๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Metalib ul Aliye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 09 Ekim 2011, 15:10:10



Konu Başlığı: İdareci Kişinin İyi Ahlaklı Olması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 09 Ekim 2011, 15:10:10

İdareci Kişinin İyi Ahlaklı Olması ve Kimseyi Kayırmaması


Bid'atlerden Sakındırma" bölümünde Abdullah b. Büreyde'nin Ömer'den rivayet ettiği hadis zikredilecektir. O hadiste er-Rabî' b. Ziyâd'm bir nasihati yer almaktadır.
2075. Ebû Nadra, er-Rabî' b. Ziyâd el-Hârîsî'den naklediyor: Hz. Ömer'in yanma gittim, hali ve davranışları hoşuma gitti. Dertleşirken Ömer bana yediği kuru ve ağır yemekten duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Ben: "Ey
Mü'minlerin Emiri! En iyi yemeğe, en iyi elbiseye, en iyi bineğe herkesten daha çok sen layıksın" dedim. Bunun üzerine Ömer bir çubukla başına vurarak şöyle dedi: "Allah'a yemin olsun ki, aramızdaki samimiyet ve yakınlıktan dolayı bunları söylüyorum. Doğrusu ben senden nasihat babında bir şeyler söylemeni bekliyordum. Bir idareci olarak benimle halkın durumunu bir misalle anlatayım mı: Bir grup insan yolculuğa çıkıyor ve paralarını bir kişiye teslim edip ona: Yol boyu harcamalarımızı sen idare et diyorlar. Şimdi bu kişinin o toplu paradan kendini kayırma hakkı var mıdır?" Bunun üzerine ben: "Hayır" dedim. Ömer de: "İşte benim konumum da bundan ibarettir, ben insanların ırzlarına küfretsinler diye idareciler tayin etmiyorum"... (İshâk) [32]
2076. Hayye binti Ebî Hayye naklediyor: öğle sıcağında bana bir adam geldi. Kendisine: "İsteğin nedir?" diye sordum. O da: "Bir arkadaşımla beraber bize ait develere bakmaya geldik, arkadaşım develeri aramaya gitti. Ben de gölgede oturmak ve birşeyler içmek üzere size geldim." Bunun üzerine ben kalktım ve ekşimiş yoğurttan ayran çırpıp ona verdim. Daha sonra da kendisini tanımaya çalıştım; dedim ki: "Ey Allah'ın kulu, kimsin?" O da: Ben Ebû Bekir'im" dedi. Bu defa ben: "Hakkında birşeyler duyduğum Resûlullah (saMlahu aleyhi veseUem)'in arkadaşı Ebû Bekir mi?" diye sordum. O da:
Evet" dedi. Daha sonra Ebû Bekir bana Cahiliye döneminde bizim Has'am kabilesiyle olan savaşlarımızı ve birbirimizle girdiğimiz çatışmaları anlattı. Ebû Bekir Allah Teâlâ'mn İslâm ile getirdiği dostluğu ve birlik beraberliği dile getirince dedim ki: "Ey Allah'ın kulu! İnsanların bu durumu ne zamana kadar devam edecek?" Ebû Bekir de: "İdareciler istikamet üzere oldukları sürece" cevabını verdi. Bu defa ben: "Kimdir bu idareciler?" diye sorunca Ebû Bekir: "Kabilenin efendisi/reisini görmüyor musun? Mensupları onun peşinden gidiyor ona itaat ediyorlar, işte onlar istikamet üzere oldukça bu durum böyle devam eder" dedi. (Müsedded) [33]




[32] Bûsîrî der ki: "Ravüeri güvenilir kimselerdir, ancak ben er-Rabî' b. Ziyâd'uı ne âdil, ne de mecruh birisi olduğu konusunda bilgiye sahip değilim. İsnâdda yer alan diğer râviler güvenilir kimselerdir."
[33] Bu hadis el-Kenz'de İbn Meni' ve Dârimî'ye nisbet edilmiştir. (3/162)