Konu Başlığı: Onuncu Mektup .. Gönderen: zehraveyn üzerinde 29 Kasım 2009, 01:27:18 MEVZUU : a) Kurb (yakınlık) ve Bu´dün (uzaklığın) husulü. b) Farkın ve vaslın, (ayrılığın ve birliğin,) alışılmamış şekilde manalandırılması. Üstteki mevzular, bu makama münasip ilimlerle anlatılacaktır. NOT : İMAM-1 RABBANÎ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammed Bakibillah´a yazmıştır. Bu babda hizmete duranların en küçüğünden bir arzuhaldir. Şöyleki: Ara hayli uzadı. Bu yüce kapıya hizmete duranların hallerine, benim için hiç ittila nasib olmadı. Bu hale intizar da arttı. Üstteki manada bir şiir şöyledir: Şaşılmaz, can bulur ruhum geldiği zaman; Selâm, uzaktaki vefalı dosttan haman. Bu manada söylenen bir başka şiir de şöyledir: Kâfi, uydum çan sesinin yankısına. Ne kadar şaşılacak bir iştir. Şöyleki: Bu´dün nihayetine kurb ismini vermişler; firakın sonuna da vuslat.. Sanki onlar, bu mana zımnında, şuna işaret etmektedirler: Vuslat ve kurb yoktur.. Bu manada bir şiir şöyledir: Nasıl erilir o saadete hep oralar; Yüksek yüksek dağlar, tehlikeli uçurumlar. Şüphesiz sonsuz hüzün, daimî tefekkür imdada ve yardıma gelir; işin sonunda murad olan. iradesi ile mürid olur. Mahbub ise., muhib ve sevilen zatın mahabbeti ile mübtelâ olur. Üstte anlatılan manada, Resulüllah S.A. efendimizin hali bilinen bir durum.. Zira onun: Murad olma, mahbub olma makamı var iken; mürid ve muhib oldu. Şüphesiz bu halini de kendisi anlattı. Kaldı ki o: Daimî bir hüzün ve tefekkür içinde idi. Anlatılan manada, Resulüllah S.A. efendimiz söyle buyurdu: — «Hiç bir peygambere, bana olduğu kadar eziyet edilmemiştir.» Asıl muhibler, (sevenler) mahabbetin ağırlığına tahammül edenlerdir. Beyle bîr ağırlığı taşımak, mahbublara zor gelir. Bu manada bir şiir: O şeyin ki çok kıssası var; Yapılsa nice şerhi çıkar. Bir başka şiir de şöyledir: Hep böyledir aşkın hikâyesi; Olmaz hiç bitip tükenmesi.. *** Bu arzuhali getiren Şeyh İlâhbahş´ta; cezbe ve mahabbet çeşidi bir hal başladı. Onun teşviki ile, hizmetinizin devamı ile şerefyab olanlar çanında birkaç kelime meydana geldi. Onun hakkında asıl gaye şu ki: Kendisi mülâzemet şevki izhar etti; bu hadde kadar geldi. Daha önce. irade babında bazı şeyleri izhar eylemişti. Bu Fakir, onda; bir duraklama, esas muradına erme işinde tehir manası sezince, mücerret mülakatla yetindi. İşbu cümleleri, anlatıları manadan ötürü sıraladık. *** Bu hususta daha fazla açılmak, edep dışı sayılır. Mektubat-ı Rabbani |