> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Merak Ettiklerimiz > Açlıktan Ölüm Var mı
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Açlıktan Ölüm Var mı  (Okunma Sayısı 2137 defa)
21 Temmuz 2010, 18:38:00
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 21 Temmuz 2010, 18:38:00 »



AÇLIKTAN ÖLÜM VAR MI?
 

Doç. Dr. İrfan KÜFREVİOĞLU

"Yerde yürüyen hiçbir canlı hariç kalmamak üzere, rızıkları Allah'ın üstünedir..."[102].

"Nice canlı mahlûkat vardır ki, rızkını kendisi taşımı­yor. Onu da sizi de Allah rızıklandınyor. O hakkıyla işiten, kemâliyle bilendir"[103].

Yukarıdaki âyetlerin ifadesine göre, bütün canlıları ömürleri boyunca rızıklandıran Allah'dır. Yaşadıkları sürece de rızıklarını verir, yâni rızık, Allah'ın garantisi altındadır.

Evet, sonsuz rahmet sahibi olan Cenâb-ı Hak, yeryüzünü bir nimet sofrası olarak sermiş ve canlıları da bu ziyafete davet et­miştir. Bu ziyafetten, gözle görülemiyecek kadar küçük olan mikroplar istifade ettiği gibi, tonlarca ağırlıkta olan balinalar da faydalanırlar. Biyoloji ilminin tesbit edebildiği kadarıyla, yer­yüzünde 2 milyondan fazla bitki ve hayvan türü bulunur. Her bir türün de sonsuz denecek kadar çok sayıda fertleri vardır. Her birisinin midesi farklı, hisleri ve zevk aldığı besinleri farklı olduğu gibi, sofrası da farklıdır. Bu kadar canlıyı hergün mü­kemmel olarak kim doyuruyor?

Bütün canlıların rızkının Allah tarafından verildiğinin en güzel misâli, acizlerin çok daha mükemmel beslenmesidir.

Meselâ, anne rahmindeki çocuk kuvvetten tamamen mahrum­dur. Fakat göbek vasıtasıyla en güzel bir şekilde beslenir. Dün­yaya gözlerini açınca, birazcık kuvvet kazanır ve o kapı kapa­nır. Bu defa da ağız yoluyla, memeler musluğundan çıkan saf ve gıdalı bir sütle beslenir. Bebeğin yaşaması için gerekli olan yağlar, proteinler, karbonhidratlar gibi bütün gıdaları ihtiva eden bu sütte sadece demir ve bakır bulunmaz. Bu elementler de, bütün canlıların rızkına kefil olan Allah tarafından, yavru daha ana rahminde iken onun vücudunda depolanır. Ve bu işlem, 6 ay kadar devam eder[104].

Bu kanun, sadece insan yavruları için mi geçerlidir?.. Hayır. Bütün canlılarda benzer kanunları görmek mümkündür. Orma­nın kralı unvanıyla her canlıyı titreten arslan, bir rızık bulduğu zaman kendisi yemez, aç yavrusuna getirir. Tavuk bulduğu darı tanesini civcivine verir.

Rezzakiyet (rızık verme) kanunu, kâinatta umumî bir şekil­de devam eder. İnsanlar oksijen alıp karbondioksit verirken, bitkiler de karbondioksit alıp oksijen verirler. Bu bitkiler top­raktan bazı maddeleri alarak, güneş ışığı sayesinde organik maddeleri meydana getirirler. Bitkiler, hayvanlar için rızık ol­dukları gibi, hayvanların bir kısmı diğer hayvanların, bir kısmı da insanların rızkıdır. Besin zincirindeki bu kanun devamlılık arzeder ve böylece yeryüzünde rızkı verilmeyen hiçbir mahlûk kalmaz.

Allah'ın bütün canlıların rızkına kefil olduğunu yukarıda be­lirtmiştik. "Peki, açlıktan ölenlerin olduğu söyleniyor. Bu­nun ilmî izahı nasıldır?" sorusu hatıra gelebilir. Bu hususu değişik cihetlerden ele almak mümkün.

İnsan vücuduna alınan gıdaların bir kısmı glikojen ve yağ halinde depolanır. Bu depolar açlık durumunda harcanır. Depolardaki gıdalar, insanın oldukça uzun bir süre yaşamasını sağ­lar. Doktor Dewey'in bu hususta yaptığı araştırma, oldukça ilgi çekicidir. Dört yaşlarında iki çocuk dikkatsizlikle ilâç içtikle­rinden, yemek boruları ve midelerinde yanıklar meydana gel­miş ve yemek yiyemez olmuşlardı. Zayıf ve narin olan birinci çocuk, vücudundaki ihtiyatları kullanarak 15 gün yaşadı. Daha kuvvetli olan ikinci çocuk ise 90 gün dayandı.

Uzun süreli açlıklarla alâkalı bir araştırma yapan Doktor Bertholet'in elde ettiği sonuçlar da kayda değer. Buna göre uzun süren açlık durumlarında hasıl olan kilo kaybı, bilhassa yağ ve dalak gibi hayatî önemi az olan organ ve dokularda meydana gelir. Bu araştırma sonuçları; uzun süren açlıklarda vücut tarafından; yağın % 97'sinin, dalağın % 63'ünün, karaci­ğerin % 56'sının, adalelerin % 30'unun ve kanın % 17'sinin kul­lanıldığını göstermiştir. Halbuki aynı araştırmada, insan için hayatî öneme sahip olan beyin ve sinirlerde, herhangi bir ağırlık kaybının olmadığı tesbit edilmiştir. Bu da gösteriyor ki, açlık anında vücut için hayatî öneme haiz organlardan değil, diğerlerinden harcama yapılmaktadır. Böyle bir açlık duru­munda yağların, keton cisimlerine çevrildiği ve beyin hüc­relerinin imdadına gönderildiği, son yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur.

Bu konuda yapılan denemeler, hiçbir şey yemeden ortalama 80 gün kadar yaşanabileceğini göstermiştir. Yalnız gıdanın ke­silmesi birdenbire olmamalıdır. Aksi taktirde alışılmış olan âdetin terkinde vücut zayıf düşüp, ölüme götürebilir. Bu hu­susu İbn-i Haldun şöyle ifade eder: "Kıtlık görülen yerlerde çok yemeye alışanlar, az yemeye alışanlardan çok fazla ka­yıp verirler. Onları öldüren, karşılaştıkları kıtlık değil, da­ha önce alışmış oldukları tokluktur"[105].

Dünyada açlıktan öldüğü söylenen insanların % 20'sini Hin­distan'da, % 35'ini ise Afrika'da yaşayan (1) yaşının altındaki çocukların meydana getirdiği ifade edilmektedir. Anlaşılan odur ki, insan vücudunda ve çevresinde her an hazır bekleyen mikroplar, vücudun zayıf olduğu anlarda hemen bedene hâkim olarak onu altedebilmektedir. Özellikle çocuklar bu hususta en zayıf durumda olduklarından, fazla oranda ölüme maruz kalır­lar. O halde açlıktan öldüğü söylenenler, rızkın bitmesinden de­ğil, rızkın azalmasından meydana gelen hastalıklardan ölürler.

Bu hususta, Prof. Dr. Sabahattin Zaim şu ifadeleri kullanır: "Dünyada nüfus artışının açlık ve kıtlığa sebep olması için, gıda maddelerindeki artış hızının nüfus artış hızından daha yavaş olması gerekir. Halbuki dünyada yılda % 2 nisbetinde artan nüfusa karşılık, gıda maddeleri üretimi % 4 ora­nında artmaktadır. Yani, dünyayı bütün olarak ele aldığı­mızda, bir kıtlık söz konusu değildir ve fert başına düşen ortalama gıda miktarı artmaktadır...[106].

Aynı yazar sözü edilen kitapta; gıda istihsalinin (üretiminin) en yetersiz olduğu Uzakdoğu, Güney Amerika ve Afrika'da da­hi, son 30 yılda nüfus başına gıda üretim miktarının düşmeyip sabit kaldığım, diğer bölgelerde ise % 16 ile % 50 arasında art­tığını ifade etmektedir. Aynı eserde, dünyanın bazı bölgelerinde aç sayılacak insanların varlığı, insan faktöründen azami istifade edilmeyişiyle açıklanmaktadır. Bu gibi ülkelerde, üretim faktör­lerinden olan sermayenin bol olduğuna işaret edilir. Bu arada gelişme için kaynaklarda ve diğer imkânlarda görülen inkişafla­rın, bütün ülkelerde, millî gelirin nüfustan daha hızlı artmasını sağlayacak durumda bulunduğu belirtilir.

Bu konuda İngiltere'de yapılan araştırma sonuçlarına göre, yeterli gübre kullanımı ile gıda üretimini en az 10 kat artırmak mümkün olabilecektir. Bu ise yaklaşık 31.5 milyar insanın bes­lenmesine imkân sağlamak demektir[107].

 

Rızık Herkese Eşit Miktarda mı Veriliyor?

 

Bu husus Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle bildirilir: "Allah, kulla­rından kimi dilerse onun rızkını yayar (genişletir) veya onu kısar. Şüphesiz ki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir"[108].

Yukarıda meâlen beyan edilen âyet-i kerîmeye göre, Cenâb-ı Hak, bazı insanlara rızkı bol, bazılarına da kıt vermek­tedir. Bu hakikat izaha gerek duyulmayacak kadar aşikârdır.

Bunun hikmeti, bir başka âyet-i kerîme ile şöyle ifade edilir: "Eğer Allah bütün kullarına (müsavat üzere, eşit şekilde) bol rızık verseydi, yer(yüzün)de muhakkak ki taşkınlık ederler, azarlardı. Fakat O ne miktar dilerse (rızkı o kadar) indirir. Şüphe yok ki, O, kulların her hali(nden) hakkıyla haberdardır, (herşeyi) kemâliyle görendir"[109].

Demek ki, dünyada açlıktan ölen olmadığı gibi, herkese ve­rilen rızık da eşit değil. Kimine az, kimine çok. Fakat her ne hâl olursa olsun, insana düşen: O'nun rahmet kapısını çalmak, O'ndan talep edip istemek... Nasıl mı? Meşru yoldan çalışarak, sebeplere el atarak. Bize düşeni yaptıktan sonra da kısmetimize razı olup, O'na teşekkür ederek...[110]


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Açlıktan Ölüm Var mı
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:11:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Açlıktan Ölüm Var mı rüya tabiri,Açlıktan Ölüm Var mı mekke canlı, Açlıktan Ölüm Var mı kabe canlı yayın, Açlıktan Ölüm Var mı Üç boyutlu kuran oku Açlıktan Ölüm Var mı kuran ı kerim, Açlıktan Ölüm Var mı peygamber kıssaları,Açlıktan Ölüm Var mı ilitam ders soruları, Açlıktan Ölüm Var mıönlisans arapça,
Logged
03 Ağustos 2016, 19:23:42
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 03 Ağustos 2016, 19:23:42 »

Rabbimizin nimetleri sonsuzdur..Verdiği rizik  bitmez ..Sadece insanoğlunun amacının dışında tükenmesi sonucu azalması ile doğan hastalıklar sebebi ile ölüm olur..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
03 Ağustos 2016, 20:50:42
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 03 Ağustos 2016, 20:50:42 »

Aleykumselam.Allahin yarattigi nimetlerin limiti yoktur.Allahin yarattigi nimetlerin degerini bilen ve ona gore tuketen kullardan olalim inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Ağustos 2016, 12:11:24
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #3 : 04 Ağustos 2016, 12:11:24 »

Esselamu aleykum,
Allah c.c.  nimet isteyen kuluna mutlaka verir....Ondan esirgemez...Rabbim bizleri nimetlerin değerini bilip şükreden kullarından etsin inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Ağustos 2016, 13:31:12
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #4 : 04 Ağustos 2016, 13:31:12 »

Aleykumusselam ve rahmetullah.ac kaldigimiz vakit her bir hucremiz 30 gun boyunca oylece duabiliyormus.kaldiki kac milyon hucremiz var.Mevla rizikalra bn kafiyim buyuuruyo.o yuzdena cliktan olen kimse yoktur
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes