> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Metalib ul Aliye > Satış Âdabı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Satış Âdabı  (Okunma Sayısı 1175 defa)
10 Ekim 2011, 14:06:44
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Ekim 2011, 14:06:44 »



Satış Âdabı



1362. Bize Muhammed b. Ubeyd, Muhtar (b. Kani et-Temmâr)dan, o da Ebû Matar'dan naklen bildirdi: Mescitten çıktım. Bir adamın arkamdan "İzarım/eteğini topla!" diye seslendiğini gördüm.... Baktım ki Hz. Ali. Sonra deve pazarına gitti ve: "Satış yapın, ama yemin etmeyin. Zira yemin, malı yok eder, bereketi kaldırır" dedi. Sonra hurma satıcısının yanma gitti. Baktı ki bir hizmetçi ağlıyor. "Ne oldu sana?" diye sordu. "Bu adam bana bir dirheme hurma sattı. Efendim onu kabul etmek istemedi" dedi. Bunun üzerine Hz. Ali: "Al onu ve parasını ona geri ver! Çünkü o bir hizmetçidir. Onun bir yetkisi yoktur" dedi. Adam da parayı geri ödedi. Sonra devam edip hurma satıcılarına uğradı ve: "Yoksulu yedirin ki, kazancınız artsın" dedi.

Abd b. Humeyd demiştir ki: Bize Muhammed b. Ubeyd ravi zinciri ile benzerini bildirdi. Metinde "Ona dirhemi geri verdi" sözünden sonra şu ilave yer almıştır: "Ey müminlerin emiri benden memnun kalmanı istiyorum" dedi. O da: "İnsanlara haklarını tam olarak vermen kadar beni hiçbir şey memnun edemez!" dedi.

Yine "Kazancınız artsın" sözünden sonra şu ilave geçmiştir: Sonra hareket edip beraberinde Müslümanlar olduğu halde balıkçıların yanma vardı ve: "Bizim pazarımızda ölüp suyun yüzüne çıkmış balık satılmaz" dedi. Sonra Dam Fırat'a -Kerâbîs pazarına gitti. Bir Müslümanm yanma vararak: "Ey ihtiyar! Bana üç dirheme bir gömlek satıver" dedi. Satıcı onu tanıyınca, ondan bir şey satın almadı. Sonra başka birine gitti. O da tanıyınca, ondan da bir şey satm almadı. Sonra bir delikanlının yanma gitti ve ondan üç dirheme bir gömlek satm aldı ve onu, bileklerinden topuklarına kadar giydi [327] (İshâk)

1363. Câbir b. Abdullah'ın naklettiğine göre Resûlullah (saUailahu aleyhi veseüem): "Muhakkak ki Allah fahiş (çirkin söz ve davranış sahibi) ve mütefahh'ışİ (çirkin söz ve davranış sergilemeye çalışanı) de, çarşı pazarlarda bağıranı da sevmez" buyurmuştur. (Ebû Ya'lâ)

1364. îbn Ömer, küçük boylu koyunlarını satan bir adama rastladı ve: "Koyunlarını kaça satıyorsun?" diye sordu. "Şu şu fiyata satıyorum" dedi. İbn Ömer de: "Ben şu şu fiyata satm alırım" dedi. Ama adam o fiyata satmamaya yemin etti. Bunun üzerine İbn Ömer oradan ayrıldı. İşini görüp tekrar geldi. Bu sefer adam: %sy Ebû Abdurrahman! Koyunları bana verdiğin fiyattan al!" dedi. Fakat İbn Ömer: "Sen yemin etmiştin. Şeytana yardım edip sana yeminini bozdurmam" dedi. (Müsedded) [328]

1365. Enes'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahualeyhivesellem): "Sizden hiç biriniz kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın, kardeşinin dünür gittiğine dünür gitmesin" buyurmuştur. (Ebû Ya'lâ) [329]

1366. Muhammed b. Musa b. Mihrân'ın babasından naklettiğine göre Resûlullah {sallallahu aleyhiveseltem) Veda haccmda şöyle buyurmuştur: "Ey tüccar topluluğu! Sizlerin omuzlarına şu sorumluluğu yüklüyorum; Kervanları yolda karşılamayın. Şehirli de köylü adına satış yapmasın."   (İbn Ebî Ömer) [330]

1367. Hz. Ali b. Ebî Tâlib bildiriyor: Resûlullah (sallailahu aleyhi vsetlem) bir cenaze töreninde idi. Buyurdu ki: "Sizden kim Medine'ye giderek hiç bir put bırakmayıp kırar, hiç bir resim bırakmayıp karalar, hiç bir kabir bırakmayıp, düzler?" Topluluk arasından bir adam ayağa kalkarak: "Ben ya Resûlallah!" dedi. Adam hemen yola çıktı. Sanki Medine'den ürküp geri döndü. Sonra Hz. Ali gitti. Döndüğünde: "Ya Resûlallah! Orada hiçbir put bırakmadım, hepsini kırdım. Hiçbir kabir bırakmadım, hepsini düzledim. Hiçbir resim bırakmadım, hepsini karaladım. Sonra döndüm" dedi. Resûîulîah (sallallahualeyhi vesellem): "Kim bunlardan birini tekrar yaparsa,..." buyurarak, çok ağır söz söyledi. Hz. Ali'ye: "Ne fitneci, ne kendini beğenmiş, ne de hayır işleriyle meşgul olmayan tüccar ol! Zira bunlar amelde geri kalmışlardır" buyurdu. (Ebû Dâvud eî-Tayâlisî)

Kabirlerin düzlenmesi vb. ile ilgili kısmı Sahîh'te geçmiştir.[331]

1368. Nuaym b. Abdurrahman demiştir ki: Bana ulaştığına göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Rızkın onda dokuzu ticarettedir" buyurmuştur. Nuaym demiştir ki: "Geri kalan onda birlik kazanç da sürü (koyun) beslemektedir.[332] (Müsedded)

1369. Ebû Saîd demiştir ki: Hz. Ali'yi: "Hakkıyla alış veriş yapmayan tüccar fâcirdir" derken işittim.[333] (Müsedded)

1370. Ebû Hureyre ve İbn Abbâs anlatmaktadırlar: Resûlullah (sallaüahu akyhivesilem) bize hutbe irat etti... Uzun hadis içerisinde şu sözler geçmiştir: "Kim kardeşini aldatırsa, Allah ondan rızkı çeker alır, işlerini bozar ve onu, kötülüğe teslim eder. Müslümana zarar veren, dünya ve âhirette bizden değildir, biz de ondan değilizdir. Kim, Ödeme gücü bulunduğu halde alacaklısını savsaklarsa, ona öşür memurunki gibi günah yazılır. " Hemen Avf b. Mâlik el-Eşce'î ayağa kalkarak: "Öşür memurunun günahı nedir?" diye sordu. Resûlullah (salklkhu aleyhi vesellem) de: "Öşür memurunun günahı, her gün Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lanetine uğramasıdır. Allah kime lanet ederse, ona hiçbir yardımcı bulamazsın" buyurdu.[334] (el-Hârİs)

1371. Ebû Umâme demiştir ki: "Kim, Allah biliyor ya, ödemek niyetiyle insanlardan bir borç alırsa, daha vadesi dolmadan Allah alacaklıyı memnun eder ve o alacağından vazgeçer. Kim de, Allah biliyor ya, ödememek niyetiyle bir borç alırsa, Allah ondan onun (kısasen) öcünü alır ve Sen, onun hakkını senden almayacağımı düşündün (öyle mi?) buyurur. [335] (el-Hâris)

1372. Ebû Hureyre'nin bildirdiğine göre bir adam: "Ya Resûlallah! Hem haccetmem gerekiyor, hem de borcum var (nasıl yapayım?)" diye sordu. O da: "Önce borcunu Öde!" buyurdu.[336] (Ebû Ya'lâ)

