> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Mevlana Kitaplığı > Divan-ı Kebir´den Seçmeler III
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Divan-ı Kebir´den Seçmeler III  (Okunma Sayısı 2622 defa)
27 Ocak 2010, 18:08:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 27 Ocak 2010, 18:08:13 »



Divan-ı Kebir´den Seçmeler - III
931. Ask mahallesinde; "Gönül evine bir pencere açıldı." diye bir ses duyuldu!
Mefa´îlün, Mefa´îlün, Fe´ulün
(c. IV, 1909)
• Sevgilinin gönlü, acıklı halimi gördü de, bana acıdı, yandı yakıldı! 0 yanısın kıvılcımları, dünya harmanına düstü;dünya harmanı da yandı, kül oldu!
• Mum gibi yanan yakılan, aglayan, eriyen bir güzel de, benim canıma bir ates düsürdü! Öyle bir ates ki, onun yüzünden tasla demirin canı bile mum gibi eridi!
• 0 atesten, gece , binlerce aydın sabah meydana geldi!
• Ask mahallesinde; "Gönül evine bir pencere açıldı!" diye bir ses duyuldu!
• 0 nasıl bir penceredir ki, oradan, igne kadar bile gölgesi olmayan yepyeni, bambaska bir günes dogdu!
• Aklını basına al da, mekansızlık alemine gel! Bu alemde, her zaman bahar mevsimi hüküm sürmektedir; buradan baska her taraf soguktur, kıstır!
• Can, Semseddin-i Tebrizî hazretlerinden geldi! Sen, can çekistirmek istiyorsan, durma; git de, can çekistir!
932. Allah´ım! Bizi, bedenimize ait isteklerden, sehvet ve hiddetten kurtar!
Mefa´îlün, Mefa´îlün, Fe´ulün
(c. IV,1898)
• Gökyüzünden, Ülker yıldızından cana söyle bir ses geldi: "Sen, yeryüzüne mensup degilsin; sen, ötelerden geldin! Bu yüzden, aklını basına al da, yücelere yüksel, tortu gibi dibe çökme!..
• Hiç kimse esinden dostundan, eski bildiklerinden bu kadar uzun müddet seferde, yolculukta kalamaz! Bu ne bitmez bir yolculuk; artık sehrine geri dön!"
• Sonunda; "Geri dön!" sesini o padisahtan, o padisahlar padisahından duydun! 1 -(1 Fecr Suresi, 89/28. ayete isaret var.)
• Ey zavallı; bu dünyayı, bu yıkık yeri ancak baykuslar yurt edinir! Sen, ötelerden geldigin halde, nasıl oluyor da bu yıkık yerde oturuyorsun?
• Kendisine dikenden dösek döseyen kisinin yanı, beli, sırtı hiç rahat eder mi, dinlenir mi?
• Her nefeste yüzlerce Çin´e, Maçin´e deger hikmetlerle canı neden beslemiyorsun, süslemiyorsun? 2 -(2 Maçin diye bir memleket yok; halk arasında Çin´i "Çin-Maçin" diye yad ederler ki, Çin demektir.)
• Fakat, bos sözlerden, dedikodulardan ibaret olan hikmetlerle degil, insanın canını Allah´a yaklastıran, manen Allah´ı görür, hisseder hale getiren hikmetlerle beslemelidir!
• Sen, bir inci ol, mücevher ol da, isteseler de istemeseler de alsınlar, seni taca taksınlar!
• Egri bügrü yürüyen ayak gibi olma! Bırak su egri yürüyüsü de, elif gibi dümdüz ol, dosdogru ol!
• Mezarlıga git de tasın, kerpiçin altına bak; yatanların baslarını ayaklarından ayırt edemezsin!
• Allah´ım! Sen, canları, Yasîn soyunun gittigi yoldan canlara ulastır!- 3
3 ("Yasîn soyu": Kur´an-ı Kerim´in 36. süresi "Yasîn" diye baslar. "sîn", Arapça´da insan manasına gelmektedir. Bu
ayette, Hz. Muhammed(s.a.v.)´e hitap edilmektedir. 0 zaman "sîn", Hz. Muhammed´in adı olmaktadır. "Yasîn soyu" da,
Peygamber´in soyundan gelen, Hz. Ali ile Hz. Fatıma´dan gelen soydur.)
• Nasıl ki, dua etmek bizden, kabul etmek de Sen´den ise, dualarımızı, Yasîn soyundan gelenlerin dualarına kat!
• Allah´ım! Nasıl ki, bizim isimiz az bir ihsanda bulunmak, Sen´in sanın da azı çok görüp begenmekse, lütfet de, bize o çesit yardımda bulun! Yani, azımızı çok olarak kabul buyur!
• Allah´ım! Bizi, nefsanî arzulardan, bedenimize ait isteklerden, sehyet ve hiddetten kurtar, akıl ve vicdan alemine ulastır! Bizi, asıl vatanımız olmayan su dünyadan al, ötelere, yücelere götür!
933. "Güzeller perde arkasından çıksınlar!" diye hakandan ferman geldi!
Mefa´îlün, Mefa´îlün, Fe´ülün
(c.IV, 1903)
• Elbette duymussundur; hakandan; "Güzeller perde arkasından çıksınlar!" diye ferman geldi!
• Hakan; "Bu sene böyle istiyorum; güzelleri görmek kolay olsun!" diye buyurdu!
• Hakan salına salına meydanda gezerken evde oturup kalmak haramdır!
• Bizimle meydana gel de, hem apaçık, hem de gizli meclisi seyret!
• Helvalar yapılmıs, kebap olmus kuslar hazırlanmıs! Ne de çok, çesitli nimetler var; bereketli sofralar kurulmus!..
• Ay parçası gibi güzel köleler, önde de sakî, her taraftan çalgıların cana hos gelen nagmeleri duyulmada!..
• Fakat, mest olmus kisilerin canları padisahın askına tutulmus da, sakîden de vazgeçmis, sofradan da!..
934. Hz. Yusuf´un askı ile elini kestinse, sakın yarana merhem arama; git, Yusuf´a sarıl!
Mefa´îlün, Mefa´îlün, Fe´ulün
(c.IV, 1905)
• Eger asık isen, gamı bırak gitsin! Nerede dügün varsa, oraya git, dügün seyret; yastan ve matemden uzak dur!-4-(4
Seyh Galib hazretleri; "Asıkta keder n´eyler, gam halk-ı cihanındır" diye buyurmustu. Asıkta kederin ne isi var; kederli olmak, gamlı olmak asık olmayan cahil isidir, demek istemisti.)
• Sen, deniz ol; gemiyi bir tarafa bırak! Sen, su içinde yasadıgın gamlarla, belalarla dolu alemi bırak da, kendin bir alem ol!
• Hz. Adem gibi tövbe et de, cennete geri dön; yeryüzünde birbirleri ile didisip duran ademogullarını terk et!
• Meryem oglu Hz. Isa gibi göklere çık da, Meryem oglu Isa´nın esegini yeryüzünde bırak!
• Yusuf(a.s.)´ın güzelliginin askı ile elini kestinse, sakın yarana merhem arama; git, Yusufa sarıl!..
• "Ona ruhumdan üfürdüm!" müjdesi geldi. Anlasıldı ki sen, ötelerden gelmissin; artık su fanî dünya malı için kederlenmeyi, gam yemeyi bırak!
• Gönlünü varlıktan kurtar; varlıktan elde edilmemis seyleri beklemekten vazgeç!..
• Ey arslan yavrusu! Arslanların huyunu, kendine huy edin; terbiyesiz köpekleri bırak!..
• Sen, Allah askı ugruna tacını tahtını terk eden Ibrahim Edhem hazretlerini bırakmıssın da, sana, ates gibi bir dünya hırsı musallat olmus, seni çekip götürüyor!..
935. Gel; canımda, gönlümde isledigini, gözümün önünde isle!
Mefa´îlün, Mefa´îlün, Fe´uliln
(c. IV, 1907)
• Gizlice burada isen, yine öyle gizlice burada ol! Hatırlıyor musun, bir defa bir is yapmıstın; yine o isi yap!
• Dün, beni bagrına basıp sıkmıstın! Gel ey tatlı varlık; yine öyle yap, beni bagrına bas!
• Dün, benim kapımı, damımı kırmıstın! Bugün de gel, kapıdan içeri gir öyle yap!..
• Bu degersiz kölenin canının ta içine girip bir sey yapmıstın da, o yaptıgın is benim canıma islemisti! Gel; canımda,gönlümde isledigin o isi gözümün önünde de isle; benim gözümün önünden gitme!
• Ey ay yüzlüm; dün, ne de güzel cilvelenmistin! Nazı bırak; ondan daha hos cilvelen!
936. Gönül Kabesi putlarla dolu; lütf edip gel de, Rahman´ın evinden putları dısarı at.
Mefa´ilün, Fe´ulün, Mefa´ilün, Fe´ulün
(c. IV, 1889)
• Gönlüm, gönlüm, gönlüm için gönlümü incitme! Niçin, niçin bu davranısının manası ne; neden beni perisan edersin?
• Ben, senin gül bahçesine benzeyen yüzünün askı ile destanlar gibi uzadım; gül bahçesinden de genis oldum,serviden de uzun boyluyum!
• Gel; gel de, bana bir nefes ver! 0 latif nefesin, ab-ı hayat gibi, gönlümün ömrünü uzatır!
• Sen, bizim aklımızın aklısın! Su halde, neden bizden ayrı duruyorsun? Akıl bir bası bırakıp giderse, o bas aptallasmaz mı, sasırıp kalmaz mı?
• Sen, gökyüzündeki parlak aysın; bizse, kapkaranlık geceyiz! Ay olmayan geceler pek karanlık olur!
• Sen, Musa(a.s.)´sın; biz de, senin elinde asayız! Asa, Musa´nın elinden baska elde ise yaramadı!
• Sen, hos nefesli Hz. Isa´sın; bizse, çamurdan yapılmıs kusuz! Bir nefes üfür de, bizim nasıl göklere yükseldigimizi seyret!
• Sen, zamanımızın Nuh´usun; bizse, sana bir gemiyiz! Nuh gemiden çıkıp giderse, o gemi bela tufanından kurtulabilir mi?
• Ey benim canım; sen, benim Halil´imsin! Bütün dünya ateslerle dolu; Halil (a.s.) olmadıkça, ates, gül bahçesi olamaz!
• Sen, Mustafa(s.a.v.)´in nurusun! Gönül Kabesi putlarla dolu; lütf edip gel de, Rahman´ın evinden putları dısarı at gitsin!
• Sen, güzellik Yusufusun! Halkın gözleri baglı; hakikati görmüyorlar! Onların gözleri, Kenan´ın ihtiyarı Yakup(a.s.)´ın
gözleri gibi, seninle açılır; lütf edip gel de, gözlerini aç!
937. Ey güzeller Yusufu; gözün de, gönlün de ilacı, senin güzel yüzündür!
Mef´ulü, Mefa´îlü, Mefa´îlü, Fe´ülün
(c. IV,1891)
*Hoca! Senin elini tutup çekecegiz; seni, iyiden de, kötüden de kurtulacagız.!
• Gaflet gecesidir; senin mest olusun da uzadıkça uzadı! Ama biz, sabah günesi gibi dogup her tarafı aydınlatacagız!
• Dünya bahçelerinde her meyve oldu, kemale geldi! Ey tas kesilmis üzüm korugu; sen, bir türlü olmayacak mısın?
• Su tuzakta çırpınıp duran canlara acı; sen´in kulagın, onun çırpınma sesini, feryadını duymayacak mı?
• Senin, gönlünde bir can gözün var; o da hastalanmıs, agrıyıp duruyor! Elde edemedigin seyler için duydugun gam, o
gözü hasta etmekte ve yaralamaktadır!
• 0 göze igneler batmaya baslayınca, derman aramaya çalıs; onu, agrılardan, yasarmalardan kurtar!
• Ey güzeller Yusufu; gözün de, gönlün de ilacı, ancak senin güzel yüzünü görmektir!
938. Bir yaratıcı olmadan ne kimse dogabilir, ne de var olabilir!
Mefulü, Mefa´îlü, Mefa´îlü, Fe´ulün
(c. IV, 1893)
• O´ndan sır duymak için yüz tane yeni kulagım açıldı! Bir yaratıcı olmadan ne kimse dogabilir, ne de var olabilir!
• Sen´i övmek için bahar rüzgarı esmeye basladı! Ben de, sanki bir bahçeyim; dallarım, yapraklarım, tomurcuklarımın
arasından eserek gelen rüzgarın Sen´i îvmesinden ötürü benim bütün cüz´lerim gebe kaldı!
• Sen´in askınla mest olanların birbirlerine düsmeleri, birbirlerinden vefa kadehini kapmaları ne kadar hostur, ne kadar
güzeldir!
• Ey benim güzelim; yüzünün askı ile gönül askını hurafelerden, aslı esası olmayan seylerden temizlemek, gerçekten
de vaciptir!
• Islıgını duydum; can kusunun ayagındaki bagı çözmek, onu uçurmak bana farz oldu!
• 0 ay, daha ne zamana kadar bulut içinde gizlenecek? O´nu beklemekten canlar agıza geldi; simdi, artık görünme
zamanıdır!
• Ay yüzünün gül bahçes...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Divan-ı Kebir´den Seçmeler III
« Posted on: 25 Nisan 2024, 11:17:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Divan-ı Kebir´den Seçmeler III rüya tabiri,Divan-ı Kebir´den Seçmeler III mekke canlı, Divan-ı Kebir´den Seçmeler III kabe canlı yayın, Divan-ı Kebir´den Seçmeler III Üç boyutlu kuran oku Divan-ı Kebir´den Seçmeler III kuran ı kerim, Divan-ı Kebir´den Seçmeler III peygamber kıssaları,Divan-ı Kebir´den Seçmeler III ilitam ders soruları, Divan-ı Kebir´den Seçmeler IIIönlisans arapça,
Logged
27 Ocak 2010, 18:10:17
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2010, 18:10:17 »

• Hiç aglamayan, merhametsiz gönlü, gel de sevgilide ara! Hiç solup sararmayan dökülüp saçılmayan gülü de, o
baharda ara!
• Askın verdigi kararsızlıktan hoslanmayan, huzur arayan adam soguk bir adamdır. Sen, sabır, karar nedir bilmeyen
mest olmus asıgın canını ara!
• Çeragın yoksa, ondan çerag iste! Sarabın yoksa, ondan sarap iste, sarap ara!
• Dün gece kendimden geçtim de bir suç isledimse; zavallı aklımın o güzel yüzden iste, o gül renkli yanaklarda ara!
1106. Ey neseli gönül! Söyle, söyle!
Fa´lü, Fe´ulün, Fa´lü, Fe´ulün
(c. V. 2246)
• Ey yigitlerin bası! Söyle, söyle! Ey meydanın padisahı! Söyle, söyle!
• Ey ölümsüz ay, ey sakîlik eden padisah, ey hakîkatleri bilenin canı! Söyle, söyle!
• Sen herkesin kıblesisin. Sen muma ısıksın. Asıkların hikayelerini söyle, söyle!
• Ey bastanbasa kurnazlık olan varlık, ey mest olanların sakîsi! Gül bahçesinin sırlarından söyle, söyle!
• Sen her seyi bilirsin, hem de bastan basa cansın. Sen dîvanın basısın, söyle, söyle!
• Sen ab-ı hayatsın, seker kamısısın. Sevgiliye ait nükteleri söyle, söyle!
• Gamlanmazsın, öfkelenmezsin, ey neseli gönül! Söyle, söyle!
• 0 saf sarabı, o büyük kadehi sun, gülerek söyle, söyle!
• Ey rebab çalan dost! Her neyi bulursan, her neyi biliyorsan iman hürmetine söyle, söyle!
• Sen ne kavga edersin, ne de kaçarsın. Söyleyeceklerinin sonu da olmasa, bası da olmasa söyle, söyle!
1107. Ben, senin gönlüne asık oldum.
Fe´ilün, Fe´ilün, Fe´ilün, Fe´ilün
(c. V. 2252)
• Ben senin gönlüne asık oldum. Senin oturdugun mahallede ev tuttum.
• Ilkbahar geldi. Nefsinle bütün dünya yeserdi. Senden bir emri kabul eder her sey gönle de, cana da kıble oldu.
• Akıl da, fikir de senin deli divanen oldu. Sana ibadet eden kisi, benlikten af dünya islerinden de vazgeçti.
• Gök kuslarının, meleklerin senin yüzünden kanatları baglı, daha ötelere uçamıyorlar. Her akıllı can, sana akıl
erdiremez.
• Can; "Bogazlayasın da dirileyim." diye deve gibi boynunu sana uzatmadadır.
• Canın her müskülü seninle çözüldü. Ama, dünyada çözülmesi gereken bir müskülün olarak, yalnız ben kaldım.
• Senin ay gibi olan yüzünün ısıgı ile bizim gecemiz, gündüzden daha aydınlıktır.
• Geceleyin develer, senin kondugun yere, seni bir an önce götürmek için rehvan olarak yürürler.
1108. Hz. Yusuf güzelligini, gömlegi de kokusunu ondan almıslardır.
Fe´ilatün, Fe´ilatün, , Fe´ilün
(c. V. 2218)
• Hepsi de yediler, içtiler, gittiler. Bir ben kaldım, bir de sen! Beni buldun, artık her ham kisinin sohbetini arama!
• Canın bütün yesilligi, gençligi, gönül devletindendir. Aklını basına al da, sen de yesillik gibi, sögüt agacı gibi, ırmagın
kıyısında kal!
• Gönül evi, güzel ay yüzlülerle doludur. Bunların bir kısmı, Züleyha yüzlü, bir kısmı da Yusuf yüzlüdürler.
• Ey ask! Ben de senin kulunum, sen pek güzelsin, iyi huylusun. Senin yüzün de güzel, huyun da!
• Sen, meclisin nesesisin, heyecanısın. Herkesin ab-ı hayatısın. Senin yüzünden herkes asagı duygulara, bogaza
düskünlügü unutmus, bastan basa gönül halini almıstır.
• Ey gönül Senin gözün benim gözümden daha keskin. Bana söyler misin? Su sokak basında duran, yüzü günes gibi,
ay gibi parlak olan kimdir?
• Yoksa o, ask mıdır? 0, zaten insana benzemiyor. Padisahlar bile onun kapısında köle olmuslardır.
• Günes de, gök de ondan parıltı çalmıslar, Hz. Yusuf güzelligini, gömlegi de kokusunu ondan almıslardır.
1109. Sen bizim dileksiz mi olmamızı istiyorsun?
Müfte´ilün, Fa´ilat, Müfte´ilün, Fa´ilat
(c. V. 2245)
• Ey ay ısıgı çalgıcısı! Gel de havalarda dolasırken su dünyada neler gördüysen, neler duyduysan onları bir bir söyle;
korkma biz yabancı degiliz.
• Ey bizim padisahımız, ey bizim zevk alemimiz! Bizim canımızın içinde ne gördüysen söyle!
• Ey sevgilinin nergis gözleri! Allah size yar olsun, Allah sizi korusun. Dün gece onun gül bahçesinden neler derdin,
nasıl güller devsirdin, söyle!
• Ey benim elimden mest gönlüm gibi kaçıp kurtulan, ey her seyi oldugu gibi gören, bilen! Gördüklerinden neler
begendin, seçtin; onları söyle!
• Bayram gelir, geçer, fakat senin bayramın ebedî olarak kalır. Kimseye yardımı dokunmayan su fanî felegin
cazibesinden kendini nasıl kurtardın; onu söyle!
• Ey seker gibi tatlı sevgili! Ben can seker kamıslıgında yolumu kaybettim boguldum. Sen can seker kamıslıgında neler
tattın; onu söyle!
• Beni serap sola çekiyor, gönül de saga. Sevinerek yürü, git! Çünkü bu çesitli yönlerden çekilmek, sevgi alametleridir,
bu da hos bir seydir. Peki ama ey zavallı! Sen hayatında neler çektin, onu söyle!
• Meyhanecimizin coskunlugu, münacatımızın nuru olan güzel! Dilek perdelerimizi sen yırttın. Niçin yırttın söyle? Bizim
dileksiz mi olmamızı istiyorsun söyle!
• Gökyüzündeki ay, bulutlar arasına girer, kararır. Isıkları zayıflar. Ey bulutlarla gizlenmeyen, ey bulutlardan uzak olan
"can ay"ı; sen bir seyler söyle!
• Gölgen daimî olsun, ay´ın da daima parlasın dursun. Felek de sana kul köle olsun, neden korktun, ürktün, söyle!
• Ask, dün gece, bana dedi ki; "Nasıl oldu da, bana asık oldun?" Ona dedim ki: "Nasılı, nedeni bırak da, ne sekilde
gönlünü çaldıgını söyle!"
• Ben nefsi ile savasan kisiydim, akıllıydım, zahittim. Ey zahitlik, ey takva Neden kus gibi uçup gittiniz? Onu söyle!
1111. Ben, onun eliyle kırılmaktan sikayetçi degilim.
Mefa´îlün, Fe´ilatün, Mefa´îlün, Fa´ilün
(c. V. 2250)
• Insafsız ve imansız ask, gece yarısı beni yakaladı. Damdan beni bin kere odaya çekti, aldı. Sonra beni odadan aldı,
köyün dısına çıkardı.
• 0 beni gece gafıl avladı. Öyle vakitsiz, öyle ansızın geldi ki, neye ugradıgımı anlayamadım. Bir testinin kulagını tutar
gibi kulagımı sıkıca tuttu.
• Zaten, ben ona bir testi gibi teslim olmusum. 0 bigane isterse doldurur. Testi, sucunun esiridir. Ondan nasıl
kaçabilir?
• Sucunun canı isterse, taslar atar, testiyi kırar. Sahibi odur. Her sey onun elindedir. Fakat, ben onun testisi oldugum
için memnunum. Ben onun eliyle kınlmaktan sikayetçi degilim. Bilakis seviniyorum. Beni zevkle, sevkle yenı-den
yapmasından da memnunum.
• Testi, ırmagın içinde çalkalanmak, dalgalar yutmak, hevesiyle, binlerce canla, binlerce gönülle, iki kulagını da ırmaga
teslim etmistir.
1112. Rum da, Türk de kıyamete kadar senin sofranda yesinler, içsinler.
Müfte´ilün, Fa´ilat, Müfte´ilün, Fa´ilat
(c. V. 2244)
• Ben, senin gülen dudaklarına doymam, doyamam. 0 senin güler dudaklarına, dislerine binlerce aferin.
• Ey ogul, hiç kimse kendi canına doyar mı? Sen, benim canımsın. Çünki senin canınla benim canım, birdir.
• Susuzum, içtikçe içiyorum, kanmıyorum. Benim ölümüm de sudandır, diriligim de sudandır. Sen suyunu devrettir,
döndür! Ben senin suyu döndürüsünün kuluyum, kölesiyim.
• Bana peskes çekiyorsun, armagan sunuyorsun. Sen armagan olarak bana kendini sun da, ben senin gömleginden
bas çıkarayım.
• Iki elim de yoruldu, isten güçten kaldı. Ama zaten ellerim benim degil, senindir. Senin nefesin, senin hikayen
olmadıkça, benim elim ne ise yarar?
• Senin askın; "Ey dost!" dedi. "Bizim evimize gir de, hiçbir hırsız evimize girmeyi düsünmesin."
• Ben de ona dedim ki: "Ey ayagı ugurlu ask! ´Senin kapının bekçisi benden incinmesin.´ diye ben bu kapıya halka
olurum."
• Bu sözüme ask su cevabı verdi: "Bilirim, sen halka gibi kapının üstündesin, hem de gönlümün içindesin. Sen hem
dıstasın, hem içtesin. îki vatan da senin yerin yurdun, malın, mülkün."
• Sus artık, söyleme, yeter! Rum da, Türk de kıyamete kadar senin yesinler, içsinler.
1113. Seni dertlerle, belalarla imtihan edisim, seni sevmedigimden ötürü degildir; senin olgunlasman içindir.
Fa´ilatün, Mefa´îlün, Fa´ilatün, Mefa´îlün
(c. V. 2259)
• Çabuk ol, vefakarlık davulunu çal, çünkü senin bekledigin günler geldi. Erguvan çiçeklerin açıldı. Haydi sen de
erguvan renkli sarabı sun!
• Senin bagının tatlı üzümlerinden sıkıp sıra çıkaralım. Genç taze agaçlarından meyveler toplayıp, dagıtalım.
• Canı, aklı, lütuf ve kerem sofrasından kovma! Bir iki sinek, sofrasından ne yiyebilir? Onların yemeleri ile sofrandan
ne eksilir?
• Bütün insanların dünya mallarına karsı duydukları hırs, tama´, senin harmanından ancak bir arpa tanesi
degerindedir. Senin mana cihanına nispetle dünya ve ahiret iki küçük köyden ibaret!
• Günes, bütün gün ısık kılıcını çekip vursa, yine de senin kılıcının korkusundan erir, zerreden daha küçük bir hale
gelir, daha da görünmez olur.
• Göklerin canı senin arkanda, yere kapanıp yeri öpünce, yer kanatlanır ama, o, hangi kanatlarla senin göklerine
dogru uçabilir?
• Kanadı kırılmıs bir halde ortada kalır. Kendisine senden armagan olarak bir kanat gelsin, uçsun diye bekler durur.
• Benim feryadım ne gece, ne de seher vaktinde sana ulasabildi. Senin gece bekçisinin korkusundan feryadlarım atesli
bir hale gelemedi.
• Halbuki bana vaatlerde bulunmustun, yeminler etmistin, sana dualar ederken, yalvarırken, yakarırken göklere
çıkmam için merdivenler gelmeyecek miydi?
• 0 nergis gözlerle kuluna baktıgın zaman, onun canı mekan aleminden uça da, senin mekansızlık alemine varır.
• Sen de onu oksarsın da, "Ey kendini hüzünlere kaptıran! Bundan sonra ne gam çek, ne de elem! Çünkü gökler bile
senin coskunlugundan, feryadından costu, feryad etti." dersin.
• Sana merhamet etmede, oksamada anandan, babandan daha ileriyim. San; onlardan daha fazla acırım. Seni
belalarla, dertlerle imtihan edisim, seni sevmedigimden ötürü degildir. Senin olgunlasman, piskinlesmen içindir.
• Sana baglar, bahçeler, cennetler hazırlarım. Dertlerine...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

27 Ocak 2010, 18:12:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #2 : 27 Ocak 2010, 18:12:13 »

• Bu lütfu sana kim verebilir? Seni manen oraya kim ulastırabilir? Ancak Tebrîz sehrinin övündügü bir tohumdan bir
agaç ihsan eden Semseddin seni oraya, o meclise ulastırır.
1239. Sevgili gönlüne gelse onu tanır mısın?
Müstef´ilün, Fe´ülün, Müstef´ilün, Fe´ulun
(c. VI,2938)
• 0 ay yüzlü, esi benzeri olmayan güzel gönlüne gelse, acaba onu tanır mısın? "0 gönle nasıl gelir?" diye sorarsan,
derim ki: "Umulmadık bir zamanda, beklenilmeyen bir yoldan gelir."
• "Ben görsem O´nu tanırım." dersen, büyük bir laf etmis olursun. Çünkü onu kimse tanıyamaz. "Ben O´nu ne
bileyim?" dersen, kafir olursun. Çünkü O´nu bilmemek, tanımamak küfürdür.
• Zaten insanlar, O´nu bilirim, O´nu bilmem görüsü ile dönüp durmadalar. Sesi, nefesi çıkmayan katırlar gibi gözleri
baglı dönüp dolasmadalar.
• Sessiz sadasız olarak istesen de, istemesen de dön dur! Sakın´dayanma, kadr yolunda inada kalkma! Çünkü sen
zaten baglısın, zaten onun elindesin, onun kulusun.
• Satanın körlügü, esircinin hasedi yüzünden bir kör Yusufu onsekiz akçeye satın aldı.
• Sen de beden kuyusuna düsmüs Yusuflardansın. Iste ip surada; sarıl da dısarı çık! Beden kapısından dısarı çıkınca
yeryüzünde gamlardan, elemlerden kurtulursun.
• Ey nefs-i mutma´inne, Allah sıfatlan ile sıfatlan! Iste baha biçilmez elbiseler surada! Ne zamana kadar o yırtık pırtık
hırkayı giyip duracaksın? 92
92 Nefs-i mutma´inne: Kötü sıfatlardan kurtulmus, iyiden iyiye inanmıs, süphesi kalmamıs, huzur ve süküna
kavusmus nefis.
1240. Allah´ım sen iyilikler, ihsanlar, lütuflar kaynagısın.
Fe´ilatü, Fa´ilatün, Fe´ilatü, Fa´ilatün
(c. VI,2853)
• Sen kendini sevmeyi sormuyorsun? Sen çok güzelsin. Sen çok gönül alıcı sın, sen yüzünü göstersen iki dünya
birbirine girer.
• Sen sarap gibisin, biz de testiyiz. Seninle doluyuz. Sen suya benzersin, bizde arkız, sen bizim içimizde akmadasın.
Senin ne yerin var, ne yurdun, her yerde bizimle berabersin.
• Gönül sana dogru nasıl heyecanla, telasla kossun? Bakısı, görüsü nasıl ara sın, bulsun? Söz ne cesaretle agzımdan
çıksın da sana "Nerdesin?" diye sorsun?
• Sen gönlün kulagına ne söyledin ki gülmege basladı? Seker kamısının agzına ne verdin ki sekerler çignemeye
basladı?
• Saraba nasıl bir coskunluk verdin? Bala ne çesit bir tat bagısladın, akla nasıl bir güç verdin de yeni yeni kesiflerde,
icatlarda bulundu; hakîkati anlamak için derin düsüncelere daldı?
• Senin yüzünden, yeryüzü; ormanlarla, göllerle, derelerle, çayırlarla, çimenlerle, çiçeklerle süslenmis, yeryüzünde
yasayanların gönülleri halden hale girmis, hos olmayanlar bile senin yüzünden hos olmus. Sen ne kadar da hos sun ve
hoslugu artırıp durursun?
• Nese seninle neselendi. Insanları sasırtan seyler senin yüzünden sasılacak sey oldular. Lütuf, ihsan, cömertlik, iyilik
duygusu senin sayende gönle geldi. Sen kerem sahibisin, durmadan bagıslarda bulunursun.
• Yorgun, hasta, yaralı gönlü sen arar sorarsın, hadiselerin üzüntüsünden onu sen kurtarırsın. Ona dertli bir söz
söylersin, ama o söz ona deva olur.
• Bulut, göklerde senin yüzünden aglamakta, simsek senin yüzünden ısıklarla gülmede, daha saymakla bitmez
binlerce çesit isler senin lütfun ile olup durmada. Sen ihsanlar, iyilikler kaynagı, vefa madenisin.
1241. Sen merhametsiz, insafsız ayrılıgın boynunu vur, sen zamanın adalet kılıcısın.
Fe´ilatü, Fa´ilatün, Fe´ilatü, Fa´ilatün
(c. VI, 2852)
• Gönül iyiden iyiye anladı ki, sen canın canının canısın. Yardım kapısını aç! Sen pek güçlüsün! Her sey senin elindedir.
Dünyalar senin üzerinde duruyor, sen yüzlerce dünyanın diregisin.
• Ayrılık; merhametsiz, insafsız, emir dinlemiyor, serkes asıklarının kanlarına kısas olarak onun boynunu vur. Çünkü
sen zamanın adalet kılıcısın.
• Can bahçesinde ne çalgılar çalınmada, ne semalar olmada, testilerden, kaplardan neler dolup bosalmada, kulaga def
sesleri, ud sesleri, sarkı sesleri gelmede.
• Su gül bahçesi ask destanları okuyan bülbüllerin sesleri ile dolu, sarhosların hay huylarından kadehle sarabı
birbirinden ayırdedemiyorsunuz.
• Bütün dalların çiçeklerle dolu. Mana padisahları, velîler ellerine kadehleri almıslar, hepsi de gökyüzü sarabıyla
kendilerinden geçmisler.
• Sen benim can selamımı o mana padisahlarına ulastır. Ulastır ama kimseyi aklı basında bulamazsın ki, canın selamını
onlara söyleyesin.
• Sivrisinek bile o gökyüzü sarabını içmis de kendini kaybetmis, Nemrud´un burnuna girerek onun varlıgını yok etmis.
• Bir sivrisinege bu gücü veren sarap, fil´e verilirse, fil sarhos olursa neler yapar? Ben ne bileyim? Mekansızlık aleminin
sarabının neler yaptıgı anlatılamaz ki...
• Iste bu can sarabını içtigi içindir ki Ashab-ı Kehfin köpegi köpeklikten çıkmıs, arslan kesilmisti de Hakk sarhosları
magarasının etrafında bekçilikten baska bir sey yapmıyor.
• Bir köpek bile bu hale gelirse, kudurmus arslan ona vefalı olursa, o sarap yüzünden insan neler elde etmez, artık sen
düsün!
242. Ates seni görse atesligi bırakır, erir, tatlı su olur.
Fe´ilatün, Fe´ilatün, Fe´ilatün, Fe´ilatün
(c.VI,2823 )
• Maddî yönden sen fakirsin, fakirsin, fakir oglu fakirsin ama, manevî yönden, tasıdıgın ilahî emanet sebebiyle
büyüksün, büyüksün, büyük oglu büyüksün.
• Ey sekle bürünmüs, beden elbisesini giymis can! Sen kat kat talihsin. devletsin. Aslında sen ne topraktansın, ne
suretsin, ne göktensin; sen ezelden, göklerin bile ötesinden gelmissin.
• Sen o gizli ezel sehrindensin, varlıgımızı da o gizli sehre çeker, götürürsün. Sen ne sey´e aldanırsın, ne de birinin
özrünü kabul edersin.
• Sen bastanbasa ab-ı hayatsın, bastanbasa sekersin, seker kamısısın. Herkese sükürsün, kurtulussun, ne mahmursun
ne de mahmurluk verirsin.
• Degersiz, küçük bir kurda, bir böcege ipekler, atlaslar dokutursun, sana hiç bir kimse ziyan vermez. Sükredersin,
sükürlerde bulunursun.
• Yokluga baktım da dertlerden, elemlerden kurtulmus, senin ask kanadınla uçan zerreler gördüm.
• Ates seni görse, atesligini bırakır, erir, tatlı su olur. Inkar eden seni görse, Inkarından kurtulur, mümin, inanan bir
kisi olur.
1243. Senin güzelligin beni büyüledi, canıma kasdetti.
Fe´ilatün, Fe´ilatün, Fe´ilatün, Fe´ilatün
(c. VI,2823)
• Ey yüce meclis sen nerdensin? Senin yerin neresidir? Bir an daralmıs gönüldesin, bir an damın üstündesin.
• Ey benim canım, ey benim cihanım sen gökyüzünün de, yeryüzünün de diregisin. Yüce kisiler de seni istemede,
asagılık kisiler de...
• 0 parıl parıl parlayan nedir? Yoksa güzel yüzün mü perde arkasından parlıyor? Ay da günes de onun emrine boyun
egmisler, O´na kul köle olmuslar. O´nun hizmetine girmisler, gökyüzünde dönüp duruyorlar. 93
93 Mevlana bir Mesnevî beytinde söyle buyurur:
"Yüzünü, yüzündeki beni, kaslarını, akik gibi dudaklarını seyredince, sanki Cenab-ı Hakk ince bir tül pedesinden tecellî
etmis gibi idi." (Mesnevî, c. V, 963).
• Asıgın gözü senin güzelliginin gül bahçesini görünce artık o kalkar da ömrü az olan, çabucak solan güllerin bahçesine
gelir mi? Fanî olan dünya bahçelerine ancak gafıl kisiler, ham kisiler gelir.
• Ey efendim! Sen nerelisin? Neredensin? Senin güzelligin beni büyüledi, canıma kasdetti.
• Güzellikte benzeri olmayan bir ay dogdu. Bizleri nurlara gark etti. Artık O´nu sevmek bize farz oldu. Ask etrafımızda
yükseldi. Bizi ısıgının içine aldı. Ask uykumuzu kovdu, bizden uzaklastırdı.
• Meyveleri pek tatlı olan bir ask agacı var. Ölümsüzlük agacı bile ona feda olsun. Gönül umdugunu onda buldu ey aziz
dostlarım. Bu agacın meyvelerinden yeyin yeyin!
1244. Mısırlı kadınlar, Hz. Yusuf´un güzelligini gördüler de ellerini kestiler, ya senin güzelligini görselerdi?
Fe´ilatün, Fe´ilatün, Fe´ilatiin, Fe´iiatün
(c. VI, 2820) .
• Ben senin sehrine geldim, sen benden kaçtın, bir köseye gizlendi Sehrinden çıkıp gittim, veda için beni görmeye bile
tenezzül edip gelmedin.
• Sen bana ister lütuflarda bulun, ister kin besle! Her ne yaparsan yap; sen benim canımsın, hayatımsın. Hayatımın
bütün huzuru, mutlulugu sendendir Çünkü ben ancak seninle yasarım; bayramımın süsü, nesesi bile sensin. Sensiz
bayramı ben ne yapayım?
• Senin gizli olusun, gözlere görünmeyisin kendini kıskandıgın içindir.
Yoksa apaçık günes gibi meydandasın. Sen her seyden, her zerreden görün durursun.
• Imansızın gönlü senin yüzünden dagınık, perisan, huzursuz. Sana inananı seni gönlünde bulanın, hissedenin bası da
ask sarabıyla mest olmus. Ne sasılacak seydir ki, sen hem herkesin aklını fıkrini aldın, hem de onların akılını, fikirlerini
baslarına getirdin. Onları dogru yola düsürdün.
• Bütün güller kısa rehin, bütün baslar da saraba rehin. Sen ise hem gülle ölümün elinden alıp kurtardın, hem de
baslarını saraba rehin olmaktan halı ettin.
• Mısırlı bazı kadınlar, Hz. Yusufun güzelligine hayran oldular. Kendileri kaybettiler de ellerini kestiler. Ya senin
güzelligini görselerdi? Sen yüzlerce Yusufun ellerini degil, akıllarını, fikirlerini kestirirdin.
• Bir pisligin kokusundan insan uzaklara kaçar. Halbuki sen herkesin igrendigi bir pis damladan, bir pis seyden, bir kan
pıhtısından bir insan yarattın.
• Sonra tutarsın yarattıgın insanı topraga lokma olarak verirsin. Onun çürüyen bedeninden tertemiz bitkiler, hos
kokulu çiçekler bitirirsin. Ona can verirsin, nebatî ruh bagıslarsın, pisi, pis kalmaktan kurtarırsın 94
94 Kur´an-ı Kerîm´in haber verdigine göre hersey canlıdır. Her sey Allah´ı tesbîh etmektedir "Insanda insanî ruh,
hayvanda hayvanî ruh, bitkide nebatî ruh, cansız sandıgımız seyler de cemadî ruh vardır." Atomlar ilmî olarak Ku...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Şubat 2010, 01:22:12
Sems

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 381


Site
« Yanıtla #3 : 28 Şubat 2010, 01:22:12 »

Alıntı
Ben sevincim, sevinç benim! Zühre yıldızı bile benim neseli nagmelerimi çalıyor; ask, asıklar arasında benim için
cilveleniyor!

Allah razı olsun Paylaşım için armağan hocam.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes