๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Merak Ettiklerimiz => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 19 Temmuz 2010, 15:29:45



Konu Başlığı: Kölelik Meselesi
Gönderen: Zehibe üzerinde 19 Temmuz 2010, 15:29:45


Kölelik Meselesi
 

5. İslâmiyet, kölelik müessesesine de büyük bir titizlikle eğilmiş, onu hukukî bir statüye kavuşturmuştur.

İslâm Dîni geldiği sıralarda bütün dünyada kölelik, en vahşi ve insanlık dışı tatbikatıyla hüküm sürmekteydi.

İslâmiyetin bütün dünyada yaygın olan bu müesseseyi, tamamiyle ortadan kaldırması elbette beklenemezdi. Bu sebeble O, köleliği temelden ve bir anda ilga yoluna gitmemiş, fakat bu müesseseyi büyük bir islahata tabi tutarak, ona en insanî ve en medenî şekli vermiştir. Ayrıca kölelikten hürriyete geçiş yolla­rını artırıp kolaylaştırarak, köleliğin dolaylı olarak ortadan kalk­masını sağlayacak formüller koymuştur.

6. Mülkiyet Hürriyeti. Allah'ın insana verdiği çeşitli duy­gular arasında mal sevgisi, mülk edinme arzusu da vardır. Kur'an-ı Kerim'de bu husus açıkça belirtilmiştir.

Fıtrat dini olan İslâm, bu sebeble ferde mülkiyet hakkı tanı­mış, ona, bu duygusunu meşru şekilde tatmin etmesi için zemin hazırlamıştır. İslâm'ın tanıdığı mülkiyet hakkına, sahibinin izni olmadan hiçbir şekilde müdahale edilemez.

7. Hukukta Eşitlik. İslâmiyet bütün insanları hukuk önünde bir tarağın dişleri gibi eşit kabul etmiştir. Şahısların içtimaî du­rumuna, soyuna sopuna göre imtiyazlı muamele yapılmasına müsaade etmemiştir.

İslâm'da kanun hakimiyeti ve hukukun üstünlüğü esastır. Bir devlet reisi ile halktan biri kanun karşısında eşit muamele görür. Suçlu olan, devlet reisi bile olsa, mutlaka cezasını görür.

Fatih Sultan Mehmed'in bir Rum mimarı ile, Hz. Ali'nin bir Yahudi ile, Selâhaddin-i Eyyûbî'nin bir Ermeni ile hakim huzuruna çıkmaları bunun en çarpıcı örnekleridir.[336]