๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑ => Mevlüt Kandili => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 23 Şubat 2010, 13:38:52



Konu Başlığı: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Şubat 2010, 13:38:52
Peygamberimizin (sas) doğum gününü mevlid kandilini kutlamalı mıyız?

İslâm dünyasında mevlid merasimi ilk defa, Mısır'da hüküm süren Fatımîler (910-1171) tarafından tertiplenmiştir. Bu merasimler saraya ait olup, sadece devlet erkanı arasında cereyan etmekte idi. Fatimîler, Hz. Ali (r.a.) ve Fatıma (r.anha.)'ın doğum günlerinde de mevlid merasimleri tertip ederlerdi.

Sünnî müslümanlarda ilk mevlid merasimi, Hicri 604 yılında, Selahaddin Eyyubî'nin eniştesi ve Erbil atabeği Melik Muzafferuddun Gökbörü tarafından tertiplenmiştir. Uzun hazırlıklarla düzenlenen merasimler, bütün halkı kapsayan bir şekilde düzenlenirdi. Muzafferuddin, çevre bölgelerden fakıh, sûfi, vaiz ve diğer alimleri Erbil'e çağırır ve kutlamalar gayet debdebeli bir şekilde cereyan ederdi.

Daha sonra, değişikliğe uğrayarak, Mekke'de de mevlid merasimleri tertiplenmeye başlanmıştır.Mekke ve Medine'den sonra mevlid merasimleri, İslam coğrafyasının her tarafında birbirinden farklı şekillerde tertiplenmeye başlanmış ve bu, bugüne kadar sürekliliğini korumuştur.

Osmanlılar tarafından mevlid, ilk defa III. Murat zamanında, 1588'de resmi hale getirildi. Merasimler, belirlenmiş teşrifât kaidelerine uygun olarak sarayda tertiplenir, ayrıca, önceleri Ayasofya Camii'nde, sonraları ise Sultan Ahmed Camii'nde yapılan merasimlere, devlet erkanıyla birlikte halk da katılırdı.

Bu merasimlerde, önce müezzin tarafından Kur'an-ı Kerîm okunur, bunun peşinden de vaazlar verilirdi. Daha sonra mevlidhân kürsüye çıkar ve bir bölüm okuduktan sonra iner hediyesini alır ve ikinci mevlidhan kürsüye çıkarak, okumaya devam eder ve belirlenmiş kaideler çerçevesinde mevlid kutlamaları son bulurdu.1

Mevlidin dinimizdeki yeri nedir?

Mevlid Peygamberimizden (a.s.m.) üç dört asır sonra icad edilen İslâmî bir âdet olmakla birlikte, bid’atın hasene (güzel) kısmına girmektedir. Büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbni Hacer, mevlid merâsiminin meşrûiyeti hakkında şu hadisi zikreder.

İbni Abbas’ın rivayetine göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Medine’ye hicret ettiklerinde Aşure gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda Yahudilerden şu cevabı alır:

“Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah, Mûsâ ile kavmini kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz.”

“Bunun üzerine Peygamberimiz, ‘Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden daha yakın ve evlâyız’ buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de tutulması için tavsiyede bulundu.”2

İbni Hacer bu nakilden sonra şöyle der: “Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde, mevlid gecesinde Allah’a şükretmek tam yerindedir. Fakat mevlid merasiminin Peygamberimizin doğum gününe denk getirilmesi için dikkat etmek gerektir.”3

Bugünkü İslâm ülkelerinde Peygamberimizin doğumunu yâd etmek, ona salât-selâm getirmek maksadıyla çeşitli dillerde okunan mevlidler vardır. Arapça “Bâned Suâd, Bürde ve Hemziyye” kaside-leri birer mevliddir. Türkçede ise yirmiden fazla mevlid manzumesi vardır. Fakat bunların içinde en çok tutulan ve okunanı Süleyman Çelebi merhumun 1409 yılında yazdığı Vesiletü’n-Necât isimli mevlid kitabıdır.Önceleri yalnız Peygamberimizin doğum gününde okunan ve tertip edilen mevlid merâsimleri, daha sonra bütün mübarek gecelerde tekrarlanmış, bilhassa memleketimizde daha da yaygınlaşarak, ölüm, hastalık ve daha birçok vesilelerle okunagelmiştir.Bazı İslâm âlimleri mevlidi bid’at sayarak karşı çıkmışlarsa da, Bediüzzaman, zamanımızda bu meseleyi şöyle tashih etmiştir:

“Mevlid-i Nebevî ile Miraciyenin okunması gayet nâfi (faydalı) ve güzel âdettir ve müstahsen (iyi, hoş) bir âdet-i İslâmiyedir. Belki hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyenin gayet lâtif ve parlak ve tatlı bir medar-ı sohbetidir (sohbet sebebidir). Belki hakaik-i imani-yenin ihtarı (hatırlatılması) için, en hoş ve şirin bir derstir. Belki îmanın envarını ve muhabbetullah ve aşk-ı Nebevîyi göstermeye ve tahrike en müheyyic (heyecan uyandıran) ve müessir bir vasıtadır.”4

1. Asım Köksal İslam Tarihi

2. Müslim, Siyam: 127.

3. el-Hâvî fi'l-Fetevâ, ı: 190.

4. Meklubat, s. 281-285


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Şubat 2010, 16:33:59
Esselamu aleykum bu güzel açiklama için Rabbim (c.c.) razi olsun.Selam ve dua ile..


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 14 Şubat 2011, 11:44:38
Aleykum selam ve rahmetullah ; bilgilendirici ve hafızalarımızı tazeleyen bir yazı oldu. Böyle kutlu ve mübarek bir günü en güzel şekilde değerlendirip kutlamalıyız inş .

Allah c.c razı olsun...


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 14 Şubat 2011, 17:04:57
değerli bilgiler için ALLAH razı olsun, bu mübarek geceyi en güzel şekilde ihya edenlerden oluruz inşaALLAH


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Ekvan üzerinde 14 Şubat 2011, 19:32:32
aleyküm selam çok güzel paylaşım inşaALLAH en güzel hakkıyla ihya edenlerden oluruz


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: sezin üzerinde 15 Şubat 2011, 02:16:29
selamünalyküm paylaşımın için sağol gerçekten de bilgi verici.emeğine sağlık.


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Ocak 2013, 01:57:58
a.s.. ; Bazilarinin akillarinda soru işareti birakan konuya gayet güzel sekilde aydinlatici cevaplar verilmiş , tekrarlamak nasip oldu..Rabbim c.c razi olduğu kullarindan eylesin kardeşim.


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Hadice üzerinde 23 Ocak 2013, 11:33:06
Esselamü aleyküm verahmetullahi ve beraketüh;Dualarınıza amin ecmaın olsun
Paylaşan kardeşimden allah razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Mevlid kandilini kutlamalı mıyız?
Gönderen: Sefil üzerinde 23 Ocak 2013, 15:30:07
Esselamu aleykum ;Bilgilendirici bir yazı olmuş bazı bilgileri ilk defa okumama karşın çoğunuda tekrarlamış oldum

İnşaallah bu mübarek geceyi hakkıyla geçirenlerden oluruz allah razı olsun