> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Mektubat-ı Şeyh Hazret > Otuzdördüncü Mektup
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Otuzdördüncü Mektup  (Okunma Sayısı 926 defa)
20 Ocak 2010, 17:03:07
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 20 Ocak 2010, 17:03:07 »



OTUZDÖRDÜNCÜ MEKTUP

Birisi zevcesine mahallî lisan ile: be se telâkı be fetvâ tü jimin berdâ-i bi “Fetvâsı olmayan üç telâk ile sen benden boş olasın.” dediği bu sözü ile, velev ki boşanmayı niyet etmediyse de, mahallî lisânı olan “tu berdayibi” sen boş olasın kelimeleri talâkın sarihi ve (se) = (üç) kelimesi de, talâkın sayısı için, sarih olduğuna binâen, adamın üç talâkı mı veya boşanmaya niyet ettiği taktirde, bulâfzın delâlet ettiği talâk sayısının en azına hamlederek tek bir talâkı mı vâki olduğu, (se) kelimesi de, arkasından gelen talâk kelimesi gibi talâktan kinaye olduğu ve ikinci şıkkın yani tek bir talâkı vâki olduğunun tercih edildiği ve o konu ile ilgili mes’elenin beyanı hakkında Dignöklü Molla Ali’ye gönderilmiştir.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Bütün hamdler, Allah’a mahsustur. Salât ü selâm Allah’ın resûlüne, âline, ashâbına ve zevcelerine, ona yardım edenlere olsun! Bundan sonra, bu mektûb, âlem kutbu kaymakamının (Kuddise sirruh) perverdesinden, Allah yolundaki kardeşi,parlak islâm şeriatı için insaf ve tam gayret sahibi, hakka talib, taassub ve meşrû olmayan yollarda bulunmayan, yüce mertebe sahibi Molla Ali’yedir. Allah onu mütakaddim âlimlerin yollarında sâlik eylesin.
 
Birisi, Be se telâkı bî fetvâ tû jimin berdayi bi hattâ Bağdâyı fetvâ tü ne bî “Zevcesine üç telâk ile sen benden boş olasın. Bağdad’a kadar feva olmasın.” dediği sözlerinden talâkı vâki olmadığına dair, sizin ve Molla Abdullah’ın mektûbu perverdeye ulaştı. Kitablara müracaat etti. Bu hususta açık bir mes’ele görmedi. Lâkin bu sözü karısına söyleyen kimse, talâka niyet etmediyse, talâkı vâki olmadığına dair kitablarda sariha benzer bir mes’eleyi bulduğunu zan eder. Çünkü, fıkıh kitablarında, bu konuya ait bütün ibareleri, bu lâfızlar talâk (boşanmak) ve talâk sayısı için sarih değil de, talâk sayısından kinaye olduklarına delâlet etmektedirler. Mesalâ: Ahmed bin Hâcer, (Tuhfetül Muhtaç) kitabında, talâktan kinaye olan tabirleri, ta’dât ettikten sonra, demiş ki: Şayet kadın, kocasına “Ben boşanmışım” dediğinde, kocası “bin kere” demiş olsa, (İmâm-ı Şâfiînin telmizleri, onun kelâmından istihraç ettikleri veya kendilerinden içtihad etteklerine göre), bu sözleri talâk ve talâk sayısının kinayeleri olur. Şayet söylediği anda, yalnız talâkı (boşanmayı) kasd etmişse, sayısı belli olmayan talâkı vâki olur. Hem talâkı, hem de sayısını kasd etmişse, niyet ettiği talâkın adedi, vâki olur. Bu fetva,Ravda va başka (Şâfiî mezhebindeki) kitablarında geçen arapça “Enti vahidetün ve selâsetün” sen birsin veya sen üçsün. Tabirleri hakkındaki hükümden alınmıştır veya kocasından o, boş mudur? sorulduğunda, cevabında “üç” dese, yine yukarıda kadın kocasına ben boşanmışım, dediği tabirin hükmü gibidir. Burada İbni Hâcer’in dedikleri sona erdi.

İbni Hâcer’in mezkûr kitabının hâşiyesi olan Dağıstânî’de, Nihayetül Huhtaç kitabının hâşiyesi olan, Ali Şebramelisin’den  naklen “tabirde geçen hükmü gibidir” dediği sözlerinden maksad, kocanın bu cevabı daha evvel ibarede geçen “bin kere” dediği sözü gibi kinayedir. Yine tabirinde geçen arabca “mislühü” (onun gibi) kelimesinin bitişiğindeki gâib zamiri, (Üçüncü tekil şahıs zamiri) daha önce kelâmında geçen, “Ben boşanmışım” ibaresine aittir. İbni Hâcer’in mezkûr tabirine benzer. Nihayetül Muhtaç kitabında da bir ibare vardır.

(Şâfiî mezhebindeki) fıkıh kitablarından El-Envar kitabı talâk bahsinde su tabir geçer: “Eğer birisi, karısına, “enti tâlikun se bare.” (Sen üç kere boşsun.) dese, ceddim demiş ki, çoğunlukla insanlar arasında câri âdetlerinin zahirine göre, bu tabirden üç talâk irade edilir. Fakat, Rafiî: Bu sözü söyleyen kimseye müracaat edilip niyetine göre fetva verilmesi muhtemeldir.”dedi.

El-Envar hâşiyesi Kümesra El-Envar’daki ezkûr ibaresinin hâşiyesinde demiş ki: “Se bare” tâbirinin manâsı, üç kere demektir. (Rafiî demiş ki) kavli ise, Rafiî onu Rüyânî’den hikâyet etmiştir. Yine mezkûr ibarede geçen (ceddim) kavli de, Rüyânî’nin kavli olup yani Rüyânî’nin ceddi demektir. Hakikatını anlamk istersen, bunu araştır. Yine Envar’ın “Bu sözü söyleyene maracaat edilip” dediğinin manâsı, bu sözü söyleyen kimseden maksadı ne olduğu sorulur, demektir. Burada Kümesra’nın sözü sona erdi.

İşte, ey kardeşim! Düşün ki bu nakillerden anlaşıldığına göre, fıkıh âlimleri, talâk mes’elesinde yalnız talâk sayısı olan üç beş gibi lâfızlarla nazarı itibare almayıp belki o sayılardan sonra gelen temiz kelimesine (o sayının neden ibaret olduğu kelimeye) yani talâk kelimesini muteber tutmuşlardır. Eğer fıkıh ilmince, sayıdan sonra temiz kelimesi, talâkın sayısından kinaye ise, ifadede, telâffuz edilen adedi de, kinaye olarak ona tabi etmişlerdir. Bahs edilen temiz kelimesi, boşanma için sarih ise, ondan önce zikr edilen adedi de, (1,2,3) sarih olarak saymışlardır.

Zannıma göre, Envar kitabındaki ikinci tabir ile, bahis konusu olan adamın tabiri gibi olup, aralarında fark yoktur. Yani her iki tabirde de, sarih olan adet, talâkın sarihine delâlet etmediği bir kelimeye izafeedilmişlerdir. Zira, tabirinde geçen (telâk) kelimesi, Nihayetül Muhtaç kitabı sahibinin görüşüne göre, mutlaka talâktan kinayedir. Ahmed bin Hâcer’in görüşüne göre, mutlaka kinaye olmayıp belki talâk değil, telâk ile telâffuz eden kimse, ta harfini te harfine tebdil eden kavimlerden olmaması kaydıyla kinaye olur. Hattâ İbni Hâcer’in mezkûr kitabının hâşiyesi olan İbnu asım kitabından, Şâfiî âlimlerince, telâk (mastar) kelimesinintelâffuzunda değil, tâlık (ismi fâil) kelimesinin kinaye olup olmadığı hususunda ihtilâf olduğu anlaşılır.nitekim mezkûr hâşiyede demiş ki: Fer’ûn (geçen konu ileilgili bir dal) ama te harfi ile telâffuz ederek Aleyyettelâk (telâk üzerime düşsün!) tâbiri, avam tabakasından olsun, fakih olsun, herkes hakkında kesin olarak talâkın kinayesidir. Bu tabir, (te) ile telâffuz olunan tâlık tabiri arasındaki fark ise, şudur ki, te ile telâffuz edilen telâk kelimesi için, manâ yoktur. Fakat masdar olan telâk kelimesine, bir manâ olduğu muhtemeldir. Burudu İbnul Kasım’ın ibaresi sona erdi.

Tuhfetül Muhtaç ve diğer kitabların ibarelerinden istifade edildiğine före, yukarıda geçen El-Envar kitabındaki “enti talikun se bera” tabirinin iki manâsından ikinci ihtimali doğrudur. Yani kinaye olup, hüküm söz sahibinin niyetine bağlıdır.çünkü onda kavmin lügat ve âdetleri, telâk ile telâffuz edilmesinin, şartı nazarı itibare alınmamıştır.

Revd kitabı ile şerhinin ibaresi ise, bu konuda meâlen şöyledir. Talâk hususunda muvataat (anlaşma), kinayeyi sarihe eklemez. Meselâ: kocanın kullanacağım “sen üzerime haramsın” tâbiri telâktüki (seni boşadım) tabiri gibi talâkın sarih olsun, diye muvafakatı, yani koca, “Ne vakit karıma sen bana haramsın” cümlesini desem, bundan şübhesiz talâkı idare ediyorum dedikten sonra, karısına sen bana harramsın demesi, talâkın sarih olmaz. Belki, iptidâen söylemiş olduğu gibi kinâye olur. Zira, bunu söylerken daha önce niyetinin değişmiş olduğu muhtemeldir. Burada Ravdü ile şerhinin ibareleri sona erdi.

İşte bu mes’elenin tahkîkini, fıkıh kitablarından böyle anladık. Şeyhim ve islâm şeyhi El-Şeyh Fethullah (kuddise sirruh) dahi bu şekilde fetve vermiştir. Şayet sizde de bu hususta bu fetvadan başka sarih bir ibare varsa, bizi ikaz ediniz! Allah’ın salât ü selâmı Efendimiz Muhammed’e, (Sallâllahü aleyhi ve seallem) âline ve ashâbına olsun!

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Otuzdördüncü Mektup
« Posted on: 26 Nisan 2024, 06:59:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Otuzdördüncü Mektup rüya tabiri,Otuzdördüncü Mektup mekke canlı, Otuzdördüncü Mektup kabe canlı yayın, Otuzdördüncü Mektup Üç boyutlu kuran oku Otuzdördüncü Mektup kuran ı kerim, Otuzdördüncü Mektup peygamber kıssaları,Otuzdördüncü Mektup ilitam ders soruları, Otuzdördüncü Mektupönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes