> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Metalib ul Aliye > Ebû Zer in Menkıbeleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebû Zer in Menkıbeleri  (Okunma Sayısı 810 defa)
03 Ekim 2011, 13:02:14
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 03 Ekim 2011, 13:02:14 »



Ebû Zer'in Menkıbeleri


 
4109. el-Kurazî anlatıyor: Ebû Zer çıkıp Rebeze'ye gitti. Ecelinin geldiğini anlayınca onlara şöyle vasiyet etti: "Beni yıkayınız ve kefenleyiniz. Sonra beni yola koyunuz. Yanınızdan geçen ilk kervana: "Bu Ebû Zer'dir, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in sahabisidir. Bunun yıkanması ve defnedilmesinde bize yardımcı olun!" deyiniz. Onlar da dediğini yaptılar, vefat edince onu yolun ortasına koydular. Bu sırada Abdullah b. Mes'ûd da Irak'tan yola çıkmış, Medine'ye geliyordu. Cenaze yola konmuştu. Oradan geçerken bir genç kalkıp şöyle dedi: "Bu ölen, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in sahabelerinden Ebû Zer'dir" dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Mes'ûd ve şöyle dedi: "Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in ona şöyle dediğini işittim: "Yalnız yürüyesin, yalnız ölesin ve yalnız olarak diriltilesin." (ishâk) el-Kurazî'yi tanımıyorum, şayet Muhammed b. Ka'b ise bu durumda hadiste kopukluk söz konusu olur. Fakat bunu İmam Ahmed, İbrahim b. el-Eşter an ebîhi an Üınıııi Zerr an Ebî Zerr tarikiyle rivayet etmiştir. [81]
4110. Seleme b. Nubâte anlatıyor: Umre için yola çıkmıştık, Ebû Zer'in evine yöneldik. Ebû Zer büyük bir deve ile geldi, beraberinde de bir deve kemiği taşıyordu. İçeri girip selam verdi... ve şöyle dedi: "Şu kadar günde bir deve kesip pişirip yiyordular, bana da kestikleri her devede bir kemik var." Bir adam: "Ey Ebû Zer, neyin var?" dedi, Ebû Zer: "Benim develerden ve koyunlardan sürülerim vardır. Birine çocuğum bakıyor, diğerine de satın aldığım siyah bir köle bakıyor. Ancak bir yıl bana hizmet ettikten sonra köleyi azat edeceğim" dedi. Bir adam: "Ey Ebû Zer! Allah'a yemin olsun ki aramızda senin arkadaşlarının malı kadar malı olan kimse yoktur" dedi. Ebû Zer: "Allah'a yemin olsun ki onların maldaki hakları kadar benim de hakkım vardır" dedi. Bundan sonra ondan fetva sorduk. Bir adam: "Ey Ebû Zer! Sadece Ramazan ve Kurban bayramında oruç tutmayan, geri kalan vakti oruç tutan bir kişi var, ne dersin?" diye sordu. Ebû Zer: "O kişi ne oruç tutmuştur, ne de tutmamıştır" dedi. Adam: "Bu, onun kendi görüşüdür" deyince Ebû Zer yine aynı cevabını tekrarladı... (Ishâk) [82]
4111. Ebû Hureyre'nin bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: "Ebû Zer kadar doğru konuşan birini ne gökyüzü gölgelemiş, ne de yeryüzü taşımıştır. Kim Isa b. Meryem'e bakmak istiyorsa Ebû Zer'e baksın. " (İbn Ebî Şeybe ve Ahmed b. Men?) [83]
4112. İrak b. Mâlik'ten: Ebû Zer şöyle dedi: "Resûlullah'a (sallalbhu aleyhi veseîlem) en yakın oturanınız ben olacağım. Çünkü Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in şöyle dediğini işittim: Kıyamet günü bana en yakın olanınız, benim bıraktığım gündeki gibi kalandır. Allah'a yemin olsun ki aranızda benden başka dünyadan kendisine bir şey yapışmamış kimse yoktur." (İmam Ahmed, Kitâbu'z-Zühd'öe) [84]
4113. Ebu'l-Müsennâ el-Müleykî anlatıyor: Resûlullah (saliaUahu aleyhi vesellem) sahabelerinin yanma çıktığında şöyle derdi: "Uveymir (Ebû'd-Derdâ) ümmetimin hikmet sahibi kişisi, Cündeb (Ebû Zer) ümmetimin kovulanı ve sürgüne gönderilenidir. Yalnız yaşar ve yalnız Ölür, Yalnız Allah ona yeter. " (el-Haris) [85]
4114. Ebû   Zer  şöyle   dedi:   "Keşke  ben  kesilen  bir  ağaç  olsaydım!" (Müsedded)
4115. Ebû Zer şöyle dedi: "Ben İslâm'a girenlerin dördüncüsüyüm. Benden önce üç kişi İslâm'a girdi, ben de dördüncüleriyim. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'in yanma geldim ve ona: "Sana selam olsun ey Allah'ın Resulü! Şahitlik ederim ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur, o tektir ve ortağı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve resulüdür" dedim. Bunun üzerine Resûîullah (saliallahu aleyhi vesellem)'in yüzünde sevinç belirtileri gördüm. Bana: "Sen kimsin?" diye sordu, ben de: "Ben, Gıfar'dan bir adamım. Adım Cündeb'dir" dedim. (el-Hârİs)
4116. Yine ondan nakledilmiştir: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) dedi ki: "£y Ebû Zer! Senin de aralarında bulunduğun kırk kişi ile tartıldığıtn ve hepinizden ağır geldiğim bana gösterildi." Bunun üzerine karısı Ebû Zer'e: "Sanki seni kaygılandırdı" dedi. Ebû Zer: "Sus, Allah ağzını toprakla doldursun" dedi. (el-Hâlİs) [86]
4117. Mâlik b. Evs der ki: Ebû Zer'i işitiyordum; onu görmeyi ve onunla karşılaşmayı kimsenin istemediği kadar istiyordum. Osman ona "Yanıma gel!" diye bir mektup yazdı. Muaviye de ona şu mektubu gönderdi: "Eğer Şam ve taraflarına bir ihtiyacın olursa çık gel!" Ebû Zer Medine'ye gelince insanlar bağrışıp: "İşte Ebû Zer, işte Ebû Zer!" dediler. İşte ben de dışarı çık­tım ve ona bakanlar arasında bakmaya başladım. Ebû Zer Mescid'e girdi, bir direğin yanma gidip iki rekat namaz kıldı, sonra da Osman'ın yanma gidip selam verdi. Osman ona ne sövdü, ne de onu kınadı. Ancak: "Resûlullah (sallallahu aleyhi veseliem)'in süt develerine saldırıldığı gün sen neredeydin?" dedi. Ebû Zer: "Ben kuyunun başında su çekiyordum" dedi. Sonra Ebû Zer sesini şiddetlice yükseltti ve Tevbe suresi 35 ve 36. âyeti okudu: (Altını ve gümüşü biriktirenler var ya...) Osman bunun üzerine onun dışarı çıkarılmasını emretti ve onu Rebeze'ye sürgüne gönderdi. {Ahmed b. Menî' ve İbn Ebî Ömer) [87]



[81] Bûsîrî der ki: "el-Kurazî'yi bilmiyorum kimdir? Eğer Muhammed b. Ka'b ise, hadis ınunkatı'dn." Müsneâe'de böyle geçer. Bu hadisi, İbrahim b. eî-Eşter an ebîhi tarikinden Ahmed rivayet etmiştir. Zeunid'de ise Ünımü Zer an Ebt Zer yoluyla rivayet edilmiştir. Ben derim ki: "Buradaki el-Kurazî, Muhammed b. Ka'b'dır. Zevâiâ'de de böyle görünüyor. (Mecma IX, 332) İbn Hacer'e göre bu, zararsız bir seneddir. el-İsâbc'de de böyle geçer. (IV, 64)
[82] Bûsîrî, bu hadis hakkında bir değerlendirmede bulunmamıştır.
[83] Bûsîrî senedini zayıf görmüştür. Çünkü senedindeki Ebû Umeyye b. Ya'lâ, meçhul bir ravidir.
[84] Bûsîrî der ki: "Bu hadisi Ahmed b. Menî' ile Ahmed b. Hanbel aynı lafızla vermişlerdir. Her ikisinin ravileri de güvenilir kimselerdir."
[85] Bûsîrî der ki: "Bu hadisi miirsei olarak el-Hâris rivayet etmiştir."
[86] Son iki hadis hakkında Bûsîrî bir şey söylememiştir.
[87] Bûsîrî:  "İbn Ebî    Ömer'in  lafzı Halifelik bölümünde uzun uzadıya geçmişti" diyerek hadis hakkında bir değerlendirmede bulunmamıştır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebû Zer in Menkıbeleri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 20:32:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebû Zer in Menkıbeleri rüya tabiri,Ebû Zer in Menkıbeleri mekke canlı, Ebû Zer in Menkıbeleri kabe canlı yayın, Ebû Zer in Menkıbeleri Üç boyutlu kuran oku Ebû Zer in Menkıbeleri kuran ı kerim, Ebû Zer in Menkıbeleri peygamber kıssaları,Ebû Zer in Menkıbeleri ilitam ders soruları, Ebû Zer in Menkıbeleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes