๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mektubat-ı Şeyh Hazret => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 21 Ocak 2010, 14:27:18



Konu Başlığı: Elliüçüncü Mektup
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 21 Ocak 2010, 14:27:18
ELLİÜÇÜNCÜ MEKTUP

Şerefli, en yüce âlim, en kâmil olan ârif, ilimde mahir, Hazretin (Kaddesallahü sirreh) validi (El-Şeyh Abdurrahman’ın Kuddise sirruh) halifesi, Taşkesanlı sonra Erzurumlu olan mevlâmız El-Şeyh Ahmed, (Kuddise sirruh) içinde bulunduğu zamandan şikâyeti ile, mezkûr şeyhin kalbini teselli etmesi ve buna benzer mes’elenin beyanındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Hiçbir varlık yok ki, onu hamd ile tesbih etmesin. Salât ü selâm ALLAH’ın mahlûkatının en hayırlısı olan efendimiz Muhammed’e, (Sallâllahü aleyhi ve sellem) âl, ashâbına, ezvâc, ensârı sahâbisine ve ehl-i beytine olsun!

Bundan sonra, bu mektûb, âlem kutbu kaymakamının (Radıyallahü anh) perverdesinden, övünen ahlâk ile muttasıf zat-ı muhabbetle şereflenmiş Nakşibendî tarikatında doğruluğa vasıl olup seydaya (El-Şeyh Abdurrahman’a) mensup, nisbetin feyzlerinin şarabından içen, bu zamanda yüce sofîye tâifesinin reisi olan muhterem mevlâmız, El-Şeyh Ahmed efendiyedir. Devamlı olarak âlemin aydınlatıcısı ol! Ayrılık ve muharebe kelimesinin zamanı uzayınca, mülâkat iştiyikının hararetini gidermek, hastaya şifa verip, ferah ve neş’eye, ALLAH’a (Celle ve alâ) yönelmeye, mâsivadan yüz çevirmeye sebeb olacak haberleri tarafınızdan celb etmeye perverdenin iştiyakı hasıl oldu. Fakat Üstad-ı a’zamın (Radıyallahü anh) ve halkının hemen her odalarında mevcut hastalıklar, ki ALLAH’ın hamdi ve Üstadın (Radıyallahü anh) himmetiyle şimdilik hafiflimiş ve bu kışta haber ve havadislerin çokluğundan doğan teşvik, hayret ve bu cümleden olarak perverde büyük taş gibi yerinden kımıldanmayıp sabit olduğu halde, şehir ahalisi haber gönderip onu harekete getirerek, gözünün nûru olan Muhammed Said’ı kendisinden taleb etmeleri üzerine, onu gönderip mahallî kulüpteki meşverelerine dahil olduğu olaylar, perverdeyi, size mektûb yazmaktan alakoydu. Bu manilerden az bir vakitte kurtulduğunda kalbinizin kendinize doğru iltifatına sıhhat ve selâmet haberlerinizin celbine, halkınızın, tabilerinizin hallerini anlamaya sebeb olması için, bu mektûbu yazmasına başladı. Çünkü zaman, her gün hattâ her saatte değişik durumda olduğu için, şerrinden kurtulmak mümkün değildir. lâkin hamd kendisine mahsus olan ALLAH’a olsun.

Üstadın (Radıyallahü anh) himmetiyle bu ânâ kadar zâhire göre yapılan sûrî sohbet ile, keza sûrî teveccühte ve o gayelerle halkın toplantısında gevşeklik peyda olmayıp, belki bu kışta her taraftan gelip toplanmaları, geçen senekinden ziyadedir. Fakat, iç görünüşe göre, kendisi (perverde) üstad, ona ve etrafında toplananların üzerine himmet eylemesi, perverdenin doğru yoldan çıkmaması, faydasız şeylerle meşgul olmaması için ondan (Radıyallahü anh) istimdad ederek ona (perverdeye) vasıta olmanızı yüce cenâbınızdan taleb eder. Zira gerçekten de bu zamanda insanı doğru yoldan çıkaracak ve onun faydasız şeylerle meşgul olmasına sebeb olacak şeyler, çoğalmıştır. Öyle ise, onu unutmayıp hatırınızdan çıkarmamanız lâyıktır. Çünkü kendisi sizin bu iltifatınızalâyık değilse de, lâkin, pîrinizin türbesinin hizmetçilerinden ve onun (Radıyallahü anh) civarında ikâmet etmektedir. Kendisi de şerefli türbesinin nezdinde sizleri anmaktadır. İşte perverde bu cihetten, üzerinde bir hakkı olduğunu bilir. Gerçi bu cihetten olmaz sa, gayet karışık bir durumda ve noksanlık haletindedir. Hattâ, mezkûr cihetten olmazsa, kalbden silinip unutulmaya müstahak olanlardandır.

Ev halkı şimdilik hastalıklarının azalmasından dolayı sıhhattedirler. Fakat zayıftırlar. Bu husus Muhammed Said’in oğlu ile Fethullah’ın oğlu, perverde, mümkünse bâzı havadisin beyanı ile sıhhat ve selâmetinizin beyanını taleb eder.

Bundan sonra, perverde, ellerinizden öpüp duanızı diler. Molla Ziyaüddin, Mehmed Sırrı, Molla İbrahim’in gözlerinden öper. Faki Muhammed’e, bütün talebelere ve tâbilere selâm eder, ev halkından dua diler. ALLAH, efendimiz Muhammed’e, (Sallâllahü aleyhi ve sellem) âline ve sahâbisine salât ü selâm eylesin!