๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Metalib ul Aliye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 09 Ekim 2011, 15:43:46



Konu Başlığı: Hilâfetin Kureyş te Olduğu
Gönderen: Sümeyye üzerinde 09 Ekim 2011, 15:43:46
 

Hilâfetin Kureyş'te Olduğu



2051. Urve b. ez-Zübeyr naklediyor: Ve Müseylime, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'e bir mektup yazmış ve şöyle demişti: "Habib oğlu Müseylime'den Allah'ın Resulü Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)'e, sana selam eder ve şunu bildirmek isterim ki, yeryüzünün yarısı Kureyş'in, yarısı da bizimdir. Ancak Kureyş başkalarının haklarına tecavüz etmekte olan bir topluluktur..."
iki adam Muhammed'in, Allah'ın Resulü olduğuna şehadet etmiş ve şöyle demişlerdir:  "Müseylime Muhammed'in Allah'ın Resulü  olduğunu  inkar etmemektedir,   ancak   o   vahiy   konusunda   seninle   ortak   olduğunu   ve kendisine bir peygamberlik verildiğini iddia etmektedir ...." (İshâk) [11]
2052. Zeyd b. Ebî Attâb naklediyor: Muâviye minbere çıkıp şöyle bir hutbe irad etti: Resûlullah (sallallahualeyhivese0em)'i işittim şöyle buyurdu: "Hilâfet konusunda insanlar Kureyş'e tâbidir, dince ince bir kavrayış sahibi olmaları durumunda insanların Cahiliye döneminde en hayırlı olanları, İslâm döneminde de en hayırlılarıdır. Şayet Kureyş'liler şımarmayacak olsalardı, onlara Allah katında layık görülen şeyi söylerdim.[12] (İshâk)
2053. Kesîr b. Abdullah el-Müzenî, babasından, o da dedesinden naklediyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in yanındaydım: "Ey Kureyş topluluğu! Benden sonra bu dinin mümessilleri/idarecileri sizlersiniz" buyurduktan sonra şu âyet-i kerimeyi sonuna kadar okudu: "Sadece müslüman olarak can verin ve hepiniz Allah'ın ipine sarılın.[13] Daha sonra sözüne şöyle devam etti: "Ensar ile onların oğullan ve torunları konusunda beni mahcup etmeyin. " Hadisin senedinde yer alan Kesîr zayıftır. [14] (İshâk)
2054. Yine Kesîr babasından, o da dedesinden naklediyor: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellemj'in yanında oturuyordum, şöyle buyurdu: "Bir kavmin müttefiki onlardan sayılır, aynı şekilde bir kavmin yeğeni de onlardan sayılır. [15] (Ebû Bekir b. Ebî Şeybe)
2055. Hz. Ali bildiriyor: Resûlullah (sallahu aleyhi vesellem) bir gün insanlara hutbe irad etmiş ve şöyle buyurmuştur: "îyî bilesiniz ki, emirler/idareciler Kureyş'tendir. İyi bilesiniz ki, Kureyşliler şu üç hususa riayet ettikleri sürece Kureyş'tendir: Hüküm verip adaletli oldukları zaman, söz verip sözlerini yerine getirdikleri zaman, kendilerinden merhamet dilenip merhamet ettikleri zaman.. Kim bu üç şeye riayet etmezse, Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların laneti üzerine olsun." (Ebû Ya'lâ) [16]
2056. Abdullah b. Urve naklediyor: Biz, Mekke'de İbnü'z-Zübeyr ile beraber iken, Nâbiğa b. Ca'de çölden geldi. İbnü'z-Zübeyr Kabe'de insanlara sabah namazını kıldırdıktan sonra, Nâbiğa huzuruna gelip ona şu beyitleri söyledi:
Bağımıza geldiğinde bize Ebû Bekir i, Ömer'i, Osman'ı örnek verdin; Gönlümüze su serptin. Karanlık gecelen yararak geldi bu fakir Devesi üzerinde sahraları ağarak geldi. Acımasız zamanın paramparça ettiği bu zâta Azıcık moral veresin diye geldi.
Bunun üzerine İbnü'z-Zübeyr ona şöyle dedi: "Ey Ebû Leylâ! Yeter; zira şiir bize karşı en kuvvetli silahmızdır. Malımızın Özüne gelince o Zübeyr ailesine aittir. En iyi kısmını ise Esed oğullarına vermekteyiz. Senin Allah'ın malında/Beytülmâl'de iki hakkın var; biri Resûlullah (salbllahu aleyhi veseUem)'i görme hakkın, diğeri de müslüman cemaate katılma hakkın." Daha sonra onun için tahıl ve hurma olmak üzere birkaç bineğin yüklenmesini emretti. Ebû Leylâ acele davranıp hurma ve erzaktan yemeye başladı, Îbnü'z-Zübeyr de ona şöyle diyordu: "Ebû Leylâ çok aç kalmışsın." Ebû Leylâ midesini yatıştırdıktan sonra şöyle dedi: Resûlullah (sallaikhu aleyhi vesellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kureyş idareci olup adıl davrandıkça, kendisinden merhamet dilenip rahmet diledikçe, konuşup doğru söyledikçe, güzel şeyler söz verip sözünü yerine getirdikçe, ben ve peygamberler Kevser havuzunun başında onları bekleyeceğiz- " (İbn Ebî Ömer)




[11] Bûsîrî hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır. Müsnede'de şöyle geçer: "Hadiste irsal mevcuttur."
[12] Abdullah b. Hantab'dan   mervi ve ez-Zevâiâ'de yer alan rivayette: "Allah katında kendileri için neler hazırlandığını kendilerine haber verirdim" şeklinde İbare yer almaktadır (Mecma 5/195). Bûsîrî, hadisi Ahmed'e de nisbet etmiş ve herhangi bir değerlendirme yapmamıştır.  Müsnede'de  şöyle  geçer:   "Ahmed  bu   isnâdla   şöyle  bir  hadis   rivayet etmiştir: "Deve sırtına binen en hayırlı kadınlar Kureyş kadınlarıdır."
[13] Âl-İ imrân sur. 103
[14] Hadisin isnadını Bûsîrî zayi/kabul etmiştir, Kesîr'in zayıf oluşuna binaen. Heysemî der ki: "Kesîr zayıftır, Tirmizî onun hadisini hnsen kabul etmiştir." (Mecma 5/194)
[15] el-îthâf ta bu hadis bir önceki rivayetten ayırılmamıştır.
[16] Bûsîrî hadisi, Tayâlisî, Ahmed, tbn Ebî Şeybe ve Bezzâr'a nisbet etmiş ve hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır. (7/75-76)