1372b. Ebû Harız, İbrâhîm (b. Yezîd en-Nehaî)'den nakletmiştir: Esved b. Yezîd, Naha' ailesinin tacir azatlılarından borç alır, sonra atası (devlet yardımı/ödeneği)  çıkınca,  öderdi.  Atası  çıktığında  Esved  ona:  "İstersen, alacağını ertele. Çünkü bu atadan ödememiz gereken (başka) haklar vardı" dedi. Ama tacir: "Olmaz" dedi. Bunun üzerine Esved ona beş yüz dirhem nakit ödeme yaptı. Tacir parayı teslim alınca: "Al bunu. Sende kalsın" dedi. Esved: "Daha önce ben bunu istediğimde reddetmiştin" deyince tacir şöyle karşılık verdi: Ben senin bize, Abdullah b. Mes'ûd'dan naklen Hz. peygamber'in (sallallahu aleyhi vesellem): "Kim iki kere borç verirse, birini tasadduk etmiş gibi sevap kazanır" buyurduğunu naklettiğini işittim. (Ebû Ya'lâ)

İbn Hibban bunu sahih görmüş [337] ve Ebû Ya'lâ'dan aynı senetle nakletmiştir. Ahmed b. Hanber ve İbn Mâce de Alkame yoluyla İbn Mes'ûd'dan benzerini nakletmişlerdir. İçeriğinde Alkame'nin bir kıssası geçmekte olup metin farklıdır. Bunların iki ayrı olay olduğu anlaşılmaktadır. [338]



[327] Hadisin tamamı Abd b. Humeyd'in Müsned'inde geçmiş olup Giyim bölümünde in­şallah gelecektir. Hadisi Bûsîrî, İbn Râhaveyh, Abd b. Humeyd ve Ebû Ya'lâ'ya nispet ederek "Hadislerin merkezinde yer alan Muhtar b. Kani zayıftır" açıklamasını yapmıştır.

[328] meufcû/hır" kaydı vardır.

[329] Bûsîrî, Bişr b. el-Hüseyin el-Asbahânî'nin zayıf olması sebebiyle hadisi zayıf gör­müştür.

[330] Bûsîrî yorum yapmayıp asimin Ebû Hureyre rivayetiyle Sahîhmjn'da geçtiğim soy-lemekie yetinmiştir.

[331] Hafız İbn Hacer, et-Tehzib'de "Hadis mürsel olup bunu Nesâî, Müsnect-i Ali'de zik­retti" açıklamasını yapmıştır.

[332] Bûsîrî demiştir ki: "Bunu Müsedded sabah bir senetle mürsel olarak nakletmiştir. Nuaym b. Abdurrahman ise Basralı olup onu İbn Hibbân es-Sikât'ta zikretmiştir."

[333] Bûsîrî: "Bunu Müsedded sa/iîft bir senetle rivayet etmiştir" açıklamasını yapmıştır.

[334] Bu. Müellifin defalarca uydurma olduğunu belirttiği haberin bir parçasıdır.

[335] Hadisi, Taberânî başka bir tarikle Ebû Umâme'den rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ca'fer b. Zübeyr yalancıdır. Bkz. Heysemî, IV, 132. Ben derim ki: el-Hâris'nin sene­dinde geçen Bişr b. Nümeyr de yalancının tekidir. Hadisi Bûsîrî de zayıf görmüştür.

[336] Heysemî demiştir ki: "Senedinde yer alan Benî Umeyye'nin azatlısı Abdullah'ın bi­yografisini zikredene rastlamadım. Geri kalan raviler ise Sahîh'm ravileridir." (IV, 129)

[337] bkz. Mevâridü'z-Zam'ân, s. 281.

[338] Bûsîrî benzerini hocası Hafız Ebu'1-Fadl b. el-Hüseyin el-Irâkî'den nakletmiştir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Satış Âdabı
« Posted on: 18 Nisan 2024, 20:25:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Satış Âdabı rüya tabiri,Satış Âdabı mekke canlı, Satış Âdabı kabe canlı yayın, Satış Âdabı Üç boyutlu kuran oku Satış Âdabı kuran ı kerim, Satış Âdabı peygamber kıssaları,Satış Âdabı ilitam ders soruları, Satış Âdabıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes