." diye yemin eder de, Zeyd evini ve kölesini satar veya karısını boşarsa, kendisi on­larla konuşur veya eve girerse yeminini bozmuş olmaz. Ancak Zeyd'in şu evine girmem veya şu karısı ve şu kölesi ile konuşmam derse ve on­larla konuşur veya eve girerse yeminini bozmuş olur. Fakat Zeyd'in "onlar üzerindeki mülkiyeti devam ettiği müddetçe" diye yemin eder ve onlarla konuşur veya eve girerse yeminini bozmuş olmaz.

Bir kimse şu kapıdan içeri girmem diye yemin ederse, o kapı oradan kaldırılır başka bir yere konur ve ikinci kapıdan içeri girer­se, yeminini bozmuş olmaz. Kapı ilk yerindeyken oradan içeriye gi­rerse, en sahih kavle göre yeminini bozmuş olur. Bir kimse hiçbir eve girmem diye yemin ederse, çamurdan taştan, tuğladan, ağaçtan veya çadırdan yapılmış bir eve girerse, yeminini bozmuş olur. Ama mescide, hamama, kiliseye ve dağdaki mağar...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 12 Kasım 2010, 15:06:28 Gönderen: manas »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yemin
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:30:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yemin rüya tabiri,Yemin mekke canlı, Yemin kabe canlı yayın, Yemin Üç boyutlu kuran oku Yemin kuran ı kerim, Yemin peygamber kıssaları,Yemin ilitam ders soruları, Yeminönlisans arapça,
Logged
17 Aralık 2016, 16:58:14
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 17 Aralık 2016, 16:58:14 »

Esselamu aleykümYalan yere ve gereksiz yere yemin etmekden kaçınan ve doğru için allahın rızası için yemin eden kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes