๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mesnevide Geçen Hikayeler => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Temmuz 2011, 18:49:51



Konu Başlığı: İhtiyar Çalgıcı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Temmuz 2011, 18:49:51
İhtiyar Çalgıcı


Hz. Ömer zamanında bir çalgıcı çok güzel çeng çalardı. Bülbüller onu dinlerken kendinden geçerdi. Çalgısından çıkan nağmeler, dinleyenleri bazan neşelendirir, bazan da insanın aklını başından alır, ruhunu kanatlandırır, hayal âlemlerinde gezdirirdi. Zaman geçti, yaş ilerledi, çalgıcı ihtiyarladı. Güzelim sesi çirkinleştiği için itibardan düştü. Artık bir şey kazanamaz duruma gelmiş, bir dilim ekmeğe muhtaç olmuştu. Bir gün, içi yanarak Cenâb-ı Hakk'a niyazda bulundu. Rabbine, ''ALLAHım, sen bana uzun bir ömür, birçok fırsat verdin. Benim gibi değersiz kulundan ihsanını eksik etmedin. Yetmiş yıl, çeşitli günahlar işleyerek sana isyan ettim. Bir gün olsun rızkımı kesmedin. Artık kazancım yok. Bugün senin misafirinim. Sana konuk oluyorum. Çalgımı da senin için çalacağım'' dedi. Çengini alarak mezarlığa gitti. Medine mezarlığında bir hayli
ağlayarak çeng çaldı. Sonra da çengini yastık yapıp uyudu. O sırada, Halife Ömer'e de bir uyku hali geldi. Kendini uykudan alamadı. Âdeti olmadığı halde, o saatte uykuya daldı. Rüyasında bir ses ona, ''Ey Ömer, kulumuzu ihtiyaçtan kurtar. Mezarlıkta has bir kulumuz var. Beytülmâlden 700 dinar al, götür o kulumuza ver. Ona de ki: Şimdilik ihtiyaçlarını bununla karşıla. Paran bittiğinde tekrar gel.'' Hz. Ömer rüyasında duyduğu sesin heybetiyle uyandı. Hemen hazırlığını yapıp mezarlığın yolunu tuttu. Mezarlığın çevresinde döndü dolaştı. Birkaç tur attı. Çalgıcı ihtiyardan başka kimseyi göremedi. Rüyasında bildirilen has kulun, ihtiyar çalgıcı olabileceğine ihtimal vermiyordu. Mezarlığı yeniden dolaştı. Aradı, taradı, başka bir kimseye rastlayamadı. Kendi kendine, ''İhtiyar çalgıcı nasıl olur da bana bildirilen tertemiz, hizmete lâyık bir kul olur?'' diye düşündü. Çölde avını arayan aslan gibi mezarlığın içini, dışını etrafını bir daha dolaştı. İhtiyar çalgıcıdan başka etrafta kimse bulunmadığına kanaat getirdi. Karanlık içinde nice nurlu gönüller vardır diyerek, ihtiyar çalgıcının yanına gitti. Saygıyla oturdu. Aksırarak geldiğini haber verdi. İhtiyar çalgıcı sıçrayarak uyandı. Karşısında emîrü'l-müminîn Hz. Ömer'i görünce şaşırdı ve korkudan titremeye başladı. Beti benzi attı. Oradan uzaklaşmak istedi ama yapamadı. İçinden, ''Yâ rabbi! Sen yardım et'' dedi. Hz. Ömer, ''Benden korkma. Sana, Hak Teâlâ'dan müjde getirdim. Selâm edip, hatırını soruyor. İhtiyaçların için bu parayı gönderdi. Bunları harca, bittiğinde bana gel'' dedi. Çalgıcı ihtiyar bunları duyunca utancından titreyip ağlamaya başladı. Bir hayli ağladıktan sonra, ''Rabbimle arama perde oldun'' diyerek çengisini parçaladı. Ağlayıp, sızlayarak rabbine şöyle yalvardı: ''Ey ALLAHım! İsyanla geçen ömrüme acı. Bir günümün bile kıymetini bilemedim. Ömrümü boş yere harcadım. Nefesimi şarkılar söyleyerek tükettim. Dünyadan ayrılacağımı unuttum. Yazıklar olsun bana. Gün bitti akşam oldu. ALLAHım! Verdiklerine razı olmayan nefsimi, sana şikâyet ve bütün yaptıklarıma da tövbe ediyorum.''


Konu Başlığı: Ynt: İhtiyar Çalgıcı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Temmuz 2011, 21:02:22
Karanlık içinde nice nurlu gönüller vardır diyerek, ihtiyar çalgıcının yanına gitti.

Evet karanlıklar içinde nice nurlu gönüller vardır hiç birimiz bu nurlu gönülleri bilemeyiz. Hepimizin yaptığı hatlaradan biri insanları görünüşlerine göre değerlendirmek ki bu hikayede vurgulanmak istenen de bu. Verilemk istenen diğer mesaj da Rabbimin lütfu.Onun merhameti lütfu gerçekten sonsuz.
Rabbim bu lütfa merhemete erenlerden eylesin inş bizleri.