> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Biyoğrafi Dünyası > Mezhep İmamları > İmâm-ı Eş'ari H.z
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İmâm-ı Eş'ari H.z  (Okunma Sayısı 3851 defa)
13 Mart 2009, 22:58:31
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Mart 2009, 22:58:31 »




 
İMAM-I EŞ'ARİ
 

Ehl-i sünnetin i'tikaddaki iki imamından biri. İsmi, Ali bin İsmail’dir. Künyesi, Ebü'l-Hasen'dir. 260 veya 266 (m. 879) senesinde Basra'da doğdu. 324 veya 330 (m. 941) da Bağdad'da vefat etti. Basra kapısı ile Kerh arasındaki kabristana defn edildi. Soyu, Eshab-ı kiramdan bir sahabeye dayanmakta olup, şeceresi şöyledir: Ali bin İsmail bin İshak bin Sâlim bin İsmail bin Abdullah bin Musa bin Bilal bin Ebî Bürde bin Ebü Müsel-Eş'arî'dir.

İmam-ı Eş'arî, üvey babası ile mu'tezile kelâmcılarından olan Ebü Ali Cübbaî'nin talebesi olduğundan, bu bozuk yol üzerine yetiştirilmişti. 40 yaşına kadar mutezile fırkasında bulunmuştur. Bu fırkanın meşhurları arasına katılmıştı. 40 yaşından sonra bu bozuk yoldan dönmüştür.

İmam-ı Eş'arî hazretlerinin, bu bozuk yoldan dönmesi şöyle nakledilir:

Bir Ramazan-ı şerif ayının ilk günlerinde rüyasında Peygamber efendimizi gördü. Peygamberimiz ona: "Ya Ali, benden nakledilen yola yardım eyle" buyurdular.

Bu rüyadan sonra Ramazan-ı şerif ayının ortasında, ikinci defa Peygamber efendimizi rüyada görmekle şereflendi. Rüyasında, "Sana emrettiğim şey ne oldu, ne yaptın?" buyurdu. "Benden bildirilen yola, sünnetime yardım et, bu yola uy!" buyurdular. Bu rü'yadan sonra kelâm ile uğraşmayı terk etti.

Üçüncü defa Ramazan-ı şerifin yirmiyedinci gecesi, Peygamber efendimizi rüyada gördü. "Sana emrettiğim şey ne oldu?" buyurdu. "Kelâm ilmini terk edip, Kur'an-ı kerim ve hadîs ilmine sarıldım" dedi. "Benden rivayet edilen, bildirilen yola, sünnetime yardımcı olmanı emrettim" buyurdu. Bunun üzerine îmam-ı Eş'ari özür dileyip, "Mes'elelerini ve delillerini öğrenmek için otuz yıl harcadığım yolu (mu'tezileyi), nasıl terk edeyim?" dedi. Peygamber efendimiz, "Allahü teâlâ sana, ilahî yardımı ile yardım eyledi. Bunu yakînen bilmeseydim sana böyle emretmezdim" buyurdu. İmam-ı Eş'ari bu rüyayı da gördükten sonra uyanıp, "Hakdan öte, sapıklıktan başka bir şey yok" diyerek, mu'tezile yolundan dönüp, Ehl-i sünnet i'tikadına girdi.

Bu rüyasından sonra onbeş gün evinden çıkmadı. Mes'eleleri derinlemesine inceleyip, gözden geçirdi. Sonra Basra Camii'ne gidip, kürsüye çıktı. O sırada mu'tezile bozuk yolunun meşhur ve kuvvetli âlimlerinden sayılan ve böyle bilinen îmam-ı Eş'ari, kürsüden cemâate şöyle hitabetti: "Ey insanlar! Çoktan beri size görünmez oldum. Dikkatle düşündüm. İnsafla inceledim. Yanımdaki delilleri gözden geçirdim. Tercih hususunda zorlandım. Sonunda Allahü teâlâdan beni hidayete, doğru yola kavuşturmasını istedim, dua ettim. Allahü teâlâ beni hidayete, doğru yola kavuşturdu. Mu'tezile yoluna ait i'tikadlarımın hepsinden vazgeçip, kurtuldum" diyerek, Ehl-i sünnet i'tikadına girdiğini herkese ilan etti.

Önceden mu'tezile yolu üzere yazdıklarını ve bildirdiklerini iptal etti. Ehl-i sünnet i'tikadı üzere kitaplar yazıp, dağıttı, ömrünün sonuna kadar bu doğru i'tikadın yayılması için uğraştı

Ebü'1-Hasen-i Eş'ari hazretlerinin Ehl-i sünnet mezhebine geçmesi ile, kelâm ilmi, mu'tezilenin elinden kurtulmuş oldu. Onların elinde tehlikeli ve zararlı iken, doğru yolda gidenlere rehber oldu. Onun Ehl-i sünnete geçmesi, Ehl-i sünnet i'tikadının yayılmasında büyük bir zafer olmuştur. O zaman te'sirli ve zararlı olan mu'tezile yolu mensupları, îmam-ı Eş'ari hazretleri tarafindan susturulmuştur. Onları öyle zorlayıp sıkıştırdı ki, hepsi küçük ve güçsüz karıncalar gibi kaldılar. Daha önce hocası olan mu'tezilenin ileri gelenlerinden Ebü Ali Cübbaî ile yaptığı münazarada onu mağlub etti. Çok meşhur olmasına rağmen, Eş'arî hazretlerinin karşısında cevap vermekten aciz kaldı.

Ebü Sehl Su'lûkî şöyle anlatır: "Basra'da bir mecliste Ebü'l-Hasen Eş'ari ile mu'tezilîler arasında çetin bir münazara oldu. Mu'tezilîler çok kalabalıktı. Onunla münazaraya giren herkes yeniliyor, susmak mecburiyetinde kalıyordu. Öyle oldu ki, o gün artık kimse onun karşısına çıkamadı. İkinci defa böyle bir münazara için gittiğimizde, mu'tezileden kimse gelmemiş, münazaraya cesaret edememişlerdi. Bunun üzerine bir zat îmam-ı Eş'arî'ye: "Firar ettiler, kaçtılar yaz, kapıya as!" dedi.

İmam-ı Eş'ari hazretleri; tefsir, hadîs ve fıkıh ilmini zamanın meşhur âlimlerinden olan Zekeriyya bin Yahya es-Sacî'den, Ebü Halîfe el-Cumhî, Sehl bin Serh, Muhammed bin Ya'küb el-Mukrî, Abdurrahman bin Halef ed-Dabî'den öğrenmiştir.

Bağdad'da Cami-i Mensür'da Cum'a günleri Ebü İshak Mervezî'nin hadîs derslerine devam etmiş, kendisi de Ebü İshak Mervezî'ye kelâm ilmini öğretmiştir.

İmam-ı Eş'ari hazretleri tasavvuf ilminde de âlim ve evliya idi. Ebü İshak İsferanî şöyle demiştir: "Benim ilmim, Şeyh Ebü'l-Hasen Bahilî'nin ilmi yanında, deniz yanında bir damla gibidir. Ebü'l-Hasen Bahilî'nin de, benim ilmim, Ebü'l-Hasen Eş'arî'nin ilmi yanında, deniz yanındaki bir damla gibidir, dediğini işittim."

İmam-ı Eş'arî, gayet tatlı, açık ve ikna edici konuşurdu. Bu sebeple hocası Cübbaî, daha önce münazaralara kendi yerine onu gönderirdi. Hakkın, doğrunun ortaya çıkması için mücadeleyi sever, yazarak ve anlatarak hak uğrunda müdafaadan yılmazdı.

İmam-ı Eş'arî hazretlerinin zamanı, mu'tezile fırkasının Ehl-i sünnete çok saldırdığı, hatta zorbaya baş vurduğu bir döneme rastlamaktadır. Valilik, kadılık gibi makamlar, mu'tezile fırkasından olanların elinde bulunuyordu. Böylece bozuk i'tikadlarını yayıyorlar, insanları saptırıp, îmanları ile oynuyorlardı. Bu sırada İmam-ı Eş'arî ve diğer Ehl-i sünnet âlimleri, kitablar yazarak onları reddediyor, bozuk fikirlerini çürütüyorlardı. İmam-ı Eş'arî ayrıca, mu'tezile fırkasının ileri gelenleri ile çetin münazaralara girip, onları susturdu. Kendisine, neden onların yanlarına, hatta devlet erkanından olanlarının makamına gittiği sorulunca, şöyle cevap vermiştir: "Onlar valilik, kadılık gibi makamlarda bulunuyorlar. Kibirleri sebebi ile bize gelmezler. Biz de gitmezsek, hak nasıl ortaya çıkacak? Ehl-i sünneti anlatanların, onu yayıp, hizmet edenlerin bulunduğunu nasıl bilecekler ve nasıl anlayacaklar?"

Ebü Abdullah ibni Hafif şöyle anlatmıştır: "Gençliğimde, îmam-ı Eş'arî hazretlerini görmek için Basra'ya gitmiştim.

Basra'ya vardığımda, heybetli ve güzel yüzlü, yaşlıca bir zat gördüm. Ona, "Ebü'l- Hasen Eş'arî hazretlerinin evi nerededir?" dedim. "Onu niçin arıyorsun?" dedi. "Onu seviyorum ve görüşmek istiyorum" dedim. Bana, "Yarın erkenden buraya gel" dedi. Ertesi gün erkenden söylediği yere gittim. Beni yanına alıp, Basra'nın ileri gelenlerinden birinin evine götürdü, içeri girince, o zata yer gösterdiler. O da oturdu. Mu'tezilenin meşhur âlimleri, münazara için orada toplanmıştı. Biz girip oturduktan sonra, o mecliste bulunanlar, aralarında oturan bir mu'tezile âlimine çeşitli mes'eleler sormaya başladılar. O şahıs cevap vermeye başlayınca, beni oraya götüren zat karşısına çıkıp, söylediği yanlış şeyleri reddediyor, doğrusunu söyleyip, onu susturuyordu. Öyle konuşuyordu ki, dinleyenleri tam ikna edip, doyurucu bilgi veriyordu.

Ben, bu zatın haline ve ilmine hayran oldum. Yanımda bulunan birine "Bu zat kimdir?" dedim. "Ebü'l-Hasen Eş'arî'dir" dedi. İmam-ı Eş'arî evden çıktıktan sonra, yine peşinden gittim. Yanına yaklaşınca, İmam-ı Eş'arî'yi ve hizmetini nasıl buldun?" buyurdu. "Fevkalade" dedim.

Sonra, "Efendim, o mecliste neden siz baştan bir mes'ele sormadınız? Başkaları sorduktan sonra mevzuya girdiniz?" dedim.

“Biz, bunlarla konuşmak için söze girmiyoruz. Ancak Allahü teâlânın dîninde yanlış ve sapık şeyler söylediklerinde reddediyoruz. Yanlış olduğunu isnat edip, kendilerine doğrusunu bildiriyoruz” buyurdu."

İmam-ı Eş'ari; eser yazmak, münazaralara girmek ve kıymetli talebeler yetiştirmek suretiyle, Ehl-i ' sünnet i'tikadının yayılması ve böylece insanların saadete kavuşması hususunda büyük hizmetler yapmıştır. Yetiştirdiği talebelerinden bir kısmı şu zatlardır: Ebü Abdullah Muhammed bin Abdullah, Ebü'l-Hasen Bahilî, Ebü Abdullah bin Hafif Şirazî, Hafız Ebü Bekr Cürcanî el-îsmailî, Şeyh Ebü Muhammed Taberî el-Irakî, Zahir bin Ahmed Serahsî, Ebü Abdullah Hameveyh es-Sayrafî, Dimyanî.

Bunlardan Ebü Abdullah Taî, îmam-ı Ebü Bekr Bakıllanî'nin hocasıdır. Ebü'l Hasen Bahilî de Ebü İshak îsferanî'nin ve hocası olan Ebü Bekr Fürek'in hocasıdır. Bu zat, önceden imamiyye fırkasından iken, Ebü'l-Hasen Eş'arî hazretleri ile yaptığı bir münazara ve ilmî mübahese sonunda hatasını anlayıp, imamiyye fırkasını terkedip, Ehl-i sünnet i'tikadına girdi, îmam-ı Eş'ari'nin bildirdiği i'tikadı Basra'da yaydı, îbn-i Hafif ise, İmam-ı Eş'arî'nin en meşhur talebelerinden olup, (Şeyh-i Şiraziyyîn) Şirazlıların şeyhi, üstadı ismiyle meşhur olmuştur.

Diğer meşhur bir talebesi olan Dimyanî ile İbn-i Hafif, İmam-ı Eş'arî'nin münazara meclislerinde yanında bulunurlardı. Talebelerinden Ebü Abdullah Hameveyh es-Sayrafi, uzun müddet îmam-ı Eş'arî'nin yanında bulunmuştur. Sonra memleketi Sirafa dönüp, orada ders verip, talebe yetiştirmiş; îmam-ı Eş'ari'nin bildirdiği i'tikad bilgilerini memleketinde yaymıştır.

Şeyh Ebü Ali Zahir de, hocası îmam-ı Eş'arî'den öğrendiği Ehl-i sünnet bilgilerini Horasan'da yaydı. Böylece îmam-ı Eş'ari'nin bildirdiği i'tikad bilgileri, Ehl-i sünnet mezhebi, doğuda ve batıda yayıldı. Hicri 300 senesinden itibaren Irak havalisinde, iran'da yayıldı. Selçuklu devleti hükümdarlarının resmî mezhebi oldu. Daha sonra Atabekler tarafından müdafaa edilip, Şam ve Bağdad çevresinde yayıldı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İmâm-ı Eş'ari H.z
« Posted on: 18 Nisan 2024, 08:02:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İmâm-ı Eş'ari H.z rüya tabiri,İmâm-ı Eş'ari H.z mekke canlı, İmâm-ı Eş'ari H.z kabe canlı yayın, İmâm-ı Eş'ari H.z Üç boyutlu kuran oku İmâm-ı Eş'ari H.z kuran ı kerim, İmâm-ı Eş'ari H.z peygamber kıssaları,İmâm-ı Eş'ari H.z ilitam ders soruları, İmâm-ı Eş'ari H.zönlisans arapça,
Logged
15 Temmuz 2015, 17:55:49
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 15 Temmuz 2015, 17:55:49 »

Esselamu aleykum..Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Temmuz 2015, 05:10:58
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 22 Temmuz 2015, 05:10:58 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah, İşte Rabbimiz (celle celalühü) sevdiği kulunu böyle mükafatlandırıyor. Rabbim (celle celalühü) yolumuzu doğru yöne çevirsin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes