๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mektubat-ı Şeyh Hazret => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 21 Ocak 2010, 15:43:17



Konu Başlığı: Altmışbirinci Mektup
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 21 Ocak 2010, 15:43:17
ALTMIŞBİRİNCİ MEKTUP

Lice kazasına bağlı Hezan köyünde şerefli pederinin halifesi (Kuddise sirruh) olan Şeyh Abdülkadir’in ev halkına, sadat-ı kiram ile parlak İslam şeriatına mütabeat edilmesinin teşviki ve halifesi olan mezkür Şeyh Abdülkadir’in büyükoğlu, (Hazret’in) halifesi (Muhammed Selim) Hazretinyanına gelmesi dolayısıyla Yalnız kaldıkları için kalblerine teselli eylediği şeyler hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Hamd o Allah’a olsun ki, habibi olan Muhammed’in (Aleyhisselam) mütabeatiyle kendini boyatan kimseyi sevmiştir. Allah ona (Habibine), al ve ashabına salat ü selam eylesin!

Bundan sonra bu mektub alem kutbu kaymakamının (kuddise sirruh) perverdesinden, manevi ilallah seyr-i makamından sonra fillah, daha sonra billah ve meallah i makamlarda seyr eden (hareket eden) açıkta muhabbet, ünsiyyet, mefharet ve manevi makamlar sahibi iyilerin efendisi Peygamber’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) mütabeatiyle kendini boyamış olan efendimiz Şeyh Abdülkadir’in (Kuddise sirruh) ev halkınadır. Perverde, sıhhat ve selamet bakımından durumunuzu sorar, Gavs-i azam (kuddise sirruh) ile Üstad-ı azam’a (Radıyallahü anh) mütabeatinizin istikametinden sorar. Çünkü, onların yolunda gitmek, onların ahlakı ile muttasıf olmak, amellerin en alası ve amellerin son dereceleridir. Çünkü ikisinin de yolları, fakirlikte, zenginlikte, sıkıntı ve bolluk zamanında iki cihanın efendisinin (Sallallahü aleyhi ve sellem) yoluna mütabeat etmekle, ilahi cezbe ve ebedi muhabbettir. Bu vasıfla muttasıf olana ve mutlu. Pişmanlık bununla muttasıf olmayan kimseyedir.

Bu hadisi-i şerif, 45. mektubda geçti.

Diyaüddin Hazret (Kuddise sirruh) bu tabirleri ile tasavvuftaki manevi seyrlerin bazı kısımlarına işaret eder. Seyr, lügatte hareket etmek demektir. Tasavvufta, cismi hareket olmayıp manevi ilmin ilerlemesi manasınadır. Birçok kısımları vardır. Şöyle ki,

Seyr-i ilellah:  Salik en aşağı ilimlerden başlayıp yüksek manevi ilimlere ilerlemesi, durmadan yükselip mahluklara ait şeyleri bildikten sonra Allah’ü tealanın ilmine kadar varılır. O zaman kainatın ilmi unutulur. Bu halete fanilik denir.

Seyr-i fillah: Allah’ü tealanın isimleri, sıfatları, tenzihat mertebelerindeki limin azar aşağı bilgilere inilir. Böylece bütün vacib ilminin mertebeleri unutlur.

Seyr-i anillahli-billah ve ilellah: Bu da ilmin hareketi olup yüksbek bilgilerden azar azar aşağı bilgilere inilir. Böylece bütün vacib ilminin mertebeleri unutulur.

Seyri-i eşya: Birinci seyrin mertebesinde unutulan eşyanın bütün ilimleri tedricen (azar azar) hasıl olmasından ibarettir.

Seyr-i ilellah seyr-i fillah mertebeleri :  Vilayet makamını elde etmek içindir. Zira tasavvuf ehli nezdinde fena ve beka demektir. Üçüncüsü, dördüncüsü ise, halkı doğru yola davet etmek içindir. Bu makamlar, peygamberlere (Aleyhimüsselam) mahsustur. Onların izlerinde olanlara bunlardan bir pay vardır.

İmam-ı Rabbani’nin (Kuddise sirruh) Işık Kitabevi’nde basılan mektubatının 144. mektubu
Şiir:

“Aşk, muhabbetten payı olmadığı halde hayatını boşa harcamış olan kimse, nefsi üzerine ağlasın.”

Lele sadatın yakın adamları ve ev halkı olan kimselere aşağı dünyaya kıymet vermeyerek, onu arkalarına bırakı0 külliyetleriyle Allah’ın Habibi olan Peygamber’e, Allah onun, alinin ve sahabesinin üzerine salat ü selam eylesin. Mütabeat etmeleriyle Allah'a yönelmeleri yakışır.

Gerçi, şimdilik molla Muhammed Selim’in bu tarafa geldiğinden dolayı yalnız kalmışsınız. Fakat bundan sonra, Allah size neşe verecektir. Zira perverde, onun hakkında zan ettiği şeyin en tamam bir şekilde açıkça tahakkuk etmisni ve onu güzel bir şekilde yetirmesini, onun ve sizin maksudunuz olan iyi emelinizi kat kat eylemesini Allah’dan (celle ve ala) diler.

Allah etmesin! Size bir sıkıntı hasıl olsa da, ona önem vermeyin! Çünkü o (Muhammed Selim) sevgilinin (Allah’ın) yolunda çalışmak tadır ve o yolda sıkıntı yoktur. Cihetinizden de gönlü rahat olduğu için, ecirde siz de ona ortaksınız. Hizmetinin gevşekliğine sebeb olupda, onu üzecek bir haberi kendisine göndermediğiniz için de bu fakir dahi sizden razıdır. Belki sizden bu tarafa gelen herhangi bir kimse, en iyi şekilde ahvalinizden haber verir. İşte Muhammed Selim nisbet tahsil etmesini, eski eseriniz kayıb olmaması için, sizden ayrılmasını istediğiniz anlaşıldı. Sizde mevcut olan bu gayret ve tarikat nisbeti için, şiddetle yakınmanızdan dolayı, bu fakirin size karşı şevk ve muhabbeti, ziyadeleşti. Allah’dan (celle ve ala) üzerinize manevi feyzin hasıl olmasını taleb etti. Seydanın (Radıyallahü anh) himmetlerinden, son iltif atını size diledi. İnşaallahü teala yakında Muhammed Selim’le sevineceksiniz. Büyük ve küçüklerinize selam olsun. Peverde Muhammed Şirin ile kardeşinin gözlerinden öper. Şeyh Seyyid, Molla Hüseyin ile bütün dost ve müridlere selam eder, sizden ve onlardan dua diler. Allah ona (Efendimize), aline, ashabına, zevcesine ve zürriyetine salat ü selam eylesin!