๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Merak Ettiklerimiz => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 21 Temmuz 2010, 19:00:03



Konu Başlığı: Tüp Bebek Nedir
Gönderen: Zehibe üzerinde 21 Temmuz 2010, 19:00:03
TÜP BEBEK NEDİR?
 

Doç. Dr. Salih ÜNLÜ

1978 Temmuzuydu. Bir tüp bebeğin meydana geldiği habe­ri, kısa zamanda dünyanın her tarafına ulaştı. Bu hâdisenin aslı neydi acaba?

"Bir anne adayının yumurta hücresi, babadan alınan sperm hücreleriyle tüp içinde biraraya getirilir. Böylece, yumurta hüc­resinin döllenmesi sağlanır. Vücut dışında döllenen bu yumurta, 60-70 saat tüp içinde bırakıldıktan sonra anne rahmine yerleşti­rilir. İşte, hâdisenin esası bundan ibaret. Yani bir bebek adayı­nın, bu tüpdeki takriben üç günlük misafirliği...[65]

 

Niçin Tüp Bebek?
 

Acaba, böyle bir şeye niçin gerek duyuluyor?

Kadınların rahimle yumurtalıkları arasında uzanan fallop tüplerindeki tıkanıklık, iltihap, gelişme bozukluğu veya bunla­rın çıkarılmış olması gibi durumlarda bu yola başvurulur. Ayrı­ca annede, babanın üreme hücreleri olan spermleri öldürücü maddelerin (antikor) mevcudiyetinden dolayı ortaya çıkan kısır­lıklarda da kullanılan bir metoddur.[66]

 

Tüp İçinde Hayat!
 

Bu canlı, üç gün de olsa tüp içinde nasıl muhafaza edilecektir?

Tüpte döllenmeyi sağlamak için, öncelikle üreme hücreleri­nin vücut dışında yaşamlarını sağlamak gerekecektir. Bunun için, hazırlanan ortamda embriyo (cenin)nun hücreleri yaşayabilmeli, döllenme olabilmeli ve daha sonra da bu embriyo tüp içinde gelişme gösterebilmelidir. Hücrelere hiç zarar vermemesi gereken bu ortamın, devamlı kontrol altında tutulması gerekli­dir.

Aslında, vücud dışı üreme olayı çok değişkendir. Kültür or­tamı, diğer şartlar ve çevre şartları sabit tutulsa bile, yumurta hücresinin nitelikleri devamlı değişebilmektedir. Şunu hemen ilave edelim ki, bugüne kadar ideal manada, yani anne karnın­daki gibi kültür ortamı hazırlanamamıştır.

Bu işlemin sağlıklı yürütülebilmesi için, gerekli teçhizat ile donatılmış embriyo laboratuarı olmalıdır. Tabii bu da yeterli de­ğil.

Bunun hemen yanında, anneden yumurtanın alınması için bir operasyon odası gereklidir. İş yine bitmemiştir. Tüpte üç gün misafir edilen embriyonun, tekrar anneye transfer edilmesi gerekmektedir.

Yumurtalama zamanından hemen önce, genel anestezi altın­da bir operasyon yapılır. Kadının karın boşluğuna girilerek, ol­gun yumurta hücresi yumurtalıktan alınır. Vücuttaki şartlar, bir kültür ortamında taklid edilir. Bu sayede, yumurta hücresi ile babadan alınan üreme hücresinin birleşerek döllenmesi sağlanır.

Bebeği meydana getirecek embriyo bu dış ortamda, yani tüp içinde döllenmeye başlar. 60-70 saat sonra da, rahimde yuvala­nacak olgunluğa erişmiş olur.

Embriyo eğer ölmezse, sonraki gelişmesini daha emniyetli şartlar altında sürdürecek, gebelik süresi sonunda da normal bir bebek olarak doğacaktır.[67]

 

Ana Rahmi ve Tüp
 

Embriyonun tüpte döllenmesi; çeşitli branşlarda yetişmiş uzmanlara, modern laboratuarlara ve fevkalade masraflara ihti­yaç gösterir.

Sağlıklı bir annenin hamileliği sırasındaysa, bu olaylar ses­sizce gerçekleşir. Bu durumdaki embriyo, diğerinden daha em­niyetli bir şekilde gelişme gösterir. Ana rahmine yerleştirilme­yen bir tüp bebek ise, bütün ihtimamlara rağmen tüpte ancak 8-9 gün yaşayabilmektedir.

Bu uygulama ile elde edilen yumurtaların vücut dışında döl­lenme şansı yaklaşık yüzde yetmiş, gebelik meydana gelme ora­nı ise yüzde 25-30 civarındadır. Üstelik böyle bir gebelikte dü­şük, dış gebelik ve çocukta anormallik nisbeti de oldukça art­maktadır.[68]

 

İnsanın Yaptığı!..
 

Burada insan sadece, bir engel dolayısiyle birleşemeyen yu­murta ve spermin karşılaşmasını sağlıyor. Halbuki embriyo tek bir hücreyken, 60 trilyon hücreli bir insan haline geliyor. Geçir­diği gelişme safhalarının önemli bir kısmıysa, ilim için henüz meçhul!...

Bu kadar sıkıntı, telaş ve teknik hazırlık, istikbalin bebeğini üç gün misafir etmek için yapılıyor.

Bu süre içinde, onun hücrelerinin çoğalmasını biz mi sağlı­yoruz? Hayır. Onları yerlerine ve görevlerine göre farklılaştırıp yerleştiren biz miyiz? Hayır. O halde yaptığımız, anne babadan aldığımız tohumları buğday gibi tüpün içine ekmekten başka nedir?!...[69]

 

Şartların Te'siri ve Terbiye Faktörü
 

Kur'ân-ı Kerîm, ana rahminde geçen safhayı da hayata dahil eder. Hadîslerde bu devrin terbiye yönünden önemine dikkat çekilerek, çocuğun ahlâkına iyi veya kötü tesirlerinin olacağın­dan bahsedilir.

Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadislerinde; cenin halindeki ço­cuğun her yönüyle anneden etkileneceğini; birtakım huy, karak­ter, sıhhat hastalık benzemeleri olacağını belirtmiştir.

Bugün ilim de, ırsiyetin genlerle tayin ve nakledildiğini or­taya koymuştur. Dolayısiyle ceninin rahimde, annenin psikolo­jik ve fizyolojik durumundan etkilendiğini o da teyid etmiş olu­yor.

Pek kısa da olsa, ceninin dışarıdaki bu hayatının, onun ruhu ve bedeni üzerindeki tesirleri de ele alınması gereken önemli bir konudur.

Tüpe konan bu yumurta ve sperm evli çiftlerden alınabildiği gibi, böyle bir alâka bulunmaksızın gerçekleştirildiği de görül­mektedir. Bitki ve hayvanlar üzerinde yapılan sûn'i döllenme çalışmaları, ıslah ve soylulaştırma gayesine hizmet eder. Aynı usulün insanlarda tatbiki, pek çok açıdan, altından kalkılamaya­cak pek çok problemi beraberinde getirecektir.[70]