๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mektubat => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 18 Şubat 2011, 14:30:55



Konu Başlığı: On Dokuzuncu Mektup On Dördüncü Nükte 3. Misal
Gönderen: Hadice üzerinde 18 Şubat 2011, 14:30:55
ÜÇÜNCÜ MİSAL:

Bazı Sahabe-i Güzine, ayrı ayrı maksatlar için dua etmiş. Duası öyle parlak bir surette kabul olmuş ki, o keramet-i duaiye, mucize derecesine çıkmış.

Ezcümle, başta Buharî ve Müslim haber veriyorlar ki, İbni Abbas'a şöyle dua etmiş:



20(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19104.gif)

duası öyle makbul olmuş ki, İbni Abbas "tercümanü'l-Kur'ân" ünvan-ı zîşânını ve "habrü'l-ümme," yani "allâme-i ümmet" rütbe-i âlisini kazanmış. Hattâ çok gençken, Hazret-i Ömer onu ulema ve kudema-yı Sahabe meclisine alıyordu.21

Hem başta İmam-ı Buharî, ehl-i kütüb-ü sahiha haber veriyorlar ki: Enes'in validesi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma niyaz etmiş ki, "Senin hâdimin olan Enes'in evlât ve malı hakkında bereketle dua et." O da dua etmiş,


22(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19105.gif)

demiş. Hazret-i Enes, âhir ömründe kasemle ilân ediyor ki: "Ben kendi elimle yüz evlâdımı defnetmişim. Benim malım ve servetim itibarıyla da, hiçbirisi benim gibi mesut yaşamamış. Benim malımı görüyorsunuz ki pek çoktur. Bunlar bütün dua-yı Nebevî bereketindendir."23

Hem başta İmam-ı Beyhakî, ehl-i hadis haber veriyorlar ki: Aşere-i Mübeşşereden Abdurrahman bin Avf'a, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm kesret-i mal ve bereketle dua etmiş. O duanın bereketiyle o kadar servet kazanmış ki, bir defa yedi yüz deveyi yükleriyle beraber fî sebîlillâh tasadduk etmiş.24
On Dokuzuncu Mektup - s.420

İşte, dua-yı Nebeviyenin bereketine bakınız, "Bârekâllah" deyiniz.

Hem İmam-ı Buharî başta, râviler naklediyorlar ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Urve bin Ebî Ca'de'ye, ticarette kâr ve kazanç için bereketle dua etmiş. Urve diyor ki: "Ben bazı Kûfe çarşısında duruyordum. Bir günde kırk bin kazanıyordum, sonra evime dönüyordum." İmam-ı Buharî der ki: "Toprağı da eline alsa onda bir kazanç bulurdu."1

Hem Abdullah ibni Cafer'e kesret-i mal ve bereket için dua etmiş. Hazret-i Abdullah ibni Cafer o derece servet kazanmış ki, o asırda şöhretgir olmuş. O bereket-i dua-yı Nebevî ile hasıl olan serveti kadar, sehâvetle de iştihar etmiş.2

Bu neviden çok misaller var. Nümune için bu dört misalle iktifa ediyoruz.

Hem başta İmam-ı Tirmizî haber veriyor ki: Sa'd ibni Ebî Vakkas için Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dua etmiş:
3(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19106.gif)
demiş. Sa'd'ın duasının kabulü için dua etmiş. O asırda Sa'd'ın bedduasından herkes korkuyordu. Duasının kabulü de şöhret buldu.

Hem meşhur Ebu Katâde'ye ferman etmiş:


4(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19107.gif)

diye, genç kalmasına dua etmiş. Ebu Katâde yetmiş yaşında vefat ettiği vakit, on beş yaşında bir genç gibi olduğu, nakl-i sahihle5 şöhret bulmuş.

Hem meşhur şair Nâbiğa'nın kıssa-i meşhuresidir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanında bir şiirini okumuş. Şu fıkra:


(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19108.gif)

Yani, "Şerefimiz göğe çıktı; biz daha üstüne çıkmak istiyoruz." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, mülâtafe suretinde ferman etti: (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19109.gif) Dedi:(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19110.gif)ani, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, lâtife olarak dedi: "Gökten öbür tarafa nereyi istiyorsun ki, şiirinde orayı niyet ediyorsun?" Nâbiğa dedi: "Göklerin fevkinde Cennete gitmek istiyoruz." Sonra bir mânidar şiirini daha okudu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dua etti:
(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19111.gif)Yani, "Senin ağzın bozulmasın." İşte, o dua-yı Nebevînin bereketiyle, o Nâbiğa, yüz yirmi yaşında bir dişi noksan olmadı. Hattâ bazı bir dişi düştüğü vakit, yerine bir daha geliyordu.6

Hem, nakl-i sahihle, İmam-ı Ali için dua etmiş: (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19112.gif)Yani, "Yâ Rab, soğuk ve sıcağın zahmetini ona gösterme." İşte şu dua bereketiyle, İmam-ı Ali kışta yaz libasını giyerdi, yazda kış libasını giyerdi. Derdi ki: "O duanın bereketiyle hiçbir soğuk ve sıcağın zahmetini çekmiyorum."7

Hem Hazret-i Fatıma için dua etmiş:(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19113.gif)Yani, "Açlık elemini ona verme." Hazret-i Fatıma der ki: "O duadan sonra açlık elemini görmedim."8

Hem Tufeyl ibni Amr, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan bir mucize istedi ki, götürüp kavmine göstersin. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm 9(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/b-mektubat/ayetler/b19114.gif)demiş. İki gözü ortasında bir nur zuhur etmiş, sonra değneği ucuna naklolmuş. Bununla "zinnur" diye iştihar bulmuş.10

İşte bu vakıalar ehâdis-i meşhuredendir ki, kat'iyet peydâ etmiştir.

Hem Ebu Hüreyre, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma şekvâ etmiş ki, "Nisyan bana ârız oluyor." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş, bir mendil şeklinde birşey açmış. Sonra, mübarek avucuyla gaibden birşey alır gibi, öyle avucunu oraya boşaltmış.

On Dokuzuncu Mektup - s.421

İki üç defa öyle yaparak Ebu Hüreyre'ye demiş: "Şimdi mendili topla." Toplamış. Bu sırr-ı mânevî-i dua-yı Nebevî ile, Ebu Hüreyre kasem eder: "Ondan sonra hiçbir şey unutmadım."11

İşte bu vakıalar ehâdis-i meşhuredendirler.






20 "Allahım! Onu dinde fakîh kıl ve ona tefsir ilmini öğret." Buharî, Vudû': 10, İlim: 17, Fedâilü'l-Eshâb: 24; Müslim, Fedâilü's-Sahâbe: 138; İbni Hibban, Sahih, 9: 98; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:327; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:661; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:130; İbnü'l-Esîr, Câmiu'l-Usûl, 9:63; Müsned, 1:264, 314, 328, 330; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:534.

21 Müsned, 1:338; Ahmed ibni Hanbel, Fedâilü's-Sahâbe, no. 1871; el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:535; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:661

22 "Allahım! Onun malını ve evlâdını çoğalt. Ve ona ihsan ettiğin nimetlere bereket ver."

23 Buharî, Daavât: 19, 26, 47; Müslim, Fedâilü's-Sahâbe: 141, 142, no. 2480, 2481; Müsned, 3:190, 6:430; İbni Hibban, Sahih, 9:155; el-Mubârekforî, Tuhfetü'l-Ahvezî, 10:330.

24 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:326; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:659; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:125.

1 Buharî, Menâkıb: 28; İbni Mâce, Sadakat: 7; Müsned, 4:375; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:327; Es-Sâ'âtî, el-Fethü'r-Rabbânî, 22:326.

2 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:327; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:661; el-Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, 5:286; İbni Hacer, el-Metâlibü'l-Âliye, no. 4077, 4078.

3 "Allahım, onun duasını kabul eyle." Tirmizî, Menâkıb: 27, no. 3751; İbn-i Hibbân, Sahih, no. 12215; el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:499; Ebû Naîm, Hilyetü'l-Evliyâ, 1:93, Ebû Naîm, Delâilü'n-Nübüvve, 3:206; el-Elbânî, Mişkâtü'l-Mesâbîh, 3:251, no. 6116; el-Mubârekforî, Tuhfetü'l-Ahvezî, 10:253-254, no. 3835; Ahmed ibni Hanbel, Fedâilü's-Sahâbe, 2:750, no. 1038; İbnü'l-Esîr, Câmi'u'l-Usûl, 10:16, no. 6535.

4 "Allah yüzünü ak etsin. Allahım, onun tenini ve tüyünü mübarek kıl."

5 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:327; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:660; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:128

6 Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:661; İbni Hacer, el-İsâbe fî Temyizi's-Sahâbe, no. 8639; el-Askalânî, el-Metâlibü'l-Âliye, no. 4060; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6:168.

7 el-Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, 9:122; Ahmed ibni Hanbel, Fedâilü's-Sahâbe, no. 950; İbni Mâce, Mukaddime: 11, no. 117; Müsned, 1:99, 133; Müsned (tahkik: Ahmed Şâkir), 2:120, no. 1114; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:133.

8 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:134; el-Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, 9:203.

9 "Allahım, onu nurlandır."

10 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:134; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:662.

11 Buharî, İlim: 42; Menâkıb: 28; Büyû': 1; Hars: 21; Müslim, Fedâilü's-Sahâbe: 159, no. 2492; Tirmizî, Menâkıb: 46, 47; Müsned, 2:240, 274, 428; el-Mubârekforî, Tuhfetü'l-Ahvezî, 10:334, no. 3923; İbni'l-Esîr, Câmiü'l-Usûl , 9:95; İbni Kesîr, el-Bidâye Ve'n-Nihâye, 6:162; es-Sâ'âtî, el-Fethü'r-Rabbânî, 22:405, 409-410; Ebû Na'îm, Hılyetü'l-Evliyâ, 1:381; el-Askalânî, el-isâbe, no. 1190.