> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Mektubat-ı Şeyh Ahmet > Otuzikinci Mektup
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Otuzikinci Mektup  (Okunma Sayısı 631 defa)
14 Ocak 2010, 14:26:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Ocak 2010, 14:26:22 »



OTUZİKİNCİ MEKTUP

Halifesi, faziletli, alim güzel ahlak sahibi, en büyük üstadın (El-Şeyh Abdurrahman) (Kuddise sirruhu) torunu olan Molla Muhammned Ma’şuk’a Sorduğu sualleri ve müşkilatları, ibadet esnasında salik, manevi yükselme duymazsa, hiç bir mahzuru olmadığının, hatta üstadın kendisine eylediği emrinin imtisale önem vermesi lazım olduğunun, manevi yükselme hissi, bazen salikin daha yüksek manevi makamlara ilerlemesinin tehirine ve kendisine bir gevşeklik hâsıl olmasına sebeb olacağının vird çekilirken yalnız başlangıcında rabıta olmasının, rabıtanın vaktı ve tarifinin, virdler terkedilince veya noksan yapılınca kaza edilmediğinin, peygamberlerin, velilerin türbeleri ziyaret edilmesi keyfiyetinin ve salik, değişik olarak kabz (neş’esizlik), bast (ferah), manevi noksanlık ve ziyadelik haletlerden boş kalmadığının ve bu hallerini mürşidine arz etmesi gerektiğinin ve bu konu ile ilgili mes’elenin beyam hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Bütün hamdlen, alemin Rabbine mahsustur. salat ve selam, Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) bütün al ve ashabının üzerine olsun!

Bundan sonra, bu mektub, büyük kapı rakımından  hidayet ağacının meyvesi, kalbinin sevgilisi, en büyük üstadın torununadır. Bu taraf için hasret ve üzüntünüzden haber veren sevgili mektübunuz kendisine (bana) ulaştı, ferahına sebeb oldu. Allah’a hamd ve şükr etti. Çünkü tasavvuf ve tarikat hülasasının esası, muhabbet üzeredir. Hatta muhabbetsiz mümkün değildir.

Mektübda bazı müşkiller ve mes’eleler derc olunmuştur. Manevi yükselme ve zevkten hiç bir şey his etmediğinizi yazıyorsunu. Bu durumun hiç bir zararı yoktur. Zira en önemli şey, salik için verilen emrin imtisalidir. Salikin temennisi manevi ilerleme olmayıp bu olmalıdır. Şayet kamil bir emir imtisalini yaparsa, haberi olmazsa bile, şübhesiz, manevi yükselme makamının nihayet, kendisine hasıl olmuş olur. Hatta salik kendisine bir terakki (yükselme) hasıl olduğunu anlasa, dolayısıyla tehlikededir. Alaüddin El-Attar, Hace Muhammed El-Rüci ve diğer zatlar (Kuddise sirruhüm) buyurmuşlar ki: «Mürid, mürşidi tarafından kendisine emredilen şeylere çalışması lazımdır. Çünkü dünya taat etme, çahşına yeri olup mükafat alma yeri değildir. Öyle ise, bizden dünyada çalışmamız isteniyor. Sevab, ahiret gününde çoktur.» Devamlı olarak Allah’ın yolunu taleb etmekle maksad hasil olur. (Farsça) şiir:

«Her gün yerden toprak koparsan ,sonu toprakta temiz suya ulaşırsın. »

Şeyh Halid, (Kuddise sirruh) Gavs-i azamdan (Radıyallahü anh) rivayet eder ki, bazen rabıtanın zuhuru, müridin manevi ilerlemesinin tehirine sebeb olur. Şeyhimiz Hazret (Allah, bizi ve sizi, onun sırlarıyla kutlasın) buyurdular ki : «Bazı kamil, ekabir zatlar, tabilerinin hiç bir haberi olmadan onları manevi mertebenin sonuna ulaştırırlar. Çünkü salik, kendinde manevi ilerlemesini anlaması, daha yüce makamlara ulaşmasından geri kalmasına, taleb hususunda kendisine gevşeklik peyda. olacağı korkusu vardır. Halbuki bu tarikatta en önemli maksad, şiddetli talebdir.» Hafız El-Şirazi, şu şiirinde;

«Matlubun hasıl oluncaya kadar talebden el çekmem. Ya ruh sevgiliye ulaşacak ya da ruh bedenden çıkacaktır.» Yine kendisi (Kuddise sirruh) diğer bir şiirinde:

«Ol acı şey gibi olan şarap ki sofu onu Ümm El-Habais (kötülerin anası) diye okudu. Lakin bize taze ve bakire kızları öpmekten daha zevkli ve tatlıdır.» demiştir.

Hazret (Kuddise sirruh), «Hafızın bu şiirinde geçen «bakire kızları öpmek» tabiri Allah’a yaklaşmaktan, içki ise, Allah yolunu taleb edilmekten kinayedir.» diye buyurdu. Ah bin kerre ah... Virdlerdeki rabıt’a ise, talimatta size denildiği üzere, yalnız virdlerin evvelinde yapılması tarikatin adabındandır. Zamanı altı fatiha okunduktan sonradır. Rabıta: istimdath rabıta demektir. Yani, Mürid, virdlerle meşgul olduğunda mürşidi, kendisine manevi huzurun hasıl olmasına yardım eder diye düşünür. Başka vakitlerde Kur’an okunup zikredilirken vuknfi  adedinin (sayısına dikkat etmekle kalben zikr edilmesi) telakinin hiç bir zararı yoktur. Fakat okunurken tam bir kalb huzuru ve gafletsiz olmak şartıyla bir manün veya ihtiyacın belirmesinden dolayı, terk edilen vird, kaza edilmez. Terk edildiği için pişmanlık ve hasret etmekten başka bedeli de yoktur.

Süri rabıtanın yapılması esnasında mürşidden sual ve rica yoktur. «Seher vakti ibadete kalkmak bana adet olmuyor,» demenizin cevabı, o, ancak insan evvela kendini zorlayıp sonra alışkanlıkla adet olur. Cünkü Allah, kendisine başarı verdiği kimseden başka, gece ibadetine kalkması halka çok güçtür. Gazali (İhya) kitabının birinci cüz’ünün sonunda, gece ibadetine kalkmayı kolaylaştıran bir çok sebeb ve şartlar olduğunu zikr eder. Oraya müracaat et!

Hayattaki mürşid ve alimlerin sohbetlerinden ve evliyanın (Kuddise sirruhüm) türbelerinnı ziyaretlerinden, hatta Peygamberin (Sallallahü aleyhi ve sellem) türbelerinin. ziyaretlerinde istifade edilmesinin yolu, şudur ki, mürid, mürşidlerin sohbetleri zamanında, türbeleri nezdinde, rabıtaya önem verip mürşidinin rabıtasını yapmaktan gafil olmaması, ziyaret ve sohbetlerinden aldığı manevi fayda, ancak mürşidinden ve onun vasıtasıyla olduğuna inanması gerekir. İşte bunun için, o türbe sahibleri maneviyatların terakkisine vasıta edilir.

Üstad-ı azamdan, (Allah sırlarını kutlasın) rivayet edilir ki, Medinei Münevvere’de, (Allah, orada bulunan sakininin Resulüllah’ın) üzerine salat ü selam eylesin!) Ravda-i Mutahhara’da hile mürşidinin rabıtasını yapmaya önem vermiştir.

«Bana iki aydan beri, ne sıkıntı ne de kabzlık (neşesizlik) haleti olmadıkları halde sonradan hasıl oldular.» demeniz hususunda düşünme Ona önem verme! Çünkü o geçici bir haldir, zail olması gerekir. Zaten kabz, bast, noksanlık, maneviyatta noksanlik, ziyadelik, gaflet, manevi kalb huzuru, düşünce dağınıklığı ile toplanması gibi haller salikten ayrılmayan hallerdir. Fakat bunları mürşidine arz etmesi lazımdır.

Sonra, şerefli pederinizin, ayaklarından öper, duasını dilerim. Bütün üstad zadelerin el ve gözlerinden öper, onlardan ve senden dua dilerim Genel olarak ev halkından, özel olarak da mürşidim ve emeller kabes mesabesinde olan Hazretin (Kuddise sirruh) kızının ayakkabılarını öptükten sonra, dualarını rica ederim.
İmam-ı Nevevi’nin (Radıyallahü anh) türbesinin ortasında bitmiş olan ağaçtan pederinize ve size teberrük olarak bir miktar gönderdim Ücreti, bu fakire dua edip, hatırdan unutulmamasıdır.

Ma’ruf ile Taha’um anneleri, her ikisi ve arkadaşlarıyla selamette olup, haklarında edeb’den yoksun olan bu fakirden razı olduklarını, kasdettikleri yere ulaştıklarını müjdele. Ganimet ve selametle dönmelerini aziz ve yüce Allah’tan rica ediyoruz. Amin! Durumlarının tafsilatı yazmakla mümkün olmayıp ancak ınektubu getiren adam bilir.
Sual ve cevabların çokluğundan dolayı mektüb uzadı. Fakat dostlara yapılan geniş ve uzun izahlar, ede’b ve fesahatı haleklar etmediği aşikar bir gerçektir. Her iki temiz türbelere giderek, bu fakirin bedelen onları ziyaret edip ruhlarından kendisine ve çocuklarına, istimdat etmek bu fakirin emelidir. Yapacağınız bu işin ecrini, Allahü teala size en hayırlı ecir olarak versin! Kalb latifesi üzerine çekilecek virdlerin en azı beşbindir. Fazlasının vakti gelinceye kadar ondan fazlasını terket! öğle namazından sonra, mümkün olmazsa da, bir saat kadar, gözunu kapatmakla süri rabıtayı yap!

Allah, efendimiz Muhammed’in (SallalIahü aleyhi ve sellem) bütün al ve ashabının, ensari ve muhacir olan sahabesinin de üzerleriue salat eylesin!

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Otuzikinci Mektup
« Posted on: 29 Nisan 2024, 19:56:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Otuzikinci Mektup rüya tabiri,Otuzikinci Mektup mekke canlı, Otuzikinci Mektup kabe canlı yayın, Otuzikinci Mektup Üç boyutlu kuran oku Otuzikinci Mektup kuran ı kerim, Otuzikinci Mektup peygamber kıssaları,Otuzikinci Mektup ilitam ders soruları, Otuzikinci Mektupönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes