๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Martin Lings => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 14 Nisan 2009, 21:47:12



Konu Başlığı: Es-saa(Kıyamet)
Gönderen: Zehibe üzerinde 14 Nisan 2009, 21:47:12
Kâfirlerin sık sık öne sürdüğü şeylerden biri de, eğer Allah gerçekten vahy gönderdiyse bir melek göndermeliy­di fikri idi. Buna karşı Kur'an'ın cevabı şuydu:

«Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, biz de onlara gökten elçi olarak elbette me­lek gönderirdik.» (Isra: 95).

Cebrail'in zaman zaman yeryüzüne inmesi, onu Kur'-anlanlamda elçi (rasul) yapmıyordu. Elçi olabilmek için, mesaj getirilen insanlar arasında yeryüzünde yerleşmek gerekliydi. Kur'an şöyle diyordu :

«Bize kavuşmayı ummayanlar dediler fer: «Bize meleklerin in­dirilmesi ya da Rabbimizİ bir görmemiz gerekmez miydi?» Andolsun onlar ktmdi nefislerinde büyüklüğe kapıldılar ve büyük bi) az­gınlıkla baş kaldırdılar. Melekleri görecekleri gün, suçlu-gunah-kârlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler kt: «(Size sevinçli haber) yasaktır, yasak» (Furkan: 21-22).

Bu yasaklama, onların dünya ile Ahiret açasına bir perde çekilmesi için yalvarmalarına, ama kibir içinde yal­varmalarına karşılıktır. Sema ile direkt bağlantıya geçil­diğinde ve dünya yerle bir olup zaman ve uzay anlamsız-laştığmda ebedi son gelmiş olacaktır. «İnsanların, her yana dağılmış 'pervaneler gibi olacakları gün ve dağların da etrafa saçılmış* renkli yünler gibi olacakları gün* (Karia: 4-5) ve «çocukların saçlarını ağartan bir gün» (Müzemmil: 17). Bu son, Kur'an'm tümünde sürekli tekrarlanır. Bu, es-saat*tır ve çok yakındır -*O göklerde de yerde de ağırlaştı» (A'raf: 187). Kıyamet vakti henüz gelmemiştir, onun yakın olduğu söylendiğinde ise, «Gerçekten senin Rabbi-nin katında bir gün, sizin, savmakta olduklarınızdan bin yıl gibidir» <Hacc: 47) âyeti hatırlanmalıdır. Fakat yine de vahyin geldiği dönem boyunca sürekli kıyamet beklenmiş­tir.

Bu eşyanın tabiatı gereğidir. Çünkü ne zaman Vahy insanlarla muhatap oluyor ve yeni bir din ortaya konu­yorsa, Sema ve dünya arasındaki perde biraz aralanmah-dir. Bu perdenin kaldırılması dünyanın şartlarını değiş­tirecek ölçüde büyük değildir, fakat peygamberin görev süresini, İsa, Musa, İbrahim ve Nuh zamanlarında olduğu gibi istisna kılmaya yetecek kadardır. Kur'an, Cebrail'in Hira dağındaki mağaradayken Muhammed'e (s.a.v.) ilk geldiği gece olan Kadir gecesi ha-Vinnda şöyle der: «Ka­dir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh, on­da Rablerinin izniyle her bir iş için inerler» (Kadir: 3-4). Kadir gecesinin bu eşsizliği bir bakıma Cebral'in Peygam­ber'e (s.a.v.) vahy getirdiği sûrenin tümü için de geçer­lidir.

Kıyameti beklemek, muhakemeyi beklemektir: Kur'an da kendini, el-Furkan (Bu bir surenin adıdır) doğruyu yan­lıştan ayıran kriter, hakim olarak niteler. Bu nitelik, tüm vahyi kitaplar için de geçerlidir. Çünkü vahy ezeli ve ebe­di olanın fani olanda görünmesidir ve bu uhrevî varoluş nihai muhakemeye Öncülük eder. Bu da birçok defalar, pey­gamberin (s.a.v.) gaybı bilmesinden bağımsız bir şekilde Cennet'le Cehennem'in çok acık olarak görünmesi demek­tir. İyilik ve kötülüğün gizlilikleri artık yüzeye çıkmıştır Peygamberin (s.a.v.) varlığı da buna paralel bir görev yük-ienir, çünkü onun doğru yola çağırması kendisine karş: koyanları da, hemen kabul edenleri de kapsar.

Vahyin, İyi olanları, kendilerini mümtaz kılmakla yü­kümlü tuttuğu hemen anlaşılıyordu. Fakat, o zamana kadar kötü olmadığına inandıkları birçok kişinin aniden kotu ve düşman diye nitelenmesi mü'minleri hem şaşırtıyor, hem de duygusal baskı altına alıyordu. Kur'an inananlara, bu­nu kabul etmeleri gerektiğim söylüyordu, çünkü O'na kar­şı çıkanlarla dost olunamazdı. Bu konuda birçok âyetler gelmiştir.

«Ândolsun, biz bu Kur'an'da çeşitli açıklamalar yaptık, öğüt alıp- düşünsünler diye. Oysa bu, onların daha da uzaklaşmaların­dan başkasını getirmiyor» (lsra: 41).

«Biz onları korkutmaktayız. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey artmmyor» (tsra: 60).

Hiç kimse daha önce Ebu Leheb'in asıl tabiatını bil miyordu;  buna  bir diğer  örnek de  Abdu'r-Rahman İbn Avfın, Cumah'm lideri ve İslâm'a düşman olan Ümeyye İbn Halefle eskiden arkadaş olmasıydı. Buna paralel ela rak Kur'an, Nuh'un, getirdiği mesajın kendisiyle  kavmi nin arasını ayırdığından ve onların daha da sapmasına yol açtığı için nasıl Allah'a şikayet ettiğinden bahseder (Nuh. 6).