๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mesnevide Geçen Hikayeler => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Ağustos 2011, 17:42:14



Konu Başlığı: Sûfînin Savaşı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Ağustos 2011, 17:42:14
Sûfînin Savaşı

Sûfînin biri orduya katıldı. Kısa bir süre sonra savaşa gitti. Savaşçı askerler meydana çıkıp, hücuma geçtiler. Sûfî ise ordunun ağırlıklarıyla zayıf kimselerden oluşan hizmet ekibiyle birlikte geride kaldı. Savaş meydanına dalan erler, at sürüp, kılıç çalıp düşmanı yendiler. Birçok ganimet ve esir alarak geri döndüler. Elde edilen ganimetten, ''Sûfî, gel sen de bir armağan al'' dediler. Sûfî takdim edilen hediyelerden hiçbirini kabul etmedi. Yiğitler hayretle sordu: ''Neden bu kadar öfkelisin?'' Sûfî, ''Savaşa giremedim. Gazadan ve gazilik sevabından mahrum kaldım'' dedi. Yiğitler sûfînin gönlünü almak için, ''Düşmandan birçok esir aldık. Birinin başını gövdesinden ayır da gazi ol'' dediler.
Sûfî bu teklife sevindi. Savaşa katılmanın sevabını elde etmek için, elleri bağlı esiri alıp çadırın arkasına götürdü. Sûfî, çadırın arkasından uzun müddet gelmeyince yiğitler merak etti. Birini kontrol için gönderdiler. Görünen manzara hayret vericiydi. Elleri bağlı esir sûfînin üzerine çıkıp boğazını ısırıyordu. Sûfînin boğazından çıkan kanlar sakalını ıslatmış, yarı ölü haldeydi. Gaziler esiri çekip aldılar, kellesini uçurdular. Sûfînin yüzüne gül suyu serperek ayılttılar. ''Ey Sûfî! Elleri bağlı esir seni nasıl altına alır? Anlat hele bu iş nasıl oldu?'' dediler. Sûfî,''Tam başını keseceğim sırada kızgınlıkla bana öyle bir bakış baktı ki, aklım başımdan gitti. Bir orduyla karşılaşmış gibi korkup kendimden geçtim. Gerisini hatırlamıyorum'' dedi. Bunun üzerine yiğitler, ''Sende bu yürek varken, sakın savaşa girmeye kalkışma. Yiğitler aslanlar gibi cenge girdiklerinde, kılıçlarıyla düşman başlarını top gibi yuvarlarlar. Başsız bedenler yerlerde ıstırapla çırpınır. Bedensiz başlar atların ayakları altında kalır. Kan deryasına benzeyen savaş meydanına, herkes giremez. Kollarını sıvayıp bulgur aşı yemeye benzemez savaş. Yürek ister. Savaş Türkler'in işidir, kızların değil'' dediler.
***
Mevlânâ, kendini yiğit sanıp savaşa katılan ödlek kişiyi anlatmak suretiyle, gerçek sûfî olmayan sûfîlik satan kişileri anlatıyor. Halk arasında itibar görmek için, sûfî görüntüsü veren bu kişiler; nefsi ile savaşmamıştır. Aşk derdi çekmemiş, aşk elinden dağlanmamıştır. Yüreksiz ve gevşek olmalarından dolayı, hileleri hemen ortaya çıkar.


Konu Başlığı: Ynt: Sûfînin Savaşı
Gönderen: Ekvan üzerinde 04 Ekim 2011, 06:03:30


    Halk arasında itibar görmek için, sûfî görüntüsü veren bu kişiler; nefsi ile savaşmamıştır. Aşk derdi çekmemiş, aşk elinden dağlanmamıştır. Yüreksiz ve gevşek olmalarından dolayı, hileleri hemen ortaya çıkar.

      Rabbim halimizi düzeltsin,işin hakikatine uyandırsın..Lafazanlıktan muhafaza etsin..Hakiki imanı tattırsın,inşaallah..


Konu Başlığı: Ynt: Sûfînin Savaşı
Gönderen: Kevser 9 üzerinde 04 Mart 2014, 21:28:25
Eğer o kişi Sufi olsaydı
Bir esirin kellesini elleri bağlı iken kesmeyi kabul etmezdi bence...


Konu Başlığı: Ynt: Sûfînin Savaşı
Gönderen: Ayşe A8 üzerinde 08 Haziran 2014, 17:28:33
gerçek sufi eleri bağlı olanın başınıda kesmez , düşman kaşlarını çatıp baktı diye korkudanda bayılmaz...


Konu Başlığı: Ynt: Sûfînin Savaşı
Gönderen: Ceren üzerinde 08 Haziran 2014, 17:39:54
Esselamu aleyküm.çok güzel bir hikayeydi.Allah razı olsun.Her şeyi Allah için yapınca ,onun için savaşınca her şey yoluna girer.


Konu Başlığı: Ynt: Sûfînin Savaşı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Ağustos 2014, 22:55:28
Ve aleykumusselam ve rahmetullahi. Yine kıssadan hisse almak gerekli. Rabbim bizleri samimi iman edenlerden eylesin, kalb gözü açılanlardan eylesin.