๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Mektubat-ı Rabbani => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2010, 14:04:15



Konu Başlığı: Yüzseksenyedinci Mektup
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2010, 14:04:15
Yüzseksenyedinci Mektup  

Bu mektûb, hâce Muhammed Eşref-i Kâbilîye yazılmışdır. Kavuşduran yolların en kısası, râbıta yapmak olduğu bildirilmekdedir:

Sevdiklerinize yazdığınız mektûbu okuduk. İçinde bildirilen hâlleriniz anlaşıldı. Kendini zorlamadan, uğraşmadan, üstâdın râbıtasının kendiliğinden hâsıl olması, üstâd ile talebesi arasında tâm bir yakınlık olduğunu açıkça gösterir. Bu yakınlık, fâide vermeğe ve istifâde etmeğe yarar. Kavuşdurucu yollar içinde râbıtadan dahâ çabuk kavuşduranı yokdur. Hangi tâlili kimseye bu nimeti ihsân ederler? Hâce-i Ahrâr (kaddesallahü teâlâ sirreh) hazretleri (Fıkarât) risâlesinde buyuruyor ki: Fârisî mısra tercemesi:

Önderin görüntüsü, Hakkın zikrinden dahâ fâidelidir!  

Yanî rehberin hayâli, talebesine [kalbin tasfiyesinde] zikr etmesinden dahâ çok fâide verir. Çünki başlangıcda, tâlibin Hak teâlâ ile tâm yakınlığı yokdur. Bunun için zikr etmekle, çok fâidelenemez. Önceniz, sonranız selâmetde olsun!

Buna fânî dünyâ derler, durmayıp dâim döner,
Âdemoğlu, bir fenerdir, nihâyet birgün söner.