๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Metalib ul Aliye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 03 Ekim 2011, 13:31:55



Konu Başlığı: Metâlibul Aliye 5
Gönderen: Sümeyye üzerinde 03 Ekim 2011, 13:31:55
METÂLİB UL-ALİYE (5)
 
MENKIBELER KİTABI



Sahabeden Bir Grubun Ortak Faziletleri
 
4025. Ebû Cafer Muhammed b. Ali, babası kanalıyla dedesinden rivayet ediyor: Cebrâîl (aleyhisselâm), ResûluUah (sallallahu aleyhi veseilem)'in yanına gelip: "Ey Muhammed! Allah senin ashabından üç kişiyi seviyor, sen de onları sev! Onlar, Ali, Ebû Zer ve Mikdad'dır" dedi. Sonra Cebrâîl yine geldi ve: "Ey Muhammed! Cennet senin ashabından üç kişiye özlem duyuyor" dedi. O sırada Enes b. Mâlik de Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in yanındaydı. Enes, onların Ensar'dan olmasını umuyordu. Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) sormak istedi, ancak bundan çekindi. Dışarı çıkınca Ebû Bekir'le karşılaştı ve: "Ey Ebû Bekir! Ben, Resûlullah (saflallabu aleyhi vesellem)'in yanında iken Cebrâîl geldi ve ona: Cennet, ashabından üç kişiye özlem duyuyor dedi. Onların Ensar'dan olmalarını umuyordum; ancak Resûlullah'tan çekindiğim için ona soramadım. Sen içeri girip sorabilir misin?" dedi. Ebû Bekir: "Ben bunu Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) sorup onların arasında olmamaktan korkuyorum. O zaman kavmim beni diline dolar" dedi. Sonra Enes, Hz. Ömer'le karşılaştı. Ona da Hz. Ebû Bekir'e söylediğini söyledi. Ömer de Ebû Bekir'in söylediğinin aynısını söyledi. Sonra Hz. Ali'yle karşılaştı. Hz. Ali, Enes'in teklifini kabul ederek: "Tamam" dedi. "Eğer ben de o kimseler arasmdaysam Allah'a hamd ederim; eğer onların arasında değilsem bunda bir sakınca ve zarar yok" diye ekledi. Hz. Ali içeri girdi ve: "Yâ Resûlallah! Az önce Enes yanında olduğunu belirterek Cebrail'in yanma geldiğini ve Cennetin ashabından üç kişiye özlem duyuyor dediğini haber verdi. Onlar kimlerdir yâ Resûlallah?" diye sordu. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Sen de o üç kişinin içindesin ey Ali! Biri Ammâr b. Yâsir'dir. Ammâr seninle birlikte bulunacak ve onun üstünlüğü belli, hayrı da büyük olacaktır. Selmâtı ise bizden olup ehl-i beyttendir. O iyi nasihat eden, samimi biridir. Onu kendine  "buyurdu. (Ebû Ya'lâ) [1]
4026. Ebû Hureyre bildiriyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyur­du: "Şu dört kişinin sevgisi ancak mii'min bir kişinin kalbinde toplanır: Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali. " (Abd b. Humeyd) Senedinde inkıta vardır. [2]
4027. Ebû Hureyre der ki: Biz, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem/in ashabı, birbirimize devamlı: "Peygamberinden sonra bu ümmetin en faziletlileri; önce Ebû Bekir, sonra Ömer, sonra Osman'dır der" sonra susardık (yani başka isim saymazdık). (el-Hârîs) [3]
4028. Mücâhid'den: Hz. Ömer minberin üzerinde Adn cennetleriyle ilgili âyeti okuyunca: "Adn cennetine ancak peygamber girebilir. Mübarek olsun sana ey bu kabrin sahibi!" diyerek Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in kabrine işaret etti. Sonra: "Veya siddıklar girebilir. Mübarek olsun sana ey Ebû Bekir!" dedi. Ardından: "Veya şehitler girebilir. Ancak Ömer'e şehadet nereden gelecek?! Ama beni Mekke'deki evimden çıkaran Allah, onu bana sevk etmeğe de kadirdir" dedi. (el-Hâris) [4]
4029. Habîb anlatıyor: Ebu'l-Bahterî'nin yanında Ebû Bekir, Ömer ve Ali'den bahsettik, şöyle dedi: "Güzel bir görüş. Ama Hz. Ali'nin sevgisi kalbime iyice yapışmıştır. Onu diğerlerinden farklı seviyorum" dedi. (el- Bûsîrî, bu hadis hakkında bir değerlendirmede bulunmamıştır. Bûsîrî der ki: "Bu hadisi mevkuf olarak el-Hâris tahrîc etmiştir. Ravileri güvenilir selerdir." Ben deıim ki: Ayrıca Taberânî rivayet etmiştir; Şerîk en-Nahaî dışında  Sahih ricalidir. Şerik, güvenilir kimsedir. Onun hakkında ihtilaf da vardır. Bunu Heysemî söylemiştir. [5]
4030. Şeddâd b. Evs'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Ebû Bekir, ümmetimin en şefkatlisi ve en merhametlisidir. Ömer, ümmetimin en cesuru ve en adil olanıdır. Osman, ümmetimin en hayâlı olanı ve ikramsev'eridir. Ali, ümmetimin en akıllısı ve en kahramanıdır. Abdullah, b. Mes'ûd, ümmetimin en iyisi ve en mükemmelidir. Ebû Zer, ümme­timin en zahidi ve en doğrusudur. Ebu'd-Derda, ümmetimin en adaletli ve en muttaki olanıdır. Muaviye, ümmetimin en yumuşak ve en cömert olanıdır" dedi. (el-Hâris) [6]
4031. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin ümmetime en merhametlisi Ebû Bekir'dir. Onlar İçinde islam'daki en şiddetlisi Ömer'dir. Ümmetimin en hayâlısı Osman'dır. Ümmetimin en adaletli hüküm vereni Ali'dir. Ümmetimin farza en çok riayet edeni ve farzları en iyi bileni Zeyd b. Sâbit'tir. Ümmetimin helal ve haramı en iyi bileni Muâz b. Cebel'dir. Ümmetimin en iyi Kur'an okuyanı Ubey b. Ka'b'dır. Her ümmetin muhakkak bir emini vardır. Bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde'dir." (Ebû Ya'lâ)
4032. İbn Abbâs der ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesdlem) Hira mağarasında iken dağ sarsıldı. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): "Sabit dur ey Hira! Senin üzerinde bir peygamber yahut bir sıddık, yahut bir şehit var" dedi. O sırada dağın üzerinde Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf, Sa'd ve Saîd vardı. (Ebû Yala) [7]





[1] Bu hadisi Ebû Ya'lâ ve Bezzâr rivayet etmiştir. Bûsîrî, Sa'd b. Tarif el-îskâf'ın zayıflığı sebebiyle isnadım zayıf görmüştür. (III, 54) Ben derim ki: Sa'd, Şiilikte aşırı giden müfrit biridir. Ebû Hatim de demiştir ki: "O, hadisi münker biridir." Dârekutnî de der ki: "O, hadisi metruk biridir." İbn Adiy der ki: "Gerçekten zayıf bir ravidir." İbn Hibbân ise: "Hadis uydururdu" der. Ondan rivayette bulunan Nadr b. Humeyd ise hadisi münker bir ravidir. Bunu Buhârî söylemiştir. Ebû Hatim de demiştir ki: "O, hadisi metruk biridir." Nadr'dan rivayette bulunan Cafer b. Süleyman ise katır gibi inatçı bir Rafizidir. Nitekim et-Tehzîb'de de böyle geçer.
[2] Bûsîrî de der ki: "Ravİleri güvenilir kimselerdir."
[3] BûsSrî, bu hadis hakkında bir değerlendirmede bulunmamıştır.
[4] BÛsîrî der ki: "Bu hadisi -bazı ravilerinin meçhul oluşu sebebiyle- zayıf olan bir senedle el-Hâris rivayet etmiştir."
[5] Mecma 9/55
[6] BÛsîrî    bu   hadis   hakkında   bir   değerlendirmede   bulunmamıştır.   Bu   hadisin benzerini Enes hadisi olarak Tirmizî rivayet etmiştir;
[7] Bûsîrî senedini zm/îf görmüştür, Çünkü seneddeki Nasrb. Abdurrahman el-Hazzâ/-Kayıftır. (III, 58) Hadis, bu vecih dışında rivayet edilmiştir. Orada sadece Hz. Peygamber {sallallahu aleyhi ve sellem) ile üç halifenin adı geçer. O hadisi Ahmed ve Ebû Ya'lâ, Sehl b. Sa'd hadisi olarak taline etmişlerdir. Ahmed, Buharı, Tirmizî (IV, 318) ve başkaları da Enes hadisi olarak rivayet etmişlerdir. Müslim ve Tirmizi, Ebû Hureyre hadisi; Ahmed de Büreyde hadisi olarak rivayet etmişlerdir. Ayrıca başka muhaddisler de başka ravilerden rivayet etmişlerdir, ayrıca Tirmizî, Saîd b. Zeyd hadisi olarak rivayet etmiştir,  hadiste on kişinin adı geçer. {Mecma IV, 336)