๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mektubat-ı Şeyh Ahmet => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 15 Ocak 2010, 17:15:38



Konu Başlığı: Yetmişikinci Mektup
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 15 Ocak 2010, 17:15:38
YETMİŞİKİNCİ MEKTUP

Zivink’li Molla Ahmed ile kardeşine, Molla Ahmed’in oğlunun vefatı dolayısıyle baş sağlığı, insanın aziz ve yüce Allah’ın muhabbeti için çalışması gerektiği, sabretmek şartıyla sevab bakımından hiç bir şey musibete eşit olmadığı, Allah, insana seçtiği şey, kendisi bizzat kendine seçtiği şeyden daha sevab olduğunu bilmesi hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Kainat’ta hiç bir şey yok ki, onu hamd ile tesbi’h etmesin. Salat ü selam, efendimiz Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) bütün al ve ashabının üzerine olsun.

Sonra, bu mektüb, yüce eşiği hizmetçisi olan Ahmed’den Allah için iki kardeş ve dostları El-Molla Ahıned ile Molla İbrahim’e, Allah onları ahiret işlerine yönelen ve razı olmadığı şeylerden uzaklaşan kimselerden eylesin!

Kendi musibeti ile musibetinizden haber veren mektubunuz Ahmed’e (bana) ulaştı. Musibet zamanında «Biz Allah’ın kuluyuz ve ona döneceğiz» diye okunan duayı okuyup hem kendisine hem sizlere Allah’tan sabır ve büyük sevab talebinde bulundu.

Ey kardeşler! Tâ eskiden beri dünyanın adeti böyledir. Ayrılık durumu yeniden yeni peyda olan şeylerden değildir. Zira dünya meşakkat, gurur evidir. Onda kardeşler, baba, anneler, evlad birbirinden uzaklaştırıldıkları müşahede edilmektedir. Öyle ise, akıllı olan kimse, ahiret işinin, aziz ve yüce Allah’ın muhabbetinin tahsili için çalışması gerekir ki, dünyanın meşakkatinden ve bağlantılarından kurtularak istirahat etsin. Sabretmek şartıyle ecir bakımından musihete hiç bir şey denk gelmez.

Mürşidimiz Hazret, (Allah bizi ve sizi onun sırlarıyla kutlasın). Mevlâna Celalüddini Rumi’den. naklen buyurdular ki, «insanın kendini boyatması lazımdır. boyatması, ya yapacağı tâatlarda veya dünyada çektiği eziyyet ve sıkıntılara karşı sabretmesiyle olur.»
Mısra:

«Allah yolunda salikin önüne gelen her nıeşakkat onun iyiliği içindir. »

Hazret, (Allah, sırrını kutlasın!) tabilerinin bazısına yazdı ki: Ey dostlar! Yüce Rabb, kul hakkında yaptığı şey’e kulun razı olması, ona arz eylediği şey, kendisi bizzat kendine arzuladığı şeyden daha sevab, daha ala ve kamil olduğunu bilmesi, kulun haline layıktır. Hususan yüce Nakşibendi tarikatına (Allah ehlinin sırlarını kutlasın!) mensub olduğunu iddia eden kimse, sevgili Allah’ın yaptığına râzı olması lâzımdır. Çünkü onlar «sevgilinin (Allah’ın) yaptığı her şey sevilir» diyorlar. Bu düşünce vasıtasıyla bir musibete giriftar olan kimsenin üzüntüsü kolaylaşır.

Sonra peygamberden (Sallâllahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunan Allah, sevabınızı büyültüp, mateminizin. sonunu güzelleştirerek geçmişinizi afvetsin! Size sabır nasib edip, şükür etmeyi kalbinize ilham eylesin» kelimeleriyle tâziye ederiz. Evinizin bu tarafa nakledilmesi için önceden size dediğimiz üzere, size karşı olan çok iştiyakımızla birlikte şimdiye kadar münasib bir yer bulamadık.

Ahmed size senâların en kâmili, selâmların en çoğunu hediye eder, dua edip duanızı diler. Allah, efendimiz Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem), âl ve ashâbının üzerine salât ü selam eylesin!

8 Şaban l360
Nurşin dergâhının kölesi Ahmed