๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Metalib ul Aliye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 09 Ekim 2011, 15:09:28



Konu Başlığı: Vatandaşların Malından İdareciye Helâl Olan Kısım
Gönderen: Sümeyye üzerinde 09 Ekim 2011, 15:09:28
Vatandaşların Malından İdareciye Helâl Olan Kısım


2077. Ebû Osman naklediyor; Utbe b. Farkad, Ömer b. el-Hattâb'a güzel yapılmış hurma helvası gönderdi. Onu kefelere doldurup üzerini yün keçelerle örttü. Hurma Hz. Ömer'e ulaşınca üzerini açıp: "Yolculuk halinde olan müslümanlann karınları bundan doyuyor mu?" diye sordu. Getiren: "Hayır" dedi. Bunun üzerine Ömer: "O zaman istemiyorum" dedi ve Utbe'ye şu fermam yazdı: "Şimdi bilesin ki, bu şey ne senin, ne de babanın alın teri değildir, sen yolculuk halinde iken karnını doyurduğun şeyden sefer halinde olan müslümanlann karınlarını doyur." (İshâk ve Ebû Yala) [34]

2078. Ebû Osman naklediyor: Utbe b. Farkad ile Azerbaycan diyarında beraberdim. Utbe, Suhaym ve kardeşini Ömer'e üç binek ile gönderdi. Beraberlerinde iki küfe hurma helvası koydu. Hurmanın üzerini de deri muşamba ile örttü. Üzerine de yün bir keçe yerleştirdi. Medine'ye geldiğinde insanlar: "Utbe'nin azadlı kölesi ve kardeşi Suheym üç binek üzerinde geldi" dediler. Ömer onlara izin verip içeri girdiklerinde kendilerine: "Bu getirdiğiniz altın mı, yoksa para mı?" diye sordu. Onlar: "Hayır, öyle bir şey değil" dediler. Bunun üzerine Ömer: "Peki ne getirdiniz?" diye sorunca onlar: "Yiyecek" dediler. Bu defa Ömer: "İki kişinin yiyeceğini üç binek üzerinde mi getirdiniz?!" dedi ve: "Getirin bakayım şunu" dedi. Bineklerin üzerindeki yün keçe ve deri muşamba açıldı. Hz. Ömer elini üzerinde gezdirip onun yumuşak bir şey olduğunu görünce: "Bütün Muhacirler bununla karınlarını doyuruyorlar mı?" diye sordu. Onlar: "Hayır, bu Emîru'l-Mü'minîn'e has bir şeydir" dediler. Bunun üzerine Ömer: "Ey falanca, getir okkayı ve yaz!" dedi ve şunları yazdırdı: "Allah'ın kulu Emîru'l-Mü'minîn'den, Utbe b. Farkad ve beraberindeki mü'minlere.... Allah'ın selamı üzerinize olsun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamd ederim. İyi bilesin ki bu ne senin, ne de babanın, ne de annenin alın teriyle kazandığı bir şey (mal) değildir. Ey Utbe b. Farkad...."
Ravî der ki: Ömer'in yazdığı mektupta şunlara da yer veriliyordu: "Develere binmeyi bırakın, atlarınıza sıçrayarak binin." Ebû Osman der ki: "Bundan sonra ben ata sıçrayarak binmeyi deneyen, yüzü koyun düşen,
Vatandaşların Malında sonra bir daha atlayıp tekrar yüzü koyun düşen,  nihayet delikanlı gibi sıçrayıp ata binmeyi başarabilen yaşlılar gördüm." (el-Hâris ve Ebû Yala) [35]
2079. Abdullah b. Büreyde babasından naklediyor: Kıptîlerin komutanı Resûlullah (sallallahu aleyhi v«eUem)'e iki kardeş câriye ve bir katır hediye etti. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) katıra Medine'de binerdi. Cariyelerden birini de kendine edinmiş ve ondan oğlu Hz. İbrahim doğmuştu. Diğerini de Hassan b. Sâbit'e hibe etmişti. (el-Hâris)
2080. el-Hasan der ki: Cahiliye döneminde Resûlullah (saMlahu aleyhi vesellem)'in yanma gidip gelen ve adı İyâd olan bir zât vardı. Bu zât Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'e hediye takdim etmişti. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Müslüman oldun mu?" diye sordu. O kişi de: "Hayır" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Müşriklerin İhsanı bize helâl değildir1' buyurdu. (el-Hâris) Bu mürselhir rivayettir. Bizzat İyâd b. Himâr rivayet etmiştir ki bu, sahih bir isnâdla Ebû Davud'un 5imen'inde yer almıştır.
2081. Mücemmi' naklediyor: Hz. Ali, Beytul-MâFi/hazineyi süpürür, sonra içinde namaz kılar, sonra içeride Müslümanların mallarına ait herhangi bir şey olmadığına (mal ve para namına bir şey kalmadığına) dâir İki şahit tutardı. Zekat memurlarına verilen hediyeler haramdır" hadisi Âdil İdarecinin Fazileti bölümünde gelecektir. [36]




[34] Bu hadisi İshâk, Ebû Ya'la, el-Hâkim, Ondan da Beyhakî tahrîc etmiştir, râvileri güvenilir kimselerdir.
[35] Bûsîrî der ki: "Bu hadisi el-Hâris sahih bir senedle rivayet etmiştir." (2/81)
[36] Bkz. hadis no. 2102.