๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Metalib ul Aliye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 13 Ekim 2011, 13:48:50



Konu Başlığı: Telbiye
Gönderen: Sümeyye üzerinde 13 Ekim 2011, 13:48:50
Telbiye (Ne Zaman Kesileceği ve Kutsal Yerlerde Söylenip Söylenmeyeceği)


1196. Hz. Aİşe şöyle nakletmiştir: Ben (telbiye olarak) Allah Resûlü'nden (sallallahu aleyhi vesellem) yalnız şu sözleri duydum: "Lebbeyk Allahümme iebbeyk! Lebbeyke lâ şerike leke iebbeyk, inne'l-hamde ven-ni'ınete lek (Emret/ Emrini yapmaya geldim, Allahım, emret!. Emrine amadeyim. Senin hiç bir ortağın yoktur. Bütün hatnd sanadır. Nimet senindir." Hac ya da umreyi zikrettiğini işitmedim. Mücâhid demiştir ki: Ömer b. el-Hattâb bu ibarelere ilave olarak:
Bütün mülk/hükümranlık sana aittir. Senin hiçbir ortağın yoktur" sözlerini ae okumuştur.[166] (Ishâk)
Ben   derim   ki:   Rivayet,   Sahîh'te   Âişe   rivayeti   olarak  "Hac  ya   da  umreyi zikrettiğini işitmedim" sözü olmaksızın, bazı ilavelerle yer almıştır.
1197. Abbâd [167] demiştir ki: Bana bildirildiğine göre Ömer b. el-Hattâb Beytü'l-Makdis'e girdiğinde "Lebbeyk/Emret Allahım, emrine amadeyim" demiştir. (İshâk)

1198. Yahya b. Sîrin'in bildirdiğine göre o, Enes b. Mâlikle birlikte haccetmiş. (Enes) telbiyesinde şöyle derdi: "Lebbeyk/Hak [168] emrini yerine getirmeye, sana kulluk etmeye, (sana) boğun eğmeye geldim [169] (Müsedded)
1199. Hz. Ömer'in Arafat'tan hareket ettiğinde telbiyesi şöyle idi: "(Lebbeyk Allahümme lebbeyk) Emret Allahım, emrine amadeyim.[170] (Müsedded)

1200. Abdullah (b. Mes'ûd)'un naklettiğine göre Peygamber (s.a.v.): "En üstün hac,  acc (telbiye getirmek) ve secc (kurban kesmektir" buyurmuştur. (Ebû Bekir b. Ebî Şeybe)
Ebû Usâme aynı senetle naklederek şu açıklamayı yapmıştır: acc "g "telbiye", secc sözcüğü de "deve boğazlamak" demektir. [171]

1201. Enes'in naklettiğine göre Peygamber şöyle derdi: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk! Lebbeyke la şerike leke lebbeyk, inne'l-hamde ven-ni'mete leke ve'l-mülk, lâ şerike lek (Lebbeyk/Emret Emrini yapmaya geldim. Allahım, emret! Emrine amadeyim. Senin hiç bir ortağın yoktur. Bütün hamd sanadır. Nimet senindir. Bütün mülk/hükümranlık da sana aittir. Senin hiçbir ortağın yoktur).[172] (Ebû Ya'lâ)





[167] Abbâd, İbn Abdullah b. ez-Zübeyr olup senetteki diğer raviler gibi güvenilirdir. Ne var ki Ömer'den rivayeti mürseldir. Bûsîrî "İbn İshâk'm tedlis yapması sebebiyle senedi zayıftır" demiştir.
[168] Kenzü'l-ummâl ve başka kaynaklarda bu şekilde varit olmuştur. Müsnede'de ise "Hak hac" ifadesiyle zikredilmiştir. M.. ez-Zevâid'de de bu şekildedir. (Heysemî) Bunu Bezzâr'a ftisbet etmiştir. (III, 223).
[169] İbn Asâkir, Yahya'dan, o da kardeşi Enes b. Sîrîn'den nakletmiştir. Diğer kaynaklar ıse Yahya'dan, o da Ma'bed'den, o da kardeşi Enes b. Sirîn'den nakletmiştir. Bkz. Kenzü'l-ummâl, III, 69. Senedi ceyyiddir. Bûsîrî ravilerinin güvenilir olduklarını söylemiş­tir.
[170] Senette, rivayeti Hz. Ömer'den nakleden zatın ismi zikrediimemiştir. Fakat İbn Cerîr'in naklettiği Esved ve Târik b. Şihâb'ın mutabaatları vardır. Bkz. Kenzü'l-ummâl, III, 29. Bûsîrî ravilerİnden birinin bilinmemesi sebebiyle rivayeti zayıf olarak değerlendirmiş­tir. Hadisi buradakindcn daha detaylı olarak nakletmiş ve naklettiği metinde telbiye tam olarak zikredilmiştir.
[171] Bunu İbn Ebî Şeybe, Ebû Usâme'den, Ebû Ya'lâ da Ebû Hişâm er-Rifâî yoluyla Ebû Usâme'den nakletmişlerdir. Heysem! senedinde zayıf bir ravinin bulunduğunu belirt­miştir (III, 224). Ben derim ki: Söz konusu ravi Ebû Habîbe'dir. Bûsîrî rivayetin senedi üzerine yorum yapmamış, aksine "Tirmizî tarafından nakledilen Ebû Bekir hadisi buna şahittir" demiştir.
[172] Heysemî demiştir ki: "Bunu Ebû Ya'lâ, Abdullah b. Nümeyr'in İsmail'den rivayeti olarak nakletmiş, İsmail'in kim olduğunu belirtmemiştir. Eğer bu zat İbn Ebî Hâlid ise bu Sahîh'in ravilerindendir. Eğer İsmail b. İbrahim b. Muhacir ise bu zat zayıftır. İkisi de hadisi bundan rivayet etmişlerdir" (III, 223). Bûsîrî ise yorum yapmamıştır.