> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Biyoğrafi Dünyası > Mezhep İmamları > Ebu Hanife Münazaralari
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebu Hanife Münazaralari  (Okunma Sayısı 2625 defa)
20 Mayıs 2009, 01:11:26
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 20 Mayıs 2009, 01:11:26 »



Ebu Hanife Münazaralari..;

Tartışılan bir konuda doğruyu ortaya çıkarmak için karşılıklı konuşmaya “Münazara”, taraflardan her birine de “Münazır” denir. Hasmını susturmak için yapılan mübahaseye ise “Cedel”, taraflardan her birine de “Mücadil” adı verilir. Mücadilin amacı her nasıl olursa olsun konuştuğu kişiyi susturmaktır. Bu yüzden onun ameliyesi, bilgi edinme yollarından kabul edilmez. Fakat münazırın gayesi, sadece gerçeği ortaya çıkarmaktır. Doğru, ister kendi tarafında, isterse de tartıştığı tarafta olsun değişmez. Mutlaka doğrunun ona aidiyetini kendisi için gerekli görmez.[1]
Münazaranın sadece gerçeği ortaya çıkarma ekseninde cereyan edebilmesi için tarafların uyması gereken bir takım esaslar vardır. Bunların cümlesine “Münazara ilmi” denir.[2]
Düşünce tarihi çeşitli zamanlarda akdedilen münazara ve cedellere tanıklık etmiştir. Fakat insandaki “Ben” faktörünü tatmin ettiğinden “Cedel” sürekli önde olmuştur. İslam tarihinde ise, önde olan münazaradır. Allah Teala’nın muradını anlayabilmek için oturumlar tertip eden selef-i salihin o derece hasbi davranmıştır ki nefislerine pay vermemek için doğrunun muhataplarının tarafında olmasını istemiştir.[3]

İnsanların inanç ve düşünce farklılığı derinleştikçe münazara ve cedelin yoğunluğunda da artış olmuştur. Hak ve batıl mezheplerin tekevvün dönemi olması itibariyle tabiun devri münazaraların en yaygın olduğu zamandır.

Basra, farklı İslami fırkaların beşiği olması[4] hasebiyle münazaraların merkez üssü konumuna gelmiştir. Her fırkanın ya en meşhur müdafileri orada bulunur ya da münazara yapmak için şehri ziyaret ederdi.

Ebu Hanife

İlk olarak Kelami disipline göre yetişen ve bu alanda parmakla gösterilecek bir yetkinliğe ulaşan Ebu Hanife’ye (r.a.) bu yönü, münazarada kuvvet, mantıkta güç ve akli uslüb çerçevesinde düşünmede pratiklik kazandırdı.[5]

Aklı, İslam’ın tayin ettiği ölçüler çerçevesinde kullanması ile dikkat çeken Ebu Hanife (r.a.) münazaralara katılmak üzere 20 küsür defa Basra’ya gitti.[6] Hazır bulunduğu münazaralarda şartlar ne olursa olsun O, İslami ölçülerin dışına çıkmazdı. Muhatabını rencide etmez, hakkın ortaya çıkması için gayret gösterirdi. Kendisine hakaret edenlere karşı dahi asil duruşunu bozmazdı. Bir defasında münazara yaptığı bir kişi kendisine “Ey bidatçi, Ey zındık!” diye hitap etti. O (r.a.) ise adama şöyle karşılık verdi: “Allah Teala seni affetsin. O, iddia ettiğin gibi olmadığımı biliyor. Zira tanıyandan beri bir an dahi Onu (c.c.) terk etmedim. Sadece Rabbim’in mağfiretini umarım. Yalnız Onun azabından korkarım.” -Azap kelimesini telaffuz ederken gözlerinden yaşlar boşandı.-

İfadeler karşısında sarsılan adam, Ebu Hanife’ye: “Söylediklerimden dolayı beni bağışla, bana hakkını helal et” diye ricada bulundu. O şöyle karşılık verdi: “Cahillerden kim hakkımda hoş olmayan şeyler söylerse onlara hakkım helal olsun. Fakat hakkımda olumsuz yargıda bulunan kişiler ulemadan olurlarsa onları mazur görmüyorum. Darlıkta kalsınlar. Zira alimlerin yaptıkları gıybet kişinin ardında kalıcı iz bırakır.”[7]

Ömrünü İslami ilimlerin tedvin ve tertibine adayan Ebu Hanife (r.a.) kelamdan fıkha, hadisten tefsire kadar hemen her alanda çok sayıda münazaraya katıldı. İlk münazaraları kelam merkezli idi. Hammad’a öğrenci olduktan sonra ise ilgisini fıkıh üzerinde yoğunlaştırdı. Doğal olarak münazaraları da fıkhi ağırlıkta oldu. Zaman zaman ateistlerle de mücadele etti. Onun münazaralarını bu üç başlık altında incelemek söylediklerini daha da anlaşılır kılacaktır.

