๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Metalib ul Aliye => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Ekim 2011, 16:22:39



Konu Başlığı: El Metalibül Aliye ve tahkiki
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Ekim 2011, 16:22:39
EL-METÂLİBU'L-ÂLİYE VE TAHKİKİ


Eserin Konusu
 
Camiler, musannefler, sünenler ve müsnedlerin yazılmasıyla birlikte rivayet ve temel tedvin devirlerinin sona ermesinden sonra bütün sünneti ansiklopedik eserlerde bir yerde toplama çabalarının ardı arkası kesilmedi. Geçmişte bu işe yeltenen Humeydî'nin el-Cem' beyne's-Sahthayn isimli eserini telif ettiği andan, İbnü'I-Esîr'in, selefi Razın el-Abderî'nin sünnet eserlerini senetlerinden arındırarak ve rivayetleri karşılaştırarak bir yerde toplama tarzının ilk halkasını temsil eden eseri (Tecrîd) tarzında kaleme aldığı Câmiu 'l-usût'ü yazdığı asra kadar pek çok kimse buna teşebbüs etti. Bu işe Kütüb-i Sitte eserlerinden başlamaktan daha iyi bir yol olamazdı. Kütüb-i Sitte'den maksat, Buhârî ve Müslim'in Sahîh'teri ile Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce'nin Sünen'leridir. (Fakat Câmiu'l-usûl'e altıncı kitap el-Muvaftadıv),
Sonra Hafız Nureddin el-Heysemî çıktı ve buna, başka altı kitabı daha içine alacak şekilde daha geniş bir halka eklemek amacıyla Mecınau'z-zevâid isimli eserini telif etti. Bu altı kitap ise şunlardır: Taberânî'nin üç Mu'ceıni, Ahmed b. Hanbel'in Müsned'i, Ebû Ya'lâ'nin Mümed'i, Bezzâr'in Müsned'i. Şunu da belirtmekte yarar vardır ki bunlar -Taberânî'nin el-Mu'cemu's-sağîri hariç- en önemli müsnedleri temsil etmektedir.
Daha sonra gözler, mümkün olan en büyük sayıyı kapsamak üzere müsnedler halkasını genişletmeye çevrildi. Hiç şüphe yoktur ki, hadisleri toplama ve kuşatma çabalarında müsnedlerin tercih edilmesi, makul bir hareketti. Çünkü Müsned türüyle, müellifine göre her sahabînin rivayet ettiği hadislerin bir araya getirilmesi amaçlanmıştır. Müsnedler bir araya getirilince, arzu edilen ihata/kuşatma da gerçekleşecektir.

İşte Hafız îbn Hacer eserini, mukaddimesinden de anlaşılacağı gibi bu amaçla yazmıştır. Orada der ki: "Başta vakıf olduğum bütün hadisleri, ilgilenenlerin ulaşması kolay olsun diye tek bir kitapta toplamayı düşündüm. Sonra bu düşüncemden vazgeçip meşhur hadis müsnedlerinde bulunmayan (zâid) hadisleri (zevâidi) toplamaya karar verdim." Kitabın amacı şudur: İbn Hacer bu eserinde, et-Tayâlîsî, İbn Ebî Ömer, Müsedded, İbn Menî', İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, el-Humeydî ve İbn Ebî Usâme'nin
 bulunan hadislerin nakletmiştir. Bunlara Ebû Ya'lâ'mn daha hacimli olan Müsned nüshası ile İshak b. Râheveyh'in Müsned'ini de elde edebildiği yarısından itibaren eklemiştir. Kütüb-i Sitte ve Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde yer almayıp bu eserlerde bulunan hadisleri bir araya getirerek onları, yararlanılan müsnedlerin telif tarzından farklı olarak fıkıh konularına göre tertip etmiştir.
 
El Metalib'e Benzer Bir Kitap
 
Amaç ve yöntem bakımından e benzeyen bir kitap daha vardır. Bu kitap, Hafız Şihâbeddin el-Bûsîrî'nin [5] el-Bürde müellifi şair el-Bûsirî değildir-  Önce hadislerini senetleriyle zikrettiği eserine, daha sonra senetlerden arındırarak "Muhtasara İthaf..." adını vermiştir. 823 H. yılı sonlarına doğru İthaf m telifini bitirdi. Sonra 832 H. yılı Receb ayında Muhtasarım tamamladı. Eserinde İbn Hacer'in esas aldığı kitaplarda bulunan zevâidi [6] topladı. Eser, isimlerinde farklılık olmasına rağmen kaynak bakımından el-Metâlib'le aynıdır. İthaf da sık sık hadislerin derecesinin açıklandığı dikkat çekmektedir. İbn Hacer ise bunu pek az yapmaktadır. Netice olarak iki kitap da, hemen hemen aynı kandilden beslenmekte olup aynı asırda kaleme alınmıştır. Çünkü el-Bûsîrî, İbn Hacer'e öğrenci olmuştur. Yine her ikisi de aynı hocadan, Hafız el-Irâkî'den ilim tahsil etmişlerdir. Hatta el-Bûsirî'nin, dipnotlardan da anlaşılacağı gibi, el-Metâlib'e muttali olduğu ve kaynak göstermeksizin ondan nakilde bulunduğu sanılmaktadır.




[5] Ahmed b. Ebû Bekir b. İsmail b. Selim, öl. 840 H.
[6] Kütüb-i Sitte ve İmam Ahmed'in Müsned'inde bulunmayan hadisleri