KELAMİ MÜNAZARALAR

Hakem Olayı

Düşüncelerini Müslümanların devlet başkanına isyan etme temeli üzerine inşa eden ve “Hakem olayından” dolayı başta Ebu Musa el-Eşari ve Amr b. As olmak üzere hadiseye rıza gösteren bütün ashaba küfür isnadında bulunan “Hariciler”, tabiun kuşağından çok sayıda alime de eza ettiler. Onlardan Dahhak b. Kays Küfe’ye gelince Ebu Hanife’ye (r.a.) uğrar ve Ondan tövbe etmesini ister. Ebu Hanife neden tövbe etmesi gerektiğini sorar. Dahhak:

- Hz. Ali ile Hz. Muaviye’nin sulh için meseleyi hakemlere havale etmelerini caiz gören görüşünden tövbe et.

- Beni öldürecek misin yoksa benimle münazara mı edeceksin?

- Münazara edeceğim.

- Münazara ettiğimiz konuda bir meselede ihtilaf edersek, aramızda kim hakem olacak?

- Dilediğin birisini hakem tayin et.

Bunun üzerine Ebu Hanife (r.a.) Dahhak’ın adamlarından birisine: “Şöyle otur. Tartıştığımız konuda eğer ihtilaf edersek aramızda hakemlik yapacaksın” dedi. Sonra da Dahhak’a dönerek: “Bu kişinin aramızda hakem olmasına razı mısın?” diye sordu. Dahhak: “Evet.” cevabını verince; Ebu Hanife: “İşte sen de hakem tayin etmeyi kabul ettin.” dedi. Söyleyecek söz bulamayan Dahhak meclisten ayrılıp gitti.[8]

Hz. Osman Meselesi

Küfe’de “Hz. Osman’ın Yahudi” olduğunu iddia eden bir adam vardı. Ebu Hanife (r.a.) bu şahsa, azim bir hata içerisinde olduğunu göstermek ve hidayetine sebep olabilmek için ziyarete gider ve “Sana dünürlüğe geldim” der. Adam:

- Kime?

- Asil, zengin, hafız, cömert, geceleri ibadetle ihya eden, Allah korkusundan çok ağlayan bir adama.

- Daha fazla sayma, yeter, bu meziyetlerin bir kısmı bile söz konusu kişinin kızımla evlenmesi için kafidir.

- Fakat damat adayının bir özelliği var.

- Nedir o?

- Yahudi imiş.

- Subhanellah! Kızımı bir Yahudi ile evlendirmemi mi istiyorsun?

- Evlendirmez misin?

- Tabiki hayır.

- Sen kızını Yahudiye vermezsin de, Efendimiz (s.a.v.) iki kızını Yahudi olduğunu iddia ettiğin Hz. Osman ile evlendirir mi?

Bu cevap üzerine adam tövbe etti.[9]

Büyük Günah İşleyenlerin Durumu

Günah işleyen Müslümanları tekfir eden Haricilerden bir grup Ebu Hanife’ye (r.a.) gelip şöyle derler: “Mescidin önünde iki tane cenaze var. Biri tıka basa midesini dolduruncaya kadar içki içen, boğazında fokurdatan ve ölen bir adama, diğeri ise zina eden, hamile olduğunu anlayınca da intihar eden bir kadına ait.” Bunların imani durumu hakkında ne dersin?

Ebu Hanife:

- Adam ve kadın hangi dine mensuptu? Yahudi mi idiler?

- Hayır.

- Hıristiyan mıdırlar?

- Hayır.

- Mecusi midirler?

- Hayır.

- O halde hangi dine mensuptular?

- Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed aleyhisselamın Onun kulu ve resulü olduğuna şahadet eden millettendirler.

- Bana söyler misiniz. Bu şahadet imanın üçte, dörtte, ya da beşte biri midir?

- İmanın üçte, dörtte ve beşte biri olmaz.

- O halde şahadet imanın ne kadarıdır?

- İmanın tamamıdır.

- Boş iddialarla zan altında tutuğunuz topluluk hakkında bana sorduğunuz sorunun cevabını siz verdiniz; Onların mümin olduklarını kabul ettiniz.

Hariciler, Ebu Hanife’ye (r.a.) cevap veremeyince meselenin bu boyutunu bırakıp farklı bir bahis açtılar. Adam ve kadının cennet ya da cehennemden hangisine gideceğini sordular. Bunun üzerine Ebu Hanife şöyle dedi: “Bu meselede ben O ikisinden daha büyük suç işleyen kavim hakkında İbrahim Peygamber’in söylediğini derim: “Kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan pek çok esirgeyensin.”[10] Keza o ikisinden daha büyük günah işleyen topluluk hakkında İsa (a.s.) söylediğini derim: “Eğer kendilerine azap edersen şüphesiz onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın.). Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin.”[11] Yine onlar hakkında Allah’ın Nebisi Hz. Nuh’a (a.s.) kavmi, “Sana düşük seviyeli kimseler tabi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç!”[12] dedikleri zaman Hz. Nuh’un “Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı ancak Rabbime aittir. Bir düşünseniz! Ben iman eden kimseleri kovacak değilim. Ben apaçık bir uyarıcıyım.”[13], “Sizin hor gördüğünüz kimseler için, ‘Allah onlara asla hiçbir hayır vermez.’ diyemem. Allah onların içlerindekini daha iyi bilir. Böyle bir şey söylersem o zaman ben gerçekten zalimlerden olurum.”[14] dediği gibi derim.[15]

Arap-Mevali Telakkisi

Arap asıllı olan mutaassıp alimler Ebu Hanife’yi (r.a.) “Mevali” olmasından dolayı hakir görürdü. Hac vesilesi ile gittiği Mekke’de devrin alimleri onu meclislerine çağırıp, hangi millete mensup olduğunu sordular. Arap olmadığını söyleyince ilmi açıdan yetersiz olduğunu bu durumda Kur’an’ı anlayamayacağını ona ihsas ettiler: “Sen bu halinde Kur’an’ı zor okursun nerede kaldı Onu anlayıp ta içtihat edeceksin; Hele bir ayet oku da dinleyelim.” türünden ifadeler sarf ettiler. Arap olduklarından dolayı kendilerini ilmi açıdan yeterli Ebu Hanife’yi de cehaletle itham eden heyete Üstat şu ayeti kerimeyi okur: “Araplar/bedeviler inkar ve nifak bakımından daha ileri ve Allah’ın peygamberine indirdiği hükümlerin sırlarını tanımamaya daha yatkındırlar.”[16]

Arap olmayı ilmi açıdan iftihar vesilesi gören grup, Kur’an’ı anlamamakla itham ettiği Ebu Hanife’nin (r.a.) 6000 küsür ayet arasından Arapları yeren ayeti seçip okuması karşısında önce bir sarsılır ardından da “Mevali” telakkilerinde değişikliğe giderler.

FIKHİ MÜNAZARALAR

Ücret Meselesi

Ebu Yusuf, İmam-ı Azam’ın iltifatlarıyla mağrur olup ders okumayı bırakır. Yeni bir ders halkası kurup orada öğrenci yetiştirmeye başlar. Ebu Hanife (r.a.) öğrencisine daha okuması gerektiğini ihsas ettirmek için, yanındaki birisine Ebu Yusuf’un ders halkasına gidip, bir dirhem karşılığında yıkaması için elbisesini temizlikçiye veren, almaya gittiğinde elbisesinin dükkancı tarafından gasp edildiğini öğrenen, daha sonra dükkana uğradığında ise elbisesi yıkanmış halde kendisine teslim edilen adamın durumunu sor, çamaşırcının parayı ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebu Hanife Münazaralari
« Posted on: 19 Nisan 2024, 17:48:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebu Hanife Münazaralari rüya tabiri,Ebu Hanife Münazaralari mekke canlı, Ebu Hanife Münazaralari kabe canlı yayın, Ebu Hanife Münazaralari Üç boyutlu kuran oku Ebu Hanife Münazaralari kuran ı kerim, Ebu Hanife Münazaralari peygamber kıssaları,Ebu Hanife Münazaralari ilitam ders soruları, Ebu Hanife Münazaralariönlisans arapça,
Logged
01 Ağustos 2015, 02:18:37
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 01 Ağustos 2015, 02:18:37 »

Esselamu aleykum ve rahmetullah..Ebu Hanife Hazretlerinin her bir münazara kıssasi cok guzel,cok ibretlik gercekten..
Ilmi derinlikleri insani hayrete dusuruyor.Rabbim insallah  ilimlerinden nasipdar eylesin bizleride.Allah razi olsun hocam.cok degerli paylasiminiz icjn.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Ağustos 2015, 03:51:19
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #2 : 01 Ağustos 2015, 03:51:19 »

ve aleykümüsselam ve rahmetullah ve berekatuh. Gerçekten çok güzel bir konu. kıssalarda çok güzel. Paylaşım için Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
05 Ağustos 2015, 03:57:58
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #3 : 05 Ağustos 2015, 03:57:58 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah,  Allah ( celle celaluhu ) için islerini yapanları Allah ( celle celaluhu ) yalnız bırakmaz.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizlerin islerini Allah ( celle celaluhu ) yolunda rizai ilahi için yapanlardan kılsın.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes